İçeriğe geç

Ramazan Dersleri Kitap Alıntıları – Halid el-Huseynan

Halid el-Huseynan kitaplarından Ramazan Dersleri kitap alıntıları sizlerle…

Ramazan Dersleri Kitap Alıntıları

Değerli kardeşim! Allah azze ve celle Kuran’da müminlerin birçok özelliğini bize zikrediyor. Sadece okumamız (okuyup geçmemiz için mi) zikrediyor. Hayır, bilakis bunları hsyatımızda uygulamamız için bize zikrediyor.
Kendisinde gevşeklik gösterdiğimiz bu sıfatlardan biri de, başkalarına dua etme sıfatıdır. Allah subhanehu ve teala kitabında şöyle buyurmuştur:
﴾10﴿

 Onlardan sonra gelenler de şöyle derler: “Ey Rabbimiz” “Bizi ve bizden önceki iman etmiş kardeşlerimizi bağışla; kalplerimizde iman edenlere karşı kötü bir düşünce ve duyguya yer bırakma. Rabbimiz! Kuşkusuz sen çok şefkatlisin, çok merhametlisin.”
Değerli kardeşim! Bu başka müslümanlara dua etme sıfatı bir şeye işaret edecek olsa, sadece bu kişinin göğsünün temizliğine işaret eder. Başkalarına dus eden şahsın kalbinin temizolduğunu, saf ve selim oldupunu görürsün.
Sahihi müslimde yer alan bir hadiste Allah Rasulu sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Bir Müslüman, yanında bulunmayan bir din kardeşi için dua ederse, mutlaka melek ona, aynı şeyler sana da verilsin, diye dua eder.” 
Düşün ki bir meleğin tek vazifesi, sen müslüman kardeşlerine her mesela Allah’ım onu bağışla diye dua ettiğinde bu meleğin şöyle demesidir: Aynı şeyler sana da verilsin Yani Allahım sen de bunu bağışla demesi. Bildiğiniz gibi meleklerin duası makbuldür

(Saf Suresi)
2- Ey iman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyleri söylüyorsunuz?

3- Yapmayacağınız şeyleri söylemeniz Allah katında çok çirkin bir davranıştır.

Münafıklık, açığın gizliye ve sözün amele ters olmasıdır. [Hasan-i Basri rahimehullah]
Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.
Cuma Sûresi, 10
Nebi (s.a.v) şöyle buyurmuştur;
İki nimet vardır ki, insanların çoğu bu nimetleri kullanmakta aldanmıştır: sıhhat ve boş vakit.
İnsanlardan çoğunun yaratılana karşı edebinin yaratana karşı edebinden daha çok olduğunu görürsünüz.
Yaratandan daha çok yaratılandan utanıyorlar. Yaratandan daha çok yaratılana ihtiram gösteriyorlar.
Bu büyük bir sıkıntı ve musibettir.
Dağ gider tabiat gitmez sözü doğru değildir. bu aciz ve zayıf birinin azmidir. Ancak güçlü müminin azmi Allah’tan yardım isteyip hayatını ve vakıasını değiştirmeye çalışmaktır.
Ahlakını veya vakıasını değiştirmek isteyen kişinin ilk yapacağı şey arkadaşlarını ve ortamını değiştirmesidir.
İkincisi hayatından, vakıandan, tutumundan ve tabiatından değiştirmek istediğin herhangi bir şey için yapman gereken, o şey üzerinde yirmi bir gün devam etmendir.
‘Kişi arkadaşının dini üzeredir. Sizden biri kimi arkadaş edindiğine baksın.’ (Ebu Davud, Edeb,19-4833)
Resulullah (sav) şöyle buyurmuştur;
İnsanların her bir eklemi için bir sadaka gerekir hadisin sonunda ise şöyle der; bunların yerine duha vaktinde kılınan iki rekat namaz geçer.
Bu iki rekat ile Allah’ın senin organlarındaki nimetlerine şükrünü yerine getirmiş olursun. Peki, neden? Alimler derler ki: Çünkü namazda insanın bütün kemikleri hareket eder. Namazda rükuda ve secdede dilin ve bütün cismin hareket eder.
Şükredenlerden olabilmemiz için İmam İbnü’l Kayyim şöyle der; Şükrün rükünleri üçtür. Kalbi şükrü, dilin şükrü ve organların şükrü.
Bir defasında Nebi (sav) otururken bir adam girdi ve: Allah’ın selamı üzerinize olsun, dedi. Nebi (sav) on, dedi. Yani on sevap dedi. Sonra başka bir adam girdi ve: Allah’ın selâmı ve rahmeti üzerinize olsun, dedi. Nebi (sav) yirmi, dedi. Sonra üçüncü bir şahıs geldi ve: Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun, dedi. Bereket sözünü fazladan söyledi. Nebi (sav) otuz, dedi yani otuz sevap aldı.
Bundan dolayı kendinizi selamı tam vermeye alıştırın. Kendi nefsini selamdan mahrum etme.
O zaman deriz ki, Ramazan insanı itaat ve ibadet üzerine terbiye ediyor. İnsan bu ayda itaatlerini çoğaltır ve nefsini ibadet üzerine terbiye eder ki ramazandan sonra bu kendisine kolay gelsin.
La havle ve la kuvvete illa billah !
Bu sözü çoğaltın. Allah size merhamet etsin.
Bu işleri Allah subhanehu ve teala’ya teslim etme sözüdür.
Sanki sen diyorsun ki:
Ey Rabbim ❀
Benim hiçbir gücüm, kuvvetim; hayır ve şer amellerinden herhangi birine muvaffakiyetim ve isyandan itaate dönme gücüm yoktur.
Sadece sen varsın ve senin ortağın yoktur. ❀
İnsan hayatının her anında Allah’ın gözetmesine muhtaçtır.
Allah’ın muvaffakiyetine muhtaçtır.
Allah’ın korumasına muhtaçtır.
Allah subhanehu ve teala’nın kendisine hidayet etmesine, kendisini doğruya eriştirmesine ve işlerini kolaylaştırmasına muhtaçtır. ❀
Kalbinin Allah’a bağlı olması, zahiren ve batinen Allah’ı birlemesidir. ❀
Ey Rahmet edenlerin en merhametlisi,
Ey cömertlerin en cömerdi,
Ey Rahmet edenlerin en hayırlısı,
Ey rızık verenlerin en hayırlısı, Rahmetinle yardım dilerim. Tüm işlerimi ıslah et. ✿
Ey Hayy, Ey Kayyûm ❀
Rahmetinle yardım dilerim.
Tüm işlerimi ıslah et ve beni göz açıp kapanıncaya kadar bile nefsime bırakma.
Senden başka ilah yoktur.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Allah subhanehu ve teala’nın zikrini çoğaltmaya karşı hırslı olun.. ❀
Allah’ı zikretmenin faydalarından biri de, insanın münafıkların özelliğinden güvende olmasıdır. Çünkü Allah azze ve Celle münafıkları, Allah’ı çok az zikretmek ile nitelendirmiştir. ❀
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
İlim ehli demişlerdir ki: Düşmana karşı zafere ulaşmanın, cesaretin, sebâtın ve öne atılmanın sebeplerinden biri de, çok zikretmektir. Çünkü çokça zikretmek insana kuvvet, azimet, sebat ve öne atılma isteği verir. ❀
“Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin. O’nu sabah akşam tesbih edin.” ❀

Ahzab 41-42

Müslüman kişinin düşmanına karşı üzerinde bulundurması gereken öldürücü silahların en büyüklerinden biri, Allah subhanehu ve teala’yı zikretmektir. ✿
Sana Allah’tan gelen her şeyi rıza ve teslimiyet ile karşılamalısın. Bu senin Allah subhanehu ve teala ile olan güzel edebine dalalet eder. Eğer o Allah subhanehu ve teala’dan gelmişse, Allah sadece hayrı takdir eder. Nebi sallallahu aleyhi ve sellem’in de buyurduğu gibi:

“Ona bir zorluk isabet edecek olsa, sabreder ve bu onun için hayır olur. Kendisine bir rahatlık isabet edecek olsa, şükreder ve bu onun için hayır olur. Bu da sadece mümin için vardır. “ ✿

Eğer sana Allah subhanehu ve teala’dan bir emir gelmişse, o emri uygulaman ve Allah’a itaat etmen gerekir. Allah subhanehu ve teala kulunun her şeyde kendisine itaat etmesini sever. Allah’ın emirlerini uygulamak, Allah’ı yüceltmenin bir delilidir. Yani, kişinin Allah’ın emrini Allah’ın istediği şekilde uygulaması gerekir.
Sana Allah subhanehu ve teala’dan ve ya Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem’den hangi haber gelirse gelsin, onu doğrulayarak karşılamalısın.
“ İşittik ve İtaat ettik. “
Yanında hiçbir şüphenin olmaması gerekir.
Yanında tereddüt olmamalıdır.
Nefis terbiyesi alimleri derler ki:
Hayatından, vakıandan, tutumundan ve tabiatından değiştirmek istediğin herhangi bir şey için yapman gereken, o şey üzerinde yirmi bir gün devam etmendir. ❀
Allah Rasulü sallallahu aleyhi ve sellem :

“ Kişi arkadaşının dini üzeredir. Sizden biri kimi arkadaş edindiğine baksın. “

Eğer şükredenlerden olmak istiyorsak, yapmamız gereken sadece kalplerimiz ve dillerimiz ile şükretmemiz ve organlarımızı Allaha itaatte kullanmamızdır. ❀
Organların şükrü, onları Allah’a itaatte ve Allah’ı razı kılmakta kullanmak ile olur. ❀
Sürekli Alemlerin Rabbi olan Allah’a hamdolsun, sözünü dilinde tekrarlamalısın.

Rasul sallallahu aleyhi ve sellem:

“ Allah’a hamdolsun sözü mizanı doldurur. “ ❀

Dilin şükrü; Allah subhanehu ve teala’nın nimetleri hakkında konuşman ve sürekli nimetten ötürü Allah’a şükretmendir.

“Rabbinin nimetine gelince; işte onu anlat.”

Duha~11 ❀

Kalbin şükrü hakkında İmam İbnul Kayyım der ki:
Kalbin derinliklerinde ve içinde sende olan bütün nimetlerin ortağı olmayan Allah’tan olduğunu itiraf etmendir.
İmam İbnul Kayyım rahimehullah şöyle der:

“ Şükrün rükünleri üçtür. Kalbin şükrü, dilin şükrü ve organların şükrüdür. “

Güç ve kuvvet yalnızca Allah’a aittir. Allah celle ve ala bütün bu nimetleri senin gücünden, kuvvetinden veya kültüründen dolayı değil kendi rahmeti ve kereminden dolayı sana verdi. Bunların hepsi Allah subhanehu ve teala’dandır. ❀
“Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi artırırım.” ❀

İbrahim~7

Bizler vakitlerimizi Allah subhanehu ve teala’ya itaat ile geçirmeliyiz.
Kişi cenneti özledikçe, salih amellerini çoğaltır ve kötülüklerini azaltır ki böylelikle Rabbimiz subhanehu ve teala rahmeti ve keremi ile onu cennete girmeye muvaffak eylesin. ❀
“ Canlarının istediği ve gözlerinin hoşlandığı her şey oradadır. “ ❀
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurmuştur:

“Allah güzeldir ve güzel olanı sever.” ❀

Günümüzde Ademoğlu kendini insanlar önünde güzelleştirir. Hiç elbisesini ters giyen bir adam duydunuz mu ? Hayır, insan elbisesini ters giymez. Der ki: Böyle yapsam insanlar bana ne derler ?
Kesinlikle güzel ve temiz elbise giymem lazım.
Benim şeklimin ve duruşumun insanlar yanında güzel olması lazım!

Peki, Allah subhanehu ve teala önündeki güzelliğin nerede ? İç güzelliğin nerede ?
Rasul sallallahu aleyhi ve sellem’ in de buyurduğu gibi:

“Allah sizin suretlerinize (görünüşünüze) ve mallarınıza bakmaz, ancak kalplerinize ve amellerinize bakar.”❀

Resulullah’ın sav dualarından biri de şuydu:

“Allahım! Beni hidayete erdir ve hidayeti bana kolaylaştır.”

Rabbim ❀
Beni bütün işlerimde, bütün dini ve dünyevi işlerimde, düşüncelerimde, görüşlerimde ve duruşlarımda hidayet üzere kıl.
Sürekli Müslüman kardeşlerine dua et. Onlara dua etmen gerekir. Onlar için günlük duanda bir pay ayırmalısın.
Vallahi kardeşler!
O zaman rahatlığı, saadeti ve eminliği tadacaksınız. Gerçekten kalbinizin hasetten ve kinden temizlediğinizi hissedeceksiniz.
İmam Hasan-ı Basri rahimehullah :

“Münafıklık, açığın gizliye ve sözün amele ters olmasıdır.”

“Hayırlı şeylerde yarışın.”❀

Bakara~148

İmam Hasan-ı Basri
“ Bağışlanma dilemeyi evlerinizde, sofralarınızda, çarşılarınızda ve yollarınızda çoğaltın.
Muhakkak ki, siz Allah’ın bağışlamasının ne zaman ineceğini bilemezsiniz. “❀
Selef: “ Tevbe ederek sabahlayın ve tevbe ederek akşamlayın.”❀
Senin Allah’ın rahmetinden ümit kesmen şeytanın hedefidir.
Tevbe etmek kurtuluşa ulaşmanın yoludur.
Kurtulmanın yollarından biri, Allah’a tevbe etmektir.
“Biz tevbeye ne kadar da muhtacız!”
Şüphesiz Allah celle ve ala’nın kulunu sevmesinin sebeplerinden biri de, Rasul sallallahu aleyhi ve sellem’e tabi olmasıdır. ❀
Sünnet olan sen bir yerden ve ya telefon ile konuştuğun birinden ayrılmak istediğinde,
Allah’ın selamı, rahmeti ve bereketi üzerine olsun, demendir.
Kendini “Ve bereketi” sözüne alıştır.
Aramızda selamı yaymamız gerekir.
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem Müslim’in rivayet ettiği hadiste şöyle buyurmaktadır :

“ İman edinceye kadar cennete giremezsiniz. Birbirinizi sevinceye kadar da iman etmiş olmazsınız. İşlediğiniz takdirde birbirinizi seveceğiniz şeyi size haber vereyim mi?
Aranızda selamı yayın. “

Gıybet meclislerinden de sakınalım!
Bazı insanların gıybeti inkar etmeye yetecek şahsi güçleri yoktur. Bu da içine düştüğümüz hatalardan biridir. Gıybet edildiğini duyuyoruz ancak oturanlara iyi davranmak için ve oturanlar bize kızmasınlar diyerek bazıları bir, iki ve üç defa susarlar ve böylelikle gıybete alışırlar. Artık bir müddet sonra bu kendisinde asıl haline gelir ve gıybet kendisine normal bir şey olarak gelir.
Gıybet konusunda dikkatli olalım ve sakınalım!
Eğer ufak bir ihtimal dahi varsa, hatta yüzde bir ihtimal bile varsa terk et o sözü.
Eğer kişi: Vallahi bu gıybet mi değil mi bilmiyorum, diyorsa, Ey Kardeşim! Terk et.
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem: “ Sana şüpheli gelen şeyi terk et ve şüpheli olmayanı al.” demiyor mu?
İmam Müslim’in sahihinde,
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem buyurur ki:
“ Gıybet kardeşini hoşlanmadığı şekilde anmandır. “
Kalbini hasetten nefsin ile mücadele ederek temizlersin. Haset ettiğin kişiye sürekli dua etmelisin ve Allah’ın kalbini hasetten temizlemesi için kendine dua etmelisin.
Sürekli olarak Allah’a şu şekilde dua et:
Allahım!
Kalbimi hastalıklardan arındır. Kalbimi hasetten, kinden ve kötülükten arındır.
Kalplerimizi gözetmemiz gerekir.
Kalbini hesaba çekerken şiddetli olmalısın.
Kalbine bak!
Kalbinde haset var mı ?
Tamam sen günahlar karşısında zayıfsın.
Peki, neden ibadet karşısında güçlü değilsin ?

Ben zayıfım sözü şeytandandır.

“ çünkü iyilikler kötülükleri giderir.”

Hud-114

Hayatındaki sloganın, menhecin, yolun ve âdetin; her bir günaha veya hataya düştükten sonra hızlıca çeşitli ibadetler ve itaatler yapmak olsun.
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem ;

“ Nerede olursan ol Allah’tan kork. Kötülüğün ardından iyilik yap ki, onu silsin. İnsanlara güzel ahlak ile muamele et. “

Bişr el-Hâfi
“ Şayet insanlar Allah’ın büyüklüğünü düşünselerdi O’na isyan etmezlerdi. “
İnsanın mahlukların gözetmesinden olan korkusunun yüce olan yaratıcının gözetmesinden olan korkudan daha büyük olması büyük bir sıkıntıdır.
Allah’ın gözetlemesinin manası, Rabbin yakın olduğunu kalbin bilmesidir.
“Şüphesiz yerde ve gökte Allah’a hiçbir şey gizli kalmaz.”

Ali İmran -5-

Sen Firdevs’i Ala’yı amellerin veya itaatin ile istemeyeceksin. Hayır, sen Firdevs’i Ala’yı Allah’ın rahmetinden, cömertliğinden ve fazlından isteyeceksin.
Nebi sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“ Allah’tan istediğiniz zaman Firdevs’i isteyin.”
– Ramazan bir fırsattır ve yoğun bir eğitim kursudur.
– Oruç tutmanın hikmeti, insanda takva meydana getirmektir.
– Oruçta ki amaç: nefislerin arınması, kalplerin terbiye edilmesi, güzel ahlaktır.
– Oruç büyük- küçük tüm günahlar hakkında Allah’tan korkmaya ve sakınmaya alıştırır.
– Ramazan birçok insanı açığa döker. İçindeki güçlü iradeyi ortaya çıkarır.
– Ramazan insanı itaat ve ibadet üzere terbiye eder. Haramlara ve masiyetlere karşı gösterebileceği gücü ortaya çıkarır.
– Ramazan ayı, salih amellere devam etmen ve haramları terk etmen için bir fırsattır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir