İçeriğe geç

Sevme Kusurları Kitap Alıntıları – Müthiş Psikoloji

Müthiş Psikoloji kitaplarından Sevme Kusurları kitap alıntıları sizlerle…

Sevme Kusurları Kitap Alıntıları

Kaybetme korkusu, birini çok sevmekten değil, kendini hiç sevmemektendir.
Olgun olmayan aşk şöyle der: Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var. Olgun aşk ise şöyle söyler: Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum.
Sevgi parmak izi kadar özgün ama yarattığı sonuçlar açısından evrensel bir etkidir…
Kimsenin tam olarak ne düşündüğünü bilmek mümkün değil.
Sevgi, karşı tarafla ilgili değildir, kişinin tamamen kendiyle ilgilidir.
Hayatta kalmakla yaşamaya devam etmek aynı şeyler değildir.
‘’insan derdine aşık olur muydu?”
Viktor E.Frankl’ın “İnsanın Anlam Arayışı” adlı kitabında da özellikle değindiği gibi, kimse kimseye hayatın anlamının ne olduğunu tarif edemez. Hayatın anlamı kişiden kişiye farklılık gösterir ve herkes hayatının anlamını oluşturmak ya da bulmak yolunda kendine karşı sorumludur.
Tutsaklığın ve bağımlılığın olduğu hiçbir yerde sevgiden söz edilemez. Birbirinden kopamıyormuş gibi görünen, sözde birbirlerine çok düşkün oldukları için “romantik” bile sayılabilecek bu çift arasında, esaretten ve ıstıraptan başka bir şey yok aslında.
Unutmayın ki sevmek değerlidir ama çok sevmek de ciddi bir kusurdur. Çok severek bile sevgiden uzaklaşıyor, korkular inşa ediyor, kendi ellerinizle büyük mutsuzluklar yaratıyor olabilirsiniz.
Sevgi, inşa edilen bir deneyimdir.
Sevgi; parmak izi kadar özgün ama yarattığı sonuçlar açısından evrensel bir etkidir
Hatalar;istemsizce,hesaplamadan,kurgulamadan,düşünmeden,belki çoğu zaman irade dışında cereyan eder. Aksi halde o bir hata değil suç olur.
“ O düşüncenin bir olayla, bir kişiyle ya da bir durumla ilgili sizde ‘yargı’ yaratmasına ya da oluşan yargının sizi esir alıp düşüncelerinizi, hislerinizi, davranışlarınızı ve deneyimlerinizi yönetmesine, kaderinizi çizmesine izin vermeyin.”
“ İnsan zihninin , ölümlü bir dünyada huzura , anlama ve mutluluğa ulaşması için güçlü ve etkili bir duygusal evrime ihtiyacı vardı ki sevmeyi öğrenmeleri, hayatı değerli ve anlamlı kıldı.”
“Sevgi; parmak izi kadar özgün, ama yarattığı sonuçlar açısından evrensel bir etkidir… Bu uğurda herkesin bilgisi, emeği ve düşünce disiplini kişiye özeldir.”
Sevgi emek ister, gösteriş değil.
Kuşku uyandıran bir düşünce tatsız gelmez önce Ama aslında zehirlidir, insanın kanına bir girdi mi Yanıp tutuşur kükürt ocağı gibi.
– Shakespeare, Othello
Benim için akılsız ama çok seven biri deyin, kolay kıskanmayan ama bir kere kıskandı mı kendini kaybeden biri diye söz edin .
– Shakespeare, Othello
Güvenli alanını kaybetme korkusu, bağımlılığın bir sonucu olarak ortaya çıkar zamanla.
Sevilmemek korkusuyla sevmeye gayret etmek, kaybetme korkusuyla suistimale göz yummak, sevgiyi deneyimlemek, sevgiyi yaşamak değildir.
Sahip olduklarını kaybetme korkusu, diğer bir yönüyle kaybettiklerinin boşluğunu dolduramamak, onlarsız hayatın devam edemeyeceği, onlarsız kişinin kendi becerilerinin bir işe yaramayacağı kaygısıdır.
Sevmek, sıra dışı ya da kahramanca şeyler yapmak değil, sıradan şeyleri hassasiyetle yapmaktır . . .
– Farid Farjad
Sensiz ben bir hiçim, aslında romantik bir replik değil.
Ben bağımlı kişilik bozukluğuna sahibim. Karar verirken, adım atarken, düşünürken, hayatın içinde yol alırken, yeteneklerimi ortaya koyarken, tek başıma olamıyorum, bu beni korkutuyor demektir bu.
Sevgide bağımlılıklar ve korku yoktur.
Derin bir aşkla sevilmek insana güç verir. Derin bir aşkla sevmek ise cesaret.
– Lao-Ce
Yargı bir sevme kusurudur. Sevmeyi zorlaştırır, yanlış yönlendirir, manipüle eder, sarsar, geciktirir, hata yaptırır ve bütün bunların sonunda da tabii ki mutsuz kılar.
Karşı tarafı değil, sizi mutsuz eder.
Bir olay, durum ya da deneyim üzerinden hızlıca bir kanaate varmak, hemen arkasından bu kanaatle ilgili genel bir yargı oluşturmak, tarafsız bir zihinle düşünüldüğünde hiç de mantıklı, değildir.
Sevmek zaman ayırmaktır, boş zamanları doldurmak değil.
Robin Sharma
Bilmediğiniz şeye karşı her zaman temkinli, mesafeli ve tepkili olursunuz.
İnsan, bilmediğinin düşmanıdır.
Farabi
Sadece cesurlar sevebilir, korkaklarsa âşık olup tutsaklığı tercih ederler.
“Sevmek, sıra dışı ya da kahramanca şeyler yapmak değil, sıradan şeyleri hassasiyetle yapmaktır ”
farid farjad
Sevmek, sıra dışı ya da kahramanca şeyler yapmak değil, sıradan şeyleri hassasiyetle yapmaktır.
Sevgi özgündür. Sevgide herkes ve her şey özgündür. Sevgide ben, artık ben olmaktan çıkmam. Ben gibiyimdir korkusuzca. Sevgide ben olmadığım biri gibi davranmam, sevilmek için davranış geliştirmem çünkü bu ancak kaybetme korkusu ya da tercih edilmeme korkusu yaşayanların bir reaksiyonudur. Sevgide ben korkusuzumdur zaten.
Sevgi emek ister, gösteriş değil.
Olgun olmayan aşk şöyle der: ‘Seni seviyorum çünkü sana ihtiyacım var’. Olgun aşk ise şöyle söyler: ‘Sana ihtiyacım var çünkü seni seviyorum’.
Erich Fromm
Herkesin zor zamanları olur ve geçer. Ama bazılarının zor zamanları hiç geçmiyor. Bu yorucudur. Bu ilişkinin içinde eriyip yok olma.
Derin bir aşkla sevilmek insana güç verir. Derin bir aşkla sevmek ise cesaret.
Her tepki ya da her tepkisizlik kişiseldir,kişiye özeldir,karşı tarafla ilgili değildir ve olamaz.
Sevgi kendiliğinden değildir, öğrenilendir. Dolayısıyla sevgisizlik de öğrenilmiş bir eylemdir.
Kendi mutluluğunuz, değeriniz, gücünüz, yeterliliğiniz ve motivasyonunuz başkasının iki dudağının arasından çıkacak ya da çıkmayacak olan sözlerin yaratacağı kadere terk edilmiş olamaz ama değil mi, olmamalı ya da?
Kaybetme korkusu, birini çok sevmekten değil, kendini hiç sevmemektendir.
Zaten mutlu insan beklenti içinde olamaz,o inşa edendir çünkü. Seven insan ,biri tarafından sevilmenin ve onu sevmenin eksikliğini görmez , yaşamaz ,hissetmez. Bir ilişkinin ona verebileceği her şeyi zaten kendi başına da var edebiliyordur.
Unutmayın ki düşüncesini yöneten insan, hayatının da yöneticisi olur.
” Bırak olduğu gibi gelsin hayat . . ”
Başkasına şuursuzca emek vermek, saçını süpürge etmek, hayatını gözden çıkarmak, seviyor görünüp birini yok etmek, fedakarlıkta sınır tanımamak sevgi değildir, korku, kaygı ve bağımlılıktır.
Sevgi; parmak izi kadar özgün,ama yarattığı sonuçlar açısından evrensel bir etkidir Bu uğurda herkesin bilgisi, emeği ve düşünde disiplini kişiye özeldir.
“ Sensiz ben bir hiçim ! “ aslında romantik bir replik değil.

“ Ben bağımlı kişilik bozukluğuna sahibim. Karar verirken, adım atarken, düşünürken, hayatın içinde yol alırken, yeteneklerimi ortaya koyarken, tek başıma olamıyorum, bu beni korkutuyor ! “ demektir bu.

Burada belki bir ilişkiden söz edilebilir ama sevgiden söz etmek mümkün değildir.

Sevgide bağımlılıklar ve korku yoktur.

Sevgide muhtaçlık duygusu yoktur. Muhtaçlıktan dolayı kararlar almak ve uygulamak yoktur.

Sevgi kendiliğinden değildir, öğrenilendir. Dolayısıyla sevgisizlik de öğrenilmiş bir eylemdir.
Sevginin içinde , birinden dolayı hepsini kategorize etmek yoktur .
Hayatta kalmakla ve yaşamaya devam etmek aynı şeyler değillerdir .
“ Sevmek , zaman ayırmaktır , boş zamanları doldurmak değil. ”
“ Sevmek , zaman ayırmaktır , boş zamanları doldurmak değil . . ”
Kaybetme korkusu, birini çok sevmekten değil, kendini hiç sevmemektendir.
İnsan bilmediğinin düşmanıdır.
Sevmek konusundaki kusurlarımızı fark edip her birini tek tek ortadan kaldırdığımızda sevgiyi öğrenmeye başlıyor olacağız
Güzel olan sevmektir…
Sevilmeyi beklemeden sevmek…
“ Unutmayın ki sevmek değerlidir ama çok sevmek de ciddi bir kusurdur . Çok severek bile sevgiden uzaklaşıyor , korkular inşa ediyor , kendi ellerinizle büyük mutsuzluklar yaratıyor olabilirsiniz . “
Sevginin olduğu yerde korku yoktur . .
Yaşamak . . Doğayı ve kültürü yaşamak , son ve bir o kadar önemlisi de olanca eşsizliğiyle bir insanı yaşamaktır . Yani onu sevmektir . .
“ İnsan , bilmediğinin düşmanıdır . . ”
“ Ölümün olduğu bir dünyada hiçbir şey çok da ciddi değildir . . ”

| Franz Kafka

Birilerinin hoşuna gitmek için bir şeyler yapmak ya da bir şeyleri yapmaktan vazgeçmek , doğru bir sevgi biçimi değildir . Kusurlu bir sevgi anlayışıdır .

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir