İçeriğe geç

Sherlock Holmes – Üçgen Çatılar Kitap Alıntıları – Arthur Conan Doyle

Arthur Conan Doyle kitaplarından Sherlock Holmes – Üçgen Çatılar kitap alıntıları sizlerle…

Sherlock Holmes – Üçgen Çatılar Kitap Alıntıları

İnsan beyninde çözülemeyecek kadar zor , tahmin edilemeyecek kadar karmaşık duygular vearzular vardır.
O arzuların karanlık olanlarına gelince; işte onlar oldukça soğuktur ve kişiyi adeta buzdan bir kütleye çevirir.
Hayatta hiçbir şey, en parlak günlerinden hatırladığınız büyük bir atletin enkazıyla karşılaşmak kadar hazin olamaz.
Davasında haklı olanın gözünde korku olmaz.
İnsan bir amaç için yaşamalı.
Sana hakkını vermeliyiz, Holmes. Sen şeytanın ta kendisisin.!
Hayat böyle beklenmedik şeylerle dolu
İnsan önce geçici teoriler üretir, sonra da zamanın ve bilginin bu teorileri çürütmesini bekler.
Bir kadın, bir erkeği tüm kalbiyle ve ruhuyla ne kadar sevebilirse o da o kadar seviyor işte beni.
Ama yine de vampirin ille de ölmüş olması gerekmiyor ki. Yaşayan bir insanda da kan emiciliğe rastlanabiliyor. İhtiyarların, ömürlerini uzatmak için gençlerin kanını emdiğini okumuştum bir yerde.
Bu arada, Hanımefendi biraz dikkat! Biraz dikkat yahu! Tehlikeli aletlerle oyun olmaz, narin ellerinizi kesersiniz sonra.
– Av sırasında ses çıkarmamayı bilen iyi köpeklerdir.
+ Ama öyle köpekler, gün gelir, onları besleyen eli ısırırlar da.
Mücevherler ne işe yarar sanki? Onlar olmasa dünya daha yaşanır bir yer olmaz mıydı?
Çünkü duyuları arındırmak için aç kalmak gerekir. Doktor olarak sen de bilirsin sevgili Watson, kabul etmelisin ki, sindirim sırasında beyne giden kanın büyük bir kısmı harcanıyor. Ben bir beyinim Watson. Geri kalanım önemsiz bir apandisitten farksız. Bu yüzden öncelikle beynimi düşünmek zorundayım.
Ayrıca Osmanlı padişahından, ihmali halinde çok ciddi siyasi sonuçların doğacağı bildirilerek bir an önce harekete geçilmesi gereken bir meseleyle ilgili bir teklif almıştım.
Aslında sizden fazlasını görüyor değilim. Ben sadece kendimi, gördüklerimi tanımak üzere eğittim.
Ecelinle ölmeyeceksin
Ben de hep böyle düşünmüşümdür.
-Peki neden yemek yemiyorsun?
+Çünkü duyuları arındırmak için aç kalmak gerekir.
Bütün kozlar karşınızdakinin elindeyse oyunu bırakmaktan başka şansınız yoktur.
Sabrında bir sınırı var!
Sahip olduğunuzun farkında olmadığınız, ama farkına varacak olursanız elinizden çıkarmak istemeyeceğiniz bir şey var sizde.
Sabrında bir sınırı var!
Geleceğin her zaman kapalı bir kitap olduğu söylenir.
İnsan bir amaç için yaşamalı
Herkes haddini bilmelidir, Bay Holmes. Böylece kibir hastalığından da kurtulmuş oluruz.
Bütün kozlar karşınızdakinin elindeyse oyunu bırakmaktan başka şansınız yoktur.
Ne sen kanunsun ne de ben. Karşıma çıkarsan acımam ona göre.
Sana hakkını vermeliyiz ,Holmes. Sen şeytanın ta kendisisin.
-Peki neden yemek yemiyorsun ?
-Çünkü duyuları arındırmak için aç kalmak gerekir.
-Her şeyi görüyorsunuz.
-Aslında sizden fazlasını görüyor değilim. Ben sadece kendimi ,gördüklerimi tanımak üzere eğittim.
Bu süreç, diye söze girdim, mümkün olmayan her seyi elediğinizde geriye ne kalıyorsa, ne kadar imkânsız gibi görünse de gerçeğin ta kendisidir, varsayımıyla başlar. Bazı durumlarda birden fazla açıklama kalabilir, o zaman da art arda deneme yanılma yoluyla en güçlü varsayımı ortaya çıkarmaya çalışırsınız.
Kaçan fırsatların ardından herkes yakınır..
İnsan önce geçici teoriler üretir, sonra da zamanın veya bilginin bu teorilerini çürütmesini bekler.
Tanrıya şükür gülümsemişti; kalpsiz bir iblis gibi de olsa gülümsemişti. Ama aşk da tam o anda ölmüş, yerini taptaze bir nefrete bırakmıştı.
Bütün kozlar karşınızdakinin elindeyse oyunu bırakmaktan başka şansınız yoktur.
çünkü duyuları arındırmak için aç kalmak gerekir.
Nihayet kafasını kaldırıp bana baktığında;
yüzün de satranç oynayan bir adamın, tehlikeli bir hamleyi görüp karşılamaya hazırlandığı zamanki gibi bir ifade vardı.
Aslında sizden fazlasını görüyor değilim. Ben sadece kendimi, gördüklerimi tanımak üzere eğittim.
Sevgili Watson, hatırladığım kadarıyla dostluğumuz boyunca yaptığı tek bencilliğini yapmış, beni karısı için terk etmişti. Yalnızdım.
Doğrudur. İnsan önce geçici teoriler üretir, sonra da zamanın veya bilginin bu teorilerini çürütmesini bekler. Kötü bir alışkanlıktır bu bay Ferguson, ama tabii insan doğası da zayıftır zaten.
Hayatta hiçbir şey, en parlak günlerinden hatırladığınız büyük bir atletin enkazı ile karşılaşmak kadar hazin olamaz herhalde. O müthiş iskelet dökülmeye başlamış, sapsarı saçları iyice seyrelmiş, domuzları çökmüştü. Bunları düşünürken benzer şeyleri onun da düşünmesinden korktum.
Yaşlı Baron Dowson asılacağı sabahın akşamı, kanunun kazandığını sahneler kaybetti demiş.
Kont Sylvius, aslında pek önemli değil ama rica etsem bana hitap ederken ünvanımı da kullanabilir misiniz! Takdir edersiniz ki, işim yüzünden haydutlarla senli benli olmak istemiyorum. Tabi istisnalar kaideyi bozmaz, o ayrı.
Mücevherler ne işe yarar sanki? Onlar olmasa dünya daha yaşanır bir yer olmaz mıydı? Neyse, şimdilik bunları unutalım.
peki neden yemek yemiyorsun?
Çünkü bu duyuları arındırmak için aç kalmak gerekir. Doktor olarak sen de bilirsin sevgili Watson, kabul etmelisin ki, sindirim sırasında beyne giden kanın büyük bir kısmı harcanıyor. Ben bir beynim Watson. Geri kalanın önemsiz bir apandisitten farksız. Bu yüzden öncelikle beynimi düşünmek zorundayım.
İşte tam burada Watson’a ihtiyaç duyuyorum. Sağduyunun sistemleştirilmiş halinden başka bir şey olmayan basit sanatımı yücelterek dehaymış gibi gösteren zekice sorularına ve hayranlık belirten vidalarına ihtiyaç vardı. İnsan kendi hikayesini anlatırken böyle bir yardım alamıyor.
Ayrıca Osmanlı padişahından, ihmali halinde çok ciddi siyasi sonuçların doğacağı bildirilerek bir an önce harekete geçilmesi gereken bir meseleyle ilgili bir teklif almıştım.
Düşüncelerinizin ve eylemlerinizin gidişatını önceden görebilen bir yandaş her zaman tehlike teşkil ederken; her yeniliği sürekli hayretle karşılayan ve geleceğin her zaman kapalı bir kitap olduğu bir arkadaş ise ideal bir yardımcıdır.
Açıkça itiraf etmeliyim ki, kalemi elime aldığımdan beri, bir meselenin okurun ilgisini çekecek şekilde yazılması gerektiğini ben de fark eder oldum.
Bu süreç, mümkün olmayan her şeyi elediğinizde geriye ne kalıyorsa -ne kadar imkansız gibi görünse de- gerçeğin ta kendisidir varsayımıyla başlar.
Aslında sizden fazlasını görüyor değilim. Ben sadece kendimi, gördüklerimi tanımak üzere eğittim.
Sevgili Watson, hatırladığım kadarıyla dostluğumuz boyunca yaptığı tek bencilliğini yapmış, beni karısı için terk etmişti. Yalnızdım.
Bütün kozlar karşınızdakinin elindeyse oyunu bırakmaktan başka şansınız yoktur.
Mücevherler ne işe yarar sanki ? Onlar olmasa dünya daha yaşanır bir yer olmaz mıydı?
Kanunun diğer yanında yer alsaydım en başarılı suçlu olurdum
~Sherlock Holmes~
Bu süreç, diye söze girdim, mümkün olmayan her şeyi elediğinizde geriye ne kalıyorsa, ne kadar imkânsız gibi görünse de gerçeğin ta kendisidir, varsayımıyla başlar. Bazı durumlarda birden fazla açıklama kalabilir, o zaman da art arda deneme yanılma yoluyla en güçlü varsayımı ortaya çıkarmaya çalışırsınız.
İnsan önce geçici teoriler üretir, sonra da zamanın veya bilginin bu teorilerini çürütmesini bekler.
( )
-Peki neden yemek yemiyorsun?
-Çünkü duyuları arındırmak için aç kalmak gerekir.Doktor olarak sen de bilirsin sevgili Watson,kabul etmelisin ki sindirim sırasında beyne giden kanın büyük bir kısmı harcanıyor.
Düşüncelerinizin ve eylemlerinizin gidişatını önceden görebilen bir yandaş her zaman tehlike teşkil ederken;her yeniliği sürekli hayretle karşılayan ve geleceğin her zaman kapalı bir kitap olduğu bir arkadaş ise ideal bir yardımcıdır.
İnsan önce geçici teoriler üretir, sonra da zamanın veya bilginin bu teorilerini çürütmesini bekler.
Bütün kozlar karşınızdakinin elindeyse oyunu bırakmaktan başka şansınız yoktur.
Kaçan fırsatların ardından herkes yakınır..
Mücevherler ne işe yarar sanki ? Onlar olmasa Dünya daha yaşanır bir yer olmaz mıydı?
çünkü duyuları arındırmak için aç kalmak gerekir.
Bütün kozlar karşınızdakinin elindeyse oyunu bırakmaktan başka şansınız yoktur.
Kanunun diğer yanında yer alsaydım en başarılı suçlu olurdum.
Ben bir beyinim Watson. Geri kalanım önemsiz bir apandisitten farksız.
Ben bir beyinim Watson, geri kalan Sadece bir ilave .

“Sherlock Holmes – Üçgen Çatılar Kitap Alıntıları – Arthur Conan Doyle” hakkında 2 yorum

  1. Harika yaratıcılık ve aklinda beyninde olduğu kadar olmadığı kader sevgiyle mesleginizde coll kalın serap özkan..

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir