İçeriğe geç

Sevilla Berberi veya Nafile Tedbir Kitap Alıntıları – Pierre Beaumarchais

Pierre Beaumarchais kitaplarından Sevilla Berberi veya Nafile Tedbir kitap alıntıları sizlerle…

Sevilla Berberi veya Nafile Tedbir Kitap Alıntıları

Açıkcası Beyefendi insanlar saçmalık ile çılgınlık arasında gidip geliyorlar. Ben ikisinde de bir kazanç görmüyorum. Benim tek derdim keyif almak. Yaşasın sevinç! Dünya üç hafta daha yerinde duracak mı bakalım?
Kadın cinsi üzerinde her şeye kadir üç tutku da sizden yana: Aşk, nefret ve korku.
Zaten hava karardı mı bir kere,
En güzel kediler bile döner küle.
İnsanlar saçmalık ile çılgınlık arasında gidip geliyorlar. Ben ikisinde de bir kazanç görmüyorum. Benim tek derdim keyif almak. Yaşasın sevinç! Dünya üç hafta daha yerinde duracak mı bakalım?
İnsan öğrenmekten korktuğu şeyi öğrenmek için nasıl da can atar!
İyi de hanımefendi, aşk ile sükunet aynı kalpte birlikte ikamet edebilir mi?
İnsan hastalık korkusuna boyun eğdi mi, çoktan korku hastalığını kapmış demektir.
Başarıya ulaşmak ne kadar güçleşirse, girişimde bulunma gerekliliği de o nispette büyür.
Vay vay vay! Çıkar, insanlar arasındaki mesafeyi ne de çabuk kısaltıyor!
Menfaatin, adabın veya kibrin durmadan karşımıza çıkardığı o fetihlerden bıktım usandım. İnsanın sırf kendisi için sevilmesi ne güzel bir şey.
ROSINE : Bağışlayın ama, hangi hakla?
BARTHOLO: Herkesin tanıdığı üstün gücün hakkıyla.
Yalnızca sizden küçük bir dileğim var; Azrail’in beni birkaç savaş daha unutması için dua eder misiniz; yaşamı hiçbir zaman bugünkü gibi sevmemiştim.
Hak mı Hak dediğin sizin gibi düşkünler arasında olur Ben sizin efendinizim; bu da her zaman haklıyım demektir.
İnsan öğrenmekten korktuğu şeyleri öğrenmeye neden böyle can atar!
bir tek gerçeği saklamak için ne de çok yalan
Korkulu düş görmektense uyanık durmak iyidir.
Evet, geçici bir heves olmasın. Ama matmazel, bir mumu söndüren yelin, öte yanda bir közü ateşlediğini ve bizim de bu köz olduğumuzu hiç düşünmüyorsunuz!..
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Zavallı gençlik, bugün o denli acınacak bir durumda ki, şu iki korkunç yoldan birini seçmek zorundadır: ya huzursuz bir aşk, ya da aşksız bir huzur.
Ama büyük bir kusuru var: ilerlemesine her zaman engel olacak bir kusur.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
İnsanları kendi çıkarlarına düşürmeli ki başkasının çıkarına zarar vermesinler.
Efendimiz, başarının güçlüğü, girişimde bulunmayı büsbütün gerekli kılar.
FIGARO: Peşimi bırakmayan yıkımlar.
Ya! Demek efendimiz, yoksulların hiçbir kusuru olmasın istiyorlar?
Ne yaparsınız? Herkese iyi gelecek bir ilaç, şimdiye dek bulunamadı
Çıkar, insanlar arasındaki mesafeyi ne de çabuk kısaltıyor!
Çıkarın, görenek gereğinin ya da kadın gururunun durmadan bize sunduğu gönül eğlencelerinden bıktım artık.
Peşimi bırakmayan yıkımlar sonradan ağlamak zorunda kalırım korkusuyla her şeye önceden gülmeye bakıyorum.
Adaletsiz bir adam, bizzat masumiyeti bile kurnaz bir tilkiye dönüştürebilir.
İnsan öğrenmekten korktuğu şeyi öğrenmek için nasıl da can atar!
Adalet mi? Adalet sizin gibi sefiller arasında olur! Ben sizin efendinizim ve daima haklıyım.
Korkmak mı?! Yanlış düşünce hanımefendi. İnsan hastalık korkusuna boyun eğdi mi, çoktan korku hastalığını kapmış demektir.
Sevincin verdiği tatlı heyecanın tehlikeli sonuçları olmaz.
Burada yapayalnızım.
Niçin evden çıktınız ki? Böyle hastalıklar bulaşıcıdır derler.
İnsan öğrenmekten korktuğu şeyi öğrenmek için nasıl da can atar!
Öfkeden boğuluyorum.
Bütün bu boş laflardan bana ne?
Vır vır vır, dır dır dır Biri yüzüme hapşırır, diğeri önümde esneyip durur.
Kalp aşk duyunca, aklın ürettiklerine öyle kolay kolay burun kıvırmaz.
Çıkar, insanlar arasındaki mesafeyi ne de çabuk kısaltıyor!
Mazeretim, mutsuzluğumda saklı.
Bu ne cahil bir yüzyıl böyle!
İnsanın sırf kendisi için sevilmesi ne kadar güzel bir şey.
Sevmek için doğan insanlara nefret ve kinden daha korkunç işkence olur mu?
Vallahi efendim, insan dünya kurulalı, budalalıkla delilik arasında gidip geldikleri için, kazanç bulamadığım yerde hiç olmazsa keyif sürmeye bakarım. Yaşasın neşe!
İnsan öğrenmekten korktuğu şeyleri öğrenmeye neden böyle can atar!
Kadınların hoşuna gitmek için yalnızca erkek olmak yetse, ben sizden niçin böylesine nefret edeyim?
İnsanın yalnız kendisi için sevilmesinden daha tatlı bir şey yok.
Korkulu düş görmektense uyanık durmak iyidir.
mutsuzluğa o kadar alıştım ki, sonra ağlarım korkusuyla her şeye güler hale geldim.
Sevmek için doğan insanlara nefret ve kinden daha korkunç işkence olur mu?
aşk ve sessizlik, aynı yürekte uzlaşabilir mi?
İnsanın yalnızca kendisi için sevilmesinden daha tatlı bir şey yok.
Her şeyin kontrolu senin elinde, kendin hariç
Zavallı gençlik bugün o kadar talihsiz ki, önünde sadece şu iki korkunç seçenek var: huzursuz aşk ya da aşksız huzur.
Aşk ile sükunet aynı kalpte birlikte ikamet edebilir mi?
Çıkar, insanlar arasındaki mesafeyi ne de çabuk kısaltıyor!
Mutsuzluğa o kadar alıştım ki, sonra ağlarım korkusuyla her şeye güler hale geldim.
Bir hizmetkârdan beklenen erdemlere bakınca, Ekselansları uşak olmaya layık kaç efendi tanıyorlar acaba?
FIGARO
Toplumsal yaşamda birine kara çalarak heyecan ve etki uyandırabilmek için, kara çalanın toplumsal konumu, ailesi, adı dolayısıyla tanınmış olması gerekir.
DON BAZILE
çünkü uygunsuz bir evlenmeyle adaletsiz bir yargıyı ve apaçık bir haksızlığı uyumlulaştırmak için, ancak altından bir anahtarla akort yapmak gerekir.
Zavallı gençlik, bugün o denli acınacak bir durumda ki, şu iki korkunç yoldan birini seçmek zorundadır: ya huzursuz bir aşk, ya da aşksız bir huzur.
BARTHOLO – Kusurumu bağışlayın, kendimi tutamıyorum; yüzyılımız ortaya övülecek ne çıkarabilmiştir? Türlü türlü budalalıklar: düşünme özgürlüğü, çekim yasaları, elektrik, din ve mezhep özgürlüğü, aşı, kınakına, ansiklopedi ve dramlar
KONT – Bu güleryüzlü felsefeyi sana kim öğretti?
FIGARO – Peşimi bırakmayan yıkımlar. Sonradan ağlamak zorunda kalırım korkusuyla her şeye önceden gülmeye bakıyorum.
İnsanın yalnızca kendisi için sevilmesinden daha tatlı bir şey yok.
insan bir kez kötülükten korktu mu, korku denen kötülüğe düşmüş demektir.
Sonradan ağlamak zorunda kalırım korkusuyla her şeye önceden gülmeye bakıyorum.
Sevmek için doğan insanlara nefret ve kinden daha korkunç işkence olur mu?
İnsan öğrenmekten korktuğu şeyleri öğrenmeye neden böyle can atar!
Korkulu düş görmektense uyanık durmak iyidir.
Yanlış yola sapmayın Madam, insan bir kez kötülükten korktu mu, korku denen kötülüğe düşmüş demektir.
KONT – Bu güleryüzlü felsefeyi sana kim öğretti?

FIGARO – Peşimi bırakmayan yıkımlar. Sonradan ağlamak zorunda kalırım korkusuyla her şeye önceden gülmeye bakıyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir