Arthur Conan Doyle kitaplarından Sherlock Holmes – Baskerville’in Köpeği kitap alıntıları sizlerle…
Sherlock Holmes – Baskerville’in Köpeği Kitap Alıntıları
İnsan bıkmıyor şu bozkırdan. Öyle harika gizemleri var ki, aklınız almaz. Öyle geniş, öyle ilginç, öyle sır dolu ki.
Her cinayet kansız kalmaz her katil yakalanır.
Benim küçük başarılarımı anlatırken kendi yeteneklerini hiç dikkate almadığını söylemeliyim. Belki ışık saçmıyorsun ama, ışığı iyi iletiyorsun. Bazı kimseler, dahi olmadıkları halde, dehayı kışkırtacak güce sahiptirler.
Dünya pek çok kişinin fark etmediği apaçık şeylerle doludur.
“Bir ipucu ne kadar sıra dışı ve tuhaf görünüyorsa üzerine gidilmeyi de o kadar hak eder. Ve çoğu zaman bir vakada sonuca ulaşılmasını sağlayanlar da bu tür ipuçlarıdır.”
“Yoğun zihinsel konsantrasyon yüzünden, yaşanan bazı şeyler hafızadan tuhaf bir şekilde silinebiliyor. Hangi avukata sorarsanız söyler; başta, üzerinde enine boyuna konuşabilecek düzeyde hâkim oldukları bir vakayı birkaç hafta sonra hiç hatırlayamayabilirler. Demek istediğim, her bir vaka, kendinden öncekinin yerine geçiyor; yani Matmazel Carere, Baskerville Malikânesi’yle ilgili hatıralarımı bulandırmış olabilir. Aynı şekilde, yarın karşıma çıkacak küçük bir mesele, hem matmazelin hem de hain Upwood’un yerini alacaktır.”
“İyi bir dedektifin olmazsa olmaz özelliklerinden biri de, süse püse bakmadan gerçeği görebilmesidir.”
“Galiba her şeye rağmen, asıl acı olan, arkanızdan ağlayacak bir kadının olmaması.”
“Ne bildiğimiz önemli değil; önemli olan neyi ispat edebileceğimiz.”
“Ses, gecenin sessizliğinde rüzgârla birlikte, önce uzun ve derin bir homurtu halinde geliyor, gittikçe şiddetli bir ulumaya dönüşüyor, sonra da hazin bir inilti şeklinde kayboluyordu. Sesin her gidip gelişinde, adeta bütün hava değişiyor, bozkır alabildiğine yabani ve tehditkâr bir kimliğe bürünüyordu.”
“Ama gerçek aşkın önünde hep bir engel olur zaten.”
Kitap cebinde taşıdığın sihirli bir bahçe gibidir.
Aşk duygusal bir şey ve duygusal olan şeyler, benim her şeyin üstünde değer verdiğim katı gerçeklere taban tabana zıttır.
Bilinmeyen her şey mükemmel zannedilir
Dünya pek çok kişinin fark etmediği apaçık şeylerle doludur.
“Bozkır müthiş bir yerdir,’ dedi adam, yükselip alçalan otlakları, sağa sola serpilmiş granit kayaları göstererek. ‘Bozkırdan usanmaz insan. Koynunda sakladığı sırları çoğu zaman hayal bile edemezsiniz. O kadar engin, ıssız ve gizemlidir ki.”
“Gür kaşlarında, duyarlı burun deliklerinde ve iri, kahverengi gözlerinde bir mağrurluk, bir yiğitlik ve bir güç vardı. O uğursuz bozkırda bizi çetin ve zorlu bir macera bekliyor olsa bile, yanınızda böyle bir dayanak olduğu sürece her türlü tehlikeye atılmayı göze alabilirdiniz.”
“Bence hayatın alışıldık rutininin dışına çıkan her şey bildirilmeye değerdir.”
“Sonuçta yaptığımız şey, hayal gücünün bilimsel kullanımıdır, ancak akıl yürütmelerimizi dayandırabileceğimiz somut temeller her zaman vardır.”
Kadınların gözlerinde kelimelerden daha fazla şey söyleyen bir ışık vardır.
İnsanın gelecekte neler yapabileceğini anlamak güç.
Şiddetli zihin faaliyeti, geçmişi garip bir şekilde siliyor.
“Ama şeytanın aracıları kanlı canlı insanlar da olabilirler, öyle değil mi?”
“Dünya kimsenin fark etmediği bu çok açık şeylerle dolu.”
Aile portrelerini incelemek, insanı ruh göçüne inandırmaya yeter.
Bu adam, çoğu kişinin gözünde canavarın biriydi, yarı canavar yarı şeytandı; ama kadın için, o çocukluğundaki küçük yaramaz kardeşiydi hala.
İnsan her zaman beklediği başarıyı elde edemez.
Korkunç manzarayı gördükten sonra, kibritin alevi titreyip söndü. Alevle birlikte, içimizdeki umudumuz da sönmüştü.
O güzel yüzlü, kötü kalpli, sonsuz sabır ve hüner sahibi bir yaratık.
Bir somun ekmek, bir temiz yaka. İnsan başka ne ister ?
-Evet Watson, bu yeni ışığa ne dersin ?
+ Karanlığı biraz daha karartıyor, o kadar.
+ Karanlığı biraz daha karartıyor, o kadar.
Ama Londra başkaydı. O zaman gülebiliyorduk ama burada, bozkırın karanlığında böyle bir ulumayı duymak dehşet verici bir şey .
Kızı tanıyalı birkaç hafta oldu ama onu ilk gördüğümde benim için yaratılmış olduğunu fark ettim.
Kadın olsun erkek olsun , hayatımda kimseyi incitmedim. Yine de kız kardeşinin parmaklarının ucuna dokunmamdan bile çekiniyor.
İnsan şu çayırın ortasını yalnız kalınabilecek, güvenli bir yer sanır. dedi. Aman Tanrım! Bütün çevre halkı sanki benim aşkımı görmeye çıkmış
Bir dosta karşı casus gibi davranmak nefret edilecek bir şeydi doğrusu.
Derin bir acının içini kemirdiği belli.
Sırf zevk için uğraşıyor; bazen yasanın savunucusu, bazen de karşısı oluyor.
Yorgun, bitkin olmama rağmen gözüme uyku girmiyor, olduğum yerde dönüp duruyordum.
Şeytanın gücünün artdığı karanlık saatlerde, bozkıra çıkmayın.
Beni hayatta sinirlendiren tek şey, bir olayda her şeyin ters gitmesidir.
Yanlış ipi çekebiliriz ama sonunda doğru olan ipliği mutlaka buluruz.
Cehennemde şeytan yoktur, Bay Holmes.
içinde debelendiğimiz bu bataklığın bir noktasında dibi bulmuş olmak da önemli.
Sınırlı güçleri olan bir şeytan, aklın alacağı şey değil.
Bu hikayeden, geçmişte yaşananlardan dolayı korkmamayı fakat gelecekte aynı hataları yapmamayı, dikkatli olmayı öğrenin ki, ansızın yakalandığınız tutkular, ailenizin başına bir daha aynı felaketlerin gelmesine neden olmasın.
Bazı kimseler dahi olmadıkları halde, dehayı kışkırtacak güce sahiptirler.
“Bilime meraklıyımdır, Beyefendi. Ancak bilinmezliklerle dolu engin bir okyanusun kıyısında deniz kabukları toplamaktan öteye gitmez benimki.”
“Bu dünyada yalnızca sevecen insanlara hediye verilir; yalnızca hırssız insanlar, Londra’daki kariyerini bırakıp taşrada çalışmaya gider ve de yalnızca dalgın insanlar, gittikleri yerde bastonlarını bırakırlar.”
Bir olayda en anlamsız gelen şey , iyi düşünülüp bilim açısından bakıldığında , genellikle ipucu verir.
Bir olay ne kadar korkunç ve garip olursa o kadar dikkatle incelenmesi gerekir .
Bir somun ekmek, bir temiz yaka . İnsan başka ne ister? Bir çift göz ,çok çevik bir çift bacak ,ikiside eşsiz.
Dünya öyle belli şeylerle doldu ki, kimsenin aklına bile gelmiyor.
gözle görülmeyen bir kuvvet duygusu vardır hep,
son derece hünerle ve incelikle çevremizi Saran bu ağ,
bizi öylesine hafif tutuyordu ki, insan uç bir noktaya varınca fark edebilirdi ancak, Ağa takıldığını.
son derece hünerle ve incelikle çevremizi Saran bu ağ,
bizi öylesine hafif tutuyordu ki, insan uç bir noktaya varınca fark edebilirdi ancak, Ağa takıldığını.
Bir kadının gözlerindeki ışık sözlerinden daha iyi konuşur.
Dünya kimsenin görmediği apaçık şeylerle dolu.
Sen ışık saçan biri olmayabilirsin ama ışığı ileten bir insansın.Bazı insanlar dâhi olmasalar da dehayı harekete geçirebiliyorlar.
Benim Küçük Başarılarımın kaydını tutarken kendi yeteneklerini çok küçümsemişsin. Belki Işık Saçmıyorsun ama onu çok iyi iletiyorsun
Apaçık bir gerçek kadar yakalaması zor bir şey yoktur.
Bu şehir, suç işlenmediği zamanlarda çok sıkıcı oluyor.
Durumu geç de olsa anlamak, hiç anlamamaktan daha iyidir.
Şanssızlıklar asla yalnız gelmez..
Ve elbette gerçek aşkın yolu asla insanın istediği gibi dümdüz gitmiyor.
Bir kadının hayalini elinden almak, bir kaplanın yavrusunu elinden almaya benzer.
Arkasından ağlayacak bir kadın bulunmayan erkek gerçekten de kötü biridir.
Kadınların gözlerinde kelimelerden daha fazla şey söyleyen bir ışık vardır.
Kendileri dahi olmasa da, bazı insanlar dehayı harekete geçiren olağanüstü yeteneklere sahiptir.
Dünya pek çok kişinin fark etmediği apaçık şeylerle doludur.
Pis iş Watson, pis ve tehlikeli bir iş, Baker Street’te yeniden seni sağ salim görünce inan çok sevineceğim.