İçeriğe geç

Salgın Kitap Alıntıları – Ling Ma

Ling Ma kitaplarından Salgın kitap alıntıları sizlerle…

Salgın Kitap Alıntıları

Geleceğin tek istediği tüketici.
İkinci şans demek, sıfırdan başladınız demek değildir. Bir bakıma daha zordur ikinci şans. Çünkü insan ikinci şansında daha çok çalışmalıdır.
“Hayat, ne uğruna yaşadığını bilmektir.“
En önemli şey hiç durmamak,diye telkin veriyorduk kendimize;yolumuza devam etmek zorundaydık.Geçmişimiz bizi daha sakin anılarımızda özlemini çektiğimiz,şarkısını söylediğimiz yerlere ve zamanlara çekse de.
Anılarım tekrar modunda, döne döne oynuyor. Bizim günlerimiz de onlarınki gibi sonsuz bir döngü içinde. Arabayla gidiyoruz, uyuyoruz, arabayla gidiyoruz biraz daha.
Bir kurumda veya kuruluşta çalışan bir bireysen, dedi, sistem senin aleyhine işler. Büyük olan taraf hep kazanır. Seni göremez ama seni ezebilir. İş dünyası buysa, ben bu dünyadan olmayacağım.
Hatırlamak büyük bunalım, insanın ruhunu ezen bir keder olurdu.
İnternet, zamanın yassılmasıdır. Geçmişin ve bugünün aynı düzlemde var olduğu bir yerdir. Ancak oransal olarak bakarsak ve ben bu sözleri söylerken bile bugünün geçmişe dönüşerek kemikleştiğini düşünürsek, belki internetin neredeyse tümüyle geçmişten ibaret olduğunu söylemek yanlış değil. Geçmişle iletişmek için gittiğimiz yer.
Benim farkım bilmeleri, kavranamaz derinliklerimi sezmeleri gerekirdi.
Hatırlamak büyük bunalım, insanın ruhunu ezen bir keder olurd geçmiş bir karadelik, şimdinin içinde yara gibi açılmış, çok yaklaşırsan içeri çekiyor. Durmayalım, düşeriz.
Eğleniyordum ama soyutlanmış bir eğlenceydi. İçimde yalnızdım.
HAYAT,NE UĞRUNA YAŞADIĞINI BİLMEKTİR.
“İnsanın ailesinden uzak oturduğu ilk yer, insan olduğu, kendisi olduğu yerdir.”
“Geçmiş bir kara delik, şimdinin içinde yara gibi açılmış, çok yaklaşırsan içeri çekiyor. Durmayalım, düşeriz.”
“Salgının ciddiyeti hangi haber kaynağının takip edildiğine göre değişiyordu”

Evettt, kitap bunu diyor!

Gözlerimiz, bilgisayar ekranımıza bakmaktan nostalji miyobu. Çünkü internette olmak, geçmişte yaşamakla aynı şey. İnternetin çeşitli işlevleri olduğu konusunda hemfikir olsak da, en şiddetli yan etkilerinden biri, hepimizi geçmişte yaşatması.
Belki güç böyle bir şeydi; sen açık açık ofiste uyurken, diğer herkes koştura koştura senin işini görüyordu.
Davut, Sıkıntım büyük diye yanıtladı, İnsan eline düşmektense, RAB’bin eline düşelim. Çünkü O’nun acıması büyüktür.
Hiçbir şey yapmayı bilmediğimiz için her şeyi Google’a sorduk.
Uyandığında kendini kurmaca bir dünyada bulmuşsan, tek referansın da kurmacadır.
İnsan vücudu stresleri biriktirir. Cinayet, tek bir hamlenin sonucundan çok birikim meselesidir.
Ah bu şehir, sıçtığımın New York Şehri, keşmekeş, gürültü, gösteriş merakı, hep bir sahtelik ayarında şeylerdi. Her şey statü göstergesiydi ve çok pahalıydı. Trend olan her şeyin suyu çıkıyordu; uyduruk bir tatlıyı denemek, yalandan bir sergiye girmek, yeni konseptli bir dükkanı gezmek için sokaklar boyu kuyruk oluyordu. Hepimiz ruhsuz ruhsuz hayat tercihleri yapıyorduk. Ben dahil hepimiz.
İkinci şans demek, sıfırdan başladınız demek değildir. Bir bakıma daha zordur ikinci şans. Çünkü insan ikinci şansında daha çok çalışmalıdır. Bilmezliğin iyimserliğinden sıyrılıp tüm güçlükleri göğüslemelidir
Hayat, ne uğruna yaşadığını bilmektir.
Maske işe yarıyor olsa, salgın hiç yaşanmayabilir miydi acaba?
Büyüklüğün sahip olduğunda değil, verdiğindedir. Madem düşünüyorsun, büyük düşün.
İnsanın zihni rutine tutunamadı mı sonsuz boşluğa düşüyor.
Salgının ciddiyeti, hangi haber kaynağının takip edildiğine göre değişiyordu.
Bu dünyada para özgürlüktür.
Zamanını daha değerli şeylere harca.
İkinci şans demek, sıfırdan başladınız demek değildir. Bir bakıma daha zordur ikinci şans. Çünkü insan ikinci şansında daha çok çalışmalıdır. Bilmezliğin iyimserliğinden sıyrılıp tüm güçlükleri göğüslemelidir.
Ben insanların geleceğe adım atmadan önce geçmişleriyle yüzleşmeleri gerektiğine yürekten inanırım.
Bu grubun en büyük sorunu herkesin dedikodu merakı.
Peki ama o ayrıntılar tutarlı mı?Birbirleriyle örtüşüyor mu?
öyle deli gibi bağırıp çağırıyor ki bütün öfkesi,kini bulaşık bir şey olup ortaya dökülüyor.
Sanki yeri kazıp dibine giriyordum,derinliklere indikçe ısınıyordu ortam ve hiçlik duygusu gitgide beni tümüyle ele geçiyor,korkularımı ve endişelerimi silip süpürüyordu.
Kendi evimde evsiz gibiydim
– ( ) Hayat, ne uğruna yaşadığını bilmektir
Şehirde yaşamak, imkansız düzeninin bir parçası olup aynı zamanda da onu yaygınlaştırmak demektir. Sabah uyanmak. Erkenden işe gitmek. Aynı zamanda da o düzenden zevk almaktır; yoksa kim ister her gün aynı rutinleri tekrarlamayı?
Salgının ciddiyeti, hangi haber kaynağının takip edildiğine göre değişiyordu. Bazıları hastalığın katlanarak arttığını, diğerleri kontrol altında yavaşça yayıldığını söylüyordu.
Boş zaman; modern halimizin sorunu,boş zaman azlığıydı. Ürünlerimizi bozmak için bir doğal afet olması gerekmişti.Bir düğmeye basıp sıfırlamak istiyorduk aslında
Bir at Times Meydanı’ndan geçer ama kimse geçtiğini görmezse, yine de geçmiş midir?
Biz yanlarından yürürken işçiler başlarını kaldırıp bana baktılar yumuşak bir ifadeyle. İlk içimden geçen gülümsemek oldu ama biraz ayıp kaçardı. Tanımıyordum onları. İşleri, hayatları nasıldı bilmiyordum. Ben geçip gidiyordum sadece. Ben sadece işimi yapıyordum.
Çünkü dediklerine göre , savaşçı Çılgın At,zafer kazanmasının tek yolunun ganimet toplamak için asla durmamak olduğunu bilirmiş, bunu kendine kendisine hatırlatsın diye de atlarının kulaklarının arkasına yıldırım dövmesi yaparmış.
“ Boş zaman; modern halimizin sorunu, boş zaman azlığıydı. Rutinlerimizi bozmak için bir doğal afet olması gerekmişti.”
Yatağımdan ay ışığını görüp don sandığımda
Dağlarda ki mehtaba bakıp memleketimi düşünürüm.
Sıkıntım büyük diye yanıtladı, insan eline düşmektense, Rab’bi eline düşelim. Çünkü O’nun acıması büyüktür.
Çılgın At, zafer kazanmasının tek yolunun ganimet toplamak için asla durmamak olduğunu bilirmiş.
Şehirde yaşamak, imkânsız düzenin bir parçası olup aynı zamanda da onu yaygınlaştırmak demektir. Sabah uyanmak. Erkenden işe gitmek. Aynı zamanda da o düzenden zevk almaktır; yoksa kim ister her gün aynı rutinleri tekrarlamayı?
İkinci şans demek sıfırdan başlamak demek değildir. Bir bakıma daha zordur ikinci şans. Çünkü insan ikinci şansında daha çok çalışmalıdır. Bilmezliğin iyimserliğinden sıyrılıp tüm güçlükleri göğüslemelidir.
Bir düğmeye basıp sıfırlanmak istiyorduk aslında. Somut bir değeri olmayan, yazmak çizmek gibi yan uğraşlarımızla ilgilenecek, para için yaptığımız iş dışında şeylere ayıracak bol zamanımız olsun istiyorduk.

… başka bir deyişle kendimizi genç hissetmek istiyorduk ama gençten başka neydik ki zaten?

Geleceğin tek istediği tüketici. Gelecekte daha çok yeni mezun sudan çıkmış balığa dönecek, daha çok turist nafile otantizm arayacak.
İnsanın zihni rutine tutunamadı mı sonsuz boşluğa düşüyor.
Şehirde yaşamak, imkansız düzenin bir parçası olup aynı zamanda da onu yaygınlaştırmak demektir. Sabah uyanmak. Erkenden işe gitmek. Aynı zamanda da o düzenden zevk almaktır; yoksa kim ister her gün aynı rutinleri tekrarlamayı?
Şehirde yaşamak, şehrin inşa edilmesine sebep olan hayatı yaşatmaktır; onun programına ve ritmine ayak uydurmaktır; sabah ve akşam saatlerinde senin gibi işe gidip gelen kalabalıkların arasında sana çizilmiş yolu yapmaktır.
O kadar zamandır kimsesizim ki asla da yetinemeyeceğim bir şeyleri bulmak için dolaşmaktan yoruldum.
İnsanın ailesinden uzakta oturduğu ilk yer, insan olduğu, kendisi olduğu yerdir.
Hayat, ne uğruna yaşadığını bilmektir.
Çalışmak başlı başına ödüldür. Aynı zamanda avuntudur da.
Gerçekti. Bugün son günümdü.
Bir şeyin kendisinden çok düşüncesini sevebilme ihtimali beni bunca süre orada tuttu.
İnsanın zihni rutine tutunamadı mı sonsuz boşluğa düşüyor.
Zamanını daha değerli şeylere harca.
Çünkü sen ikimizi de etkileyen bir kararı, bana hiç danışmadan vermiştin. Çekip gitmek sana kolay.
Genç hissetmek istiyorduk ama gençten başka neydik ki zaten?
Bir düğmeye basıp sıfırlanmak istiyorduk aslında.
Tatil demek, hep yapmak istediğimiz şeyleri yapabiliriz demekti.
Senden tek dileğim, babanın da dileği olan şey: Bir yerlere gelmen. Ne olursa olsun, başarılı olmanı istiyoruz.
Bir tarafımla kozlarımı paylaşmak, son ve kesin hesaplaşmada bütün kusurlarını sayıp dökmek istedim ama insan son günlerinde gerçeği değil, huzuru arar.
Etiketler:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir