İçeriğe geç

Ramses – Kadeş Savaşı Kitap Alıntıları – Christian Jacq

Christian Jacq kitaplarından Ramses – Kadeş Savaşı kitap alıntıları sizlerle…

Ramses – Kadeş Savaşı Kitap Alıntıları

Vasat insanlar her zaman üstün nitelikli insanları ezmeye çalışırlar.
Savaşların olmadığı bir dünya düşünüyor musunuz.
Gerçek Cesaret, imkansızın doğasında vardır.
Başarısızlık fikriyle ile yola çıkarsan, peşine başarısızlığa uğramışsın demektir.
Çünkü vasat insanlar her zaman üstün nitelikli insanları ezmeye çalışırlar.
Ramses:
”Bazen artık savaşların olmadığı bir dünya düşlüyor musunuz? ”
Homeros:
”İlyada’yı yazarken amacım, savaşı korkunç renklere boyayarak, insanların, yıkma arzularının önüne geçmelerine yardımcı olmak; ama generaller bir ozanın sesini duyacaklar mı? ”
Tehdit, zayıfların silahıdır.
Zafer kazanmış bir insan kendine çok güvenir ve savunma gücünü yitirir.
 İnsanların yaşadığı her yerde yalan gelişip büyür. 
Savaş insanlığın yüz karasıdır. Görünmez güçlerin elinde oyuncak olmuş dejenere bir ırkın en açık göstergesidir.
Ramses, Nefertari’ye büyülenmeden bakamıyordu. Vücutlarının birbirine uyumu ve karşılıklı duyulan çekiciliğin ötesinde, aralarında zaman ve ölümden de güçlü esrarlı bir bağ vardı.
-Yalanı ve hileyi kullanma konusunda hiç tereddüt etmedin.
-Onlar da birer savaş silahıdır!
Nefertari:
Ben denizdeki bir dalga ve güneş altındaki tarlada açan bir çiçek gibi sana aitim Ramses.
Düşmanının kim olduğunu bildiğin sürece, onu yenmen olasıdır.
Müfreze komutanı oturup şölen yemeğini paylaşmayı kabul etti. Lohusa anne , çadırda yatıyor, yüzü kırış kırış, sakallı baba büzülmüş, kollarında tuttuğu çocuğu sallıyordu.
Yaşlı Rahip:
Hiçbir zaman baba olamayacağından korkan bu çoban, diye açıkladı. Bu çocuk onun yaşlılığının ışığı olacak.
Homeros:
-Siz büyük güçlü bir hayvanı andırıyorsunuz Majeste, sizi düşünürken şu mısraları yazdım:
Bir avcıyla karşılaşan panter titremez
Yüreğini sakin tutar
Havlamalarını duysa bile
Köpek sürüsünün
Yaralansa da mızrakla
Sürdürür dövüşünü ve saldırır
Yaşamak ya da ölmek için
-Ya bu adam konuşursa?
-Bu adam bir kalp krizi sonucu öldü.
-Doğal bir ölüm mü?
-Her ölüm sonunda doğal olur prens Şenar, bir kez kalp durmaya görsün.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Gerçek cesaret imkansızın doğasında vardır.
Bir Firavun’un kesinlikle işlememesi gereken en büyük hata, insan yüreğinin iyilikle dolu olduğuna inanmaktır.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Bir hata işlersen, demişti, kabahati kendinden başka kimsede arama ve hatanı düzelt. Bir boğa, bir aslan, bir şahin gibi dövüş, fırtına gibi es. Yoksa yenilirsin.
Cehennemin şeytanları yüzünü parçalasın, bağırsaklarını delik deşik etsin!
Şayet ben ordumun mahvolmasına neden olacaksam, itibarımın ne önemi kalır? Kurtarılması gereken Mısır’dır, benim itibarım değil.
Ölçülü davranmak ve ihtiyatlı olmak insana en iyi yol gösterici değil midir?
Ülkelerini koruyamayacak kadar beceriksiz olan alçaklar ve tembeller, ilk söylentiye inanıverirler.
Kötülük ve kargaşalık kendiliklerinden yok olmazlar.
Doğaya egemen olan vahşilik, burada yaşayanların hayatı bir savaş gibi, geleceği de başkalarının yok edilmesi olarak görmelerine neden oluyordu. Yalçın dağların gözetimi altındaki bu ıssız ve hüzün verici vadileri verimli kılmak ve askerleri köylüye dönüştürmek için kim bilir kaç kuşak gerekecekti? Burada insanlar savaşmak için doğuyor ve sürekli savaşıyordu.
Ben savaşı gözlerimle gördüm, insanların vahşetine ve başıboş kalan öfkenin yıkımına tanık oldum. Aklı başında insanların çılgın birer caniye dönüştüğünü gördüm. Savaş İnsanın kanında saklı olan bir kötülük ve bütün uygarlığı yıkabilecek bir felakettir.
Bazen Baduk, bir anda karar verip uygulamasını bilmek gerekir.
[ ] vasat insanlar her zaman üstün nitelikli insanları ezmeye çalışırlar.
Savaşçı bir ırk çatışma istiyorsa, dedi, ne sağduyu, ne akıl bunu durdurabilir.
[ ] insanların kendi çılgınlıklarından başka alınyazıları mı var?
Karanlıkların şeytanları sayılamayacak kadar çoktur.
Gerçek cesaret, imkansızın doğasında vardır.
[ ] ölümün iktidar olduğu sessizlik dünyasına inmek ne korkunç bir şey! Bu dünyadaki en hareketli insan bile oraya gidince uyuşup kalır ve sonsuz bir uykuya dalar. Orada oturanların kaldıkları yer öylesine derindedir ki sesleri bize kadar ulaşmaz, çünkü ne kapısı vardır, ne de penceresi. Hiçbir güneş ışığı ölülerin karanlık krallıklarını aydınlatmaz. Hiçbir rüzgar onların yüreğini serinletemez. Hiç kimse bu korkunç dünyaya gitmeyi arzu etmez.
İnsanların yaşadığı her yerde yalan gelişip büyür.
İlyada’yı bitirebilmem için daha uzun zaman gerekecek. Ben de zamanı yanıltmak için yavaştan yaşlanıyorum. Siz Majeste, zamanı yumruğunuzun içinde sıkı sıkı tutunuz.
Bir firavunun kesinlikle işlememesi gereken en büyük hata, insan yüreğinin iyilikle dolu olduğuna inanmaktır.
Ramses’e bir köpeğin sadakatiyle bağlı ve bir köpeğin sadakati satın alınmaz.
Savaş insanlığın yüz karasıdır. Görünmez güçlerin elinde oyuncak olmuş dejenere bir ırkın en açık göstergesidir. İlyada’nın yazılma amacı, insanların yüreğine işlemiş şiddeti kökünden kazımaktır, ama bu çaba bazen bana da anlamsız ve gülünç geliyor.
Ölümden kim kaçabilir?
Dün hayran olduğu şeyden bugün nefret eden halkın budalalığı benim kullanacağım silah olacak.
Seti, Her kişinin zekasına ve düşüncelerine önem ver, diye öğütlemişti. Her birinde değerli olan şeyi ara. Ama karar vermek için tek başına olacaksın. Mısır’ı kendinden çok sevdiğin takdirde, yolunun açıldığını göreceksin.
Eğilmeyi unutan insanların başkaldırmaları yakın demektir.
Aşırı güven de insanı bozguna sürükleyebilir.
Ben savaşı gözlerimde gördüm, insanların vahşetine ve başıboş kalan öfkenin yıkımına tanık oldum. Aklı başında insanların çılgın birer caniye dönüştüğünü gördüm. Savaş insanın kanında saklı olan bir kötülük ve bütün uygarlığı yıkabilecek bir felaket.
Tehdit, zayıfların silahıdır.
İlyada’yı yazarken amacım, savaşı korkunç renklere boyayarak, insanların, yıkmak arzularının önüne geçmelerine yardımcı olmak; ama generallar bir ozanın sesini duyacaklar mı?
İnsanların yaşadığı her yerde yalan gelişip büyür.
Savaş.. insanın kanında saklı olan bir kötülük ve bütün uygarlığı yıkabilecek bir felakettir.
İnsanların , kendi çılgınlıklarından başka alınyazıları mı var?
Gerçek cesaret , imkânsızın doğasında vardır.
İnsanların yaşadığı her yerde yalan gelişip büyür.
Bir Firavun’un kesinlikle işlememesi gereken en büyük hata , insan yüreğinin iyilikle dolu olduğuna inanmaktır.
Savaş insanlığın yüz karasıdır.
“Savaş insanlığın yüz kararıdır. Görünmez güçlerin elinde oyuncak olmuş dejenere bir ırkın en açık göstergesidir.”
“ Dün hayran olduğu şeyden bugün nefret eden halkın budalalığı benim kullanacağım silah olacaktır”
Bir Firavun’un kesinlikle işlememesi gereken en büyük hata, insan yüreğinin iyilikle dolu olduğuna inanmaktır.
Seti, Her kişinin zekâsına ve düşüncelerine önem ver, diye öğütlemişti. Her birinde değerli olan şeyi ara. Ama karar vermek için tek başına olacaksın. Mısır’ı kendinden çok sevdiğin takdirde, yolunun açılacağını göreceksin. Ramses üçünü de dinlemişti.
Tanrılar konuşmaya başladığı zaman onları dinlemesini bilmek gerekir.
Gönül yüceliği erdemlerin en güzeli değil midir?
Evet, bugün mutlu bir gündü.
Bazen, artık savaşların olmadığı bir dünya düşlüyor musunuz?
O, herkesi büyülüyordu.
O, güneşti; güçlü boğa, Mısır’ın koruyucusu ve ülkeler fatihi, yüce zaferlerin Kralı, kutsal ışığın seçtiği insandı.
O, Ramses’di.
Karanlıkların şeytanı sayılamayacak kadar çoktur.
Bilge olmak düşmanın önünden geri çekilmek midir?
Bilge olmak ne kılıçtan geçirilmek ne de imkansız olanı yapmaktır.
Zafer, hatalarımızı unutturmayı gerektirmez mi?
Bir hata işlersen, demişti, kabahati kendinden başka kimsede arama ve hatanı düzelt.
Kötülük ve kargaşalık kendiliklerinden yok olmazlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir