İçeriğe geç

Satır Arası Hikayeler Kitap Alıntıları – Serdar Tuncer

Serdar Tuncer kitaplarından Satır Arası Hikayeler kitap alıntıları sizlerle…

Satır Arası Hikayeler Kitap Alıntıları

&“&”

Sevgiliden uzakta olmak da güzeldir, sevgilinin dizlerinin dibinde olmak kadar.
Yalnızca onun görebildiği bir şeyleri seyreder gibi…
Haydi dilinizi susturmayı başardınız diyelim, ya kalbin susması… Bir de kalp var, Marifet onu susturmakta.
Bir düşünün, çok kolay elde edebileceğimiz halde, istemeyi bilmediğimiz için nelerden mahrum kalmışızdır.
Bahar ne kadar güzel ama ben körüm."
Gönül çalamazsan aşkın sazını
Ne perdeye dokun ne teli incit…
Duyduğun bir söz kaç gece böler uykularını?
Önce kaş olur, göz olur, sonra yırtılır perdeler senin tükendiğin demde, senden geriye bir o kalır. Aşk o zaman aşktır.
Uzun sözün kısası, gönül bir parçaya, her parça bin hayale bölünmüş, her hayal binlerce ümide…
Nereye gittiğini bilmiyordu, nereye kadar gideceğini de…
Elbet herkes gibi o da yaşayıp öğrenecekti.
gerçek dostu bulmak zordur.
Felek hep tersinden söylemeyecekti elbet vuslatın türküsünü.
küstü ümide, kendine küstü.
Her gün aynı şeydi yaşanan.
Güneş, şehrin üstünden doğarken gülüyordu, vefa nedir bilmeyen eski aşığına…
hasretten kurtulmaya hasretti.
dert etme bu kadar, her şey olacağına varır.
çaresizseniz çare sizsiniz.
herhalde aşkın gözü kördür diye de buna diyorlar, değil mi efendim…
Hani ey gül gülerek geldiği demler şimdi
Ağlarım yadıma geldikçe gülüşlerimiz.
İki odalı evin salonunda gürül gürül yanan bir soba.Ev halkı çaylarını yudumluyor.Evin büyük oğlu ki yaşı yediyi geçmemiştir henüz.Elinde bir kitap,babaannenin dizleri dibinde,hikayeler okuyor.Dışarıda kar var şimdi, annenin yüzünde tebessüm,sobanın üstünde mısır, babaannenin dilinde dualar …
Etrafı şirin duvarlarla çevrili küçücük bir bahçe.Bahçenin tam ortasına konduruluvermiş bir ev.Ve mevsim kış, gecenin bir yarısı…
Susarak anlatmak zor şey galiba, susulanları anlamak zor şey.
Merhamet etmeyene merhamet edilmez.
Mecnun’a adını sorduklarında, Leyla, demiş.
Gönül neyi severse güzel odur.
Hani ey gül gülerek geldiği demler şimdi
Ağlarım yâdıma geldikçe gülüştüklerimiz.
Kaderdi bu, padişahlarla köleleri aynı eteğin önünde diz çöktürür, birinin derdini diğerine derman eyler, ikisini de aynı tebessümle bahtiyar ederdi…"
Âşıkların ciğerleri deliktir, maşuk onları nerede olursa olsun, bilir, tanır.
Allah’ı tanıyan Allah’tan gayrısına susar. Onun konuştuğu Allah olur artık.
Verirler ben acizim sen büyüksün dedikçe
Verenin şanı büyük sen iste istedikçe.
Marifet can için sevgili aramakta değil, sevgili için can taşımaktadır.
Bir şeye sahip olmak için ondan vazgeçmek gerekir.
Dostla, aldanan aldanmaz.
Oğul, gerçek dostu bulmak zordur.
hasretten kurtulmaya hasretti.
Her şeyin bir vakti vardır, hiçbir şey aceleye gelmez…
İnsan varacağı yere yaklaştıkça yollar uzamaya başlar ya…
Ellerini cebine attı, dilinde bir türkü, gönlünde hayaller, yürümeye başladı."
Acının ilacı acıyı paylaşmaktır."
Beynini kemiren sorulara cevap bulmaya çalışıyordu."
Bir günde birkaç yıl büyümüştü sanki."
Kırgın ve öfkeliydi."
Hıçkıra hıçkıra ağlayarak koşmaya başladı."
…sevgiliyle her an beraber olmak, en az sevgiliden ayrı kalmak kadar zordur."
Evlat, dedi, dert etme bu kadar, her şey olacağına varır."
Kaybetmenin acısı kazanma arzusuyla birleşince akıl terk eder sahibini."
Beyim, gönül neyi severse güzel odur…"
İnsan varacağı yere yaklaştıkça yollar uzamaya başlar ya…"
Mecnun’a adını sorduklarında, Leyla, demiş.
Ben sen olsam , arar sorardım beni …
Gönlümdesin amma,
Gözlerime de beklerim…
Seni sende öldürene aşk diyorlar,
O edip onunla diriltene sadakat..!
Irağındayken senindir sevgili cancağızım, sen yanı başındayken kendisinin.
Sen hiç ayaklarından özür diledin mi?
Duyduğun bir söz kaç gece böler uykularını? Ağlayan bir çay bardağı gördün mü hiç? Toprağın üzerinde basacak yer bulamadığın oldu mu?
Sahi, sen kıyafetlerine hiç teşekkür ettin mi?
Dostu nerde bulasın, sende durmak ile sen,
O imaret eylemez, sen viran olmayınca.
Güneşe yazı yazılmaz, yazılan yazı bozulmaz!
Yaradan’dan gafil, üstüne bastığım zamanlar için topraktan özür dilerim.
Önce kaş olur, sonra yırtılır perdeler senin tükendiğin demde, senden geriye o kalır. Aşk o zaman aşktır.
Marifet can için sevgili aramakta değil, sevgili için can taşımaktır…
Kaybetmenin acısı kazanma arzusuyla birleşince akıl terk eder sahibini.
– kalbinizi bildiğini biliyorsunuz, kalbiniz bunu bilmiyor..
– ruhu beden gurbetinde mahpus olan insan, bir de bedeniyle gurbete giderse siz düşünün halini!..
– kitaplarda nice içinden çıkılmaz meseleler vardır ki, sözün anlatamayacağını fark edince bir mısra yazarlar: tatmayan bilmez."
gönül çalamazsan aşkın sazını
ne perdeye dokun ne teli incit..
– marifet can için sevgili aramakta değil, sevgili için can taşımaktadır..
– tükendi her şey, hiç tükendi, an bitti..
– gönül neyi severse güzel odur..
– ağlarım yâdıma geldikçe gülüştüklerimiz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir