İçeriğe geç

Toplu Şiirler 1 Kitap Alıntıları – Gülten Akın

Gülten Akın kitaplarından Toplu Şiirler 1 kitap alıntıları sizlerle…

Toplu Şiirler 1 Kitap Alıntıları

Yürüdü düşünceleri bozbulanık
Ürkek serçeler geçti basının üstünden
Bir büyük şehrin kalabalığında
Yaşadığını duyuyordu her şeye rağmen
Güzün tesellisi kâr etmez
Her şey kendiliğinden oluyordu
Bir başka mevsimde ağaç
Delice yeşiliginden utanıyordu
Karanlık bastı mı gelirsin
Penceremin dibinde durursun
Oyuncaklar kabartma harfler gibi
Elle tutulur gibi garipligin
Bir ben miyim yalnızlığa yenilen…
O bir türlü olmayana bir türlü gelmeyene
Nasıl tutkunun umutlar arasından
Sevmemek biraz yorgunluktandır…
Pay edilecek koca bir yalnızlık
-Biri olsa tutsa bırakmazsa…
Ben yalnızlığımı gözlerim gibi taşıdım
Unutmak olmazdı unutmadım…
Bu perişan halime sebeptir
Senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim…
Beni öldürürse bu umut öldürür…
. beni ya Sevmeli ya Öldürmeli.
Yorgun çayırlar serçeler, yorgunum…
Bu perişan halime sebeptir, senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim.
Bu perişan halime sebeptir, senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim.
bu perişan halime sebeptir, senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim
Bu perişan halime sebeptir,
Senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim.
Bu perişan halime sebeptir, senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim.
Bu perişan halime sebeptir, senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim.
Bu perişan halime sebeptir, senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim.
Bu perişan halime sebeptir, senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim.
Bu perişan halime sebeptir, senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim.
“Bu perişan halime sebeptir,senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim.”
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya.
Bir ayrılışta yıkılıyoruz
Bir ayrılışta bağlarımız kopuyor.
Ah kimselerin vakti yok,
Durup ince şeyleri anlamaya.
Herkesin yaşama türküsü başka
Lakin sevgi bir kardeşlik bir
Evren batarken son türkümü söyleyeceğim
Yankım boşlukta duracak
Halktan soluklar alınır
Üflenir halka bilinç
Halk gibi yaşamakla yaşamakla
Hele devrimcileriyle, hele devrimcileriyle
Yanıla yanıla yanılmaz olan devrimcileriyle
Mayıslar güzeldir
Ah, kimselerin vakti yok
Durup ince şeyleri anlamaya
Güz geldi. Bunu saçlarımın döküldüğünden.
Biçimsiz giysili yalnızlığımız
Açıklar kendini ne kadar utansak
Ölünen bir nehir olmalı dünya
Kocamış filleri çekip kıyısına
Daha da eskimez insan, eskidikçe ağlamasa
Bazı kadınlar için aşk
Şöyle bir rüyasız sere serpe
Şöyle bir korkmadan uyumadır
Yalnızlık bakımlı otlar arasında
Kendiliğinden açan çiçek
Ben yalnızlığımı gözlerim gibi taşıdım
Yaşamak küçük aldanışlarla güzel
Ölümü alın götürün
Sonsuz şeyler uğruna mesela
Kırılıp dökülen şeyler uğruna
Kendinizi ne çok aldattınız
Eski kıtalar vardı
Sıcak insanlar vardı
Şimdi birbirine yabancı
Havada bir hoş aydınlık bir mavi
Sevgiyse büyük şarkıysa güzel
yaşamaksa
Islak yollarda bir ekim sonu
İçlenir sebepsiz içlenir
Eski yağmurları düşünür müsün?
Hürriyet canım Hürriyet ver elini
Kat kat duvarlar ardında
Kendimi bildim bileli bekledim seni
-Çiçeklere dokunmak yasak-
Bekçi yalan söylüyordu biliyorduk
Acı şey çaresiz yaşamak acı şey
Bir büyük oyun yaşamak dediğin
Beni ya sevmeli ya öldürmeli
Siz dayanılmaz bir Günaydın sınız
Sabah sabah insanı ayağına getiren
Hiç yoktan dünyayı kendini sevdiren
Siz çocuk ağızlı bir Günaydın sınız
Uzanır ellerin gözlerimi örter
Bütün düzenim bozulur
Bu perişan halime sebeptir
Senin unutmuşluğunu affetmeyeceğim.
Uzanır ellerin gözlerimi örter
Bütün düzenim bozulur
Benim bir nokta kırılmışlığım
Gözlerimin ardında büyür durur
Uyutamaz beni ninniler şimdi
Ve gürültüler uyandıramaz
Her şey sessiz
Her şey dümdüz olsa ne gezer
Saçlarım hâlâ asi, hâlâ yaramaz
Hüzün gecelere mahsustur
Benim bir nokta kırılmışlığım
Gözlerimin ardında büyür durur.
Beni öldürürse bu umut öldürür.
Yaşamak küçük aldanışlarla güzel
Ölümü alın götürün
Bu şiir buz üstüne yazıldı
Bir kere söylenip unutulacak
Gözlerimi ona bağışlıyorum
Kendi yalnızlığında unutulmuş
Birisi bütün düşüncelerinin sahibi
Hatırası kara elleri beyaz
Unutmak istersin unutursun
Gel gör ki yalnızlığa dayanılmaz
Bir yıldız iliklerine kadar karanlık
Bir adam yağmur altında yalnız
Tahammül edilmez düşüncesine
O inadına yaslanır kayıtsız
Sana büyük caddelerin birinde rastlasam
Elimi uzatsam tutsam götürsem
Gözlerine baksam gözlerinle konuşmasak
Anlasan
Siz dayanılmaz bir “Günaydın”sınız
Sabah Sabah insanı ayağına getiren
Hiç yoktan dünyayı kendini sevdiren
Siz çocuk ağızlı bir “Günaydın”sınız
Benim bir nokta kırılmışlığım
Gözlerimin ardında büyür durur

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir