Quiet Kitap Alıntıları – Susan Cain

Borsadan büyük paralar kazanmak gibi cazip bir ödül beklentisi karşısında öyle heye­canlanırız ki boyumuzu aşan riskler alır ve gün gibi ortada olan ikaz işaretlerini görmezden geliriz.

Utangaç bir adamın yabancıların kendisini fark etmesinden ödü kopar, ama onlardan korktuğu pek de söylenemez. Savaş meydanındaki bir kahraman kadar cesur olabilir, ama yabancıların yanındayken ufacık şeylerden bile güveni sarsılabilir.
-CHARLES DARWIN

Ken­di inancının cesaretiyle konuşan kişiden daha yüreklisi yoktur.

Ve kişisel görüşler çoğu zaman kültürel önyargının yansımasıdır.

Ken­di inancının cesaretiyle konuşan kişiden daha yüreklisi yoktur.

Bir defasında bana yazarken yanı başımda oturmak istediğini söylemiştin. Dinle, öyle bir durumda ben hiçbir şey yazamam. Çünkü yazmak kendini ziyadesiyle açığa vurmak demektir; insanın başkalarıyla beraber olduğu takdirde kendini kaybettiğini hissedeceği ve aklı başında olduğu müddetçe her zaman kaçı­nacağı, iç dünyayı açığa vurma ve teslimiyet hali . İnsanın ya­zarken asla yeterince yalnız olamamasının, etrafının asla yete­rince sessiz olamamasının, gecenin bile yeterince gece olama­masının nedeni budur.

Başkaları avluda kadehlerini tokuştururken siz arka bahçede bir ağacın altında oturuyorsanız, elmanın sizin kafanıza düşmesi daha muhtemeldir.

Ben tek koşumluk bir atım, iki kişilik işler ya da takım çalışması için biçilmiş kaftan değilim çünkü herhangi bir hedefe ulaşmak için düşünme ve yönetme işini tek bir kişinin yapmasının zorunlu olduğunu iyi biliyorum.

İşten hiç anlamasa da harika liderlik becerileri var ve herkes mahvoluşa giden yolda onu takip ediyor.

Kendi egolarını değil, yönettikleri kurumları inşa eden liderlere ihtiyacımız vardır.

PowerPoint’in ve ‘anlatacak bir şeylerin’ olmadı­ğı takdirde insanların seninle görüşmeyi istemedikleri bir dün­ya. Sadece bir meslektaşına bir tavsiyede bulunuyor olsan da neler düşündüğünü söylemekle yetinemezsin. Artıları ve eksile­riyle ‘paket servis’ şeklinde bir sunum yapman gerekir.

İçedönükler etraflarında dönüp duran olaylara atfettik­leri anlamlara odaklanır; dışadönükler olaylara balıklama atlar­lar. İçedönükler yalnız kalarak kendilerini şarj eder; dışadö­nükler yeteri kadar sosyalleşmediklerinde kendilerini şarj et­meye ihtiyaçlar duyar.

Spend your free time the way you like, not the way you think you’re supposed to. Stay home on New Year’s Eve if that’s what makes you happy. Skip the committee meeting. Cross the street to avoid making aimless chitchat with random acquaintances. Read. Cook. Run. Write a story. Make a deal with yourself that you’ll attend a set number of social events in exchange for not feeling guilty when you beg off.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

Öğretmenseniz, girişken ve katılımcı öğrencilerinizin tadını çıkarın. Ama utangaç, kibar ve özerk olan, kimyaya, papağanlara ya da ondokuzuncu yüzyıl sanatına merak duyanlarıda ihmal etmeyin. Onlar yarının sanatçıları, mühendisleri ve düşünürleridir.

Bunlar çok doğru tespitler, içedönük olmak, sosyal kelebek olmamak, ekip çalışmasını sevmemek çok konuşkan olmamak, sakinliği huzurlu bulmak ruhsal bir sorun sahibi olmak demek değil.. toplum çoğu zaman bu kişileri ( ki ben bu kategorideyim) anti sosyal, depresif, katılımcı olmayan, yabani olarak tanımlıyor.. sonunda bir kitap, bu kitap iyi hissettirdi ???? normalmişim yani..

Hayatın sırrı kendinizi doğru ışığın altına koymaktır. Bazıları için bu bir Broadway spot ışığıdır, diğerleri içinse bir masa lambası
ben masa lambası seçenlerdenim ????

Sevgi esastır; girişkenlikse isteğe bağlı. Yakınlarınızı ve sevdiklerinizi el üstünde tutun. Sevdiğiniz ve saygı duyduğunuz meslektaşlarınızla çalışın. Arkadaşlığından keyif aldığınız kişilerle görüşün. Ve herkesle sosyalleşmeye çalışmayın. İlişkiler herkesi daha mutlu eder, ama niteliği nicelikten önde tutun..

Kültürümüz sadece dışadönüklüğü erdemli kıldı. İçe yapılan yolculuktan, bir merkez arayışından vazgeçirildik. Merkezimizi kaybettik ve onu yeniden bulmak zorundayız.
Anais Nin
Sakinlerde kazanır

İki kişiliğin karşılaşması iki kimyasal maddenin temasına benzer; eğer herhangi bir tepkime varsa, ikisi birden dönüşüm geçirir- Carl Jung
-Sakinlerde kazanır-

Bilgiyi eyleme yönelik bir tasarı olarak değil de sırf kendi hatırına seviyorsanız?

Spend your free time the way you like, not the way you think you’re supposed to. Stay home on New Year’s Eve if that’s what makes you happy. Skip the committee meeting. Cross the street to avoid making aimless chitchat with random acquaintances. Read. Cook. Run. Write a story. Make a deal with yourself that you’ll attend a set number of social events in exchange for not feeling guilty when you beg off.