İçeriğe geç

Tanrı Misafiri Kitap Alıntıları – Reşat Nuri Güntekin

Reşat Nuri Güntekin kitaplarından Tanrı Misafiri kitap alıntıları sizlerle…

Tanrı Misafiri Kitap Alıntıları

Ne yaparsın, hayat Çiğnemeden yutulur mu?
Evvelce de söyledim ya Seven insanların hepsi şairdir.
Sen sebepsiz ıstırap çektiğini hatırlar mısın Müeyyet?
Biz birbirimizi olduğumuz gibi kabul etmiş insanlarız. Zaten kabul etmeyip de ne yapacağız?
Hakkından emin olan insan, hiçbir zaman sinirli ve telaşlı değildir.
Sen birisini istiyorsun O, seni istemiyor.. Binaenaleyh..
Ben bir memurum Günde on saat erkekler gibi çalışıyorum. Onlar gibi sigara içmeye neden hakkım olmasın?
Gördün mü, anlamıyorsun bile Istırabın en ulvi, en yüksek kısmı sebepsiz ruh elemleridir. Güya bu dünyaya gelmeden evvel başka bir dünyada yaşamışız, orda ruhumuz hicran oklarıyla delinmiş Şimdi o hayatı hatırlamıyoruz Ruhumuzda duyduğumuz gizli sızılar bu ilk yaraların acısıdır Sebepsiz ruh elemleri işte bunlardır.
Cemiyet hayatında bir muayyen dava için boğuşanlar, ringe birbirini yumruklayan boksörlere benzerler. Dövüşürler ve birbirlerinin ellerini sıkarlar.
Ekmeğimiz yoktu efendim,ama gönlümüz rahattı
İyisin, güzelsin, fakat biraz şiirin eksik
Ruhumu kafesteki kuşlar gibi hapsediyorsun.
Saadet, yalnız paradan, vücut rahatından ibaret olsa anlarım. Fakat bir kadını mesut etmek için bu, kâfi değildir. Kadının bir de ruhu olduğunu unutuyorsun. Daha doğrusu, bunu hiç anlamadın.
Aman Allah. Evime edebiyat girdi. Sen beni muhafaza et
Yaşım henüz yirmi dört. Fakat ruhum öyle ihtiyar ki
Şiir, kitapta değil, tabiatta ve tabiatı gören ruhtadır.
Hayat hazin, melûl, yeknesak, bahusus renksiz bir şeydir… Günlerimiz hep birbirine benzer… Bu renksiz günlerden birini güzel heyecanlı bir vaka ile canlandırmak onu boyamak gibidir. Geçmiş günler hatırlarımızın ufuklarına doğru uzaklaştıkça onları birer birer gözden kaybedeceğiz, mazimizden yalnız boyalı günleri tefrik etmek kabil olacak…
Istırabın en ulvi, en yüksek kısmı sebepsiz ruh elemleridir. Güya bu dünyaya gelmeden evvel başka bir dünyada yaşamışız, onda ruhumuz vicdan oklarıyla delinmiş… Şimdi o hayatı hatırlamıyoruz. Ruhumuzda duyduğumuz gizli sızılar bu ilk yaraların acısıdır. Sebepsiz ruh elemleri işte bunlardır.
Merak, daima ihtiyattan kuvvetli olmuştur.
Güzelliğe hürmet insanlar için bir vazifedir.
Fakat insan, insandır. Bazen zayıf saatleri olur
Ömrünün bazı saatlerinde herkes az çok şairdir.
Dünya denilen bu menfa-yi elemde Leylâ-yı hayalini arayan bir ruh-i avareyim.
Ben sizi seviyorsam bundan size ne?
Hayat, hazin, melûl, yeknesak, bahusus renksiz bir şeydir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İyisin, güzelsin, fakat biraz şiirin eksik
İnsanın bedbahtlığı fazla hassas, fazla şair ruhlu olmasından ileri gelir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Şiir kitapta değil, tabiatta ve tabiatı gören ruhtadır.
Şiir kitapta değil, tabiatta ve tabiatı gören ruhtadır.
İlk görüşün büyük tesiri vardır.
Bir softanın yediğini dört öküz yiyemez.
İnkar etmeyiniz hanımefendi. Siz yaralı bir kuşsunuz. Ruhunuzu kim bilir hangi naif noktasından, hangi âdi, maddi ve galip sebep için yaralamışlar.

Tanrı Misafiri, Reşat Nuri Güntekin

Ruhumu kafesteki kuşlar gibi hapsediyorsun.
Günlerimiz hep birbirine benzer
Nasıl oluyor da bazı kadınlar böyle güzel elbiseler giyiyorlar, inciye, elmasa garkoluyorlar?
Zaten insanın bedbahtliği fazla hassas, fazla şair ruhlu olmasından ileri gelir.
— Saadet, yalnız paradan, vücut rahatından ibaret olsa anlarım Fakat bir kadını mesudetmek için bu, kâfi değildir. Kadının bir de ruhu olduğunu unutuyorsun. Daha doğrusu bunu hiç anlamadın.
Hastalığım gönül hastalığı
Bu erkekler, ne tuhaf insanlar canım Kilit gibi birbirlerini tutuyorlar.
Yaşamak öyle güçleşti ki
—— Ömrünün bazı saatlerinde herkes az çok şairdir. Bence şiir, aşkın ifadesidir.
——Saadet, yalnız paradan, vücut rahatından ibaret olsa anlarım Fakat bir Kasım’ı mesut etmek için bu, kâfi değildir. Kadının bir de ruhu olduğunu unutuyorsun. Daha doğrusu, bunu hiç anlamadın.
—— Şimdi söyle bakayım Pakize Hiç yoktan niye ağladın?
O, kocasının yüzüne bakmadan cevap verdi.
—— Kendime Kendi talihsizliğime Boş geçen zavallı ömrüme
—— Şiir, kitapta değil, tabiatta ve tabiatı gören ruhtadır hanımefendi
lt; lt;Karanlıkta yüzünüzü görmüyorum. Fakat, sesinizin bir ihtizazında ruhunuzun bütün macera-yı elemini dinledim. İnkâr etmeyiniz hanımefendi. Siz yaralı bir kuşsunuz. Ruhunuzu kimbilir hangi naik noktasından, hangi âdi, maddî ve galip sebep için yaralamışlar. gt; gt;
İnsan denen mahlukun bugünden yarına ne olacağına dair kimsenin bir şey bildiği yoktu ki
Cemiyet hayatında bir muayyen dava için boğuşanlar, ringde birbirini yumruklayan boksörlere benzerler. Dövüşürler ve birbirlerinin ellerini sıkarlar.
Hakkından emin olan insan, hiç bir zaman sinirli ve telaşlı değildir.
Biraz daha silah taşımaya, kan görmeye ihtiyacım var. Öğretmenlik için lazım gelen metaneti ve kalp katılığını belki bu sayede kazanırım.
Zaten insanın bedbahtlığı fazla hassas, fazla şair ruhlu olmasından ileri gelir.
•Gönül hastalığı Yani sevda çekiyorum.
Siz de bir şair ruhu seziyorum, beyefendi..
Bence şiir, aşkın ifadesidir’
Saadet , yalnız paradan , vücut rahatından ibaret olsa anlarım Fakat bir kadını mesut etmek için bu , kâfi değildir . Kadının bir de ruhu olduğunu unutuyorsun .
Yaşım henüz yirmi dört. Fakat ruhum öyle ihtiyar ki
(( Ey elif kaşlı , elâ gözlü dilber
Hacıyağları süreyim gerdanına ))
(( Kara gözlerin öldürür beni ))
Hakkından emin olan insan, hiç bir zaman sinirli ve telaşlı değildir.
Ne tuhaf Sen bugün bir şair gibi söylüyorsun.
Ömrünün bazı saatlerinde herkes az çok şairdir.
Mehtabın ilahi bir füsun ile aydınlattığı ulvi simanızda bütün elem-i de ruhunuzu okuyorum.
Hasta çocuk, nihayet kendinden daha bir düşkününü bulup ezmiş; insanlığının şerafet ve gururunu duymuş, yaşamanın tadını tatmıştı!..
Burada kadın, erkek yoktur; yalnız hak ve hakikat vardır.
Nasıl oluyor da bazı kadınlar böyle güzel elbiseler giyiyorlar, inciye, elmasa garkoluyorlar?
Sen sebepsiz ıstırap çektiğini hatırlar mısın Müeyyet?
Benim hastalığım maddi değil Kalbimin yaralı olduğunu pek iyi biliyorsunuz.
Bu hassas bir şairin buluşudur, hayat, hazin, melűl, yeknesak, bahusus renksiz bir şeydir Günlerimiz hep birbirine benzer
Kadının bir de ruhu olduğunu unutuyorsun. Daha doğrusu bunu hiç anlamadın.
Aman Allah.. Evime edebiyat girdi Sen beni muhafaza et
Yaşım henüz yirmi dört. Fakat ruhum öyle ihtiyar ki

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir