Yaşamanın Zor Anları Vardır Kitap Alıntıları – Sabahat Sercan Pınar

Neredesiniz, beş yaşımın bulutları
Arıyorum sizleri
Özlüyorum sizleri
Buhar olup uçabilsem
Taşıyabilirsiniz belki beni

Dünya sizin olsun
Bana aradığım beni
Gökten düşen kar tanesinde
Bulabilmek yeter

Dünyanın bütün şölenleri
Sizin olsun
Ballı börekler, pastalar, rostolar
Bana bir tas bulgur pilavı yeter
Bir baş soğan, bir bazlama

Buldum bir İngiliz sicimi
Astım ruhumu tavandan
Sıkı sıkıya
Her zaman vücutlar asılmaz ya
Ben de verdim idam hükmünü ruhuma
Astım onu sıkı sıkıya
Şimdi vücudum ruhsuz dolaşıyor
Diğer ruhsuzlar arasında

Hayat savaşındaydı
Yenikti
Ağlıyordu

Türküler
Gerçekleşmemiş, gerçek hayallerim
Yarım kalmış içten arzularım

Herkesin gönlünde bir aslan yatar
Kişi kişiyi
Kendi gönlündeki aslana göre tartar

Kendini bulmak
Bir çocuğun soru soran gözlerinde

Dantel olmak motif motif
Bir karyola eteğinde

Bazıları güzellik, incelik sevdasındadır
Yapar her tarafına bir kür
Berber, manikür, pedikür
Kendine Çin işkenceleri yapar
Yaşamı bir kalıp sanır
Düşünmeden ilk sahibini giydiği kürkün
Volta atar
Kendince mutluluğu tadar

Yaşamın hay huyu içinde
Ölmek isterim bazen
Sakince
Ölmek hiç olmak değildir
Fikrimce

Gün gelir, en umutsuz ölümcül hastalar iyileşir

Selam sana, fiyatı pahası bulunmayan
Selamım yalnız sana
Asla satın alınamayan

Selam sana, zor anları yüz akıyla atlatan

Bir canavardır sabır ağacı
Diş sıkmak ister, uykusuz geceler
Suskun öfkeler, güler yüz ister
Ağlarken

Sözlüğünden çıkarmıŞsın utanmak sözünü
Çıkar için karartırsın gözünü

Gözleri görmez paradan gayrisini
Her biri yitirmiŞ
Hem kendisini hem gayrisini

Pinokyo, bir garip çocuk
Masal devrinde yaŞayan

Herkesin gönlünde bir aslan yatar
KiŞi kişiyi
Kendi gönlündeki aslana göre tartar

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

YaŞamanın zor anları vardır
Ağlamanın bir lüks, gülmenin küfür olduğu

Biz dünya çocukları
ÇOCUK ZİRVESİNDEN
Bildiririz büyüklerimize
Bizi dünyaya getirdiniz, NİYE?
Öldürmek için mi füzelerle, roketlerle VERMEYİNİZ silahlar
Küçük, çocuk ellerimize
Oyuncak olsa bile

Mezarlar ve mezarlıklar ne güzeldir
Binlerce ruh dolaşır çevresinde
Acı çekmiş, sevmiş ve sevilmiş
Kızmış ve öfkelenmiş
Haset etmiş, kinlenmiş
Kibirlenip böbürlenmiş
Gezer şimdi sakince
Yaşamın hay huyu içinde
Ölmek isterim bazen
Sakince

Selam sana zor anların insanı
Selam sana, eğilmeden bükülmeden yaşayan zor anları
Selam sana, yaşanmaya değer yapan dünyayı
Selam sana, zor anları yüz akıyla atlatan
Selam sana fiyatı, pahası bulunmayan
Selamım yalnız sana
Asla satın alınamayan

Yaşamanın zor anları vardır
Söylemek zordur, gerekeni, gerektiği anda
Satılmamak şu veya bu fiyata
Yapılan her hareketin karşılığına
Bekleniyorsa bir şey eğer
Bir gülüş, bir yakınlık ve belki de trilyon
Satış vardır kuşkusuz
Ve kişiler satılırken satılmamak için
Direnmek
Yiğitliktir ve bedavadır
Yaşamanın zor anları vardır
Ağlamanın bir lüks, gülmenin küfür olduğu

Biz dünya çocukları
ÇOCUK ZİRVESİNDEN Bildiririz büyüklerimize
Bizi dünyaya getirdiniz, NİYE?
Öldürmek için mi füzelerle, roketlerle
VERMEYİNİZ silahlar küçük, çocuk ellerimize
Oyuncak olsa bile

Irmak ırmak oldu yalnızlığım, güçsüzlüğüm
Irmak ırmak oldu çaresizliğim, kimsesizliğim
Irmak ırmak çağlayıp
Dertler denizinde

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Herkesin bir çıkmaz sokağı vardır
Herkes, bir bakımdan, çıkmazlardadır
Hüner, çıkmazlara sapmamaktır

Ağlıyordu, ağlıyordu
Elinde bir marlboro
Hayat savaşındaydı
Yenikti yaşamın başlangıcında
Ağlıyordu

Seneler zincir olmuş
Dolanmışlar boynuma
Yılların tortusunu
Taşıyorum ruhumda

Yaşamın hay huyu içinde
Ölmek isterim bazen
Sakince
Ölmek hiç olmak değildir
Fikrimce

Ağlıyordu, ağlıyordu
Elinde bir marlboro
Hayat savaşındaydı
Yenikti yaşamın başlangıcında
Ağlıyordu