İçeriğe geç

Fahişe Kitap Alıntıları – Nelly Arcan

Nelly Arcan kitaplarından Fahişe kitap alıntıları sizlerle…

Fahişe Kitap Alıntıları

Bir kadın bir diğeriyle kıyaslanmadıkça asla bir kadın değildir
Kaçamayacağı şeylere çabuk alışıyor insan.
dünyaya çekinmeden bak­mak için Tanrı’yı unutabilmek gerekir
Kadın düşmanlığının sırf erkeklere özgü olmadığının kanıtıyım ben, eğer onları şirinler, orusbular diye adlandırıyorsam bu daha çok onlardan korktuğum için, çünkü benim cinsiyetimi reddetiyorlar ve onlara sunacak başka bir şeyim yok.
İşleri bitince erkekler ölü gibi olurlar, daha fazlasını beklemez gibi, daha kalıcı bir zevk uğruna buna sırt çevirir gibi davranırlar..
İşleri bitince erkekler ölü gibi olurlar, daha fazlasını beklemez gibi, daha kalıcı bir zevk uğruna buna sırt çevirir gibi davranırlar..
Erkekler için bile başka bir şeyin var olduğu doğru; beğenilme ihtiyacı mesela, kendini yakışıklı ve iyi hissetme ihtiyacı, zaten kamışlarının boyu onlar için çok önemli, yeterince iri mi, yeterince uzun mu; ne pahasına olursa olsun beni doyuma ulaştırmak istiyorlar bir de, ve sırf ben zevk alayım diye tümüyle bir yarıkmışım gibi, ilk defa görülen bir kadına bunu yapmak normalmiş gibi asla unutmamak gerek, kızları olabilirdi bu kadın dillerini bedenimin üzerinde gezdiriyorlar ve böylece oyluklarımda upuzun salya izleri bırakıp, ardından da bu sıvı benden geliyormuş gibi bakıyorlar, dizlerine kadar sırılsıklamsın aşkım..
Böyle karısı ve çocuklarıyla ne de mutlu bir erkek görüntüsü çiziyor değil mi, nasıl da birbirine bağlı ve huzurlu bir aile tablosu, sakın benim utanmazın teki olduğumu sanmayın, tekrar tekrar söylüyorum, bir karım ve çocuklarım olsun diye, kızım yaşındaki fahişelerle düşüp kalkayım diye bir erkek olmak isterdim..
Madonna gibi, düzüşmeyi beceren her orospu gibi ellisindeyken on yedi yaşında gösterebilmeliydi insan; yine de otuz yaşına gelindiğinde orospu olmak zorlaşır, çünkü memeler şimdiden okşanmaz olur, kimsenin uğramak istemediği bir yerlerde inzivaya çekilir­. Tabii vücut hatlarının bozulmasını ve hücrelerin ölümünü unutmamak gerek..
Beklediğim, arzuladığım halde okul yolunda tecavüze uğramadım hiç, başkalarının uğramasına bundan katlanamıyorum kuşkusuz, erkekleri kendilerine hakim olamayacak duruma hiç getiremedim yani, işten eve uzanan doğru yollarından çıkaramadım onları, kısacası yeniyetmelik dönemimde bile yeterince becerikli değildim, olmam gerekenden aşağıdaydım, saçlarımı biraz daha fazla savurmam, okul eteğimin altından küçük beyaz külotumun görünmesine izin vermem gerekirdi, karanlık köşelere gitmem, tüm varlığımı kudurganlığımla, karşımdakini çıldırtma arzumla allayıp pullamam gerekirdi..
Fahişelik yapmak kolay oldu benim için Başka seçeneğim yoktu gibi geliyor ,benim fahişe olacağım da önceden belirlenmişti ve ben fahişe olmadan önce de öyleydim..
rüyamda kendimi on yaşındayken gördüm, babasına kendini beğendirmek isteyen, babamın kızıydım.
biyokimyasal dengesi bozuluyor insanın sonunda;
bulmak istemediğim bu orta yol beni öldürecek,
bu oyun için iki kişi gerektiğini, kapıyı çalmak için birinin ve açmak için de diğerinin gerektiğini anlamayacaksınız.
hem zaten kanadı da yok, hiç de olmadı, uçabileceği zamandan çok önce çöktü o,
Michael Jackson gibi ölü yaşamak ve en sonunda tam anlamıyla beyaz, tam anlamıyla sarışın olamamak yüzünden ölüp gitmek tüm bir hayatı alır.
boşluğun bir ağırlığı vardır ve emin olun ki insana miras olarak kalır bu,
beni öldüren şey benden çok önce,
ben de size diyorum ki herhangi bir şey yapmadan ya da seçmeden de suçlu olunabilir, gerekmediği yerde olmaktan, bizi ilgilendirmeyen şeyleri görmek ve duymaktan,
Hayatımdaki bütün erkekleri başım dizlerimin arasında sevdim ben.
Hepimiz uyuşmayan aşklarımız yüzünden ölüp gidiyoruz
Hepimiz uyuşmayan aşklarımız yüzünden ölüp gidiyoruz
hayat ölümün penceresinden sorgulanıyor
Kaçamayacağı şeylere çabuk alışıyor insan.
Konuştuğum zaman başkalarına hitap etmeye alışık değilimdir, işte bu yüzden hiçbir şey engel olamaz bana, üstelik sizi şaşkına çevirmeden ne söyleyebilirim ki?
Bedelini ödeyenler, başını eğerek bedel kabul edenlerden her zaman daha üstün olacaklardır.
Hepimiz uyuşmayan aşklarımız yüzünden ölüp gidiyoruz.
hayat tarafından aldatılmış olmanın öcünü almak için bir fahişeden daha iyisi bulunur mu
Hepimiz uyuşmayan aşklarımız yüzünden ölüp gidiyoruz
Fahişelik yapmak kolay oldu benim için başka seçeneğim yoktu gibi geliyor ,benim fahişe olacağım da önceden belirlenmişti ve ben fahişe olmadan önce de öyleydim..
Beklediğim, arzuladığım halde okul yolunda tecavüze uğramadım hiç, başkalarının uğramasına bundan katlanamıyorum kuşkusuz, erkekleri kendilerine hakim olamayacak duruma hiç getiremedim yani, işten eve uzanan doğru yollarından çıkaramadım onları, kısacası yeniyetmelik dönemimde bile yeterince becerikli değildim, olmam gerekenden aşağıdaydım, saçlarımı biraz daha fazla savurmam, okul eteğimin altından küçük beyaz külotumun görünmesine izin vermem gerekirdi, karanlık köşelere gitmem, tüm varlığımı kudurganlığımla, karşımdakini çıldırtma arzumla allayıp pullamam gerekirdi..
Güne iyi başlamak istiyorlar kuşkusuz, seks stresi azaltıyor, bu bilinen birşey, daha doğrusu dergilerin anlattığı bu, seksologların ve doktorların da..
Beklediğim, arzuladığım halde okul yolunda tecavüze uğramadım hiç, başkalarının uğramasına bundan katlanamıyorum kuşkusuz, erkekleri kendilerine hakim olamayacak duruma hiç getiremedim yani, işten eve uzanan doğru yollarından çıkaramadım onları, kısacası yeni yetmelik dönemimde bile yeterince becerikli değildim, olmam gerekenden aşağıdaydım, saçlarımı biraz daha fazla savurmam, okul eteğimin altından küçük beyaz külotumun görünmesine izin vermem gerekirdi, karanlık köşelere gitmem, tüm varlığımı kudurganlığımla, karşımdakini çıldırtma arzumla allayıp pullamam gerekirdi..
Çünkü ben sahip olamayacağım şeyleri isterim yalnızca Hepimiz uyuşmayan aşklarımız yüzünden ölüp gidiyoruz.
ve bu soru değil, çünkü ortada bir soru oldukça aldanma umudu da olur, oysa benim ne umudum ne de günün birinde umut besleme düşüncem var.
Kaçamayacağı şeylere çabuk alışıyor insan.
Hayatımdaki bütün erkekleri başım dizlerimin arasında sevdim ben; bir larva olan annemi ve doyUına ulaşan babamı yansıtmaktan iğrendiğimde, bir sesten ibaret olduğumu, kelimelerin ardında gizlenen şey üzerinde on yıllık bir gevezeliktense tırnaklarını
geçirmenin daha fazla şey söyleyebileceğini, bu tırnakların bırak.­tığı izlerin annesinin göğsünü isteyen çocuğun doymazlığına imreneceği hiçbir şey olmadığını kendisine göstermek için doğrulmak istediğimde divanda hareketlenen bedenimi görmeyen psikanalistimi de aynı şekilde seviyorum; zaten rüyasında beni bir
banyoda çıplak görerek, başı ellerinin arasında uyuyup uyumadığını kim bilebilirbenim hikayelerime biraz hayat katmak için
sessizce mastürbasyon yapıp yapmadığını kim bilebilir, işte asla öğrenemeyeceğim bir şey bu, işte işitme hakkım olmayan şey; eğer öğrenseydim ne olurdu, eğer onu eli pantolonunun içindeyken yakalasaydım ve kamışını ağzıma alsaydım ne olurdu hali-
miz, ağzımı yukarıdan aşağıya ve sağdan sola kamışında gezdirseydim yaşanacak ne kadar vaktimiz kalırdı, doyuma ulaşmadan
önce, çarpan yıldırımla gelen kıyametten önce ne kadar vaktimiz kalırdı, işte bunu da bilmiyorum, belki de her şeye rağmen bu du-
rum başımıza gelse daha iyi olurdu, aramızda hiçbir şey geçmediği için ve annemle babamın banyo sahnesini tekrar oynayacak,
sadece gözyaşlarımın olduğu yere biraz hareket katacak olduğumuz için ölsem daha iyi olurdu; yüz yüze bakıp aşktan söz etsek,
banyo suyunda birbirimize meydan okusak ve elimize geleni avuçlasak daha iyi olurdu belki de, bir an için müşteri ve fahişe,
bir seans boyunca para ödeyen erkek ve kendini sunan kadın olsaydık daha iyi olurdu, kitaplarım kapadığı ve kollarımda bir erkeğe dönüştüğü zaman rollerin değişmesi gerekirdi, ama bu hiç
gerçekleşmeyecek, son bir kez daha söylüyorum ki gerçekleşemez, çünkü söz konusu olan bensem, hayat ölümün penceresinden sorgulanıyorsa bu tür şeyler meydana gelmez.
Gerçekten de babam hiç ırzıma geçmedi, oysa ki bir destek noktası bulmak için kamışının üstünde kımıldayıp duran küçük kalçalarımla kucağında oturmaktaydım; ırzıma geçmedi ama beterini yaptı, dünya hakkındaki görüşünü, mutlu insanları kovalamaktan ve tanrısal iradeyle, doğanın emrettiği bir yerde değil de sırf bir serada yetiştikleri için çiçekleri ezmekten zevk almaya dayalı görüşünü bana benimsetmek amacıyla beni omuzlarına aldı; bana kendi mutluluk saplantısını geçirdi;
bir zamanlar papazların kendilerini kamçıladığı gibi gerekirse kendilerini kamçılamalarını söylemek için zaman gerek,
Her ikimiz de cazip bile olsak yaşlı görünmeyecek miyim; ve tam da
böyle oldu, onunla birlikte olmak beni yaşlandırdı, evet, gençliğim ışık saçmak için başkalarının yaşlılığına ihtiyaç duyuyor, onların kırışıklıklarına, beyaz saçlarına, benden otuz yaş büyük olmali
kilo da yaş gibi, isimler gibi tıpkı, aşın olduğu durumlarda fark anlaşılmaz oluyor; belli bir kilo
sının var ki aşk için tek bir pozisyon bırakıyor, sırtüstü yatmak ve orgazmı beklemek
Beverly’den çok daha iyi, daha ufak tefeğimdir ama daha şehvetliyimdir, eğer bir kadın bedenini sakınırsa, görkemini paylaşmak istemezse boylu poslu olması neye yarar diye düşünür adam,
tıpkı benzerliklerinin esiri olan, birbirini sevmek, diğerinin iyi olması için iyi olmak zorunda olan Siyam ikizleri gibi, çünkü aralarından biri iyi
olmazsa, diğeri için de hiçbir şey iyi gitmez, diğerinin mutsuzluğuna neden olduğu için her ikisi de giderek daha mutsuzlaşır,
çünkü yaşlıysan cesur olman bir işe yaramaz, hem sonra genç kalabilmek için çok zaman harcamak gerekir, cildi nemlendirmek ve makyaj yapmak, memeleri ve dudakları büyütmek, yeterli büyüklüğe ulaşamadıklarında memeleri bir kez daha büyütmek, bel kalınlığını denetlemek ve beyaz saçları sarıya boyamak, kırışıkları kapatmak için yüzü yakmak, varisler kaybolsun diye bacakları yakmak, nihayet hayatın izlerinin görünmemesi için, zamanın ve dünyanın dışında yaşamak için baştan ayağa
yanmak
Eğer bir erkeği, gidişi yüzünden ölecek kadar sevseydim, bu bir larva aşkı, karanlık yerler arayan ve bu kadar az paylaşılabilir olduğu için kendi üstünde kıvranan bir aşk olmaz mıydı, tabii ki öyle olurdu,
Eğer erkeklerin böyle olduğu doğruysa, yani hem yağmacı hem de keyfıni sürdükleri şeye karşı ilgisizlerse, bu konuda ben de bir erkek gibiyim, kısacası erkekler öyle olduklarını ve kadınların da özellikle öyle olmadıklarını söylemekten hoşlanıyorlar,
sevilmeye layık bir kadın olmak için, cazibe ve neşe, umut ve yumuşaklık gibi özelliklerin hangilerinin kendisinde eksik olduğuna kafa yormak
şunu da söylemek gerek ki siyah beyaz fotoğraflarda insan hep daha güzel görünür, cilt duru ve parlak hale gelir, kızarıklar görünmez ve insan hep daha genç, en az on yaş küçük durur;
başkalarının karşısında fahişeliğimizi haklı çıkarmak dışında da bir şey konuşmuyoruz, ve konu müşterilere geldiğinde, ortalığa dökülmeyen bir şey kalmıyor, takıntıları ve ara sıra bıraktıkları bahşişler, salya akıtma ve dillerini oyluklarıııızın içkısmında gezdirme biçimleri, iri ve güçlü olduklarına, kadınların
hoşuna gitmek için her şeye sahip olduklarına dair inançları, aldıkları zevk kadar zevk vermeyi isteme konusundaki sabit fikirleri; ve becerdiği kadınlara para ödemek için insanın ahlaksız ol-
masının gerekip gerekmediğini ya da ahlaksızların, tersine, bu ortamda azınlıkta olup olmadıklarını düşünmemek elde değil
Zaman zaman birlikte gezdiğim iki üç kız arkadaşım var, bunlar gerçek anlamda dost değil, sadece kız arkadaş, sanıyorum bunu
daha önce de söyledim; birlikte tekno gecelerine katılıyoruz sık sık, çünkü orada eğlenmek için birbirimizi iyi tanımamız gerekli değil, müzik öyle yüksek ki bayağılıklar fark edilmiyor, öyle fazla insan var ki sırtlan bakışları göze çarpmıyor;
sanki hayatta birbirlerini seven insanların şu beylik sözlerinden -gerçek anlamda sevmek geri kalan her şeyi unutmak demek, hiçbir şey istemedikleri halde çevredeki şahitleri takmamak demek- daha önemli bir şey yokmuşçasına birbirlerine sarılmalarını düşünemiyorum, hayır, çift diye bir şey yok, olamaz da çünkü onların öpücüklerinin ara-
sına girecek ve erkeklerin kamışlarını kaldırmak için zihinlerinin bir köşesinde yer edecek bir orospu olacaktır daima, dikkatsizce
çamaşır sepetine atılmış bir gömleğin yakasında bir ruj lekesi olacaktır daima; çift diye bir şey yok ve buna karar veren de benim,
şu ben seninim ve sen benimsin mantığını reddediyorum, bu mantığı istemiyorum ve gerektiği her seferinde kaldırım değiştirecek ve arabaların arka koltuklarında olup bitenleri inkar etmek için gözlerimi çevireceğim; inanın bana, bir şeyler görmemek için dikiz aynasını yumruklarımla paramparça ederdim.
Yıne de çiftlerin aynı odayı paylaşmayı ve aynı yatakta uyumayı sevdiklerini, her şeyi ikili olarak yaptıklarını, hava güzel olduğunda ve çocuklar yattığında pazar öğleden sonraları el ele yürü-
yüşe çıktıklarını, akşamları sinemaya gidip, birinin başı diğerinin omzunda film seyrettiklerini
Peki neden duyduğum sesler hep kadın sesleri, erkeklerin kendilerini göstermeye ihtiyacı olmamasından elbette, çığlıklarıyla komşuları uyandırmayı dileyen, kendilerine yapılan şeyi duyurma konusundaki güçleriyle onları tahrik etmek isteyen kadınlar.
Baş başa olmaktan duydukları memnuniyeti birbirlerine fısıldamaları birbirlerini gerçekten sevdikleri anlamına gelmiyordu.
Hayatımdaki bütün erkekleri başım dizlerimin arasında sevdim ben.
çünkü söz konusu olan bensem, hayat ölümün penceresinden sorgulanıyorsa bu tür şeyler meydana gelmez.
Eğer erkeklerin böyle olduğu doğruysa, yani hem yağmacı hem de keyfıni sürdükleri şeye karşı ilgisizlerse, bu konuda ben de bir erkek gibiyim, kısacası erkekler öyle olduklarını ve kadınların da özellikle öyle olmadıklarını söylemekten hoşlanıyorlar.
Peki beni nasıl peydahladılar’, işte bu bir sır, belki de cinsel ilişki sırasında birbirlerine aşıktılar, bundan da kuşkuluyum ya, kamış kaldırmak ya da bacakları açmak için ille de aşık olmanın gerekmediğini unutuyordum az daha, hatta bunu düşünmek bile gerekmez; zaman zaman böyle bir durum başınıza gele-
bilir ama bunu size tavsiye etmem; hem sevip hem düzüşmek, sanki aşk bir davranış biçimiymiş, zifaf gecesinde ve takvimde
belirtilen yerlerde, bir şarap şişesinin çevresinde parıldayan gözler ve sperm kokan iyi geceler öpücükleriyle, öncenin ve sonranın ağır yükümlülüğünü taşıyan, gürültülü bir git-geller kumazlığıymış gibi aşk yapmak tehlikelidir.
gördüğünüz gibi aşırılık ve hiçlik arasında seçim yapamıyorum, orta yolu bulmak hiç bana göre değil, ve bedelini ödeyen herkese kendisini sunan bu cinsellik tüm erkekleri tatmin edemiyorsa, hiçbirini tatmin etmeyecek öyleyse, hiç olmazsa beni tatmin edebileceğini düşüneceksiniz, ama hayır, arzu etmediği ve sadece kendisine uygun olmayanı -zaten kraliçesini bulmuş ve yine de artık kamışı kalkmayan bir kralı, tek arzusu torunlarının doğduğunu görmek ve ateşin dibinde önceden okumuş olduğu şeyleri tekrar okumak olan bir kralı- arzu eden bir cinsellik insanın kendisini tatmin edemez
böyle karısı ve çocuklarıyla ne de mutlu bir erkek görüntüsü çiziyor değil mi,
nasıl da birbirine bağlı ve huzurlu bir aile tablosu, sakın benim utanmazın teki olduğumu sanmayın, tekrar tekrar söylüyorum, bir karım ve çocuklarım olsun diye, kızım yaşındaki fahişelerle düşüp kalkayım diye bir erkek olmak isterdim.
Soma, bu takma isimler dünyası kendi alanı dışında anlaşılmaz; müşteri ve fahişe birbirlerine hoşça kal deyip, dürüst insan hayat-
larına, işadamı, aile babası ve öğrenci kimliklerine geri döndüklerinde bunu düşünmek zordur,
Her şeye rağmen, beni öldüren şeyi göremiyor psikanalistim, ben çok iyi bildiğim yöntemle bunu ona tekrarlasam bile, sözlerim bir
vızıltıya, aramızda geçmekte geciken şeyden kurtulmak amacıyla ona yöneltilen bir duaya dönüşene kadar durmadan ve aynen tekrarlasam bile görmüyor; aramızda tam olarak ne geçebilirdi peki, hiç bilmiyorum, tüm bir gece boyunca sürüp gidecek bir tokalaşma, sunacak fazlaca ağıza sahip bir öpücük,
uzun beyaz sakallı, yaşlı bilge havasındaki erkekler arasında bir erkek söz konusu olan, uzaktan uzağa orospuları karılarına tercih eden, Tanrıya saygılarını orospular aracılığıyla sunan erkeklerden bir erkek.
Michael Yahudiliğini özellikle Yahudi olmayan fahişelerin bacakları arasında sürdürüyor, Yehova yasalarının ötesinde kamış kaldırılabileceğini, genç goy• kadınların kasıklarına varıncaya kadar her yerde macera aranabileceğini camiasının öğrenmemesi için dikkatli olması gerek
kamunun bilgisi dışında bu fahişe kitlesi nasıl oluşabildi böyle, kızlarınız ilk önlerine çıkana nasıl ağızlarını açabildi, eh tabii, okul yolunda bu hale geldiler,hatırlıyorsunuz değil mi, rüzgarın havalandırıp küçük beyaz külotun görünmesini sağladığı kısa okul eteği; üzerlerine çevrilen bakışlarda bu hale geldiler ve sonuna kadar da böyle kalacaklar, ta ki yaşlılık onları ele geçirene ve onları rüzgarın havalandırdığı etekleriyle yürüyüşlerini, kırıtmakla geçen hayatlarını uzun uzun düşünebilecekleri örtülerin
altına gönderene kadar; şunu da iyi bilin ki bir anda ya da neredeyse bir anda yaşlanacaklar, yarıklarının değerli darlığının kaybolması ve bir kamışın önünde diz çökmüşken şaşkınlığın yerini uyuşukluğun alması için birkaç müşteri yeterli olacak, ve masum ya da kurban olduklarını sanmayın sakın; bunu aranmış, zaten bundan başka da bir şey yapmamış olacaklar, kendilerine bakılıyor olmasından onlara bakan erkekler kadar zevk alacaklar, ve çok geçmeden bankların üstünde öpüşen çiftleri gördüklerinde kızarmayacaklar, çünkü kendileri zaten defalarca öpülmüş olacaklar, yolda kaybolacakları için büyükannelerini ziyaret etmeye gitmeyecekler bir daha, çağrılacakları yerde, odanın birinde ya da bir dergi sayfasında çırılçıplak olacaklar, ve bir gün kızlarınızla karşı karşıya gelecek ve Tanrım, doğru olamaz, bana rüya gördüğümü söyle diye geçireceksniz içinizden, neden o ve neden ben diye soracaksınız kendinize ve anlamayacaksınız; bu oyun için iki kişi gerektiğini, kapıyı çalmak için birinin ve açmak için de diğerinin gerektiğini anlamayacaksınız.
Peki müşterilerim tüm bunlarla ilgili, annemle ve karılarıyla, benimle ve kızlarıyla, karılarının ölmesi ve kızlarım becermeleriyle ilgili ne düşünüyorlar acaba, ne düşündüklerini sanıyorsunuz ki, korkarım hiçbir şey; çünkü yönetecek çok fazla toplantıları var ve
bunun dışında da akılları fıkirleri sadece kamış kaldırmakta; hüzünlü bir tavırla kızlarının böyle bir mesleği sürdürmesini isteme-
yeceklerini, asla bir fahişe olmasını istemeyeceklerini söyledikle-
rinde -bu anlarda hep susup kalmasalardı, bunun gurur duyulacak bir tarafı yok çünkü diyebilirlerdi- gözlerini oymak, her an be-
nimkilerin kırılabileceği gibi kemiklerini kırmak gerekirdi.
genç kalabilmek için çok zaman harcamak gerekir, cildi nemlendirmek ve makyaj yapmak, memeleri ve dudakları büyütmek, yeterli büyüklüğe ulaşamadıklarında memeleri bir kez daha büyütmek, bel kalınlığını denetlemek ve beyaz saçları sarıya boyamak, kırışıkları kapatmak için yüzü yakmak, varisler kaybol-
sun diye bacakları yakmak, nihayet hayatın izlerinin görünmemesi için, zamanın ve dünyanın dışında yaşamak için baştan ayağa
yanmak, dergide mayosuyla poz veren gerçek bir süs bebeği gibi, beyaz derisinin yalnızlığındaki Michael Jackson gibi ölü yaşa-
mak ve en sonunda tam anlamıyla beyaz, tam anlamıyla sarışın olamamak yüzünden ölüp gitmek tüm bir hayatı alır.
bazıları ister istemez etkimde kalacak ve kilo vermek isteyecekti, çünkü küçük kalçalar daha güzel, daha kadınsı değil midir, iki üç gün çikolatadan uzak duramazlar mı yani; ve bu bazıları zayıflamaya başladığında, kaybettiğimi, ayağımı kaydıracaklarını, şehre gitmem gerektiğini anladım, çünkü yalnız kalmak
istediğim her yere onlar da gelecekti..
Madonna gibi, düzüşmeyi beceren her orospu gibi ellisindeyken on yedi yaşında gösterebilmeliydi insan; yine de otuz yaşına gelindiğinde orospu olmak zorlaşır, çünkü memeler şimdiden okşanmaz olur, kimsenin uğramak istemediği bir yerlerde inzivaya çekilir­
. ter, tabii vücut hatlarının bozulmasını ve hücrelerin ölümünü unutmamak gerek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir