İçeriğe geç

Yüreğim Seni Çok Sevdi Kitap Alıntıları – Canan Tan

Canan Tan kitaplarından Yüreğim Seni Çok Sevdi kitap alıntıları sizlerle…

Yüreğim Seni Çok Sevdi Kitap Alıntıları

&“&”

Aşk…
Doğru duyguların en vazgeçilmezi !
Ama aynı zamanda en çok acı vereni…
Ve en gururlu olanı..!
&”Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin.
sevdiğini özgür bırak, döner gelirse senindir; dönmezse zaten hiçbir zaman senin olmamıştır!
&‘Sevilmek istiyorsan önce sevmeyi bileceksin.&”
Evet,"diyor."Aslım,dedim ona!Her solukta özgürce Aslım,diye haykırabilmek için…Son nefesimi verirken de dudaklarımda adının olacağından eminsin artık,değil mi?"
Geldiğimiz gibi sessizce, yaşadıklarımızın ve yaşamayıp içimize gömdüklerimizin ezinciyle Çamlı Kahve’den ayrılıyoruz.
Artık çok geç Murat!Çok geç…
Yüreğim seni çok sevdi,demiştin.Fazlasıyla kanıtladın.Bu kadarını yapamadım ben.Yüreğimdeki sevgiyi yüreğime gömdüm.
Senin adın da hep bende yaşayacak.
Ama…Şairin de dediği gibi…

bir adın kalmalı geriye
bir de o kahreden gurbet
beni affet
KAYBETMEK İÇİN ERKEN,SEVMEK İÇİN ÇOK GEÇ…

Ağır gelir bende &‘ki yürek sana ".
Sevilmek istiyorsan, önce sevmeyi bileceksin.
Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey..
Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek gibi birşey.
O yürek talan,
O yürek yangın yeri..
Herkes aya benzer, kimseye göstermediği karanlık bir yüzü vardır.
İmkansız olduğunu bilmiyorlardı, bu yüzden başardılar.
Yüreğim Seni Çok Sevdi’deki Murat’ın, Uludağ Üniversitesi’nde doçent olduğunu söylediler. Doğru mu?"
"İzin verin, birkaç saniye güleyim önce" dedim. "Sonra da o Murat’a söyleyin, gelsin tanışalım."
Ömrüm seni sevmekle nihayet bulacaktır
Yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır
Son darbe-i kalbim yine ismin olacaktır
Yalnız senin aşkın ile ruhum solacaktır.
Sana karşı sağlığım Hormonlarım yok oldu. Artık beraber olamayız!" demek, son derece bilimsel bir ayrılık biçimi oluyor.
Yani aşkın merkezini kalp olarak belirleyenler yanılmıyor. Aşk, ilk adımını beyinde atıp oradan yürüyüşüe başlasa da, kalpte çadır kuruyor.
Yapılan bilimsel çalışmalar, en büyük aşkların bile en fazla dört yıllık bir ömre sahip olduğunu kanıtlamış. Bu durum aşkın kimyası gereğiymiş.
Ey aşk, güzel ve kısasın" diyor Schiller.
Aşk güzel olduğu için mi kısa, yoksa kısa olduğu için mi güzel, pek anlaşılmıyor.
Bir bütünün ayrılmaz parçaları gibi görünseler de, pazarlanamayacak ürünü ürrtmenin anlamı yoktur.
ve ben seni sevdiğim zaman
bu şehre yağmurlar yağdı
yani ben seni sevdiğim zaman
ayrılık kurşun kadar ağır
…Ağlama sakın çocuk, ağlama!
Korkmayana zarar gelmez, bunu bil.
Sevgini hep söyle, saklama.
Aklından korkuyu, gözlerinden yaşı sil.
Beni görmek istediğinde yıldızlara bak; yanıp sönen ışıklardan birinin altında ben olacağım."
Doğrudan canlarını acıtacağımıza, kumar masalarında paralarını alarak kanlarını kuruturuz daha iyi, düşüncesinden yola çıkmışlar."
Tek bir damla bal alabilmek için kucak dolusu keçiboynuzu kemirmek gibi bir şey…
Cilayla parlatılmış yapay sunumlara aldanma!"
Kan sudan hızlı akıyor. Denizin bir yakasında biz, bir yakasında onlar. Aramızda yadsınamaz bir çekim var. Gurbette olunca, bu çekim daha da güçleniyor galiba."
Romantik Amerikalı!" diyor Özden. "Kutlarım seni; sert kalıbından dışarı çıkarıp deli etmeyi başardın sonunda."
Gelsene dedi bana
Kalsana dedi bana
Gülsene dedi bana
Ölsene dedi bana

Geldim
Kaldım
Güldüm
Öldüm

Altında tek satırlık bir ekleme var Murat’tan:

Öl dedin, öldüm!..

Küçük ayrıntılar belki, ama mutluluk, satır aralarında gizli değilmidir?
Basıp geçtiğin yere dönüp bakmayacaksın!
&‘Aşk, evlilik için kullanılmaz. Gönlünü indir, gümüş yerine bakır tencerede pişir aşını ve âşık olmadığın kadınla ya da erkekle evlen; mutlu olursun!’
Tıpkı, eskilerde kalmış, gerilerde bir yerelere gömmeye çalıştığım o iflah olmaz karasevdalı gibi…
Her zaman doğruyu söyle; ne dediğini hatırlamak zorunda kalmazsın."
Doğru pabucunu giymeden, yalan dünyayı dolaşır."
Ve her insanın yumuşak bir karnı vardır! Yaşamın zincirindeki zayıf halka da diyebilirsin buna. Onların zayıf oldukları halkalar belki de sendeki güç odaklarıdır. &‘Kimseden eksik bir yanım yok. Hatta onlardan üstün özelliklere sahibim’ diye telkin edeceksin kendine.
Yüreğim seni çok sevdi
o yürek talan
o yürek yangın yeri
o yürek seni istiyor
bir tek seni…"
Sevdiğini özgür bırak, döner gelirse senindir; dönmezse, zaten hiçbir zaman senin olmamıştır!"
Yeni başlangıçların bedelini ayrılık olarak ödemek niye?
Son nefesimde bile adın dudaklarımda olacak.
Farklı ilgi alanlarına yönelmek, yaşımı zenginleştirmenin en kestirme yoludur.
&‘Ben hiç kimseyim! Sen kimsin?! Sen de mi hiç kimsesin?! Bir çift ettik desene…’
Nietzsche bile, &‘Kendimi Emerson’a o denli yakın buluyorum ki, onu övmekten çekiniyorum. Çünkü Kendimi övmüş gibi değerlendirilmekten korkuyorum &‘diyerek hakkını teslim etmiş.
Kaçmaya çalışırken, sığınmak zorunda kaldığım, belalı bir kurtarıcı gibi.
Sararan çimenlerin yeşilliğini,
Solan çiçeklerin güzelliğini
Hiçbir şey yerine getiremez.
Ama her şeye rağmen
Hayat üzülmeye değmez.
Önceleri evlenmek için çok gençtim. Sonra da hiç vaktim olmadı. Geçen yıl, on dakikalık bir fırsat geçti elime. Onda da saati kurmayı unutmuş, uyuyakalmışım!"
Şunu bilmeni isterim ki, büyüklüğü karşısında ezildiğim sevgin, bendeki saltanatını sonsuza dek sürecek.
Yüreğim seni çok sevdi
o yürek talan
yürek yangın yeri
o yürek seni istiyor
bir tek seni…
Özgür kalmayı isteyen kim? Gönüllü mahkûmunum ben senin!
Zor, derlerdi de inanmazdım. İşin içine aileler girince, tozpembe gördüklerin grileşebiliyor."
Çölde kalmış bir bedevinin suya kavuştuğu andaki coşkusuyla kucaklıyorum hepsini.
Ama öğrendim artık; her hayırlı iş, belli belirsiz bir gölgeyi bünyesinde barındırıyor. Pürüzsüz sevinçler yok yaşamda. Siyahın içinde beyaz, beyazın içinde siyah… Kaçınılmaz bir durum!
Kalabalık ortasındaki dışlanmışlığım, yalnızlığıma yalnızlık katıyor.
Görmezden geldiğim yaralı, durmadan kanayan bir yüreğim var.
…Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç."
‘’Seninle içilen Şarap Helaldir.Sensiz içilen Su Bile Haramdır.’’
#ömerhayyam
Küçük ayrıntılar, belki ama; mutluluk, satır aralarında gizli değil midir ?
Her zaman doğruyu söyle,ne dediğini hatırlamak zorunda kalmassin.
Dile getirmediklerimizi gözlerimizle paylaşıyoruz böyle zamanlarda.
İşin sırrı, içten ve çok sevmekti.
Beğenmek kolay, sevmek zordur çünkü. iz bırakacak bir şeylerin yaşanmasını bekler sevmek…
&‘Başkaları tarafından çizilmiş yolda tek bir adım bile atmak istemiyorum.’
Birine ait olduğunda, bu ait oluşu yüreğinin derinliklerinde hissedebiliyorsan eğer, sorun kalmaz zaten.
Acıyı göğüsleyemiyorsan, hafifletici yolları bulup çıkararak, dayanılır hale getireceksin.
Birinde kül olduysan bir başkasını ısıtamazsın.
Bir adın kalmalı geriye
Bir de o kahreden gurbet
Beni affet
Kaybetmek için erken, sevmek için çok geç
Beğenmek kolay, sevmek zordur çünkü. İz bırakacak bir şeylerin yaşanmasını bekler sevmek…
Yalnızca bendeki izlerini sürdüreceklerini çok iyi bildiğim, asla yüreğimden söküp atamayacağım yaşanmışlıklarım var benim..
Mutlu aşk yoktur bilirsin"
bilirsin

ama baharda ya da dışarıda
sonsuz göğün altında
aşkın aşkala çarpımı
garip bir şekilde
hep sonsuzluktur

kareköküde yoktur

Uyumak şimdi / uyanmak yüzyıl sonra sevgilim…
Yeni başlangıçların bedelini ayrılık olarak ödemek niye?"
Al ekmeği benden
istersen havayı da;
ama gülüşünden mahrum etme beni.
Başkaları tarafından yazılmış senaryoda verilen rol uymadıysa, kendi rolünü kendin yaratacaksın. İkinci ve üçüncü şahıslara da, senin oynadığın oyunu seyretmek düşecek yalnızca. Beğenseler de, beğenmeseler de…
(Dersleri seçerken bile belli bir özgürlük tanınırken, kendi yaşamımızı yönlendirme konusunda aynı özgürlükten yoksun olmamız, ne ilginç çelişki!)
Seni kaçırmıyorum ki, ben sana kaçıyorum. Zaman değişti aşkım, kimin kime ne zaman kaçacağı belli mi olur?"

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir