Dilek Cesur kitaplarından Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar Yetiştirir kitap alıntıları sizlerle…
Sabırlı Aileler Merhametli Çocuklar Yetiştirir Kitap Alıntıları
“Dövmekle adam olunacak olsaydı, evimizdeki halı hiç toz tutmazdı.”
Çocuklarımızı anlamıyoruz, onların ihtiyaçlarını görmezden geliyoruz, onlara güzel ahlakı öğretmiyoruz; sonra toplum bozuldu, diyoruz. Toplum kim peki? Bizim yetiştirdiğimiz çocuklar.
Sen kimse için değil, kendin için yaşa…
Kimsenin doğrusuna göre hayatınıza yön vermeyin. Birileri her zaman sizi eleştirecek ve yaptıklarınıza, ailenize, duruşunuza kulp takacaktır. Sizi dibe çekerek, kendinize olan güveninizi zedelemeye çalışacaktır. Sonra gün gelecek sende eleştirdiği her şeyi normal bulacak, sen ise hayatı sevdiklerine zindan ettiğinle kalacaksın.
Hani bir söz var ya “Kol kırılır, yen içinde kalır.” Aile içi meselelerde de bu çok önemli bir kuraldır. Çocuklarınız bir hata yapabilir hatta bu hataya şahit olabilirsiniz. Çocuğunuz hakkında hoşunuza gitmeyen şeyler duyabilirsiniz. Önemli olan aile mahremiyetini aile içinde yaşamaktır. Ne kadar sinirlenirseniz sinirlenin, asla başkalarının yanında çocuklarınızı küçük duruma düşürecek bir şey yapmayın.
Çocuklar ebeveynlerinden pahalı oyuncaklar, lezzetli yemekler, lüks evler beklemezler.
Onlar için lüks ev: aynı çatı altında olmak,
lezzetli yemek: sofraya birlikte oturmak,
pahalı oyuncak: onlara sevgiyle açılan kollarınız ve sabrınızdır.
Onlar için lüks ev: aynı çatı altında olmak,
lezzetli yemek: sofraya birlikte oturmak,
pahalı oyuncak: onlara sevgiyle açılan kollarınız ve sabrınızdır.
Sabırlı aile kendine vakit ayıran ailedir, merhametli çocuk da ailesi tarafından kabul gören, dinlenilen çocuktur.
Babamın her sabah yanına gittiğimde (babası hastanede) saçlarını tarar, üstünü başını değiştirir, ellerine her gün mutlaka kolonya dökerdim. Babam bazen, “Aman kızın beni kim görüyor, her gün saçımı tarıyorsun?” derdi. “Sen görüyorsun ya baba, yetmez mi?” derdim. Çok memnun olurdu. Sen beni hayata bağlıyorsun, derdi. Ne kadar önemli bir cümle değil mi? HAYATA BAĞLANMAK!
“İğne ile kuyu kazmaktır çocuk büyütmek, kazırsın kazırsın sonuç hep aynı, aradan yıllar geçer ancak o zaman emeğinin karşılığını alırsın.”
Çocuklarınızla sorunlarınızı çözerken beden gücünüzü değil beyin gücünüzü kullanın. Bir gün çocuğunuzun gücü size yetmeye başladığında o da size fiziksel güç kullanmaya kalkarsa çok derin üzüntüler yaşarsınız, UNUTMAYIN!
Tevekkül etmek, sığınmak, inanmak en büyük mucizedir. Unutmayın dert, sabrıyla birlikte gelir.
Birbirine tahammül edemeyen aile bireylerinin, çocuklarına da tahammülleri azalır maalesef. Bir binanın temeli sağlam değilse kolonları çabuk kırılır. Bir ailenin temeli anne ve baba ise önce temelimizi sağlamlaştırıp aile sorunlarımızı çözmemiz gerekir. Bunu da hayatımızın merkezine başka insanları almayarak yapabiliriz. Kimse bizin ailemize biz istemediğimiz müddetçe ne huzur verebilir ne de huzursuzluk.
Size tüm evren inansa da siz kendinize inanmıyorsanız sonuç genelde hayal kırıklığı olur. Size tüm evren inanmasın ama siz kendinize inanıyorsanız sonuç genelde başarı olacaktır. Sabırlı olmaya veya herhangi bir şeye niyet edip inanırsak o iş başarı ile sonuçlanacaktır. Hem ne demişler: “Sabrın sonu selamettir.”
Bir tohumu çocuğun yüreğine ailesi eker ama meyvesini başkaları toplar. Merhametli yetiştirilmiş her birey; ailesine, milletine, insanlığa faydalı nesilleri oluşturur.
Sabırlı olmak, bizi üzmeye çalışan insanlara kendimizi ezdirmek değildir. Etrafımızdaki en olumsuz insanın bile bu kadar olumsuz olmasının sebebi, anlaşılamaması veya kendini nasıl doğru ifade edeceğini bilememesindendir. Bu tarz insanlara karşı ön yargılarınızı kaldırıp merhamet nazarı ile bakabilirseniz eminim, altında nasıl kötü yaşanmışlıklar olduğunu göreceksiniz.
Mutlu bir aile olmanın en büyük sırrı da anlayış ve şefkattir.
Gülmenin bile ağlamak getirdiğine inanan bir toplumda, insanlar nasıl mutlu olmayı öğrenecek?
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Mükemmel olmaya çalışmak insanı zamanla vasıfsızlaştırıyor.
Biz sadece bir çocuk yetiştirmiyoruz, yetiştirdiğimiz çocukla başka insanların kaderini de belirlemiş oluyoruz. Sizin yetiştirdiğiniz çocuk; yarın başka bir insanın patronu, iş arkadaşı, eşi, annesi-babası, çalışanı belki de bir ülkenin Cumhurbaşkanı olacaktır. İşte o gün, sizin çocuğunuza öğrettikleriniz o kişilerin kaderi olacaktır
“ Güzel günlerin geleceğini bekliyorsan güzel günler hep gelecekte kalır. Sen bulunduğun günü güzel yaşa ! “
Sabırlı olmak ; aciz olmak , boyun eğmek değildir .
İçinize atıp kendinizi yiyip bitirmek de
Duygularınızı kontrol edip kendinize ve karşı tarafa zarar vermemektir .
İçinize atıp kendinizi yiyip bitirmek de
Duygularınızı kontrol edip kendinize ve karşı tarafa zarar vermemektir .
Geçmişi ve geleceği ile yaşayan insanların bugünü yoktur .
Bugünü olmayan insanların da geçmişi ve geleceği yoktur .
Bugünü olmayan insanların da geçmişi ve geleceği yoktur .
”Biz sadece çocuk yetiştirmiyoruz, yetiştirdiğimiz çocukla başka insanların kaderini de belirlemiş oluyoruz. Sizin yetiştirdiğiniz çocuk; yarın başka bir insanın patronu, iş arkadaşı, eşi, annesi-babası, çalışanı belki de bir ülkenin cumhurbaşkanı olacaktır. İşte o gün, sizin çocuğunuza öğrettikleriniz o kişilerin kaderi olacaktır. ”
”Çocuklar, yetişkinlerin minyatür halidir. Kendine yapılmasını istemediğin bir şeyi çocuğuna yapma! ”
”Ne ile mücadele ettiğinizi bilmezseniz kazanan değil, hep kaybeden taraf olursunuz. ”
” Hayatta hiç beklemediğimiz sürprizler yaşanabilir. Önemli olan başımıza gelen olumsuzluklar değildir, bizim bu olaylar karşısında verdiğimiz tepkilerdir. ”
” Çocuklarımıza sabretmek yerine, onları korkutmayı tercih edersek toplumca psikolojik rahatsızlığı olan insanlar oluruz. Bu insanlar topluluğu da çabuk evhamlanan, mücadele etmeden vazgeçen, güvensiz aile yapılarını oluşturur. Bu aileler de kendi düşünce tarzlarını çocuklarına aşılar, bu böyle asırlarca devam eder. ”
”Kişinin başkalarında gördüğü eksiklik, aslında kendi eksikliğidir. ”
”Nasıl anılmak istiyorsan öyle bir hayat yaşa ve yaşat! ”
”Dünyanı güzelleştirmek istiyorsan, önce sen güzelleşmelisin. ”
”Siz, evde başkaları için kavga edip huzurunuzu kaçırırken kavgalarınıza, sabrınızın tükenmesine sebep olan insanların bundan haberi bile olmuyor. ”
”Mükemmel olmaya çalışmak insanı zamanla vasıfsızlaştırıyor. İnsan önce kendine yetmelidir. Kendine yetemiyorsan hiçbir şeye yetişmeye sabrın kalmıyor. ”
”Hayatın bir provası olmadığına göre oynayabildiğin en iyi rolü oyna. ”
”Ne yaşarsak yaşayalım, hayat bir tercih. Kontrolümüz dışında birçok sıkıntı yaşayabiliriz ancak kontrollü olarak yaşadıklarımıza tepkiler veririz. Unutmayın, akıl sağlığımız yerinde olduğu müddetçe kontrol bizde. ”
”Çocukluğumuz aslında geleceğimizdir. ”
”Bilmiyorum. ” demek yanlış bildiğini ısrarla yapmaktan daha az zarar verir size.
”Çocuğunun çocukluğuna sabredememiş, sahip çıkamamış insanlar, hayatlarının son günlerini yapayalnız geçiriyorlar. Kimisinin çocuğu bir kere bile ziyaretine gelmemiş, kimisininki de ayda bir kere uğruyor. Sizin, zamanında sabredemediğiniz çocuğunuz, vakti gelince size sabredemiyor. Herkes ektiğini biçiyor. ”
”Hangisi daha değerli: Kırılan bardak mı, kirlenen halı mı, karalanan duvar mı yoksa kanın canın evladın mı, sevdiklerin mi? ”
”En öfkeli anlarımız, aile bağlarımıza en derinden zarar verdiğimiz anlardır. Öfke yağmurlarını yağdırmadan önce karşındakini anlamaya çalışmak, hem kendi ruh sağlığımız hem de ailemizin ruh sağlığı için ne kadar da kıymetli. ”
𝙶𝚞̈𝚣𝚎𝚕 𝚐𝚞̈𝚗𝚕𝚎𝚛𝚒𝚗 𝚐𝚎𝚕𝚎𝚌𝚎𝚐̆𝚒𝚗𝚒 𝚋𝚎𝚔𝚕𝚒𝚢𝚘𝚛𝚜𝚊𝚗 𝚐𝚞̈𝚣𝚎𝚕 𝚐𝚞̈𝚗𝚕𝚎𝚛 𝚑𝚎𝚙 𝚐𝚎𝚕𝚎𝚌𝚎𝚔𝚝𝚎 𝚔𝚊𝚕ェ𝚛.
𝚂𝚎𝚗 𝚋𝚞𝚕𝚞𝚗𝚍𝚞𝚐̆𝚞𝚗 𝚐𝚞̈𝚗𝚞̈ 𝚐𝚞̈𝚣𝚎𝚕 𝚢𝚊𝚜̧𝚊 !
𝚂𝚎𝚗 𝚋𝚞𝚕𝚞𝚗𝚍𝚞𝚐̆𝚞𝚗 𝚐𝚞̈𝚗𝚞̈ 𝚐𝚞̈𝚣𝚎𝚕 𝚢𝚊𝚜̧𝚊 !
Biz hayattan ne istiyorsak hayat bize onu verir .
Ne istediğine dikkat et.
Ne istediğine dikkat et.
Hayatın bir provası olmadığına göre oynayabildiğin en iyi rolü oyna .
Çocuklarınıza öfkenizi gösterirken cimri, sevginizi gösterirken bonkör davranın.
Bazı iyi şeyler bitmeli ki daha iyileri başlasın
Fakirlik böyle bir şey işte, insanın boynunu hep büker, sesini içine içine kaçırtır.
Kendimize acımaktan, ağlamaktan, geçmişin üzerimize yüklediği ağırlıktan bir kurtulsak hem bedenimiz hafifleyecek hem ruhumuz.
Biz sadece bir çocuk yetiştirmiyoruz, yetiştirdiğimiz çocukla başka insanların kaderini de belirlemiş oluyoruz. Sizin yetiştirdiğiniz çocuk; yarın başka bir insanın patronu, iş arkadaşı, eşi, annesi-babası, çalışanı belki de bir ülkenin Cumhurbaşkanı olacaktır. İşte o gün, sizin çocuğunuza öğrettikleriniz o kişilerin kaderi olacaktır.
Vakti gelmemiş üzüntüyü vaktinden önce yaşamak, kendine zulmetmektir.
Sabır olmayan kalpte huzur olmaz.
Ne demiş Marilyn Monroe, Ve bazen iyi şeyler biter ki, daha iyileri başlayabilsin.
Önce kendimize sabır ve merhamet göstermeli, kendimizi anlayıp dinlemeliyiz ki başkalarına sabır gösterelim.
Geçmişi ve geleceği ile yaşayan insanların bugünü yoktur. Bugünü olmayan insanın da geçmişi ve geleceği yoktur.
Nasıl anılmak istiyorsan öyle bir hayat yaşa ve yaşat!
Yaşadığımız olumsuzluklar hayatın bir parçasıdır. Önemli olan bunu bütüne yaymamaktır.
Çocuklarımız için lüks ev: aynı çatı altında olmak, lezzetli yemek: sofraya birlikte oturmak, pahalı oyuncak: onlara sevgiyle açılan kollarınız ve sabrınızdır.
Nasıl anılmak istiyorsan öyle bir hayat yaşa ve yaşat
Biz hayattan ne istiyorsak hayat bize onu verir. Ne istediğine dikkat et.
Güzel günlerin geleceğini bekliyorsan güzel günler hep gelecekte kalır. Sen bulunduğun günü güzel yaşa!
Tabii ki bu her zaman kesin böyle olacaktır diye bir şey yok fakat her kötü niyetli yetişkinin geçmişinde kötü bir çocukluk vardır. Her kötü çocukluk, kötü niyetli bir insan demek de değildir ama her kötü çocukluk, mutsuz bir insan demektir.
Her çocuğun geçmişi, geleceğidir çünkü.
Kimsenin doğrusuna göre hayatınıza yön vermeyin.
Biz inanıyoruz ki paylaştıkça zenginleşiyor insan. Bugün fedakarlık ettiklerin, yarın mükafatın oluyor.
İnsan emek verdiklerinin kıymetini biliyor.
Sabırlı bir aile olmanın önemli kurallarından biri de okumak ve araştırmaktır. Ne ile mücadele ettiğinizi bilemezseniz kazanan değil, hep kaybeden taraf olursunuz.
Sabır olmayan kalpte huzur olmaz.
Kaygı, insanı aslında hayatta tutar ama zamansız ve haddinden fazla oluşan kaygı, insanı hayattan koparır.
Tevekkül etmek, sığınmak, inanmak en büyük mucizedir. Unutmayın dert, sabrıyla birlikte gelir.
Dünya hayatının çok kısa olduğunu, kalp kırmanın kolay ama onarmanın çok zor olduğunu unutmayın.
Nasıl anılmak istiyorsan öyle bir hayat yaşa ve yaşat!
Dünyanı güzelleştirmek istiyorsan, önce sen güzelleşmelisin.
En mutsuz insan, bahanesi çok olan insandır.
Dünyanı güzelleştirmek istiyorsan, önce sen güzelleşmelisin.
Nasıl anılmak istiyorsan öyle bir hayat yaşa ve yaşat.
Sizin bakış açınız aynı zamanda kaderinizdir