İçeriğe geç

Tuesdays with Morrie Kitap Alıntıları – Mitch Albom

Mitch Albom kitaplarından Tuesdays with Morrie kitap alıntıları sizlerle…

Tuesdays with Morrie Kitap Alıntıları

Birkaç gün önce çok hos bir öykü dinledim dedi ve gözlerini yumdu. Bekledim.

Evet bu, sahillerde köpük köpük dolaşan, küçük, mutlu bir deniz dalgasının öyküsü. Minik dalga güneșin ve rüzgârın keyfini çıkarır engin denizlerde. Gönlünce, olabildiğince mutlu-taki kendinden önce karaya ulaşan diğer dalgalara ne olduğunu görünceye dek.
Aman Tanrım, bu çok korkunç der dehşet içinde.
Gördün mü başıma ne gelecek?
Yanına gelen bir başka dalga onun hüzünlü halini görüp sorar: ‘Neyin var dostum?’
Bizim küçük dalga yanıtlar. ‘Görmüyor musun, hepimizin sonu aynı. Hepimiz sahile çarpıp birer hiç olacağız. Bu çok korkunç!!!
Diger dalga gülümser Hayır, hayır’ der ‘Sen anlamıyorsun. Sen, küçük bir dalga değil, engin denizin bir parçasısın.
Gülümsüyorum. Mori, gözleri kapalı tekrarlıyor: Engin denizin bir parçası Güçlükle nefes allp vermesini izliyorum.

Hiç gerçekten bir öğretmeniniz oldu mu? Sizi saf ve yontulmamış bir mücevhermiş gibi görüp, bilgelikle onurlu bir ışıltıya dönüştürmek isteyen? Eğer böylesi öğretmenlere ulaşan yolu bulacak kadar talihiniz olursa, dönüş yolunu bulacak kadar da talihiniz olacaktır. Bu bazen sadece zihninizde cereyan eder. Bazen de onların yatak ucunda.
Ölüm bir yaşamı sona erdirir, bir ilişkiyi değil.
Biz yanlış şeylere değer veriyoruz. Bu yanlışlar hayal kırıklığıyla sonuçlanan yaşamlar sürdürmemize neden oluyor. Bence bunun üzerine konuşmalıyız.
İnsanlar sadece bir tehdide maruz kaldıklarında kabalaşırlar. Ve bunu yapan da bizim kültürümüz ve ekonomik sistemimizdir. Bir işi olan insanlar bile bizim ekonomimizde tehdit altındadır. Her an işini kaybedebilir. Ve insan tehdit edildiği zaman sadece kendini düşünmeye başlar. Parayı tanrılaştırır. Tüm bunlar kültürün birer parçasıdır. Ve bu yüzden ben bu kültüre inanmıyorum.
Kendini insanları sevmeye, çevren için olumlu şeyler yapmaya ve hayatını amaç ve anlam veren bir şey yaratmaya ada.
Bu ülkede neye ihtiyacımız olduğu ile ne istediğimiz arasında büyük kafa karışıklığı yaşanıyor.
Tatmin olmamış kişiler. Layıkıyla yaşanmamış hayatlar. Anlamı bulunamamış yaşamlar. Eğer hayatın anlamını bulduysan geriye gitmek istemezsin. İleriye gitmek istersin. Daha da yapmak daha da görmek istersin.
Evet. Kendimi koparıyorum. Ve bu çok önemli. Sadece benim gibi ölmek üzere olan birisi için değil. Senin gibi tamamen sağlıklı olan birisi için de. Kopmayı öğren, ayrılmayı.
‘Çocuk sahibi olmaya benzer bir başka deneyim yoktur’ derim. İşte o kadar.
“Babamın vefatının üzerinden sadece birkaç ay geçmişti. Ruhum öylesine ağır, acım öylesine yoğundu ki bir an için nefes almak ve ölümle ilgili sorularıma yanıt bulmak için yaşamın ‘dur’ düğmesinin olmasını diledim. Masallardaki gibi. Her şeyi bir dakikalığına dahi olsa durdurabilmek… Dinlenmek ve hiç düşünmemek… “
Öğretmen sonsuzluğu etkiler ve etkisinin nerede nihayete ereceğini hiçbir zaman kestiremez.
Bazen gördüğünüz değil, hissettiğiniz şeye inanmalısınız. Ve eğer başkalarının size güvenmesini istiyorsanız, sizin de onlara güvenebileceğiniz duygusuna sahip olmalısınız, karanlıkta olsa dahi. Düşerken bile.
Sizi saf ve yontulmamış bir mücevhermiş gibi görüp, bilgelikle onurlu bir ışıltıya dönüştürmek isteyen? Eğer böylesi öğretmenlere ulaşan yolu bulacak kadar talihiniz olursa, dönüş yolunu bulacak kadar da talihiniz olacaktır. Bu bazen sadece zihninizde cereyan eder. Bazen de onların yatak ucunda.
Hiçbirimiz yaptığımız bir şeyi geri alamayız ve yaşanmış bir yaşamı yeniden canlandıramayız. Eğer Profesör Morris Schwartz bana tek bir şey öğretmeyi başardıysa, o da şudur: Hayatta çok geç diye bir şey yoktur.
Hayattan hemen umudunu kesme, ama çok uzun da asılma.
Hepimizin başlangıcı doğum ve sonu ölüm. Ne kadar farklı olabiliriz ki?
Sevgiyle hep hayatta kalırsın—ölüp gittikten sonra bile.
Tepedekilere iyi görünmek istiyorsan, bunu unut. Ne yaparsan yap, seni küçümseyeceklerdir. Eğer aşağıdakilere gösteri yapıyorsan, onu da unut. Onlar sadece sana gıpta edeceklerdir. Statü seni hiçbir yere götürmez. Sadece açık yüreklilik her insanla eşit düzeyde var olabilmeni sağlar.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Kader birçok türe boyun eğdirir,
Kendini riske atan sadece biridir
– W.H. AUDEN,
Şu anda, şu haliyle hayatında neyin çok güzel ve doğru olduğunu bulmalısın. Geriye bakman seni yarışa sürükler ve yaş hiç de rekabete açık bir konu değildir.
Çeşmeyi aç ve kendini bu duyguların içinde yıka. Bu sana zarar vermeyecek. Eğer korkuyu kabullenebilirsen ve onu alıştığın bir tişörtmüş gibi başından aşağı geçirebilirsen kendine şöyle diyebilirsin:
Tamam, bu sadece korku ve bení kontrolüne almasına izin vermeyeceğim. Ne olduğunu çok iyi biliyorum
Gözlerini açtı. Yavaşça, Budistler ne der, bilir misin?
Nesnelere yapışıp kalma, çünkü her sey geçicidir
Birbirinizi sevmezseniz yok olursunuz diye tekrarladı Mori. Doğru değil mi? Çok doğru, sevgisiz kanatları kırık kuşlar gibiyiz.
Ölmeyi öğrenince yaşamayı öğrenmiş oluyorsun.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Öleceğini bilmek ve her zaman buna hazır yaşamak. Bu daha olumlu. Bu sayede hayatı yaşarken daha katılımcı olunabilir.
Bazen gördüğünüz değil, hissettiğiniz şeye inanmalısınız. Ve eğer başkalarının size güvenmesini istiyorsanız, sizin de onlara güvenebileceğiniz duygusuna sahip olmalısınız, karanlıkta olsa dahi. Düşerken bile.
Tek akılcı davranış sevgidir.
Hayat bir dizi ileri ve geri çekilmeden ibarettir. Sen bir şey yapmak istersin, ama başka bir şey yapman gerekmektedir.
‘Bu kültür bana uymuyorsa, ben de ona uymam’ diyebilecek kadar güçlü olması gerekiyor bireyin. Kendi kültürünü yarat.
Ölüyor olmak dedi Mori ansızın, üzülmek gereken şeylerden sadece biri. Ya mutsuz yaşamaya ne demeli?
Bundan sonra devam edebilecekmiyim? Bilemiyorum. Ama başaracağıma dair kendimle iddiaya giriyorum.
Bir şeylere girişmek için çok geç olduğunu varsayma.
Kendini ve başkalarını affetmeyi öğren
Kendimi bırakıp yok olmayı mı bekleyeceğim, yoksa kalan zamanımı en iyi şekilde mi değerlendireceğim?
Yaşamın ‘dur’ düğmesinin olmasını diledim. Masallardaki gibi. Herşeyi bir dakikalığına dahi olsa durdurabilmek Dinlenmek ve hiç düşünmemek
Doğrular tentürdiyot gibidir, acıtır ama iyi gelir.
Eğer duyguyu bastırırsan ve sonuna dek yaşamaya imkân tanımazsan korkuyla mücadele etmek zorunda kalacağın için tam kopuş sağlanamaz. Acıdan korkarsın, üzüntüden korkarsın. Sevginin kolay incinebilirliğinden korkarsın. Fakat kendini tüm bu duyguların ortasına atarak, böylesi duyguların içine dalarak onları tam anlamıyla yaşarsın. Acının ne olduğunu öğrenirsin. Sevginin ne olduğunu öğrenirsin. Üzüntünün ne olduğunu öğrenirsin. Ve ancak o zaman, ‘Tamam, ben bu duyguyu yaşadım, artık onu tanıyorum. Şimdi ondan bir dakikalığına kopabilirim’ diyebilirsin.
Hayat bir dizi ileri ve geri çekilmeden ibarettir. Sen bir şey yapmak istersin, ama başka bir şey yapman gerekmektedir .Bir şey seni üzer, ama üzülmemen gerektiğini bilirsin. Bazı şeyleri elde veri olarak kabul edersin, fakat hiçbir şeyin garantisi olmadığını da bilirsin.
Zıtların gerilimi, lastik bir bandı çekmek gibidir. Ve çoğumuz bunun ortasında bir yerde yaşarız.
Mitch yaşlıların gençlere gıpta etmemesi imkansız. Ama sorun, ne ve kim olduğunu bilmek ve o kişi olarak mutluluğu bulmak. Şimdi, senin otuz yaşlarını yaşama sıran. Benim otuzlu yaşlarda olma sıram geçti. Şimdi bana , yetmiş sekiz yaşında olma sırası geldi. Şu anda, şu haliyle hayatında neyin çok güzel ve doğru olduğunu bulmalısın. Geriye doğru bakman seni yarışa sürükler ve yaş hiç de rekabete açık bir konu değildir.
Kendimizi de bağışlayabilmeliyiz. Yapamadığımız her şey için.
Yapmış olmamız gereken her şey için. Olmuş olması gereken şeyleri düşünerek yaşamaya devam edemeyiz.
Bir işi olan insanlar bile bizim ekonomimizde tehdit altındadır. Her an işini kaybedebilir. Ve insan tehdit edildiği zaman sadece kendini düşünmeye başlar. Parayı tanrılaştırır. Tüm bunlar kültürün birer parçasıdır. Ve bu yüzden ben bu kültüre inanmıyorum.
Büyüdükçe daha da öğreniyorsun. Eğer hep yirmi iki yaşında kalsan, hep yirmi iki yaşında olduğun kadar cahil olursun. Yaşlanmak sadece çürümek değildir bildiğin gibi. Büyümektir.
Sana zıtların geriliminden bahsettim mi hiç? Hayat bir dizi ileri ve geri çekilmeden ibarettir. Sen bir şey yapmak istersin, ama başka bir şey yapman gerekmektedir. Bir şey seni üzer, ama üzülmemen gerektiğini bilirsin. Bazı şeyleri elde veri olarak kabul edersin, fakat hiçbir şeyin garantisi olmadığını da bilirsin. Zıtların gerilimi, lastik bir bandı çekmek gibidir. Ve çoğumuz bunun ortasında bir yerde yaşarız.
Toplumumuz insanların kendileriyle mutlu ve barışık yaşamalarına zemin hazırlayan, bu şekilde yaşamalarını öğütleyen bir kültüre sahip değil. Bireyin, ‘Bu kültür bana uymuyorsa, ben de ona uymam.’ diyebilecek kadar güçlü olması gerekiyor.
“I see your face in every flower,
Your eyes in stars above,
It’s just the thought of you,
The very thought of you,
My love…”
People haven’t found meaning in their lives, so they’re running all the time looking for it. They think the next car, the next house, the next job. Then they find those things are empty,too, and they keep running
Status will get you nowhere. Only an open heart will allow you to float equally between everyone.
As you grow, you learn more. If you stayed at twenty-two, you’d always be as ignorant as you were at twenty-two
“Dünyanın durması gerekmiyor mu? Bana neler olduğundan haberler yok mu? Dünya durmadı, hatta hiç umursamadı.”
“Birisini kaybedeceğinizi bildiğinizde, alışkanlıklarınıza daha bir sıkı bağlanıyorsunuz.”
-Senin bir narsist olduğunu düşündüm.
Ama ben narsist olmayacak kadar çirkinim.
Sevgi farklıdır.
Sevgi, kişi bir başka insanın sorunlarıyla kendi sorunuymuşçasına ilgilenme isteği duyduğunda vardır.
Ölüm bir yaşamı sona erdirir, bir ilişkiyi değil.
Varlığına özen gösterdiğin ve sevdiğin herkesin yüreğinde yaşamaya devam edersin
Birbirimizi sevdikçe ve sevgimizi sürekli hatırladıkça, hiç yok olmadan ölebiliriz.
Nesnelere yapışıp kalma, çünkü her şey geçicidir.
İnsan ailesine yatırım yap.
İnsanlara yatırım yap.
Seni sevenlerle ve senin sevdiklerinle kendi toplumunu oluştur.
Nesnelere yapışıp kalma çünkü her şey geçicidir.
Birbirinizi sevmezseniz yok olursunuz.
Ölmeyi öğrenince yaşamayı öğrenmiş oluyorsun.
Sohbet, etkileşim ve ilgi gibi insani öğelerden kendine bütün hayatını dolduran bir koza örmüştü.
“Her şeyden önce, toplumumuz insanların kendileriyle mutlu ve barışık yaşamasına zemin hazırlayan, böyle yaşamayı öğütleyen bir kültüre sahip değil. Yanlış şeyleri öğretiyoruz. ‘Bu kültür bana uymuyorsa, ben de ona uymam’ diyebilecek kadar güçlü olması gerekiyor bireyin. Kendi kültürünü yarat.”
“Ölüyor olmak” dedi Mori ansızın, “üzülmek gereken şeylerden sadece biri. Ya mutsuz yaşamaya ne demeli? Ziyaretime gelenlerin çoğu mutsuz.”
“Yüreğini paylaşabileceğin birini bulabildin mi” diye sordu.
“İçinde yaşadığın topluma katkıda bulunuyor musun? “
“Kendinle barışık mısın?”
“Olabileceğin kadar insan olmaya çalışıyor musun?”
Bir şeylere girişmek için çok geç olduğunu varsayma.
Ölüm bir yaşamı sona erdirir, bir ilişkiyi değil.
Üzülme dedi. Gözyaşı dökmek olumsuz değildir.
Eğer birbirimize bu kadar benzediğimizi görebilseydik, bu dünyada tek bir büyük insanı ailesi olarak mutlu ve huzur içinde yaşayabilmek için çok daha fazla çaba gösterirdik.
Nesnelere yapışıp kalma, çünkü her şey geçicidir.
All right, I’ll be your coach. And you can be my player. You can play all the lovely parts of life that I’m too old for now.
I buried myself in accomplishments, because with accomplishments, I believed I could control things, I could squeeze in every last piece of happiness before I got sick and died…
I felt as if time were suddenly precious, water going down an open drain, and I could not move quickly enough.
The years after graduation hardened me into someone quite different from the strutting graduate who left campus that day headed for New York, ready to offer the world his talent.
The world, i discovered, was not all that interested. I wandered around my twenties, paying rent and reading classifieds and wondering why the lights were not turning green for me.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir