İçeriğe geç

Yanılsamalar Kitabı Kitap Alıntıları – Paul Auster

Paul Auster kitaplarından Yanılsamalar Kitabı kitap alıntıları sizlerle…

Yanılsamalar Kitabı Kitap Alıntıları

Çevremdeki her şey aynı zamanda içimdeydi de,dünyayı görebilmek için içime bakmam yeterliydi…
“Ben artık yalnız ölülerle konuşuyorum. Bir tek onlara güveniyorum, bir tek onlar anlıyor beni. Onlar gibi ben de geleceğim olmadan yaşıyorum.”
“Yalnız kalmamın, günlerimi kendi içimdeki karanlıkta geçirmemin daha iyi olduğunu anlamıştım.”
“Mucizeler olabileceğine kendimizi ikna etmek için, sanırım hepimiz hiç olmayacak şeylere inanırız.”
.
Hepimiz imkansız şeylere inanmak istiyoruz, sanırım kendimizi mucizelerin olabileceğine ikna etmek için.

Hayatın içinden geçerken geride kendimizin üç ya da dört görüntüsünü bırakırız, hiçbiri ötekine benzemez.
Gerçeği söylemek güçtür…
Resimler ne kadar güzel ya da çarpıcı olursa olsun, beni asla sözcüklerin tatmin ettiği kadar etmiyordu…
…aynı çıkmaz sokaklarda dönüp durmaktan bıkmıyordum sanki.
Kimse,çok meşgul değildir. Zaman,sadece öncelik meselesidir.
İnsanın sevdiğini son kez görmesinden daha kötü olan tek şey; onu son kez gördüğünü biliyor olmasıdır.
İnsanlar köşeye sıkıştırılmadan çalışmaya başlamazlar.
İnsanların istediği şeyleri onlara vermeye göze alırsan iyi para kazanırsın.
Önemli olan dertlerden uzak durmayı nasıl başardığınız değil, başınız derde girdiğinde bunun üstesinden nasıl geldiğinizdir.
.
Hepimiz imkansız şeylere inanmak istiyoruz, sanırım kendimizi mucizelerin olabileceğine ikna etmek için.

“Belli ki felsefeciler haklıymış. Yaşadığımız hiçbir şey yok olmaz.”
ormanda bir ağaç devrilirse ve bunu kimse duymazsa ağaç ses çıkarmış olur mu olmaz mı? hector o güne kadar epeyce kitap okumuştu, filozofların bütün numaralarını ve argümanlarını biliyordu. biri bir film çekerse ve bu filmi kimse görmezse, o film var mıdır yok mudur? işte yaptığını böyle mazur gösterdi. seyirciye gösterilmeyecek filmler çekecekti. inanılmaz bir nihilizm örneğiydi bu
“Ben artık yalnız ölülerle konuşuyorum. Bir tek onlara güveniyorum, bir tek onlar anlıyor beni. Onlar gibi ben de geleceğim olmadan yaşıyorum.”
Bana yalan söylediğini ne zaman düşünsem doğruyu söylediği çıkıyor ortaya.
Ama ortada somut olgular yoksa biraz hüsnükuruntunun ne zararı olur ki?
Bunu o başlatmıştı ben de bitirecektim.
Dünyayı görebilmek için içime bakmam yeterliydi.
Yaşadığımız hiçbir şey yok olmaz.
Düşünmeseydim insan sayılmazdım.
“Kitabın içindeydim, kitap da kafamın içindeydi; kafamın içinde kaldığım sürece kitabı yazmaya devam edebilirdim”
-Neden beni seçtin? Amacın neydi, Zimmer? -Sen beni güldürdün. Başka bir nedeni yok. İçimde bir kapıyı araladın, o andan sonra da yaşamımı sürdürmem için bahanem oldun.
İnsanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. İnsanların öncelikleri vardır ve bazen sana sıra gelmez.
Sizin gibi, mutlu olduğumu sanmayı beceremiyorum. Hepsi bu.
“Tarihin bu anında her şey bir günde solar; her kim ki uzun yaşar, diri diri ölür. Hayatın içinden geçerken geride kendimizin üç ya da dört görüntüsünü bırakırız, hiçbiri ötekine benzemez; onları geçmişin sisleri arasından görürüz; değişik çağlarımızın portreleri gibidirler.”
İnsanın bir tek ve hep aynı yaşamı yoktur. Peş peşe eklenen birçok yaşamı vardır ve çektiği acıların nedeni de budur.
Chateaubrıand
“Her şeyi elimden kaçırdım. Her şeyi yanlış anladım. Yeryüzü gökyüzüymüş, güneş ay, ırmaklar da dağ. Ben yanlış dünyaya bakıyormuşum.”
Hala beni bekleyen bir şey vardı, önemli olan benim ona doğru yürüyecek cesarete sahip olup olmamamdı.
Hayatımı kurtarmak istiyorsam önce onu mahvetmenin eşiğine kadar gelmeliyim.
Önemli olan dertlerden uzak durmayı nasıl başarabildiğiniz değil başınız derde girdiğinde bunun üstesinden nasıl geldiğinizdir.
Karşımızdaki ekran dünyaydı ve iki boyutluydu. Üçüncü boyut bizim kafamızdaydı.
Düşünmeseydim insan sayılmazdım.
Öylesine çirkindi ki neredeyse güzel denebilirdi.
“Dünya deliklerle doluydu, minicik anlamsız deliklerle, zihnin içinden geçebileceği minicik yarıklarla; bu deliklerden birinin öte tarafına geçtiniz mi kendinizden kurtulurdunuz, hayatınızdan, ölümünüzden, size ait olan her şeyden kurtulurdunuz.”
Kitabın içindeydim kitap da kafamın içindeydi.
Çark dönüyor besbelli ama bizi nereye götüreceğini bilemiyoruz.
Önemli olan dertlerden uzak durmayı nasıl başarabildiğiniz değil başınız derde girdiğinde bunun üstesinden nasıl geldiğinizdir.
Bütün istediğim merkezi sinir sistemimi birkaç saatliğine kapatmaktı.
Dünya çevremizde olduğu kadar içimizdeydi de.
Kuşkularımdan kuşkulanmaya başladım.
İnsanın gelecekten hiçbir beklentisi yoksa ölse de fark etmez.
Mucizeler olabileceğine kendimizi ikna edebilmek için, sanırım hepimiz hiç olmayacak şeylere inanırız.
“Beşiğimde mezarımdan esintiler var, mezarımda da beşiğimden; acılarım zevklerim oluyor, zevklerim de acılarım.”
“Bu dünyada, öteki dünyada mutluluğu yakalayacak kadar acı çekmişsem, cennet bahçelerinden gelecek bir ışın beni bu son günlerimde koruyacaktır. Hayat bana ağır geliyor, belki ölmek evladır.”
Önemli olan dertlerden uzak durmayı nasıl başarabildiğiniz değil, başınız derde girdiğinde bunun üstesinden nasıl geldiğinizdir.
#Yas
Yalnız kalmamın, günlerimi kendi içimdeki karanlıkta geçirmemin daha iyi olduğunu anlamıştım.
Hayatımı kurtarmak istiyorsam önce onu mahvetmenin eşiğine kadar gelmeliyim.
Öldürülmüştür, ama hiç kimse onu öldürme kibarlığını ya da inceliğini göstermemiştir. Silinip gitmiştir dünyadan.
Karşımızdaki ekran dünyaydı ve iki boyutluydu. Üçüncü boyut bizim kafamızdaydı.
Sizin gibi, mutlu olduğumu sanmayı beceremiyorum. Hepsi bu.
-Benim istediğim unutmak, doktor, ölmek değil.
Ben her şeyin ölçüsünün insan olduğuna inanıyorum. Hem iyiliğin hem de kötülüğün.
Bir bakarsın gelmiştir bile, senin içine yerleşmiştir..
Yeniden başka insanlarla yaşamanın çaresini bulamadığım takdirde yarım insan olmaya devam edecektim.
“Her şeyi elimden kaçırdım. Her şeyi yanlış anladım. Yeryüzü gökyüzüymüş, güneş ay, ırmaklar da dağ. Ben yanlış dünyaya bakıyormuşum.”
Destedeki bütün kartlar sizin kaybedeceğiniz biçimde dizilmişse, o eli kazanmanın tek yolu, kuralar karşı gelmektir.
“Destedeki bütün kartlar sizin kaybedeceğiniz biçimde dizilmişse, o eli kazanmanın tek yolu, kurallara karşı gelmektir.”

Paul Auster- Yanılsamalar Kitabı

Ben her şeyin ölçüsünün insan olduğuna inanıyorum. Hem iyiliğin hemde kötülüğün.
“Tarihin bu anında her şey bir günde solar; her kim ki uzun yaşar, diri diri ölür. Hayatın içinden geçerken geride kendimizin üç ya da dört görüntüsünü bırakırız, hiçbiri ötekine benzemez; onları geçmişin sisleri arasından görürüz; değişik çağlarımızın portreleri gibidirler.”
“Gördüğümüz şeyler, gördüklerimiz değildir bu yüzden öznemizden ya da duyularımızın öznel biçiminden vazgeçersek, bütün nitelikler, nesnelerin uzamdaki ve zamandaki bütün ilişkileri, adeta uzamın ve zamanın kendisi ortadan kaybolurdu.”
-Kant
“Hayatın bir ateşli rüya olduğunu anlamıştı, gerçek denilen şey de uydurmalardan ve sanrılardan oluşan bir dipsiz dünyaydı, hayal ettiğiniz her şey gerçekleşirdi orada.”
“Dünya deliklerle doluydu, minicik anlamsız deliklerle, zihnin içinden geçebileceği minicik yarıklarla; bu deliklerden birinin öte tarafına geçtiniz mi kendinizden kurtulurdunuz, hayatınızdan, ölümünüzden, size ait olan her şeyden kurtulurdunuz.”
“Geçinmeyi becerebildiğim tek kişi kendimdim; ama ben kimse sayılmazdım, gerçekten yaşıyor da sayılmazdım. Yalnızca yaşıyormuş gibi yapan biriydim, ölmüş bir adamın kitabını çevirerek günlerini dolduran ölü bir adamdım.”
İnsanlar asla söyledikleri kadar meşgul değillerdir. İnsanların öncelikleri vardır ve bazen sana sıra gelmez.
“İnsanın bir tek ve hep aynı yaşamı yoktur. Peş peşe eklenen birçok yaşamı vardır ve çektiği acıların nedeni de budur.”
-Chateaubrıand
Her şeyi elimden kaçırdım. Her şeyi yanlış anladım. Yeryüzü gökyüzüymüş, güneş ay, ırmaklar da dağ. Ben yanlış dünyaya bakıyormuşum.
Destedeki bütün kartlar sizin kaybedeceğiniz biçimde dizilmişse o eli kazanmanın tek yolu, kurallara karşı gelmektir.
Önemli olan, dertlerden uzak durmayı nasıl başarabildiğiniz değil, başınız derde girdiğinde bunun üstesinden nasıl geldiğinizdir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir