İçeriğe geç

Yeniçağ Felsefesinde Apriori Poblemi Kitap Alıntıları – Uluğ Nutku

Uluğ Nutku kitaplarından Yeniçağ Felsefesinde Apriori Poblemi kitap alıntıları sizlerle…

Yeniçağ Felsefesinde Apriori Poblemi Kitap Alıntıları

Kant’a daha büyük haksızlık, onu ‘uzlaştırıcı’ olarak yorumlamaktır. Sanki Kant rasyonalizm ile emprizmi uzlaştırmış! Oysa onların hareket noktaları bakımından ikisine de karşı çıkmış ama ikisinden de işleyeceği görüşler almıştır. Felsefi hesaplaşma ancak böyle olur.
Bilim tarihinde yapayalnız değildi, ama öyle olsaydı bile buluşunu yapacaktı, çünkü gerçeği bir kez kavramıştı ve çünkü gerçeklik onu yakalamıştı ve bundan kurtuluş artık yoktu. Hayatlarını bilime adayanlar için başka seçenek kalmaz.
Kant’ın görünüş – kendi başına varlık ayırımında bütün doğa bilgisi görünüşlerin bilgisidir. Kendi başına olan şeyler nesnelerin duyumlarla edinilemeyen özellikleridir.
Tecrübenin fizikte ilerleme için kendi başına yeterli olamayacağı -Locke tarafından- çok iyi söylenmiştir. Derin bir anlayış birkaç alelade tecrübeden, alelade bir anlayışın en seçkin tecrübelerden çıkarabileceği sonuçlardan daha fazlasını elde eder; bir de, tabiat üzerinde deneme, olağan deyimiyle, tabiatı araştırma sanatı vardır. Fakat fiziğin ayrıntılı bilgisinde ancak tecrübemizin oranına göre ilerleyebileceğimiz de her zaman doğrudur.
Hume bilginin sağlamlığının kontrolü için şu yolu gösterir: Bir kavramın (terimin, idenin) anlamdan yoksun olup olmadığını anlamak için o kavramın hangi izlenimden geldiğini araştırırız. Eğer kavramın karşılığı olan izlenimi bulamazsak, kavram anlamsız demektir.
Algılama aklı etkilemezse hiçbir tecrübe bilinmez; algılamanın olmadığı yerde bilgiye varılamaz; tahminde, inançta, hayalde kalınır. Algı, bilgiye doğru ilk adımdır.
Her ide düşünmenin nesnesidir; ve idelere sahip olmakla algılamak aynı şeydir. Algılamak bir düşünce idesi olduğuna göre, her ide düşünceden geçer.
Çözülmemiş problemler şimdi nin bilgisinin sınırıdırlar, fakat bu sınır geleceğe uzatılamaz. Henüz bilinmeyenden kalkarak mutlak bilinemezlik iddiası, en azından mantıki bir yanılmadır.
Evrenin başlangıcı sorusu, astronomi bir bilim olmadan önce de insani kaygılarla sorulmuştu ve dinler bu soruya toptan cevaplar vermişlerdi. Fakat bugün astrofizikçilerin verdikleri cevaplar, bir son söz de birleşmeseler bile kaynak sorularını belli bir derecede karşılıyorlar ve bilimseldirler.
Felsefenin soruları bilimlerin sorularından ayrıdır, fakat apayrı değildir. Felsefe bilimlerin sorularını içine alan daha genel sorularla bilginin çeşitlilik içindeki birliğine işaret eder; bunu yaparken felsefe ne ilk yahut son sözü söyleyerek “bilimlerin bilimi” olmak, ne de onlara yol göstermek iddiasındadır.
Kant’ın görünüş – kendi başına varlık ayırımında bütün doğa bilgisi görünüşlerin bilgisidir. Kendi başına olan şeyler nesnelerin duyumlarla edinilemeyen özellikleridir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir