Sezgin Irmak kitaplarından Sırr-ı Sevda kitap alıntıları sizlerle…
Sırr-ı Sevda Kitap Alıntıları
Hiçbir umut yoktur ki bir öncekine benzesin. Yalnızca aptallar basiretinin gölgesinde aynı umudu koparır. Ve yalnızca abdallar aynı ümitle umudu birbirinden ayırır. Sen umudunu yeşert! Ümidini dizginle
Her akıl, gücünün yetmediği ve idrak edemediği şeyleri inkar eder.
Ölüm Allah’ın emri. Doğar, ölürsün. İkisi arasında sadece bir nefessin. O da senin değil zaten.
Karanlık olmadan aydınlığa nasıl çıkılırdı ? Nasıl bilinirdi değeri gök kubbenin ?
Ve zamanı geldiğinde aşk, rüzgâra karışıp alem-i ekbere dağıldı. Yârin cemali sonsuzluğa bir köprü oldu.
Hep bulunduğu yaşta güzeldi insan; öncesine dönemez, sonrasına ulaşamazdı. Peki geleceğe addedilen bu hayal neyin nesiydi?
Karanlık olmadan aydınlığa nasıl çıkılırdı? Nasıl bilinirdi değeri gök kubbenin?
Sen ki güllerin annesi,
İyisi mi sen hep gül yeter,
Ömrüm sana fedadır ey güzel,
Bakışların kalbimi yakar ey peri.
İyisi mi sen hep gül yeter,
Ömrüm sana fedadır ey güzel,
Bakışların kalbimi yakar ey peri.
Senin olsun her ânım,
Duymasın eller saklı kalalım,
Korkarım nazar değmesin ne olur,
Ömrüm senin gözlerinde nihayet bulur.
Ah canımın canı! Canımdan bir parça değilsin. Tamamısın
Sen onu mu sevdin, yoksa ona uzanan gül bahçelerini mi?
Her insanın kaderi kendi çabasına bağlanmışsa, bu vazgeçmeler niye?
Her insanın kaderi kendi çabasına bağlanmışsa, bu vazgeçmeler niye?
Aile Aile her şey demek Bu yaşıma kadar şunu öğrendim ki kim ailesine sırtını dönerse onun yüzü katiyen gülmez.
Kimse kolay demedi zaten aşk kovanında arılara hükmedebilmeye. Yüreklerde başıboş bırakılan ve baldan kesilip zehir vızıldayan seslerinden sıyrılabilmeye Mühürlenen kalplerde tatlı hülyalardan uyanabilmeye ve onu ince bir zar kıvamında çevreleyen, aşk kovanını huzursuz eden, kışkırtan, kızıştıran; toprağı insandan, insanı hayvandan ayıran o nefsin dizginlerini ele geçirmeye Kimse kolay demedi zaten vuslatı yatıştıran o sevdanın sırrına erişebilmeye.”
Bir ağaç gibiyiz. Bir yanımız gölgede kalsa onu yine ısıtırız. Yeter ki kuruyup düşmesin. Öyle sararıp solacaksak da aynı mevsimde, aynı zamanda Sonra yeniden çiçek açmasını biliriz. Yasımız da bir, neşemiz de birdir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bana benden başka kimse zulmedemez.
O zaman vicdan, yüreğin kıyısına vuran dalgalara göre değişkenlik mi gösteriyor?
Ölüm genç ya da yaşlı diye ayırıyor muydu? Erken ya da geç diye? Hem erken ne kadar geçti, geç ne kadar erken?
Bana benden başka kimse zulmedemez
Ölüm Allah’ın emri. Doğar, ölürsün. İkisi arasında sadece bir nefessin. O da senin değil zaten.
Belki de cennetine giderken, o da bizim için üzülecek hala imtihanda olduğumuzu bilerek
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Her akıl,gücünün yetmediği ve idrak edemedigi şeyleri inkâr eder .
Ibn-i Haldun
Ibn-i Haldun
Karanlık olmadan aydınlığa nasıl çıkılırdı? Nasıl bilinirdi değeri gök kubbenin?
Sevgi fedayı, aşk vedayı ister! Canı feda etmeden fedakar olmayı, cana veda etmeden vefakar olmayı nimet bilelim sevdiğim…
Her güneş açtığında bahar mı gelir sanırsın?
Her insanın kaderi kendi çabasına bağlanmışsa,bu vazgeçmeler niye?
Her insanın kaderi kendi çabasına bağlanmışsa, bu vazgeçmeler niye?
Sevgi fedayı, aşk vedayı ister! Canı feda etmeden fedakar olmayı, cana veda etmeden vefakar olmayı nimet bilelim sevdiğim…