Fyodor Dostoyevski kitaplarından Tatsız Bir Olay kitap alıntıları sizlerle…
Tatsız Bir Olay Kitap Alıntıları
Ne diyecekler, nasıl sona erecek bütün bunlar?
Her şey birbiri ardından geliyor
her şeyden önce başkalarına karşı iyi olmamız gerekiyor, hatta astlarımıza karşı bile
..kaderin karşısına çıkardığı süprizler, artık kuvvetine karşı güvenini sarsacak nitelikteydi.
Hasta, hem pek hastaydı; ama vücutça hasta olmaktan çok mânen rahatsızdı.
..bu hep böyledir, inişler ardından yükselişler gelir.
Anlamamak, anlamaktan daha zor.
..beni hiç anlamadı. Halbuki anlamıyacak ne var ki?
Zihnimde bir çeşit tutukluk var.
Hepimiz boyuna konuşuruz, konuşuruz; ama iş başa gelince hava!
Bazen kafalarımıza birden birbiri ardınca bir sürü düşüncenin hücum ettiği olur
“Beni hiç anlamadı. Oysa anlamayacak ne var? Anlamamak, anlamaktan daha zor.”
“beni hiç anlamadı. oysa anlamayacak ne var? anlamamak, anlamaktan daha zor.”
“Anlamamak, anlamaktan daha zor.”
Merak etme, kendi hesabıma seninle kucaklaşacak değilim.
Bilindiği gibi bazen düşünceler aklımızdan öyle hızlı gelip geçer ki duygulara dönüşen bu sözleri ya da bilinen bir dile dökmek mümkün olmaz .
Bazen kafalarımıza birden birbiri ardına bir sürü düşüncenin hücum ettiği olur. Anlatılmaları, hele ebedi bir dille anlatılmaları,hemen de mümkün olmayan böyle duygu ve düşünceleri hep biliriz.
Hepsi de düzenbaz bunların!
Son yıllarda, daha sık hayal kırıklığıyla karşılaşır olmuştu. Bu yüzden İvan İlyiç hırçın, vesveseli, hemen hemen her sözden bir mana çıkaran, hakarete uğradığını düşünen bir insan olmuştu.
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
Evet, hepimiz insanca davranma konusunda avaz avaz bağırabiliriz ama kahramanlık, iyi eylemler hepimize göre değil.
Bilindiği gibi bazen düşünceler aklımızdan öyle hızlı gelip geçer ki duygulara dönüşen bu sözleri ya da bilinen bir dile dökmek mümkün olmaz.
Anlamamak, anlamaktan çok daha zor.
İnsanım, sonuç olarak seviliyorum.Sevildiğim için kendime güveniyorum. Özgüven varsa karşılıklı güven de vardır. Güven varsa sevgi de vardır.
Eh bize yol göründü artık
Ben bu konuda kendimden eminim.
“Demek oğlunuzun annesisiniz öyle mi?”
Evet, ben, başkalarına karşı her zaman iyi olmak gerektiğine inanıyor, bu düşüncemi kendi yaşayışıma da uyguluyorum. Yani emrimiz altındakilere karşı, memurundan yazıcısına, yazıcıdan uşağa, uşaktan köylüye kadar, herkese iyi davranmalıyız. Demek istiyorum ki, ancak hümanizme inancın aramızda kökleşmesiyle ilerideki yenilenmeye güvenilir bir temek sağlamış olacaktır. Bu neden böyledir ? Bakınız, neden. Şöyle bir mantık yürütelim: ben iyi bir adamsam sevilirim tabi sevildiğim için bana güvenirler. Güvenmeleri de bana inanmaları demektir. İnanıyorlarsa demek beni seviyorlar
Anlamamak, anlamaktan daha zor.
Üstelik bana göre, her şeyden önce başkalarına karşı iyi olmamız gerekiyor, hatta astlarımıza karşı bile onların da insan olduğunu unutmamalıyız. İyilik her şeyi kurtarır, her şeyi düzeltir.
Özel yargılarını açıpa vurmaktan hiç hoşlanmazdı. Namusluydu; yani başından öyle pek şerefsizce bir olay geçmemişti. Pek bencil olduğu için, evlenmemişti de. Kalın kafalı değildi ama zekasını göstermekten de asla hoşlanmazdı. Bir de dağınıklığı, heyecanı sevmezdi. Hatta, heyecanı bir ruh dağınıklığı sayardı. Son yıllarda tatlı, uyuşturucu bir konfora, devamlı bir yalnızlığa dalmıştı.
Üstelik bana göre, her şeyden önce başkalarına karşı iyi olmamız gerekiyor, hatta astlarımıza karşı bile… Onların da insan olduklarını unutmamalıyız. İyilik her şeyi kurtarır, her şeyi düzeltir.
Daha her şey düzelebilir. Belki de bu her zaman böyledir, inişlerin ardından yükselişler gelir.
Zaten ben çoktandır genç kuşağın duygusuzluğundan şüphe ediyorum.
Anlamamak, anlamaktan daha zor.
Üstelik bana göre, her şeyden önce başkalarına karşı iyi olmamız gerekiyor, hatta astlarımıza karşı bile Onların da insan olduklarını unutmamalıyız. İyilik her şeyi kurtarır, her şeyi düzeltir.
hayallerini, umutlarını âdeta korkarak içinde saklıyordu.
“Belki de bu her zaman böyledir, inişler ardından yükselişler gelir.”
Bazen, kafalarımıza birden, birbiri
ardınca bir sürü düşüncenin hücum ettiği olur.
ardınca bir sürü düşüncenin hücum ettiği olur.
“Beni hiç anlamadı. Oysa anlamayacak ne var? Anlamamak, anlamaktan daha zor.”
Uzun zamandır genç neslin duygusuz olduğundan şüpheleniyordum..
Şu dünyada doğruyu söylemek kadar zor, boş konuşmak kadar kolay şey yok.
yapamadım!
Dünyada onu annesinden başka seven yoktu.
Her kafadan bir ses çıkıyor
Çok uzun zamandır erteliyoruz ama bana göre en önemli şey insan olmak.
Beni hiç anlamadı
Her şey birbiri ardından geliyor
Hey yerin dibine batası herif! Nereden de çıktın başıma!..
Sanki hiçbir şey olmamış gibi, bu fâni değişme pek garipti doğrusu
içinde gitgide artan bir sıkıntı vardı.
— Yürüyordum Gece de öyle güzel, öyle sakindi ki!
Sert, ama melek gibi adamdır!
Neyse ..
Eeh Hepsi de düzenbaz bunların!
Anlamamak, anlamaktan daha zor.
—Evet ben, başkalarına karşı her zaman iyi olmak gerektiğine inanıyor, bu düşüncemi kendi yaşayışıma da uyguluyorum.
İyilik herşeyi kurtarır, herşeyi düzeltir.
hayallerini, ümitlerini, adeta korkarak içinde saklıyordu.
Ancak uzun zamandır genç neslin duygusuz olduğundan şüpheleniyordum.
Öyle ya. Hepimiz boyuna iyi olduğumuzdan dem vuruyoruz.
Ruhum karman çorman, hiçbir zaman olmadığım kadar şaşkınım, anlatamıyorum!
hatırı sayılır kimselerle akrabalığı vardı
Nereye kadar gidebileceğini iyi, hele nereye varamayacağını daha da iyi bilirdi.
Beni hiç anlamadı. Oysa anlamayacak ne var? Anlamamak, anlamaktan daha zor.
Şu dünyada doğruyu söylemek kadar zor, boş konuşmak kadar kolay şey yok.
İyilik her şeyi kurtarır, her şeyi düzeltir.
Hepimiz boyuna konuşuruz, konuşuruz; ama iş başa gelince: hava!
Aynanın karşısına geçmiş bakıyor ama kendini göremiyordu.
Belki de bu her zaman böyledir, inişler ardından yükselişler gelir.
Dünyanın en gereksiz, en işe yaramaz adamını alın, bir gişe memuru yapın. Kendini önemli biri zannedip sizi aşağı görecektir.
Onun da kendine göre bir tutkusu, daha doğrusu bir arzusu vardı
Dile getirilen duygularımızın çoğu bize tamamen gerçek dışı görünür . Her birinin bir açıklaması olsa da yine onları bir türlü ifade edemeyiz.
Keyfim yerinde olduğunda her zaman hoş ve candan biri olurum zaten.
Şaşkındı , garip bir duruma düşmüştü ,sanki yer ayaklarının altından kayıyordu , bir yere girmiş ama sanki zifiri karanlıkta kalmış gibi çıkışı bir türlü bulamıyordu .