Aleksandr Puşkin kitaplarından The Queen of Spades kitap alıntıları sizlerle…
The Queen of Spades Kitap Alıntıları
Sevilebileceğine o kadar inanmıyordu ki şefkatti aşk zannettin dedim.,hemen inandı
Maça kızı 8♤
Maça kızı 8♤
Dante der ki: “El kapısının ekmeği acı, el merdivenlerinden çıkmak yorucudur.”
Carol, “Kalpler sağlamdır,” demişti.
“Çoğu zaman kırılmazlar. Çoğu zaman sadece eğilirler.”
“Çoğu zaman kırılmazlar. Çoğu zaman sadece eğilirler.”
Mirası küflü, şom kağıtları nice
Maça kızı, kupa oğlanı sinsice
Derdine yanarlar ölen aşklarının.
Maça kızı, kupa oğlanı sinsice
Derdine yanarlar ölen aşklarının.
Dante der ki: El kapısının ekmeği acı, el merdivenlerinden çıkmak yorucudur.
Fikrini soracağı kimsesi yoktu: ne bir dost, ne bir rehber.
Fizik dünyasında iki cisim aynı anda aynı yeri dolduramadığı gibi, madde dışı dünyada da iki sabit düşünce aynı zamanda yaşayamaz.
Kontes çok yaşlıydı cenazesinde kimse ağlamıyordu, göz yaşları ikiyüzlülük olurdu.
Ahlaki değerlerden yoksun olan biri için, hayatta kutsal olan hiçbir şey yoktur.
Dostlarının kalbinde ihaneti gördü.
Ahlaki değerlerden yoksun olan biri için hayatta kutsal olan hiç bir şey yoktur.
Dante der ki: “El kapısının ekmeği acı, el merdivenlerinden çıkmak yorucudur.” Başkasına muhtaç olmanın acılığını, aristokrat bir kocakarının yanındaki zavallı bir evlatlıktan daha iyi kim anlayabilir?
“ ‘Her yetenek açıklaması olmayan bir nesnedir,’ diye yanıt verdi. ‘Bir heykeltıraş, bir Carrara mermerinde saklı bulunan Jüpiter’i nasıl oluyor da görüyor? Sonra elindeki kalem ve çekiçle bu mermeri parçalayarak nasıl oluyor da Jüpiter’i meydana çıkarıyor?’ ”
“Fizik dünyasında iki cisim aynı anda aynı yeri dolduramadığı gibi, madde dışı dünyada da iki sabit düşünce aynı zamanda yaşayamaz.”
“Puşkin’in göğsünde kendi ulusunun yanı sıra yabancı ulusların da yüreği çarpardı.” (Dostoyevski)
Fizik dünyasında iki cisim aynı anda aynı yeri dolduramadığı gibi, madde dışı dünyada da iki sabit düşünce aynı zamanda yaşayamaz.
Her yetenek açıklaması olmayan bir nesnedir.
Her yetenek açıklaması olmayan bir nesnedir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Sizde benim gibi bir şairsiniz , ne derseniz deyin şairler iyi çocuklardır vesselam.
O mu. gerçekten büyük bir yetenektir sesi ile istediği her şeyi yapabilir.
Fizik dünyasında iki cisim aynı anda aynı yeri dolduramadığı gibi madde dışı dünyada da iki sabit düşünce aynı zamanda yaşayamaz
Ahlaksız ve dinsiz adam
İşte onun bütün benliğini kaplayan hırs meğer buymuş.
Vicdanında en az üç cinayet yatmaktadır.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Baba mirasını korumasını bilmeyenler, bütün çabalara karşın sefalet içinde ölürler.
Meleğim bana yolladığın dört sayfalık mektupları benim okuma hızımdan bile hızlı yazıyorsun.
El kapısının ekmeği acı,
El merdivenlerinden çıkmak yorucudur.
El merdivenlerinden çıkmak yorucudur.
Yani öyle bir roman istiyorum ki kişisi ne anasını ne de babasını boğazlamış olsun.
Puşkin’in göğsünde kendi ulusunun yanı sıra yabancı ulusların da yüreği çarpardı.
Fikrini soracağı kimsesi yoktu: ne bir dost, ne bir rehber.
Onu herkes tanır, fakat hiç kimse fark etmezdi.
Dante, el ekmeği acı olur, yabancı bir eşiğin basamaklarını tırmanmak zordur! der. Bir genç kızdan daha iyi kim bilebilir bunu?
Her yetenek açıklaması olmayan bir nesnedir.
Ne derseniz deyin, şairler iyi çocuklardır vesselam!
İki cisim aynı anda aynı yeri dolduramadığı gibi, madde dışı dünyada da iki sabit düşünce aynı zamanda yaşayamaz.
El kapısının ekmeği acı, el merdivenlerinden çıkmak yorucudur.
Çağını yaşamış ama yine çağa uyuyamamış her yaşlı gibi kendini buz gibi bir egoizme kaptırmıştı.
Maça kızı gizemli bir uğursuzluğun belirtisidir. En yeni fal kitabı.
Gerçekten de Lizavetta İvanovna, çok mutsuz bir varlıktı. Dante der ki: El kapısının ekmeği acı, el merdivenlerinden çıkmak yorucudur. Başkasına muhtaç olmanın acılığını, aristokrat bir kocakarının yanındaki zavallı bir evlatlıktan daha iyi kim anlayabilir?
Ya Hermann’a ne dersiniz? dedi. Ömründe eline kağıt almamış, hiçbir oyuna katılmamış olduğu halde, sabahın beşine kadar bizimle oturup oyunumuzu seyrediyor.
Hermann:
Oyun beni çok ilgilendiriyor, dedi. Ama fazlasını alacağım umuduyla gerekli olanını gözden çıkaracak bir durumda değilim
Hermann:
Oyun beni çok ilgilendiriyor, dedi. Ama fazlasını alacağım umuduyla gerekli olanını gözden çıkaracak bir durumda değilim
Oyunda kazananlar büyük bir iştahla yiyorlardı; diğerleri boş tabaklarının önünde dalgın oturuyorlardı. Ama şampanya gelince konuşma canlandı, herkes söze karıştı.
Sizin sessizce cesaret verişiniz benim için, bütün bir alkış sağanağından daha değerlidir.
Hermann uzun bir süre kendini toplayamadı.
Fizik dünyasında iki cismin, aynı anda aynı yeri dolduramadığı gibi, madde dışı dünyada da iki sabit düşünce, aynı anda yaşayamaz.
Herkes onu tanırdı ama kimse onu fark etmezdi.
Öyle sanıyorum ki, vicdanında en az üç cinayet yatmaktadır.
Bulanık gözlerinden, kafasında hiçbir düşünce olmadığı anlaşılıyordu.
Niçin genç Desdemona
Ayın, gece karanlığını sevmesi gibi
Tutup kendi Arap’ına âşık olur?
Rüzgâra, kartala, genç kız kalbine
Söz geçirecek bir yasa yoktur da ondan!
Ayın, gece karanlığını sevmesi gibi
Tutup kendi Arap’ına âşık olur?
Rüzgâra, kartala, genç kız kalbine
Söz geçirecek bir yasa yoktur da ondan!
Herkes onu tanır ama kimse fark etmezdi.
Yüksek sesle roman okurdu, yazarın bütün yanlışlarından kendisi sorumlu tutulurdu.
Bana yeni bir roman gönder. Yalnız rica ederim, şimdikilerden olmasın.
Rüzgâra kartala, genç kız kalbine söz geçirecek bir yasa yoktur.
Ne derseniz diyin şairler iyi çocuklardır vesselam!
Kontese yüksek sesle roman okur, yazarın bütün hatalarının suçlusu o olurdu. Gezilerinde kontese eşlik eder, havanın ve kaldırımın bozukluğundan yine o sorumlu tutulurdu.
Merhum dedem, anımsayabildiğim kadarıyla, büyük annemin başuşağı gibi bir şeydi. Yangından korkar gibi korkardı ondan.
Seksen yaşındaki kocakarı da varsın kumar oynamayıversin!
Victor Aurelius’un anlattığı olayı kastediyorum. Ona göre Kleopatra, ölümü aşkının bedeli olarak sunmuş. Fakat buna karşın bu şartlardan yılmayan, bunu itici bulmayan hayranları hep olurmuş.
Çarskiy’nin hayatı çok hoş geçebilirdi. Ama şiir yazıp yayınlamak talihsizliğine uğramıştı. Dergilerde adı şairdi, uşak odalarında ise kendisine destancı derlerdi.
Oyun bitince, şah da piyon da aynı kutuya konur.
Ahlaki değerlerden yoksun biri için, hayatta kutsal olan hiçbir şey yoktur.
Kim bu adam?
O mu? Gerçekten büyük bir yetenektir. Sesiyle istediği her şeyi yapabilir.
O halde kendine bir pantolon yapsa ya, madam.
O mu? Gerçekten büyük bir yetenektir. Sesiyle istediği her şeyi yapabilir.
O halde kendine bir pantolon yapsa ya, madam.
Fizikte iki cisim aynı hacmi işgal edemeyeceği gibi, maddeötesi âlemde de değişmez iki düşünce eşzamanda yaşayamaz.
Yabancının ekmeği acı, merdiveninden çıkmak yorucudur.
El ekmeği acı olur, yabancı bir eşiğin basamaklarını tırmanmak zordur.
Oyun bitince, şah da piyon da aynı kutuya konur.