İçeriğe geç

Türk Dostu Mozart Kitap Alıntıları – Boris Grigoryeviç Kremnev

Boris Grigoryeviç Kremnev kitaplarından Türk Dostu Mozart kitap alıntıları sizlerle…

Türk Dostu Mozart Kitap Alıntıları

&“&”

Yeryüzünde yaşayan her canlıya hayat veren güneş sönmediyi sürece, Mozart’ın besteleri de aydınlatıcı ve sönmeyen işık ile parlamaya devam edecek.
Zaman zaman bir dehanın parlak ışınlarıyla aydınlanan Mozart’ın Yaşam dolu yüzünü hiçbir zaman unutmayacağım; güneşin parlamasını resmetmenin mümkün olmaması gibi bunu da tasvir etmek olanaksızdır.
Gerçekten de büyük insanlar, doğruyu söyleyerek diğer büyük insanlara hal ettiklerini işte böyle veriyorlar. Ancak kendisini zayıf hisseden insan kendisinden daha üstün olan insanın zaafını bulup kendi seviyesine çekmeye çalışır; çünkü o insanın seviyesine ulaşması mümkün değildir.
Duygularımı şiirle ifade etmeyi beceremem; şair değilim. Kendimi, işık ve gölgeler oluşturarak ustalıkla ifade edemem; ressam değilim. Hatta duygu ve düşüncelerimi jest ve mimiklerle de ifade edemem; dansçı değilim. Ama bütün bunları sesle yapa bilirim; Ben bir müzisyenim.
Ve aniden yeni bir duygu doğar, diğer duyguları ortadan kaldırır.
Duygularımı şiirle ifade etmeyi beceremem; şair değilim. Kendimi, işık ve gölgeler oluşturarak ustalıkla ifade edemem; ressam değilim. Hatta duygu ve düşüncelerimi jest ve mimiklerle de ifade edemem; dansçı değilim. Ama bütün bunları sesle yapa bilirim; Ben bir müzisyenim.
“Yeteneğimi tam olarak sergileyemeden öleceğim. Ama hayat ne kadar güzeldi! Hayatın başlangıcı, muhteşem açılımlar vaat etmişti, ama insan kaderine hükmedemiyor. Kimse alnının yazısını değiştiremez, hayatının müddetini belirleyemez.”
Aydınlanma çağının büyük fikirleri ile büyüyen Wolfgang, net bir şekilde aklın yenilmez gücünü ilan ediyordu: “Bizim servetimiz bizimle birlikte ölüyor; çünkü bu servet bizim zihnimizde. Kimse bu serveti elimizden alamaz, belki ancak kafamızı uçurdukları zaman; o zaman da bizim hiçbir şeye ihtiyacımız olmayacak.”
“Sadelik, doğruluk ve doğallık….”
Duygularımı şiirle ifade etmeyi beceremem; şair değilim. Kendimi, ışık ve gölgeler oluşturarak ustalıkla ifade edemem; ressam değilim. Hatta duygu ve düşüncelerimi jest ve mimiklerle de ifade edemem; dansçı değilim. Ama bütün bunları seslerle yapabilirim; çünkü ben bir müzisyenim.
Zahmetli ve monoton hayatını sadece tek bir şey süslüyordu: YARATICILIK.
“İnsan giderek daha sık tutkuya kapılıyor, hem acı hem de tatlı bir sıkıntı daha çok göğsünü sıkıştırıyor, kalbi heyecandan duracak gibi daha hızlı atmaya başlıyor; keşfedilmemiş olan, bilinmeyen, yeni olan, tarifsiz güzellik, gizemin romantik sisi ile kaplı olduğundan insanı zapt edilemez bir güçle kendine çekiyor.”
“İnsanı onurlu ve soylu kılan yüreğidir.”
Ona göre, değerli olan bir taşa gösterişli bir çerçeve gerekirdi. Ancak bu çerçeve olursa taş tüm renkleriyle parlayabilir, dünyaya bütün güzelliğini gösterebilirdi.
Eğer Mozart, serada suni olarak yetiştirilmiş bir bitki değilse, gelmiş geçmiş en büyük bestecilerden biri olacak."

Christian Daniel Schubart

Bu çocuk, hepimizin tarihe karışmasına sebep olacak."

Johann Adolph Hasse

Mozart, iç dünyasına o kadar derin dalıyordu ki, tüm dış engeller onun yaratıcı fantezisini engellemek yerine ateşliyor, içinde biriken düşünceleri ve hayalleri kağıda aktarmasına yardımcı oluyordu.
26 Aralık 1770 Wolfgang 15 yaşında ve Pontus Kralı Mitridate adlı operanın orkestra şefi. Salon tıka basa dolu ve haykırışlar yükseliyor.
Evvia il maestro, evvia il maestro!
Londra’da bütün gazeteler Wolfgang’la ilgili hayranlık dolu makaleler yazdılar. Avrupa’nın en yetenekli müzisyeni kırk yaşındaki bir insandan istenecek herşeyi sekiz yaşında bilen iktidarlı bir müzisyen olarak ünlenmişti.
Duygularımı şiirle ifade edemem;
şair değilim.

Kendimi, ışık ve gölgeler oluşturarak ifade edemem

ressam değilim.
Hatta duygu ve düşüncelerimi
Jest ve mimiklerle de ifade edemem.

dansçı değilim.

Ama bütün bunları seslerle yapabilirim.

Ben bir muzisyenim.

Wolfgang Amadeus MOZART

Gerçekten de büyük insanlar, doğruyu söyleyerek diğer büyük insanlara hal ettiklerini işte böyle veriyorlar. Ancak kendisini zayıf hisseden insan kendisinden daha üstün olan insanın zaafını bulup kendi seviyesine çekmeye çalışır; çünkü o insanın seviyesine ulaşması mümkün değildir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir