İçeriğe geç

İstanbul Öyküleri Kitap Alıntıları – Sibel Eraslan

Sibel Eraslan kitaplarından İstanbul Öyküleri kitap alıntıları sizlerle…

İstanbul Öyküleri Kitap Alıntıları

&“&”

Mazi daima mevcuttur. Kendimiz olarak yaşayabilmek için, onunla her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz.
Yaşamak istemezken, annesiz yaşamanın, yaşamak olmayacağını, yüreğinde bir ağır taş, daha sekiz yaşında hissetmişken, neredeyse kırk yıl geçmesine rağmen aradan, hala yaşamaya uğraşıyor.
Oysa insan kendini keşfetmeden hayatta neyin ayırdına varabilirdi ki?
Bir kenti doldurmak, o kentli olmaya yetmiyor!
Ama küçük birine de olsa, bir kente sığamamak diye de bir şey var!
Ben denizi, görülecek yanıyla değil, balığının, ilk duyduğumda esans sandığım kokusuyla tanıdım önce.
Mazi daima mevcuttur. Kendimiz olarak yaşayabilmek için, onunla her an hesaplaşmaya ve anlaşmaya mecburuz."
İstanbul için ne yapılsa kusurludur, yetersizdir. Ve tüm çabalar eksik kalacaktır.
Bazısı yaşamın kendisine sunduğu belirli çizgiler içinde rahat eder, rahat etmese de değiştiremez kendi elleriyle ördüğü duvarları, biçimleri, geometrileri, ektiği çiçekleri; hep aynıdır sahip oldukları, aynılıktır onu yaşatan, soluklarında bu vardır.
Siyahın beyazın her şeyi anlattığı, anlatmak zorunda olduğu, yine de renklilerden daha iyi anlattığı fotoğraflardan biri.
Zaman bir denizdir kumları alır götürür, çok şeyi aşındırır ve kendine katar.
Sayenizde haydutluktan kurtulduk hocam!" diyor bir tanesi.
Çünkü çoğu zaman "Adam olmaz bunlar!" gözüyle bakılmışlardır. Oysa öğrencilerimizin isteği sadece gençliklerini yaşamaktır.
Oysa insan kendini keşfetmeden hayatta neyin ayırdına varabilirdi ki?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir