İçeriğe geç

Şizofren Kitap Alıntıları – Erhan Kaleli

Erhan Kaleli kitaplarından Şizofren kitap alıntıları sizlerle…

Şizofren Kitap Alıntıları

❝Gözlerimi kapadığımda karanlık ufukta beliren tek şey onun resmi. Onun dudakları bu dünyada dudaklarımın hissedebileceği tek gerçeklik. Gözleri en derin dehliz. Okyanusun tendeki mümessili. Teni bedenimi teskin edebileceğim tek liman. Ya saçları ? Ruhumu üşütmeyeceğine inandığım tatlı meltem.❞
❝Büyük bir sıkıntıyı, çığlıklarımızı içimize gömmeyi yaşam gibi algılayıp, katlanılmaması gerekenlere ses çıkarmayıp, yaşayıp gidiyoruz.’Söz gümüş ise, sükût altındır.’ denildi bize yıllarca. İçinde biriken altının yüreğini yormasından, nefesini kesmesinden başka sana ne faydası olabilir ki !❞
❝Düşünerek yorgun düşmek, zihnin ölümünden çok daha iyidir !❞
❝Ne kadar da haklıyım değil mi ? İnanmayınız bana öyle çabucak, bazı konularda karşı çıkınız ki rafa kaldırmaya meyilli olduğumuz beyinlerimizi arada bir kullanabilelim.❞
❝Aklım karışmış durumda, uyku ağır basıyor yine.Fazla düşünen insanların her zamanki sorunu.❞
❝-İnsanlar neden kavga ederler Mahir?
-Farklı düşündükleri için.
-Yanılıyorsun Mahir, farklı düşünmeyi zenginlik olarak göremedikleri için.❞
❝Birinin sana bir şeyi yapamayacağını söylemesine izin verme.Bir hayalin varsa, onu koruman gerek. İnsanlar kendilerinin yapamadıkları şeyleri senin de yapamayacağını söylerler.❞
❝Size tavsiyem, hayatta bazı şeylere gülüp geçmeniz.❞
❝Peki, ya hiç fikir yürütmeyenler ? Dünyanın en mutlu insanlarıdır onlar, öyle de olabiliriz.Tabii ki eğer tek amacımız buysa.❞
Dostlarım, her günü aynı şekilde tüketmek geçmişe ihanettir. Bir sonraki günü daha iyi yaşayamıyorsan, daha kötü yaşayacaksın ki dünün bir anlamı olsun.
Emin olmaya çalışmak beyni tek bir doğrultuda düşünmeye yönlendirir ve bu da olayların diğer yüzünü görebilmemizi zorlaştırır.
Bir filozof dünyaya alışmayı bir türlü beceremez. Filozoflarla çocukların en önemli ortak yanları budur.
Büyük beyinler fikirleri, orta beyinler olayları, küçük beyinler ise kişileri konuşur.

Hyman G. Rickover

Çevrenizde yeterince ufku geniş insan yok ise nefes alamazsınız. Bu insanlardan hiç kalmamışsa boğulursunuz. Tüm bunlara rağmen onlara benzememeye çalışırsanız kendi içinizde bir çatışma yaşarsınız. Bu çatışmanın sonunda hâlâ kendiniz olarak kalmayı başarabilirseniz bir daha yıkılmazsınız. Çünkü artık yalnızlığı seçmişsinizdir.
Zira,her insan farklılığın zenginlik olduğunu düşünürse herkes farklılık konusunda aynı şeyi düşünmüş olacaktır.O halde nerede zenginlik ?
Bildiğim tek şey hiçbir şey bilmediğimdir.
Sokrates
Düşünüyorum,o halde varım.
(Cogito,ergo sum.)
Rene Descartes
“Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım”
-Cemal Süreya
Sanıyorum kadınlar kendilerini çok seven erkekler yerine onları peşlerinden koşturacak erkekler arıyorlar. Fazlasıyla iyi niyetli ve romantik bir erkeği hiçbir kadının gerçekten isteyeceğini düşünmüyorum. Onlar daha sonra kullanılmak üzere rafa kaldırılan çatal bıçak takımı gibiler. Hayatlarının baharlarında kadınlar nedense daha çok eğlenceye düşkün oluyorlar ve böylesi erkekler hep bir adım geri planda kalıyor. Zamanla feleğin çemberinden geçen ve belki de yaşanmaması gereken çok fazla tecrübeyi yaşadıktan sonra rafa kaldırılan çatal bıçak takımları artık daha fazla ciddiyet isteyen zamanlara, misafirlere gösteriş olsun diye kullanıma açılıyor. Bazıları için iş işten geçmiş oluyor.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Sen hiç yağmurun yağmasından rahatsız olan bir deniz gördün mü,göremezsin. İşte öyle ihtiyacım var ki sana,yağmadıkça bilemezsin.
Gitmek isteyen bir insanı geri getirmeye zorlamak,yapılabilecek en büyük yanlışlardan biridir.
Hayat seni güldürmüyorsa,espriyi anlamadın demektir.
Anton Pavlovich Chekhov
Düşünerek yorgun düşmek,zihin ölümünden çok daha iyidir!
Çevrenizde yeterince ufku geniş insan yok ise nefes alamazsınız. Bu insanlardan hiç kalmamışsa boğulursunuz. Tüm bunlara rağmen onlara benzememeye çalışırsanız kendi içinizde bir çatışma yaşarsınız. Bu çatışmanın sonunda hala kendiniz olarak kalmayı başarabilirseniz,bir daha yıkılmazsınız çünkü artık yalnızlığı seçmişsinizdir.
Geçmiş mazidir,gelecek belirsiz,bugün ise bir hediyedir.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Aşkı yüceltecek kadar sevmeyen aşkı yeterince tatmamıştır.
Kötü bir adama iyilik etmek,iyi bir adama kötülük etmek kadar tehlikelidir.
Plautus
Farklıyız ve bu güzel bir şey. Hepimiz tatile Bodrum’a gidersek,ne olur Antalya’daki esnafın hali.
Her seçiş bir vazgeçiştir.
Aptallara göre insanlar;ırk,cinsiyet,milliyet,yaş, statü,renk,din ve dil başta olmak üzere sekizden fazla kategoriye ayrılırlar.Hâlbuki olay bu kadar karışık değildir. İnsanlar sadece ikiye ayrılırlar; insanlar ve kötü insanlar.
Emin olmaya çalışmak beyni tek bir doğrultuda düşünmeye yönlendirir ve bu da olayların diğer yüzünü görebilmemizi zorlaştırır. Emin olmamayı tercih ederim bu yüzden.
Eğer tanrı yok diyorsanız,hâkimiyeti elinde bulunduran bir Tanrı’nın olmaması her şeyi daha da içinden çıkılmaz bir hale sürüklemez mi?
Büyük beyinler fikirleri,
orta beyinler olayları,
küçük beyinler ise kişileri konuşur.
Hyman G. Rickover
Aşkı yüceltecek kadar sevmeyen aşkı yeterince tatmamıştır.
Hiçbirimizin bir diğerinden üstün olduğu söylenemez.
Sorgulanmamış bir hayat yaşanmaya değmez.
Dost olmak Mahir, tam anlamıyla samimiyet gerektirir.
Çok sevdiğiniz bir işi yaparken patavatsızın biri gelip neşenizi kaçırabilir mesela.
Beni anlamanızı öyle çok isterim ki. Zekanızdan şüphe yok ama dediğim gibi bazı insanlar sadece belli yönlere eğilim göstermeye alıştırıyorlar zihinlerini. O yüzden anlaşmamız biraz zor olabilir.
Ah, varlığımın özüne inmek ve kendimi tanımak istiyorum.
Biliyorum, yahut bildiğimi sanıyorum.
Hayat, oyunu kaldırmaz dostlarım.
Düşünmek insanı hayvandan ayıran en temel özellik değil midir? O halde neden düşünmeyelim!
Değişebildiğin kadar iyi yönde değiş, ancak iyi bir insan olduğunu düşünüyorsan değişme.
Olayları basite indirgemeyi severim, basit görmeyi değil.
Düşünerek yorgun düşmek, zihnin ölümünden çok daha iyidir!
Görücü usulü evliliklerin daha uzun sürmesini sadece toplumsal baskıyla açıklayamazsın.
Gitmek isteyen bir insanı sözlerinizle durduramazsınız
Bencil insanlara sevgi de dahil olmak üzere hiçbir şey emanet edilmez.
Zeki bir insanım aslında, ama kim bundan emin olabilir ki?
Ya da bir başka insanın aptal olduğundan!
Zeka testleri mi? Koca birer yalandan ibaretler.
İnsan, karşısındakini üzmek için evlenmez ki!
Birini unutmak için başkasını sevmek, bu bir felaket olmalı.
Ezbere yaşanan bir hayat, inanın en nefret ettiğim şeydir.

Sorgulanmayan bir hayatın, yaşanmaya değmediğine inanan Sokrates’in tarafındayım.

Ve hikâyenin sonunda aslında herkes ölür,
ancak biz sadece öldürmek istediklerimizle yetiniriz.
İnsanlar, gördükleriyle ve duyduklarıyla inandıkları kadar inanmazlar kalpleriyle.
Her şeyi fazlaca kafaya takmak ile çok düşünceli olmak, birbirine karışmış iki kavram.
-Her yaramaz çocuk gibi aşk da henüz çocukluk zamanlarında çok güzeldir.
Eğer birileri sizinle ilgili bir şeyleri alaya alarak gülüyorsa, o an somurtup bunu kabullenmeniz bir çözüm olmaz. Gülmenin panzehri gülmektir dostlarım.
yağmur mizaçlım, ”Sen bu muydun! Yakıştı mı gidişin!”
Kabul edilmemiş hatalar, halının altına süpürülmüş tozlara benzer. Er ya da geç ortaya çıkar
İki kelâm etmeye gelmiyorsun yalnızlık..
Ben eşimi aldatacak kadar erdemimi yitirmedim henüz.
-Kimi sevdiysem Mahir, ya tadı tuzu yoktu ilişkinin ya da talibi çoktu köleliğine tek bir kişinin.
Tabiki kötülükte yüksek lisans yapmış biri isen, doktorayı yapma en azından.
Sen bir felsefe olmalısın sevgilim.
-Aptallık etme! Canlı olmak hareket etmek değildir.
Canlı olmak büyüyüp gelişmek hiç değildir.
Canlı olmak fikirleri büyütüp geliştirmektir Mahir.
-İnsanlar neden kavga ederler Mahir?
Mahir: Farklı düşündükleri için.
-Yanılıyorsun Mahir, farklı düşünmeyi zenginlik olarak görmedikleri için.
İki kelâm etmeye gelmiyorsun yalnızlık..
Gidenin döndüğü görülmemiştir.
Hayat seni güldürmüyorsa, espriyi anlamadın demektir.
Sen bir felsefe olmalısın sevgilim.
Sen hiç yağmurun yağmasından rahatsız olan bir deniz gördün mü, göremezsin.
İşte öyle ihtiyacım var ki sana, yağmadıkça bilemezsin.
Her seçiş bir vazgeçiştir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir