İçeriğe geç

Soluksuz Zaman Kitap Alıntıları – George Orwell

George Orwell kitaplarından Soluksuz Zaman kitap alıntıları sizlerle…

Soluksuz Zaman Kitap Alıntıları

Tabii bizim gibi insanların asıl sorunu hepimizin kaybedecek bir şeyleri olduğunu sanmamız.
Geleceğin de geçmişin de bir öneminin olmadığını bildiğim halde bunları niye kafaya takmıştım?
Tabii bizim gibi insanların asıl sorunu, diye içimden geçirdim, hepimizin kaybedecek bir şeyleri olduğunu sanmamız.
Korku! İçinde yüzüyoruz. İçimizde var.
Ağaçları, insanlara tercih etme hakkım yok mu?
İçine battığımız dünya, bir nefret dünyasıydı, bir slogan dünyası.
İsterse her şey değişsin balık oltaları değişmezdi. Çünkü balıklar değişmezdi
Madem bir hayaletim, o halde hayaletler gibi hareket edeyim
Belkide insan; beyni durduğunda, yeni bir fikri anlayamaz olduğunda ölüyor
Çok fazla şey öğrenmedim ama öğrendiğimi iyi öğrendim.
Savaş, insanı şans eseri öldürmezse, düşünmeye zorluyor
Hani öyle olur ki bir kitap tam da sizin o sırada için de bulunduğunuz haleti ruhiyeye denk gelir. Öyleki sizin için yazılmış sanırsınız.
Eninde sonunda iyi bir kitap, insanın okuma niyetinin olmadığı kitaptır
İnsanlar o zamanlarda, geleceği korkulacak bir şey olarak görmüyorlardı
Benim geliştirici bir şeyler okumam gerektiğini düşünüyor ama kitapları, hanginin geliştirici olduğunu bilecek kadar tanımıyorlardı.
O günler bir daha gelmeyecek demek istemiyorum. İçimizdeki histen söz ediyorum.
Savaş eğer sizi öldürmüyorsa düşündürmeye başlaması kaçınılmazdı.
Her şey bir delinin düşü kadar anlamsızdı.
Ne okumak istediysem onu okudum,ve onlardan bana okulda öğrettiklerinden çok daha fazlasını öğrendim.
Uyurgezerlerin şehrinde bir tek ben uyanıkmışım gibi hissettim.
Hepimizi satın almışlar, hem de kendi paramızla.
Çocukluğumu hiç gözümde büyütmemişimdir ve çoğu insanın aksine yeniden çocuk olmak da istemem. O zamanlar içimin gittiği şeylerin çoğu bugün ben de ürpertiden de öte bir duygu yaratır.
Çocukların hiçbir şiirsel tarafı yoktur. Onlar sadece küçük vahşi hayvancıklardır. Ama hiç bir havanda onların ondabiri kadar bencillik yoktur
İşinde usta olan birini seyretmekte herzaman büyüleyici bir hava vardır
Tabii bizim gibi insanların asıl sorunu, diye içimden geçirdim, hepimizin kaybedecek bir şeyleri olduğunu sanmamız.
O günler bir daha gelmeyecek demek istemiyorum.
İçimizdeki histen söz ediyorum.
Hepimizi satın almışlar, hem de kendi paramızla.
Yapmak istediğimiz şeylerin hep yapılamayacak şeyler olduğunu düşünerek hayatımızı geçirmemiz tuhaf değil mi?
Ağaçları insanlara tercih etmemeli miyim? Bence ağacına ve insanına göre değişir.
Yapmak istediğimiz şeylerin hep yapılamayacak şeyler olduğunu düşünerek hayatımızı geçirmemiz tuhaf değil mi?
Savaş eğer sizi öldürmüyorsa düşündürmeye başlaması kaçınılmazdı.
Okumaya başladığımda on veya onbir olmalıydım. O yaşta yeni bir dünya keşfetmek gibidir bu.
Bazı geceler geç vakit insanın üstüne çöken şu boğucu kasvet ne tuhaf.
Bende gerçekten etki bırakan şey:

Okuduğum kitaplardan çok sürdüğüm hayatın kokuşmuş anlamsızlığıydı.

Yapmak istediğimiz şeylerin hep yapılamayacak şeyler olduğunu düşünerek hayatımızı geçirmemiz tuhaf değil mi?
Biri bir kadını temizlediyse ilk şüpheli daima kocadır; bu da insanların evliliğe nasıl baktıklarıyla ilgili az çok bir fikir veriyor.
Bizim gibi insanların asıl sorunu, hepimizin kaybedecek bir şeyleri olduğunu sanmamız.
Aziz dostum! Güneşin altında yeni bir şey yok.
Bugünlerde fikir sahibi herkes korkudan kaskatı kesiliyor.
Hayalet gördüğümü sanarken ne kadar yanılmışım. Asıl hayalet bendim. Bendim ölü olan, onlarsa yaşıyordu.
Ölümü hatırlamaya dayanamıyoruz. Mezar taşları bile aynı şeyi anlatıyor. Altta yatanın öldüğü asla yazılmaz; hep göçtü veya ebedi uykuya daldı denir.
Belki insan asıl beyni durunca ölüyor, yeni bir düşünceyi idrak etme gücünü yitirince.
.
Yapmak istediğimiz şeylerin hep yapılamayacak şeyler olduğunu düşünerek hayatımızı geçirmemiz tuhaf değil mi?

.

Geçmiş tuhaf şey. Hep yanınızda taşıyorsunuz.
Derken rastgele bir görüntü, ses veya koku ama özellikle de koku sizi bir anda alıp götürüyor ve o zaman da geçmişi hatırlamakla kalmıyor, içine giriyorsunuz.
Geçmiş tuhaf şey.Hep yanınızda taşıyorsunuz.
Hepimizi satın almışlar, hem de kendi paramızla
Değer verdiğiniz şeylerin süreceğini biliyorsanız ölmek daha kolaydır.
O, altın yumurtladığını sandığımız kazı öldürmeye cesaret edemeyiz. Aslında biz ev sahipleri falan da değiliz, yalnızca taksitlerimizin yarısını ödemiş veya son ödemeyi yapmadan bir şey olursa endişesi ile kendimizi yiyip bitiren garibanlar takımıyız.
Geçmiş tuhaf şey. Hep yanınızda taşıyorsunuz.
Renk renk çiçek + kuş sesinin rahatlığı = HUZUR
Korku! Onun içinde yüzüyoruz. Bizim havamız, suyumuz o. İşini kaybetme korkusuyla ürpermeyen de savaş, faşizm, komünizm ya da öyle bir şey korkusuyla titriyor. Hitler akıllarına geldiğinde Yahudiler kan ter içinde kalıyor.
Bana istediğiniz ama istediğiniz kadını seçme hakkı tanıyın, karşına da beş kiloluk bir sazanı koyun, her defasında sazan kazanır.
Yapmak istediğimiz şeylerin hep yapılamayacak şeyler olduğunu düşünerek hayatımızı geçirmemiz tuhaf değil mi?

1000Kitap

Boğulmamak İçin, George Orwell

Sevgili dostum. güneşin altında yeni olan hiçbir şey yok.
Geçmiş tuhaf şey. Hep yanınızda taşıyorsunuz. Bana öyle geliyor ki on,yirmi yıl önce olmuş şeyleri düşünmeden geçirdiğiniz bir saat bile yoktur; ama yine de çoğu zaman geçmişin, bir tarih kitabındaki bir sürü bilgi gibi, öğrendiğiniz bir olgular kümesinden ibaret kalması dışında bir gerçekliği olmuyor.
sadece şıklığın,ışıltının ve modern görünüşün önemi vardır. Bugünlerde her şey,Hitler’in size ayırdığı merminin bile görüntüsü şık ve moderndir.
Hepimizi satın almışlar, hem de kendi paramızla.
Yapmak istediğimiz şeylerin hep yapılmayacak şeyler olduğunu düşünerek hayatımızı geçirmemiz tuhaf değil mi ?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir