Sabahattin Ali kitaplarından Toplu Şiirleri kitap alıntıları sizlerle…
Toplu Şiirleri Kitap Alıntıları
Senden başkasını seven delidir,
Yüzün çiçeklerin en güzelidir.
Gözlerin bilinmez bir diyar gibi.
Gönlümüzü verdik de?..
Sebepsiz bir keder alır.
Bütün ömrümün beynimde
Acı bir tortusu kalır.
İçinde yaşanmaz bir dünyada yaşıyorum.
Ağaçlar şarkı söyler, rüzgar tatlı eserdi.
Deniz Yok,
Yıldızlar Arkadaşım,
Ya Bu Gece Harikalı Birşeyler Olsun,
Yahut Bir Bomba Gibi İnfilak Edecek Başım.
Senden edeyim biraz şikâyet
Reddetmek için aratma hiç lâf
Yok sende birazcık olsun insâf
Sen bizden utanma mektubun kes
Biz bekler iken gârib ü bîkes
Seni çıkarsam, ömrüm başlamadan bitiyor.
Sus kâmil isen bâde-i hicrân ile mest ol
Ben anlatamam aczimi de eylemem inkâr
Yalnız onu bir gün görerek şöylece tenhâ
Açsam ona kalbimde duran ukdeyi tekrâr
Mâdem ki mey-i aşkı kâbul etmeyecekdin
Niçün kadeh-i kalbi şikest eyledin ey yâr
Ağaçlar şarkı söyler, rüzgâr tatlı eserdi
Bir şeyler fakat beni yaşamaya bağlardı
Sebepsiz bir keder alır.
Bütün ömrümün beynimde
Acı bir tortusu kalır.
En büyük şey, en asil şey küçülür burda.
Benim artık yalnız sana itimadım var.
Beynimde hayaliyle alevlenen bir ocak
Benim artık yalnız sana itimadım var.
Ağaçlar şarkı söyler Rüzgar tatlı eserdi
Bir şeyler fakat beni yaşamğa bağlardı
Bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı
Kalbimi bir çamurda çırpınırken bulurdum
“Dünyada sevdasız yaşanmamış
“Bir kalp gösterir misin bu ateşte yanmamış? “
“Aşk öyle bir şeydir ki kimini sevindirir, “
“Okşar bahtiyar eder, gözyaşını dindirir…“
“Tabiatı tıpkı talih gibidir, yâr olmaz kimine de“
“En samimi ateşle çırpınan bir sinede“
“Kıyametler koparır, fırtınalar yaratır,“
“Bazan bir demet güldür, bazan kanlı bir satır“
“Lâkin sevişmiyerek geçen ömür hederdir; “
“Dünyada âşık olmak herkese mukadderdir…“
Ben kulağımdaki bu sözlerin tesiriyle,
Ateşli gençliğimin en derin tesiriyle
Yuvamı bir kuş gibi süsledim, çiçekledim.
Haftalarca kendime bir sevgili bekledim…
Bu haftalar ay oldu, bu aylar sene oldu,
Fakat bilmiyorum bu kadınlara ne oldu?..
Kimsesiz günlerimde hiçbirisi gelmedi,
Bir bülbülün şen sesi odamda yükselmedi…
Ben de kendi kendime: “Bekleme gönül! “ dedim…
“Bir kadının yoluna bakmak tenezzül! …“ dedim…
Zaten nazlanıyordu hangi kadına baksam,
“Aşka yuf olsun dedim eğer yalvaracaksam.“
Atmayı göze aldım hayatımı bir yasa.
Kırmadım gururumu önlerinde… Hülâsa
Ne onlar bana geldi, ne ben onlara gittim
Sahipsiz bir mum gibi gençliğimi erittim…
Şimdi aşka bir heves duymuyorum kendimde…
En ateşli demimi böyle boş geçirdim de
Yine bir kadın için gururum baş eğmedi,
Dudaklarım bir kadın dudağına değmedi..
Çözülmez aşkın düğümü !
Seyrine doyamadığım!
Şimdi gurbette bırakıp
Sesini duyamadığım!
Evde kapanıp kaldın mı?
Seyrana çıkıp güldün mü?
Başkalarının oldun mu?
Benimsin! diyemediğim!
Akıtıp gözüm yaşını
Hatırlarım gülüşünü;
Kıvırcık saçlı başını
Göğsüme koyamadiğım!
Dik yamaçların selisin,
Sen benden daha delisin,
Şimdi kimlerin kulusun?
Başını eğemediğim!
Nasıl vurgunum bilirdin,
Niçin benden yüz çevirdin?
Kimlerin koynuna girdin?
Öpmeğe kıyamadığım!
Yok yaşamağa hevesim;
Ben bir dermansız bîkesim,
Yetmez mi gönül, yetmez mi?
Senin dalına kondum hey!
Yüksek yerlerde uçmuştum,
Ayak ucuna indim hey!
Denizler gibi derindim,
Gözlerine sığ göründüm.
Karlı dağlardan serindim,
Sana sokuldum, yandım hey!
Tükenmez mihnetler çektim,
Kanlı gözyaşları döktüm,
Akıllılara örnektim,
Divânelere döndüm hey!
Âşıklar sana ne yapsın?
Dudaklar nereni öpsün?
Sen bir acayip şarapsın,
Daha içmeden kandım hey!
Yâdını düşürmez dilim,
Sana ulaşır her yolum;
Kirli, günahkâr bir kulum,
Yüzüne bakıp yundum hey!
“Rahat benim altımdadır.
Başını vurma dört yana,
Rahat benim altımdadır.
Çok koşup çok yorulmuşsun,
Yollarda yalnız kalmışsın,
Güvenip bana gelmişsin,
Rahat benim altımdadır.
Sana kökümde yer versem
Gölgemi üstüne gersem…
Hey rahat isteyen sersem!
Rahat benim altımdadır.
Serin serin uzanırsın,
Çiçeklerle bezenirsin,
Yat burada, kazanırsın,
Rahat benim altımdadır.
Yârin de gezer dolaşır,
Bir gün buraya ulaşır;
Hasretler burda buluşur,
Rahat benim altımdadır.”
İsmim ağza alınırsa,
Yerim soran bulunursa:
Benim meskenim dağlardır.
Ey hayaller, vurmayın kalbimin sert taşına.
Bütün bir hayat bile değmez bir göz yaşına,
Ruhumun dalgaları, köpürüp taşmayınız.
Her damlanız tutuşan göğsüme birer bıçak.
Kalbim bir kayadır ki, nerdeyse yıkılacak,
Hayalden köpüklerle kalbimi sarmayınız.
Gönül bağlanmaz oldu ne kıza, ne kadına
Gönlüm yüz sürmek ister yalnız senin katına.
Senden başka her şeyi bir mangıra satıyor.
Beliriyor karşımda,
Siyahlaşan ufuklar
Kader bu: Ne yapsan suyun akacak!
Çok zordur çırpınıp tutunamamak:
Fakat bir kere de bize sor dere!..
Sararmıyor, solmuyor.
Biz âşık olduk size,
Bilmem ki ne dersiniz?
Sanırım gülersiniz
Bu deliliğimize!
Güzel saçlarında dolaşsın elim.
Para değil bu mesleğe onu bağlayan,
Hocalığın sihirli bir iptilâsıdır
Ölecekler bırakmadan belki hiçbir iz;
Fakat dünkü talebeler, bunu biliniz:
Muallimler, asrımızın evliyasıdır
Hicran dağıtan kadın!
Git başka bir diyara!
Kalbimi parçaladın
Sen de sarıl Allaha
Dünyada yalnız o el
Hitâm verir her âha
Bir küçücük hicrânla
Aşktan kalmadı korkum
Hakka sarıldım cânla
Gülmeli, kahkahayla bunlara gülmelidir..
Beliriyor karşımda,
Siyahlaşan ufuklar
Gözümde yaşlar boşanır,
Sen yokken nasıl yaşanır?
Niçin benden uzaktasın?..
Okşar, bahtiyar eder, gözyaşını dindirir
Tabiatı tıpkı talih gibidir, yâr olmaz kimine de
En samimi ateşle çırpınan bir sinede
Kıyametler koparır, fırtınalar yaratır,
Bazan bir demet güldür, bazan kanlı bir satır.
Gönlümüzü verdik de?
Şimdi benim tahtım senin dizindir
Kalbim hakikat diye bir ihtimale tapmış.
Ne manasız şeylere meğer bel bağlamışım,
Meğer benim peşinde koştuklarım serapmış..
Ağaçlar şarkı söyler, rüzgâr tatlı eserdi.
Bu sesleri duyanlar gülüyorum sanırdı.
İşte rüzgâr, şimdi sana sığınıyorum!
En büyük şey, en asil şey küçülür burda.
Kalbim hakikat diye bir ihtimale tapmış.
Ne manasız şeylere meğer bel bağlamışım;
Meğer benim peşinde koştuklarım serapmış..”
Aradığım yerlere benzeyiş buldum sende.”