İçeriğe geç

Yeşil Yol Kitap Alıntıları – Stephen King

Stephen King kitaplarından Yeşil Yol kitap alıntıları sizlerle…

Yeşil Yol Kitap Alıntıları

Hangi çiçek, diğerini ‘sarı açtı’ diye ayıplar? Hangi kuş ‘farklı ötünce’ diğerine yasak koyar? Derisinden, dilinden ötürü ölüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulan, kendini bulamayan insanlar
.
.
İnsanların korktukları ama kaçamadıkları her şeyi şakaya vurdukları gibi.
yoruldum patron,insanların insanlara saldırmasından,çocukların ömrünün kelebekten az olmasından,adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan çok yoruldum
Gördüğüm ve hissettiğim acılardan yoruldum artık, patron..
Her birimizin bir ölüm borcu var. Bunun istisnası yok, biliyorum ama bazen, ah Tanrım, Yeşil Yol o kadar uzun ki.
En iyi koşullar altında bile ince cam kadar kırılganız bizler. Birbirimizi soğukkanlılıkla, gaz ve elektrik vererek öldürmek mi? Ne çılgınlık. Ne dehşet.
Bazen aklınız ve bedeniniz ne kadar yakınırsa yakınsın, ilerlemek daha doğrudur. Bazen işi bitirmenin tek yoludur bu.
Zalimlik bağımlılık yaratan bir uyuşturucu gibidir.
Zalimlik bağımlılık yaratan bir uyuşturucu gibidir
Yazmak,hatırlamanın özel ve biraz da korkutucu bir yolu; fark ettim ki,yazı yazmada neredeyse tecavüzü andıran tüm bir eylem var.
Merhamet sınırlı değildir; gökyüzünden gelen tatlı bir yağmur gibi dökülür.
İnsanlar nazik olmakla yumuşak olmanın aynı şey sayılmayacağını her zaman anlamazlar,ben işte bu noktada işe karışırım. Benim nazik olma kaygım yoktur.
Hangi çiçek, diğerini ‘sarı açtı’ diye ayıplar? Hangi kuş ‘farklı ötünce’ diğerine yasak koyar? Derisinden, dilinden ötürü ölüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulan, kendini bulamayan insanlar..
İnsanların birbirine karşı bu kadar kötü olmalarından yoruldum.
Burada zaman önce belleği, sonra da yaşama arzusunu eriten zayıf bir asit gibi.
Sanırım size kimin zarar verdiğini bilmezseniz, geceleri uykunuz kaçmaz.
Ne de olsa dünya dönüyor. Ya tutunup onunla birlikte döneceksiniz ya da ayağa kalkıp itiraz edecek ve dışarı fırlatılacaksınız.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Tek sözcük bile etmeden karar vermiştik ki, konuşmakla çok özel bir şeyi berbat edebilirdik.
Acının yüzümüzde nasıl iz bıraktığına ve bir aile gibi görünmemizi sağladığına tanık olmak ne garip.
Bir hata yapıyorsunuz ve bam..
..gökyüzü kafanıza yıkılıyor.
”Yaşamak için çok yaşlı ve kırılgan olabilirim ” dedi.
Ama düşünemeyecek kadar yaşlı değilim.
Gördüğüm ve hissettiğim acılardan yoruldum artık patron.
”kalbinde ne olduğunu asla saklayamazsın. ”
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
”Kalbimin bildiği bir şeyi kafamın içinde de anladım. ”
Onları sevgileriyle öldürdü, dedi John. Birbirlerine olan sevgileriyle. Nasıl olduğunu anlıyor musun?
Her birimizin bir ölüm borcu var, bunun istisnası yok, biliyorum, ama bazen, ah Tanrım, Yeşil Yol o kadar uzun ki.
Yoruldum patron!

İnsanların insanlara saldırmasından, çocukların ömrünün kelebekten az olmasından, adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan yoruldum.

Yeşil Yol

Ne de olsa dünya dönüyor. Ya tutunup onunla birlikte döneceksiniz ya da ayağa kalkıp itiraz edecek ve dışarı fırlatılacaksınız.
Yuvarlanıp gidiyordunuz, her şey kitaba göre, bir hata yapıyorsunuz ve bam, gökyüzü kafanıza yıkılıyor.
Gördüğüm ve hissettiğim acılardan yoruldum artık patron. Yağmur altında bir ispinoz gibi yalnız, hep yollarda olmaktan yoruldum. Hiçbir zaman bana eşlik edecek, bana nereden geldiğimizi, nereye gittiğimizi ve nedenini söyleyecek bir yoldaşım olmadan. İnsanların birbirlerine karşı bu kadar kötü olmalarından yoruldum. Yardım etmeye çalışıp da edemediğim bütün o zamanlardan. Karanlıkta olmaktan yoruldum. Asıl da acıdan. Çok fazla. Eğer sona erdirebilseydim, yapardım. Ama yapamıyorum.
İsmin John Coffey.
Evet efendim, patron, tıpkı içecek gibi, ama aynı yazılmıyor.
Bir kez daha yaratamadığımızı yok etmeyi başarmıştık.
Yoruldum patron !
İnsanların insanlara saldırmasından , çocukların ömrünün kelebekten az olmasından, adaletin bozguna uğratıldığı bu dünyadan yoruldum
“ ama bazen sessiz kalmak daha çok acı verir.!”
Gelgelelim insanlar ikiyüzlüleri de severler bilirsiniz, onları kendilerinden biri olarak kabul ederler ve siz olmadığınız sürece, birisinin pantolonu aşağıda yakalanması her zaman iyi bir duygudur.
Anahtarların şıngırdaması gardiyanın koşuyor olması demektir ve ortalıkta bi sorun olmadıkça gardiyanlar asla koşmaz. Pecy Wetmore’un asla öğrenemeyeceği incelikler.
Adaletsizliğin, suçun ve korkunun kol gezdiği bir dünyada, tüm kötülükleri emen iyilik dolu bir kalbin romanı
Ah insanlar!
Her şeyi bulan, kendini bulamayan insanlar.
Yoruldum, patron. Yollarda, yağmurda yalnız bir güvercin gibi olmaktan yoruldum. Hiçbir zaman ne yapacağımı, nereye gideceğimi, söyleyecek bir dostum olmamasından bıktım artık. En çokta insanların birbirine kötü davranmasından bıktım. Dünyada her gün hissettiğim ve duyduğum acıdan bıktım. O kadar çok var ki sanki kafama cam parçaları sokuluyor. Her zaman, her zaman… Anlayabiliyor musun beni patron. Her zaman bu acıyı taşıyorum.
Yoruldum patron!
İnsanların insanlara saldırmasından, çocukların ömrünün kelebekten az olmasından, adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan yoruldum.
Yoruldum patron
İnsanların insanlara saldırmasından, çocukların ömrünün kelebekten az olmasından, adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan yoruldum.
Lütfen patron , yüzüme o şeyi geçirmeyin, Lütfen beni karanlığa gömmeyin,karanlığa göndermeyin,ben karanlıktan korkarım
“Bir an için gözlerimi kapatıp bu gerçek bir sirk diye düşündüm.
.
Kalbinde ne olduğunu asla saklayamazsın.

.

.
Hangi çiçek, diğerini sarı açtı diye ayıplar?
Hangi kuş farklı ötünce diğerine yasak koyar?
Derisinden dilinden ötürü ölüyor insanlar..
Ah insanlar !!!
Her şeyi bulan kendini bulamayan insanlar.

Yaşamak için çok yaşlı ve kırılgan olabilirim,
dedi.
Ama düşünemeyecek kadar yaşlı değilim.
Bazen neden yoktur. Asıl korkunç olan da bu
“İsteseniz de istemeseniz de, zaman her şeyi silip süpürüyor ve sonunda geriye yalnızca karanlık kalıyor. Bazen o karanlığın içinde başkalarını buluyoruz ve bazen onları yine yitiriyoruz.”
“Bazen aklınız ve bedeniniz ne kadar yakınırsa yakınsın, ilerlemek daha doğrudur. Bazen işi bitirmenin tek yoludur bu.”
“İnsanlar anlayamadıkları şeyleri böyle yaparlar; unutuverirler. Hiçbir anlamı olmayan şeyleri hatırlamak insana fazla yarar sağlamaz.”
Hangi çiçek, diğerini ‘sarı açtı’ diye ayıplar? Hangi kuş ‘farklı ötünce’ diğerine yasak koyar?
Derisinden, dilinden ötürü ölüyor insanlar. Ah insanlar! Her şeyi bulan, kendini bulamayan insanlar
“…Benden hoşlanmıyor, belki nefret bile ediyordu. Ve neden? Bilmiyordum. Bazen neden yoktur. Asıl korkunç olan da bu.”
“Bir an için gözlerimi kapatıp bu gerçek bir sirk, diye düşündüm. Gerçek sirk burada ve biz de bir avuç eğitilmiş fareyiz.”
“Ah insanlar ! Her şeyi bulan,kendini bulamayan insanlar.”
Hangi çiçek, diğerini sarı açtı diye ayıplar?
Hangi kuş farklı ötünce diğerine yasak koyar?
Derisinden dilinden ötürü ölüyor insanlar..
Ah insanlar!!!
Her şeyi bulan kendini bulamayan insanlar..
“Acının yüzümüzde nasıl iz bıraktığına ve bir aile gibi görünmemizi sapladığına tanık olmak ne garip..”
Yoruldum patron!
insanların insanlara saldırmasından çocukların ömrünün kelebekten az olmasından adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan yoruldum..
Elbet bir gün roller değişir
ben Unuturum, sen Hatırlarsın .
İnsanların insanlara saldırmasından, çocukların ömrünün kelebekten az olmasından, adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan yoruldum.
Yoruldum patron!

İnsanların insanlara saldırmasından, çocukların ömrünün kelebekten az olmasından, adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan yoruldum.

Bir hata yapıyorsunuz ve bam. gökyüzü kafanıza yıkılıyor.
Yoruldum. Yollarda yağmurdaki bir serçe kadar yalnız olmaktan yoruldum.
Zalimlik bağımlılık yaratan bir uyuşturucu gibidir.
Bir insanın neye ihtiyacı olduğunu bilirseniz, adamı tanımış olursunuz genellikle.
Yoruldum patron!
İnsanların insanlara saldırmasından, çocukların ömrünün kelebekten az olmasından, adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan yoruldum.
bir bakıma o sanki bütün dünya için kederleniyor, hiçbir zaman yatıştırılmayacak kadar büyük bir şey için üzülüyor gibiydi.
Bir kez daha yaratamadığımızı yok etmeyi başarmıştık
Yoruldum patron! İnsanların insanlara saldırmasından, çocukların ömrünün kelebekten az olmasından,adaletin bozguna uğradığı bu dünyada yoruldum
Mahkumlar sandalye konusunda şakalaşırlardı. İnsanların korktukları ama kaçamadıkları her şeyi şakaya vurdukları gibi.
Yoruldum patron
İnsanların insanlara saldırmasından, çocukların ömrünün kelebekten az olmasından, adaletin bozguna uğradığı bu dünyadan yoruldum.
Gördüğüm ve hissettiğim acılardan yoruldum artık, patron. İnsanların birbirlerine karşı bu kadar kötü olmalarından yoruldum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir