Agatha Christie kitaplarından Şeytan Dönemeci kitap alıntıları sizlerle…
Şeytan Dönemeci Kitap Alıntıları
insan, kendinden tümüyle farklı olan bir kafanın içindeki düşünceleri nasıl sezebilir?
Her insanın hayatında bir dönemeç vardır. Doğru yola saparsan, servete erişirsin Ama bazen insan yanlış yola da sapar.
İnsan hep olmadığı yerlerde bulunmak ister.
Çünkü insanlar kolay kolay değişemezler.
Başkalarının konuşmalarını dinleyenler genellikle durumu yanlış anlarlar. Ayrıca eksikleri de kendi düşgüçleriyle tamamlamaya çalışırlar.
Her insanın yaşamında bir dönemeç vardır.
Ama insanlar böyle işte. Ne çok iyiler, ne de çok kötü. Ben kendimin de pek dürüst bir insan olduğumu sanmıyorum açıkçası.
Ama insan, kendinden tümüyle farklı olan bir kafanın içindeki düşünceleri nasıl sezebilir?
Sessizlik gibiyim.
Öylesine uzun bir süredir sessizim ki, her şey içimden sel gibi kopup gelecek.
-Anladığım kadarıyla kız senin seviyenin çok altındaymış. Sence bu kızda seni bu denli korkutan ne vardı?
– Â-â-şığım ona.
– Â-â-şığım ona.
Göğe bakmayı sürdür.
Gülüşlerini mavi kelebekler gibi gökyüzüne salıyor.
Sarıldığı meşe ağacı yıkıldığı zaman sarmaşık ne olur?
Her kulüpte insanın içini sıkan,geveze bir üye bulunur.
Çok şeyi seziyorsunuz,
Mösyö Poirot. Şeytandan farkınız yok.
Mösyö Poirot. Şeytandan farkınız yok.
İnsanlar daima uzak oldukları yere özlem duyarlar.
Hepimiz kendimizi kendi belirlediğimiz belirli bir resme oturtmaya çalışırız, olmak istediğimiz kişinin resmidir bu. Sen de kendini Rowley’ye âşık olmuş görmek istiyorsun. Onunla evlenip, burada basit bir yaşama razı oluyorsun, onunla mutlu olacağını, buralardan ayrılmak istemediğini sanıyorsun. Ama gerçekte istediklerin bunlar değil Lynn. Gerçek Lynn bu değil. Yanılıyor muyum?
Denizcinin yuvası uzak denizlerdir.
Umutla yolculuk etmek, bazen gidilecek
yere varmaktan çok daha güzeldir.
yere varmaktan çok daha güzeldir.
İnsan birini sevip sevmediğini nişanlılık devresinde anlar.
Her şeyde gizli bir anlam olması
ne kadar eşsiz bir şey, değil mi.
ne kadar eşsiz bir şey, değil mi.
Bana inan, erkeklerin işine akıl ermiyor. En dengelileri bile bazen inanılmayacak kadar aptalca işlere kalkışıyorlar.
Altmış yaşındaki bir adam, bir kadının çocuksu hallerine tutulabilir.
İnsanlar hiç bir zaman değilmezler
ve yaşamdaki en büyük trajedi de budur
ve yaşamdaki en büyük trajedi de budur
Rüyalar bazen çok tehlikeli olabilir.
Evet, insan yaşamında sular bazen yükselebilir, ama sular insanı açık denizlere de sürükleyebilir.
Bu dünyada yaşamak giderek zorlaşıyor, Yalnızca güçlülerin dünyası bu.
Her insanın hayatında bir dönemeç
vardır. Doğru yola saparsan servete erişirsin.
Ama bazen insan yanlış yola da sapar.
vardır. Doğru yola saparsan servete erişirsin.
Ama bazen insan yanlış yola da sapar.
Hiçbir arzum yok yeryüzünde masum kalmak dışında.
Hercule Poirot, Bir suçun işlenmesinin nedeni nedir? Cinayetin gerekçesi olabilir mi? diye başladı sözlerine.
Yaşam ve ölüm, her zaman iç içedir.
Hiç kimse tam anlamıyla zararsız değildir.
Umutla yolculuk etmek, bazen gidilecek yere varmaktan çok daha güzeldir.
Bu arada öğrenmeniz gereken tek şeyi öğrenmemişsiniz.
Nedir o?
Hayatta hiçbir şeye güvenmemek gerektiğini.
Nedir o?
Hayatta hiçbir şeye güvenmemek gerektiğini.
Hepimiz kendimizi kendi belirlediğimiz belirli bir resme oturtmaya çalışırız olmak istediğimiz kişinin resmidir bu.
Hiçbir arzum yok yeryüzünde masum kalmak dışında
Bu dünyada yaşamak giderek zorlaşıyor..Yalnızca güçlülerin dünyası bu.
Bu arada öğrenmeniz gereken tek şeyi öğrenmemişsiniz.
Nedir o?
Hayatta hiçbir şeye güvenmemek gerektiğini.
Nedir o?
Hayatta hiçbir şeye güvenmemek gerektiğini.
Kadınlar yaşamalıdırlar. Ve bunun için çaba gösterirler.
Bu dünyada yaşamak giderek zorlaşıyor, dedi. Yalnızca güçlülerin dünyası bu.
Her şey aynı Lynn başından geçenleri kolay kolay unutabileceğini hiç sanmıyordu. Olmuşu olmamış yapmak mümkün müydü?
Hiç kimse tam anlamıyla zararsız değildir.
Sanki rüyadaymış gibi aşağıya indi
Bu arada, rüyalar bazen çok tehlikeli olabilir, diye düşünüyordu.
Bu arada, rüyalar bazen çok tehlikeli olabilir, diye düşünüyordu.
ama insan, kendinden tümüyle farklı olan bir kafanın içindeki düşünceleri nasıl sezebilir?
İnsanlar hiç bir zaman değilmezler ve yaşamdaki en büyük trajedi de budur!
matmazel, ‘günahın bedeli ölümdür,’ derler.
,düşünmekten vazgeçen insanların daha kolay bir yaşamları olacağını öğrenmek
Unutma, yaşam asla güvenli değildir; tehlikelerle doludur, çok büyük tehlikelerle.
-Bu arada öğrenmeniz gereken tek şeyi öğrenmemişsiniz.
-Nedir o?
-Hayatta hiçbir şeye güvenmemek gerektiğini.
-Nedir o?
-Hayatta hiçbir şeye güvenmemek gerektiğini.
Denizcinin yuvası uzak denizlerdir. Umutla yolculuk etmek, bazen gidilecek yere varmaktan çok daha güzeldir.
Hepimiz kendimizi kendi belirlediğimiz bir resme oturtmağa çalışırız, olmak istediğimiz kişinin resmidir bu.
Karakter asla aynı kalmaz. Ya kuvvetlenir, ya da zaıflar. Bir insanın ne olduğu ancak sınanırsa anlaşılır, bu ayaklarınızın üstünde durmağı başardığınız ya da düşdüğünüz andır.
Her insanın hayatında bir dönemeç vardır. Doğru yola saparsan, servete erişirsin Ama bazen insan yanlış yola da sapar.
Günahın bedeli ölümdür derler. Ama bazen insana günahın karşılığı lüksmüş gibi geliyor.
İnsanların en olmayacak şeylere inandıkları görülmüştür. Bazen her şeyi tersinden alırlar.
Bir insan güvenemediği birini sevebilir mi?
Ne yazık ki evet.
Ne yazık ki evet.
İnsan hep olmadığı yerlerde bulunmak ister.
Yaşamın kötü yanı insanların değişememesidir.
İşte benim gibi gençlerin en büyük derdi bu. Çıkıp gidiyorlar. Evlerine tümüyle değişmiş olarak dönüyorlar. Eski koşullara yeniden uymaya çalışıyorlar. Bir insan dışarı gidip bütünüyle başka yaşam sürerse, hepten değişir tabii. Değişmemesine olanak yoktur.
Bizim gizlimiz yok. Hepimiz de Rosaleen’den para koparmaya çalışıyoruz. Siz de bunu kastediyordunuz, değil mi?
Çünkü insanlar kolay kolay değişemezler.
Herkes karakterine göre suç işler.
İnsanlardan nefret etmekten hoşlanmam. Kötü bir şeydir bu.
İnsanlar böyle işte. Ne çok iyiler, ne de çok kötü.
İnsan parası olmadı mı, kemerini sıkardı.
Para kocası için güvenlik, hayatta belirli bir yer ve mevki demekti. Kadın içinse para insanın kucağına atılan bir oyuncaktı.
Bana inan, şekerim. Ama erkeklerin işine akıl ermiyor. En dengelileri bile bazen inanılmayacak kadar aptalca işlere kalkışıyorlar.
Herkesin bir Waterloo’su vardır
Ama herhalde genç bir karı kocayı birbirine kavuşturmak soylu bir iş olur.
Soyluluk vapur, tren ve uçak biletlerinin ücretlerini ödemeye yaramaz, madam.
Soyluluk vapur, tren ve uçak biletlerinin ücretlerini ödemeye yaramaz, madam.
Her şeyde gizli bir anlam olması ne kadar eşsiz bir şey, değil mi, Mösyö Poirot?