İçeriğe geç

Silver Surfer Alegori Kitap Alıntıları – Stan Lee

Stan Lee kitaplarından Silver Surfer Alegori kitap alıntıları sizlerle…

Silver Surfer Alegori Kitap Alıntıları

&“&”

Sadece korkaklar güç ve kudrete tapar.
Bizi harekete geçirecek şey hedeftir, ihtimaller değil.
Başarısızlıkta utanılacak bir şey yok. Sadece tek bir ayıp olabilir o da denememiş olmanın korkaklığı.
“Başarılı olup olmayacağımızı bilemeyiz. Başarısızlıkta utanılacak bir şey yok. Sadece tek bir ayıp olur… o da denememiş olmanın korkaklığı.”
“Gözlerimiz bir yana, kalbimiz ve aklımızla da görmüyor muyuz?”
“Gerçeğin nerede bitip efsanenin nerede başladığını kim bilebilir?”
“ Zafere ulaşma ümidi çok az olduğu için savaştan kaçarsak, buna yiğitlik denir mi? Bizi harekete geçirecek şey hedeftir, ihtimaller değil.”
“Sadece korkaklar ya da dalkavuklar güç ve kudrete tapar.”
“Yaşam var olduğu sürece her zaman bir şans vardır.”
“Sadece körü körüne inananlar kukla gibi idare edilebilir! Yalnızca Tanrının verdiği aklı köreltenler benim gibilerin kölesi olur!”
“Beden bozulabilir ama aşk ebedidir.”
Gerçek tanrısallık sevgi, nezaket ve üstün bilgidir."
Ne diye taptıkları varlık adına şiddete başvuruyorlar?
En yüce gücün sevgi olduğunu bu kadar çabuk mu unutmuşlar?"
Zafere ulaşma ümidi çok az olduğu için savaştan kaçarsak, buna yiğitlik denir mi?"
"Bizi harekete geçirecek şey hedeftir, ihtimaller değil."
Başarılı olup olmayacağımızı bilemeyiz."
"Başarısızlıkta utanılacak bir şey yok. "
"Sadece tek bir ayıp olabilir…
…O da denememiş olmanın korkaklığı."
“Sığınağım geçmişin anıları artık. Çünkü beden bozulabilir ama aşk ebedidir!”
Daha önce hiç yapmadığımız bir işe soyunup aynı zamanda kendi tarzınızdan da ödün vermemek hep çok sancılı olur.
Sayısız dünya ve sonsuz yıldızların ortasında, en makus kader de…
… Ebediyen yalnız olmak.
Bir bebeğin anne sütünü duyduğu açlık gibi bir liderin açlığını çekiyorlar.
Tanrısal kıvılcım herkesin içindedir… Yoksa da kimsede değildir!
Zaman sonsuzdur ve gelecek benim. Fakat döneceğim… Ve zaferi tadacağım.
Sana özgürlüğünü bahşediyorum gökyüzü gezgini. Ölümün hiçbir işime yaramayacak.
Gösteri sona erdi. Ödül benimdir.
Dengelenecek bir terazi, ödenecek bir bedel var!
Şu fanatikler yaptıkları her şey için dini bahane edebiliyor.
Ayaklanma başlamışsa, güç konuşur!
Zayıflar ve yanlış yönlendirilenlerin hakkını aramak çılgınlıksa soğuk ve ruhsuz bir sağduyu yerine bu çılgınlığı tercih ederim.
Nasıl bir çılgınlığın peşindesin ki seni kötüleyip reddedenler adına savaşıyorsun?
Sapkın mı? Düşünmek, sorgulamak mı sapkınlık?
Yaşam var olduğu sürece her zaman bir şans vardır.
Körü körüne bağlılığın neye sebep olduğunu şimdi görüyor musun?
Yaşamam için ölmen gerekiyorsa… O zaman öleceksin.
Delirmişsiniz siz! Din dediğiniz şey bu mu?
Hangi din nefret ve şiddet öğütler?
Öfke duymuyorum. Temel bir duygunun esiri olmak bana göre değil.
Onları kendi çılgınlıklarından ne koruyacak?
Tanrısallığın, güç gösterimi ya da sağduyudan feragatle ne ilgisi var?
+ Buna izin veremem.
– Engel de olamazsın.
Çok daha güçlü olduğu muhakkak ama Galactus kendi adına savaşıyor.
Bense bir dünyayı kurtarmanın peşindeyim.
Bana düşman olmuş bir dünyayı.
İnsan ne kadar kusuru olursa olsun, asaleti ve arzulamıştır. Savaşlar, suç, yoksulluk ve kıranlara rağmen insan ruhu halen ışıldıyor. Galactus’un bu kıvılcımı söndürmesine izin vermemelisiniz.
Bizi harekete geçirecek şey hedeftir, ihtimaller değil.
Zafere ulaşma ümidi çok az olduğu için savaştan kaçarsak, buna yiğitlik denir mi?
Saflık kişinin ruhundadır, doğduğu yerde değil.
Sadece tek bir ayıp olabilir…
…O da denememiş olmanın korkaklığı.
İşin aslı, herkes bir fark yaratabilir.
İnsan ırkını yüzüstü bırakmaya, bu hastalıklı dünyayı kendi yarattığı çılgınlığa terk etmeye hazırdım.
Ama belki de en çılgın benim… Çünkü arkamı dönüp gidemiyorum.
Sağduyusuz bir inanç, ilahi ruhu alçaltmaktan başka bir işe yaramaz.
Merhametlisin. Bu özelliğin dünya üzerinden silindiğini sanıyordum.
Harap olmuş şehrin üstüne korku dolu bir sessizlik çöküyor.
Aklıselim sözler, şiddetin kulakları sağır eden gürlemesiyle bastırılıyor.
İnsanlar Tanrı figürünün hükmüyle tüm yasaklardan kurtulunca, sağduyunun yerini vahşiliğe bıraktığını görüyorum.
Ben sizleri özgürleştirmeye, vicdan azabından kurtarmaya, kendi koyduğunuz değersiz kanunlardan azat etmeye geldim!
Ne diye körü körüne inanalım ki?
Onların arasında yürüyorum. Ama hep ayrı duruyorum.
Çok uzun zaman önce onlardan umudumu kestim.
Büyük gemi iniyor.
Yeryüzü bir daha asla eskisi gibi olmayacak.
Unutuluyorum, her şey unutuluyor. İnsanlar donup kalıyor.
Gecenin karanlığına karışıyorum.
Beden bozulabilir ama aşk ebedidir.
Sığınağım geçmişin anıları artık.
Tüm yararlarını kendileri açıyorlar.
Kaderlerin en kötüsü, sayısız dünyaların ve sonsuz yıldızların ortasında ebediyen yalnız olmak.
Sorgulamadan inanmak, kutsallığı azaltır.
Başarıp başaramayacağımızın bilgisi bizlere verilmedi. Başarısız olmak ayıplanacak bir şey değil. Tek bir büyük utanç olabilir; denemekten korkmak.
Kaderlerin en kötüsü, sayısız dünyaların ve sonsuz yıldızların ortasında ebediyen yalnız olmak.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir