İçeriğe geç

Ye O Kurbağayı! Kitap Alıntıları – Brian Tracy

Brian Tracy kitaplarından Ye O Kurbağayı! kitap alıntıları sizlerle…

Ye O Kurbağayı! Kitap Alıntıları

Qurbağa yeməyin 2ci qaydası: əgər diri qurbağa yemək məcburiyyətindəsinizsə, onu qarşınıza qoyub uzun- uzadı baxmağın heç bir mənası yoxdu
Qurbağa yeməyin birinci qaydası: əgər 2 qurbağa yeməlisinizsə, daha eybəcər olanını birinci yeyin
Əgər hər gün bir dənə qurbağa yəməklə günə başlasanız, gün ərzində başınıza gələcək ən pis şeyin bu olduğunu düşünüb rahat yaşamış olarsınız
O qurbağanı yeməyi öyrəndiyinizdə əldə edə biləcəyiniz nailiyyətlərin heç bir limiti olmayacaq
O Kurbağayı YE!

1. Bir beyaz kağıt alın ve gelecek yıl ulaşmak istediğiniz on hedefin bir listesini yapın. Bir yıl geçmiş gibi şimdiki zaman biçiminde yazın. Bilinçaltınızın onları hemen kabul etmesi için hedeflerinizi yazın. Örneğin, Yıllık gelirim X tutarı veya Şu anki kilom X kg yazabilirsiniz.

2. On hedeften oluşan listenizi gözden geçirin ve gerçeğe dönüştüğünde hayatınız üzerinde en olumlu etkiye sahip olacak birini seçin. Bu hedefi ayrı bir kağıda yazın, ona ulaşmak için bir zaman belirleyin, bir plan yapın, harekete geçin ve her gün sizi o hedefe yaklaştıracak bir şey yapın. Bu görev hayatınızı değiştirebilir!

Beklemeyin. Doğru zaman asla gelmeyecektir. Nerede duruyorsanız,oradan başlayın ve elinizde hangi araçlar varsa, onlarla çalışın. Daha iyilerine ,yolunuzun üzerinde nasıl olsa rastlayacaksınız.
Başarılı insanlar uzun vadede daha büyük semereleri almak için, kısa vadede fedakarlığı göze alabilen ve zevklerini erteleyebilenlerdir. Başarısız insanlarsa kısa vadeli sonuçları ve zevkleri düşünüp uzak geleceği boş verirler.
yapılması gereken şey, başarılı olanların ne yaptıklarını öğrenmek ve onlarla aynı sonuçları alana kadar aynı şeyleri yapmaktan ibaret. vay be! ne fikir ama.
Hedefinize zaman sınırı koyun. Son tarihi olmayan bir hedef ya da gayenin aciliyeti yoktur.
Belə bir deyim var ki, əgər hər gün bir qurbağa yeməklə günə başlasanız, gün ərzində başınıza gələcək pis şeyin məhz bu olduğunu düşünərək rahat yaşamış olarsınız.
Dünya , birileri gelsin de arzuladığım türden birisi olmam için beni motive etsinler diyen insanlarla dolu. Sorun şu ki,kimse onları kurtarmaya gelmeyecek.
Her başarısızlığın altında plansız bir eylem girişimi yatar.
Konfüçyüs demiş ki : Binlerce kilometrelik bir seyahat ,bir tek adımla başlar. Tembelliği aşma ve hızla ilerleme konusunda müthiş bir strateji.
Bulunduğunuz yerde ve elinizdeki imkânlarla yapabileceğinizin en iyisini yapın.
Gerçek şu ki ,boşa harcayacak zamanınız yok. Bazılarımızın söylediği gibi: Treni kaçırmayın.
Her önemli işin en zor kısmı , ona başlamaktır.
Zaman yönetimi ,gerçekten de hayatın yönetimidir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Her başarısızlığın altında plansız bir eylem girişimi yatar.
Başarının anahtarı eylemdir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Sorunlarınızı asla başkalarıyla paylaşmamalısınız, çünkü insanların yüzde 80’inin zaten umrunda değildir bu, kalan yüzde 20 ise, bu sorunlara düşmüş olmanızdan dolayı sevinç duyar.
En zor işi en önce yapma alışkanlığını geliştirin, asla pişman olmazsınız.
İşin iyi tarafı, tüm mesleki becerilerin ve yeteneklerin öğrenilebilir oluşudur. Sonuçları önem arz eden belirli bir alanda sizden başka herkes kusursuzsa, bu, sizin de o alanda kusursuz olabileceğinizin kanıtıdır, yeter ki isteyin.
Her başarısızlığın altında plansız bir eylem girişimi yatar.
Her türlü becerinin üstesinden pratikle gelinir. Zihin de tıpkı kaslar gibidir. Kullanıldıkça güçlenir ve kabiliyeti artar. Pratikle istediğiniz ya da gerekli gördüğünüz her türlü davranışı öğrenebilir, bu alışkanlığı geliştirebilirsiniz.
iyimser ve pozitif olanlar sürekli olarak hedeflerini düşünür ve onları konuşurlar. Onlar, geçmişten ve nereden geldiklerinden çok, geleceğe ve nereye doğru gidiyor olduklarına konsantre olurlar. Yani geriye değil, daima ileriye doğru bakarlar.
İyimserler, sorunlara değil, çözümlere odaklanırlar. İşler sarpa sardığı zaman, birilerini suçlayıp şikayet edeceklerine, çözüme yönelirler. Sordukları sorular şöyle olurlar:
Çözüm nedir?
Şu an ne yapabiliriz?
Bir sonraki adımımız ne olabilir?
Dünya, birileri gelsin de, arzuladığım türden birisi olmam için beni motive etsinler diyen insanlarla dolu. Sorun şu ki, kimse onları kurtarmaya gelmeyecek

Bu insanlar, otobüs geçmeyen bir yerde otobüs bekliyorlar. Sonuçta, kendi hayatlarına dair sorumluluk almazlarsa ve kendilerini bu konuda biraz olsun zorlamazlarsa, orada sonsuza kadar bekleyecekler.

Müşterimiz olan büyük şirketlerden birisi, satışlarında ciddi bir düşüş yaşıyordu. Şirketin yöneticileri, asıl sorunun kurumun satış gücü ve satış yönetiminden kaynaklandığı sonucuna varmışlardı. Bu nedenle, yönetimi yeniden örgütlemek ve satış personelini de yeniden eğitmek için muazzam miktarlarda para harcadılar.

Fakat sonradan anlaşıldı ki, satışların düşük kalmasının sebebi, ürünlerin fiyatlandırılmasının, bir hata sonucu fazlayüksek tutulmasıymış. Şirket, ürün fiyatlarını düzelttikten, yani düşürdükten sonra satışlar tekrar yükseldi ve kurum yine kâr etmeye başladı.

Başarısız insanlarsa, kısa vadeli sonuçlan ve zevkleri düşünüp, uzak geleceği boş verirler.
Başarılı insanlar uzun vadede daha büyük semereler almak için, kısa vadede fedakarlığı göze alabilen ve zevklerini erteleyebilenlerdir.
Gelecek düşüncesi, bugünün eylemlerini etkiler ve çoğunlukla belirler.
“1. Set the table: Decide exactly what you want. Clarity is essential. Write out your goals and objectives before you begin.

2. Plan every day in advance: Think on paper. Every minute you spend in planning can save you five or ten minutes in execution.

3. Apply the 80/20 Rule to everything: Twenty percent of your activities will account for 80 percent of your results. Always concentrate your efforts on that top 20 percent.

4. Consider the consequences: Your most important tasks and priorities are those that can have the most serious consequences, positive or negative, on your life or work. Focus on these above all else.”

“5. Practice creative procrastination: Since you can’t do everything, you “1. Set the table: Decide exactly what you want. Clarity is essential. Write out your goals and objectives before you begin.

2. Plan every day in advance: Think on paper. Every minute you spend in planning can save you five or ten minutes in execution.

3. Apply the 80/20 Rule to everything: Twenty percent of your activities will account for 80 percent of your results. Always concentrate your efforts on that top 20 percent.

4. Consider the consequences: Your most important tasks and priorities are those that can have the most serious consequences, positive or negative, on your life or work. Focus on these above all else.

5. Practice creative procrastination: Since you can’t do everything, you must learn to deliberately put off those tasks that are of low value so that you have enough time to do the few things that really count.

6. Use the ABCDE Method continually: Before you begin work on a list of tasks, take a few moments to organize them by value and priority so you can be sure of working on your most important activities.

7. Focus on key result areas: Identify and determine those results that you absolutely, positively have “positively have to get to do your job well, and work on them all day long.

8. The Law of Three: Identify the three things you do in your work that account for 90 percent of your contribution, and focus on getting them done before anything else. You will then have more time for your family and personal life.

9. Prepare thoroughly before you begin: Have everything you need at hand before you start. Assemble all the papers, information, tools, work materials, and numbers you might require so that you can get started and keep going.

10. Take it one oil barrel at a time: You can accomplish the biggest and most complicated job if you just complete it one step at a time.

11. Upgrade your key skills: The more knowledgeable and skilled you become at your key tasks, the faster you start them and the sooner you get them done.

12. Leverage your special talents: Determine exactly what it is that you are very good at doing, or could “be very good at, and throw your whole heart into doing those specific things very, very well.

13. Identify your key constraints: Determine the bottlenecks or choke points, internal or external, that set the speed at which you achieve your most important goals, and focus on alleviating them.

14. Put the pressure on yourself: Imagine that you have to leave town for a month, and work as if you had to get all your major tasks completed before you left.

15. Maximize your personal power: Identify your periods of highest mental and physical energy each day, and structure your most important and demanding tasks around these times. Get lots of rest so you can perform at your best.”

“16. Motivate yourself into action: Be your own cheerleader. Look for the good in every situation. Focus on the solution rather than the problem. Always be optimistic and constructive.

17. Get out of the technological time sinks: Use technology to improve the quality of your communications, but do not allow yourself to become a slave to it. Learn to occasionally turn things off and leave them off.

18. Slice and dice the task: Break large, complex tasks down into bite-sized pieces, and then do just one small part of the task to get started.

19. Create large chunks of time: Organize your days around large blocks of time where you can concentrate for extended periods on your most important tasks.

20. Develop a sense of urgency: Make a habit of moving fast on your key tasks. Become known as a person who does things quickly and well.

21. Single handle every task: Set clear priorities, start immediately on your most important task, and then work without stopping until the job is 100 percent complete. This is the real key to high performance and maximum personal productivity.”

Başarının sırrı eylemdir.
Kariyerim boyunca basit bir gerçeğe şahitlik ettim. Başarinin, saygınlığın, statünün ve mutluluğun anahtarı, önümüzdeki en önemli işe, başka bir şeyle ilgilenmeksizin, konsantre olmak, onu iyi yapmak ve sonuçlandırmaktır.
Yapılması gereken şey, başarılı olanların ne yaptıklarını öğrenmek ve onlarla aynı sonuçları alana kadar aynı şeyleri yapmaktan ibaret.
Galile bir zamanlar şöyle yazmıştı: “Kimseye daha önce bilmemiş olduğu bir şeyi öğretemezsiniz; kişiyi, ancak bilmiş olduğu bir şeyin farkına vardırabilirsiniz.
BU İNSANLAR OTOBÜS GEÇMEYEN BİR YERDE OTOBÜS BEKLİYORLAR
sorunlarınızı asla başka insanlarla paylaşmamalısınız, çünkü insanların yüzde 80’inin zaten umrunda değildir bu; kalan yüzde 20 ise bu sorunlara düşmüş olmanızdan sevinç duyar.
Bu ilkeye göre, ataleti aşmak ve ilk hareketi sağlamak, yüksek bir enerji gerektirir, ama başlanmış bir hareketi sürdürmek çok daha kolaydır.
Kendinizi nasıl hissetiğinizi belirleyen, başınıza nelerin geldiği değil,
başınıza gelenleri sizin nasıl yorumladığınızdır.
Zihninizde gördüğünüz şahsiyet, olacağınız şahsiyettir.
-Jim Cathcart-
Başarının anahtarı eylemdir.
Özünüzə və başınıza gələn hər bir işə görə məsuliyyəti bütünlüklə öz üzərinizə götürməklə beyninizi pozitiv saxlayın. Başqalarını tənqid etməkdən, günahlandırmaqdan və şikayətlənməkdən yayının. Düşüncənizi və enerjinizi qarşıya doğru, həyatınızı yaxşılaşdırmaq üçün indi nə edə biləcəyinizə istiqamətləndirin, yerdə qalan hər şeyə əhəmiyyətsiz yanaşın
Düşüncələrinizi idarə edin.Unutmayın, çox zaman nə düşünürsünüzsə o da olursunuz. İstəmədiyiniz şeylər haqda deyil, istədiyiniz şeylər haqda düşünün
Yaxşı həyat yaşamağın, uğurlu karyeraya malik olmağın və daim özünü yüksəkdə hiss etməyin açarı vacib işləri ən qısa zamanda başlamaq və sona çatdırmaq adəti yaratmaqdır
Vaxt idarə edilməsi əslində həyatın idarə edilməsidir.Bu, hadisələr ardıcıllığına nəzarət etməkdir. Və görəcəyiniz növbəti işin seçimində daim azadsınız. Sizin vacib və əhəmiyyətsiz işlər arasında seçim etmək bacarığınız həyatda və işdəki uğurunuzu müəyyən edir
Sadəcə, məşğul olun və beyniniz hərəkətə gələcək. Başlayın və iş öz-özünə bitəcək
Birinci tapşırığı bitirmək adəti formalaşdırmağı qərara alın,ikincisi öyrənəcəyiniz prinsipləri xarakterinizə hopana kimi təkrarlamaq intizamı formalaşdırın.Üçüncüsü adət tam formalaşana kimi gördüyünüz bütün işləri qətiyyətlə möhkəmləndirin
Praktika vasitəsilə istənilən vacib hesab etdiyiniz bacarığa və ya adətə yiyələnə bilərsiniz
Uzun uzadı düşünmədən çalışmağı gündəlik adətə çevirin
Uğurun açarı fəaliyyətdir.
Zamanı boşa harcamanın en kötü yollarından birisi de, yapılmasına hiç gerek olmayan bir işi, en iyi sekilde yapmaktır.
Eğer bir canlı kurbağayı yemek zorunda kalırsan, ona uzun bir süre bakıp durma.
Eğer iki kurbağayı yemek zorunda kalırsan, ilk başta kötü olanı yeyin.
Bir işi ele aldığınızda, yalnızca onunla uğraşın.
Hayatın tamamı, bir dikkat çalışmasıdır. Dikkatiniz nereye yönelirse, hayatınız da oraya yönelir.
Teknoloji sizi yönetmesin, siz onu yönetin.
Bir Köle Hâline Gelmeyi Reddedin!
İnsanoğlu, en yüksek coşkularını, yaratma eyleminin hazzında bulur.
Başarının ilk şartı, enerjinizin tümünü tek bir konuya yöneltmektir.
Daha iyiye gitmiyorsanız, daha kötüye gidiyorsunuz demektir.
Başarının göstergesi, sizden beklenilenden daha çok ve daha iyi hizmet vermenizdir.
Konfüçyüs demiş ki: Binlerce kilometrelik bir seyahat, bir tek adımla başlar.
Sahip olduğunuz potansiyel, bir ömür boyunca geliştirebileceğinizden hep daha fazla olacaktır.
Her şeyde ölçülü ve dengeli olun!
Bulunduğunuz yerde ve elinizdeki imkânlarla yapabileceğinizin en iyisini yapın.
Kural: Zamanınızı ve hayatınızı, düşük değerli etkinlikleri yapmaktan vazgeçtiğiniz ölçüde kontrol altına alabilirsiniz.
Zaman öyle de geçer, böyle de. Asıl mesele onu nasıl kullanacağınızdır.
Gelecek düşüncesi, bugünün eylemlerini etkiler ve çoğunlukla da belirler.
Güçlerini belirli bir yönde yoğunlaştırdığında, her insan güçlü ve başarılı olur.
Zaman yönetimi, gerçekten de hayatın yönetimidir.
Kural: Küçük işleri öncelikle hâlletme dürtüsüne karşı koyun!
Odaklanma ve konsantrasyon için 3 şeye ihtiyacınız vardır: Karar verme, disiplin ve sebat.
Yeterli zamanımız hep olur,
yeter ki, onu doğru olarak kullanmayı bilelim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir