İçeriğe geç

Sayıların Gizemi Kitap Alıntıları – Annemarie Schimmel

Annemarie Schimmel kitaplarından Sayıların Gizemi kitap alıntıları sizlerle…

Sayıların Gizemi Kitap Alıntıları

İki kuşkudur, anlaşmazlıktır, uyumsuzluktur, çekişmedir, çiftcinsiyettir. Iki daldaki ikiz meyvedir, tatlı ve acı.
Bir, her sayıya nüfuz etmiştir. Bütün sayıların ortak ölçüsüdür. Bütün sayıları kendisinde birleştirmiştir. İster çıkartarak ister çarparak. Bir, her zaman aynı ve değişmezdir, bu nedenle kendi kendisiyle çarpıldığında yine kendisini verir. Parçası olmasa da bölünebilir.
Talmud’da bir kâhin, İsrail toprağının zamanla 13 parçaya bölüneceğini, on üçüncü parçanın kral Mesih’e düşeceğini iddia eder.
göksel kürelerin sayısı olan 13, hayatı, güneşi ve eril gücü sembolize ederdi ve çok olumlu ve uğurluydu.
Birçok kültürde cinsel birleşme, eril ve dişil kutupluluğu kavramak için kullanılır. Tantrik Hindu ve Budist uygulamalarında, cinsel pratikler aracılığıyla mutlak deneyime ulaşılmaya çalışılır.
Arap alfabesinde sayı değeri ‘’iki’’ olan ikinci harf ‘’b’’nin dünya hayatına atıfta bulunan bir anlatım vardır. Nitekim İncil ‘’b’reshit’’ ile Kur’an ise ‘’bismillahirrahmanirrahim’’ ile, yani b ile başlar.
45 sayısı Satürn’le bağlantılıydı. Hemen Satürn’ün Arapça ismi olan Zuhal’in sayısal değerine bakmak gerekir: 7+8+30.
Ön İsmailÎ bir grup olan İhvân-ı Safa’ya göre Pytagoras, Harranlı Sabiilere gönderilen Enoh peygamber, yani Hermes Trismegistos’tu.
(hava = zekâ, ateş = arzu, su = duygular, toprak = ahlak)
Romalı askerlerce Almanya ve Britanya’ya getirilen ve belli belirsiz bu gizem kültünün hatıralarını içeren sekseğe benzer bir oyun vardır: Bu oyunda (bugün hâlâ oynanmaktadır) yere çizilmiş, merdivene benzer bir şeklin üzerinde tek ayakta sekilir ve sekizinci karedeki son durağa çeşitli adlar altında cennet ya da cehennem denir.
evren 4 kısma ayrılır: Atsilut, buyruklar dünyası; beriah, yaradılış dünyası; yetsirah, oluşum dünyası ve asiyah, görünür nesneler dünyası.
Kilise babaları ayrıca Âdem (Adam) adının Yunanca yazılışını, dört yönün adlarına, anatole, dusis, arkto ve mesembria, gönderme yaptığına ve böylece Âdem’in dört katlı maddi dünyanın mikrokozmik bir temsili olduğuna da inanırlardı.
On arkadaş ki, dokuz semadan ve sekiz cennet ve yedi yıldızdandılar, altı yöndeki bu mektubu yazdılar: Beş duyu ve dört öge ve üç ruh arasında, Tanrı her iki dünyada da tek bir tapılası şey yaratmadı senin gibi!
Ayla ilgili bir sayı olarak 28, İslamda da önemli bir rol oynar; gizemciler için kutsal söz Kur’an’ın yazıldığı Arapça alfabenin 28 harfiyle ayın geçtiği noktalar arasında bir bağlantı vardır. Büyük ortaçağ matematikçisi ve tarihçisi el-Biruni (ö.1048), bu ilişkinin kozmos ile Tanrı’nın sözü arasındaki yakın bağlantıyı kanıtladığını ileri sürer. Kuran’da, Muhammed’den önce 28 peygamberin adlarının anılması bu duruma çok uyar ve şairler İslam Peygamberini dolunayla karşılaştırır.
Celaleddin Rumi’ nin büyük didaktik şiiri Mesnevi’nin giriş şiiri 18 dizeden oluşur ve Mevlevi dervişi olmak isteyen herkes 18 gün boyunca tekkede hizmetkâr olarak çalışmak , sonrada mutfakta 18 çeşit servis yapmasını öğrenmek zorundaydı.1001 günlük hazırlık süresini tamamladıktan sonra 18 gün boyunca tefekküre dalardı. Bir Mevlevi tekkesini ziyaret edenlerin yanlarında 18 adet hediye getirmeleri adetti.
Bir, her sayıya nüfuz etmiştir. Bütün sayıların ortak ölçüsüdür. Bütün sayıları kendisinde birleştirmiştir, ister çıkartarak ister çarparak.Bir herzaman aynı ve değişmezdir, bu nedenle kendi kendisiyle çarpıldığında yine kendisini verir. Parçası olmasa da bölünebilir, bununla birlikte bölme parçalardan çok yeni birimler doğurur. Ama bu birimlerin hiçbiri bütün birimden daha küçük veya daha büyük değildir ve en küçük parçası kendi bütünlüğü içinde kendisidir yine.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
“Ayakların gittiği her mil için
Kalp dokuz mil kat eder”
“Rabbimizin kabrinde üç gül vardı; birincisi zarif, ikincisi güzel, üçüncüsü akan kanı durdurur.”
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Kendi başına bir anlamı olmayan, ama kendisinden önce ya da sonra gelen sayılara anlam kazandıran bu sıfır, onbeşinci yüzyıl gibi geç tarihlerde bile umbre et encombre, karanlık ve engelleyici olarak görülüyordu.
Hesaplama (calculus) terimimizin çakıllarla saymaya gönderme yapan çakıl dan (calcule) türediğini unutmamız gerekir.
Ortaçağ lncil yorumcuları, özellikle Muhterem Bede, özel anlamlarını bildikleri bu sayma biçimini tercih ediyordu: Örneğin sağ eli başparmağı ve işaret parmağının daire oluşturacak biçimde tutulması 100 demekti ve sınırlı sonsuzluğun sembolü olmuştu.
Birçok durumda sayma sistemleri ve sayılar oldukça basit bir biçimde 5 ya da 10 parmaktan türetilmiştir: Örneğin Roma sayıları, biçimleriyle bize parmak işaretleri esas alınarak oluşturulduklarını söylemektedir.
Matematiksel ruh, kendisini, insanların yaşadığı ya da eski yaşamlara ait maddi izlerin bulunduğu her yerde ortaya koyan başlangıçsal insani ögedir.
“Omnia nodes arcanes connexa.”
Her şey her şeye gizli bağlarla bağlıdır.
Goethe’nin oyu nunda Mefistofeles Faust’a ‘’Du musst es dreimal sagen’’i anımsatır, yani Faust onun odaya girmesini tam 3 kez rica etmelidir, aksi takdirde davet geçersiz olur. Ancak 3 defa yinelenen takdisler ve lanetler geçerli olur
Bu birliği elde etmek çeşitli görünüşlerin arkasında gizlidir ve Bir’le özdeşleşmeyi başarmak, Upanişadlar’da klasik bir biçimde açıklandığı üzereher zaman için gizemciliğin amacı olmuştur
Vergilius şunu iddia eder: ‘’Numera deus impare gaudet’’(Tanrı tek sayıyla hoşnut oldu); ve aynı fikir İslami gelenekte de bulunur: ‘’Gerçek Tanrı tek sayıdır ve tek sayıları sever’’. Shakespeare de şunu söyler: ‘’Tek sayılarda tanrısallık vardır’’
5 keskin köşelere sahip bir sayı değil, dairesel ve bu yüzden sonsuzluğu hatırlatan bir sayıdır. 5, İştar ve Venüs gibi tanrıçaların sayısıdır.
3 sayısı İslâm ve Hıristiyan geleneklerinde gidilmesi gereken yol üzerindeki durakları belirtir: Şeriat, tarikat ve hakikat. Via purgavita(arınma yolu), Via contemplate(tefekkür yolu), Via illuminativa(aydınlanma yolu).
Otuz üç birtam ve mükemmel sayıdır. İsa yeryüzünde 33 yıl yaşamış; Davud’un hükümdarlığı da 33 yıl sürmüştür.
3 sayısı mükemmelliğin sentezidir. Hindistan, İran, Ortadoğu, Homeros ve hatta İskandinav mitolojisinde tanrı üçlükleri iyi bilinmektedir. Edda ‘’Odin beyin verdi, Honir ruh, Lodur ışık ve renk’’ diyerek bu üçlemeyi belirtir.
Ve 142.857 sayısını 2, 3, 4 ve 6 ile çarptığımızda sonucun, farklı sırada da olsa hep aynı rakamları içermesi şaşırtıcı değil midir?
İslam en baştan beri 7’nin öneminin farkında olmuştur. Kur’an’a göre Allah cenneti ve dünyayı 7 katlı yaratmıştır. Hac sırasında, Mekke’deki Kabe’nin çevresinde dönmek demek olan tavaf 7 kez yapılmak zorundadır ve Safa ve Merve durakları arasında 7 şavt, gidiş dönüş yapılır ve Hac’cın sonunda Mina yakınlarında her defasında 7’şer taşla olmak üzere 3 defa şeytan taşlanır.
Sayılar zincirinin 1 ‘den çıkması kadar doğru
Bir ağacın yapraklarının tek bir tohumdan gelmesi kadar gerçek
O’nu Bir ve benzersiz olarak bilmeniz kadar gerçek
O ki her şey ondan çıkar ve hiçbir şey O’na Eş koşulamaz ne de
O’nun gibi ebedidir.
Pisagorcular özellikle tek sayılarla çift sayılar arasındaki ilişkiden büyülenmişlerdi. Basit armoniler arasındaki oranların (1:2, 3:4) bu ilginin kaynağı olabileceği iddia edilmiştir. Pisagorcular evrendeki her şeyi iki kategoriye bölecek kadar ileri gittiler: Tek sayılar sağ tarafa ait olup, sınırlı, eril, kalanlı, doğrulu, ışık saçan ve iyilik dolu, geometrik terimlerle belirtilirse kareyle bağlantılıydı; çift sayılar ise sonsuz gök küresine ait olup, sınırsız (sonsuzca bölünebilir), çok katlı, sol taraf, dişil, hareketli, yalan dolu, karanlık, kötü ve geometrik terimle belirtilirse dikdörtgendir.
Matematiksel ruh, kendisini, insanların yaşadığı ya da eski yaşamlara ait maddi izlerin bulunduğu her yerde ortaya koyan ilk insani ögedir.
Beş insan ruhudur. lnsanoğlunun iyilikten ve kötülükten ibaret olması gibi, beş, tek ve çift sayıdan elde edilen ilk sayıdır.
17. yüzyıldan Sir Thomas Browne’a göre her yedi yıl yaşamda, bedenin ya da zihnin veya her ikisinin doğasında bir değişiklik yapardı. 7 #215;9=63. Altmış üç yaşı ‘’en önemli kadersel zamanlardan biri olan büyük bir dönüşüm yaşamıdır’’.
3 sayısı İslâm ve Hıristiyan geleneklerinde gidilmesi gereken yol üzerindeki durakları belirtir: Şeriat, tarikat ve hakikat. Via purgavita(arınma yolu), Via contemplate(tefekkür yolu), Via illuminativa(aydınlanma yolu). Beytlehem’de doğan çocuğa üç müneccimin gelmesi tesadüfi değildir.
Arapçada sıfır olarak isimlendirilen sayıdan cifra, chiffre, öte yandan Almancada Ziffer ve İngilizcede zero ortaya çıkmıştır.
Halk arasındaki inançlarda, özellikle de Doğu’da 2 sayısının hayli koku saldığı görülür. Kimse aynı anda 2 iş yapmamalıdır, aynı günde 2 evlilik olmaz, 2 kardeş 2 kız kardeşle aynı gün evlenmemelidir. 2 akraba aile aynı odada yaşayamaz. Yahudi yasaları insanın 2 kadın, 2 köpek ve 2 domuz arasından geçmemesini söyler.
“Platon üçgenlerden bir dünya kurmak istemişti. Her ne kadar freud 3 ü erkek sayısı olarak ( cinsel organın biçiminden dolayı) görmüş olsa da, gerçekte üçgen ya da Derya primitif taş çağı figürlerinde kadını ifade eder.
İngilizce çeviride 3 şöyle betimlenir:

Teklerin en eskisi, tanrıya yakışan sayı
Cennetin en sevgili sayısı, ki merkezdedir
Her iki uçtan da eşit uzaklıktadır
Başı, ortası ve sonu olan ilktir.

Yin ve yang, her yerde ve her zaman hazırdır ve ayrılmaz, bu nedenle içlerinden birisini mutlaklaştırmak olanaksızdır.
(Nefes almada iki kat Şükran vardır
Sizi sıktığı için Tanrı’ya şükür etmelisiniz
Ve sizi rahatlattığı zaman da aynı şekilde.)
(2 kuşkudur, anlaşmazlıktır, uyumsuzluktur, çekişmedir, çift cinsiyettir, iki daldaki ikiz meyvedir, tatlı ve acı.)
( sadece her sayıda olduğu gibi birlik,
Böylece tanrı birdir ve her şeyde, her yerdedir.)
( sayı dizisinin 1’den çıkması kadar gerçek
Ağacın yapraklarının tek bir tohumdan gelmesi kadar gerçek
Onu bir ve benzersiz olarak bilmeniz kadar gerçek
O ki her şey ondan Çıkar ve hiçbir şey ona eş koşulamaz ne de onun gibi ebedidir.
“Bundan 1’in bir sayı değil bir yapıcı ( ya da anne) diğer bütün sayıların başlangıcı ve temeli olduğu anlaşılır.
Matematiksel ruh, kendisini, insanların yaşadığı ya da eski yaşamlara ait maddi izlerin bulunduğu her yerde ortaya koyan ilk insani öğedir.
9 acı çekmeyle bağlantılıdır, çünkü İsa günün dokuzuncu saati (öğleden sonra 3’te) ölmüştür.
antikitede Japonya’nın kendisine, sayısız adadan oluştuğu için kısaca 8 büyük ada denirdi.
İyi talih ve mükemmellik sayısı olarak 8’in uğurlu karakteri, I Ching’in 8 x 8 =64’lü düzenlenişinin temel nedeni olabilir.
8 rüzgar, cennetin 8 sütunu ve yağmur bulutlarının 8 kapısı
Kozmik dengeye giden sekiz katlı yolu öğreten Buda gibi, İslamda sufiliğe talip olmanın temel kuralları da Cüneyd’in Yolu’nun 8 cümlesinde ifade edilmiştir.
Dante çok doğru bir biçimde İlahi Komedya’sında zafer kilisesini sekizinci göğe yerleştirir.
Sekiz, ilk mükemmel küp olarak, sonsuz cennet mutluluğu güvencesiyle ruhumuza ve bedenimize damgasını vurur.
(Rechersbergli Gernot’tan alıntıyla)
Gezegenlerin 7 göksel küresinin ötesinde, sabit yıldızların sekizinci göksel küresinin olduğu düşünülürdü.
Mimari tasarımda sekizgen, kubbelerin inşasında önemli olan kareden daireye geçişin ilk aşamasıdır.
1’den büyük olan ve art arda gelen iki tek sayının büyüğünün karesinden küçüğün karesini çıkartırsak elde edilecek sayı her zaman 8’in katı çıkar.
1’den büyük her tek sayının karesinin, belirli bir sayının 8’le çarpımının birle toplanmasına eşit olduğu
Antikite dönemi hekimleri acı verici hastalıkların 7 gün ya da 7’nin katı sürdüğünü bilirlerdi.
Fatiha’da hiç geçmeyen Arap alfabesinin 7 harfi
7 uyurlar sekizincisi köpekleri olan
insan, heft endam, 7 çıkıntılı (yani 2 ayak, 2 kol, karın, göğüs ve baş) olarak betimlenir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir