Peygamberin Genç Arkadaşları Kitap Alıntıları – Özkan Öze (Tarık Uslu)

Bu gün sahabilerimizin adını andığımızda ,çoğumuzun zihninde bembeyaz sakallı ihtiyar kimseler gelir ama
onlar daha on beş, on altı yaşlarındadır. Peygamber efendimiz onları peygamberlik davası için çağırdığında onlar henüz fidan gibi delikanlılardı.

Ben size Mekke de gördüğüm zaman senden daha ince ipekelbise giyen, senden daha güzel görünüşlübir yiğit yoktu!(peygamber efendimiz s.a.v.)MUSAB BİN UMEYR

ANARSAN uzağın yakınındır,anmazsan yakının uzağındır.

Peygamber Efendimize ilk iman eden sahâbîler,gençlerdi.
Bunun elbette bir sebebi vardı.
Çünkü genç; arayış içindedir.
Hakikatin peşindedir.
Gerçeği kabule daha yatkındır.
Hakikati bulmak için sıkıntılara cesaretle katlanır.

Genç sahabi acı içinde yere çökerken, iman dolu gönlü, dağ gibi ayaktaydı.
Allah birdir ve Allah’tan başka ilah yoktur. diye inledi..

Muhammed ancak bir peygamberdir, ondan önce de başka peygamberler gelip geçmiştir.
Al-i İmran Sûresi 144.ayet

Burada yanar kül olurum ama yine de inkar etmem!

Bir kimsenin Allah’ın Elçisi (aleyhisselatü vesselam) ile beraber olup da yüzünün tozlanması, Hz.Nuh kadar ömrü olup da, ömrü boyunca yaptığı hayırlı amellerinden daha hayırlıdır.

Talha zor ve sıkıntılı Uhud gününde
Yardım edeceğine söz verdi Muhammed’e
Ellerini mızrak ve kılıçlara kalkan yaptı
Bütün parmakları al renklere boyandı

Vallahi ben ölünceye kadar da, öldükten sonra tekrar diriltilip kabrimden kalkınca da , Peygamberimi inkâr etmem.

Dikkat edin! Dünya arkasını dönmüş gidiyor, ahiret ise size doğru geliyor

Gayret bizden,her türlü netice Allah’tandir.

Genç sahabi, acı içinde çökerken, iman dolu gönlü, dağ gibi ayaktaydı.Allah birdir ve Allah’tan başka ilah yoktur! diye inledi.

MEKKE’DE kıtlık günleriydi. Ebu Talib, Kureyş’in saygıdeğer kişilerinden biriydi. Fakat zengin bir adam değildi. O yüzden, kıtlık sıkıntısı onun hanesinde iyiden iyiye hissedilmekteydi.

Bu şekilde insan satıcılarının insafsız ellerine düşen Habbab, kendisini Mekke’nin köle pazarında satılmayı bekleyen bir köle olarak bulmuştu.

HABBAB b. ERET, dünyaya gözlerini bir köle olarak açmış değildi. Irak taraflarından Temim adı ile anılan bir kabilenin insanlarından bir insandı. Kacminin yaşadığı beldeye eşkiyalar saldırmış ve pek çok genç erkek ve kadın ile birlikte onu da evinden ve ailesinden koparıp (ç)almışlardı

Erkam’ın Evi’nin İslam’in ilk yıllarındaki önemi çok büyüktü. Bir süre sonra Medine’ye öğretmen olarak gönderilecek Musab b. Umeyr’den, Hz. Omer’e kadar pek çok sahabi, İslam ile bu evde tanışmışlar ve Müslüman olmuşlardır.

Bu ev Kabe’ye çok yakındı. Mekke’ye ticaret yahut ziyaret için uzak beldelerden gelenlerin, rahatlıkla kapısını çalabilecekleri bir konumdaydı. Üstelik kalabalıkların önünden aktığı bir yerde olduğu için, girenin çıkanın takip edilmesi zordu.

Ey hükümdar! Onlar İsa b. Meryem hakkında çok ağır bir söz söylüyorlar! Onları çağır da bir sor.. dedi
Necaşi, bu hassas konuyu sormak üzere Müslümanları tekrar huzuruna çağırttı.
Necaşi gelenlere:
Söyleyin bakalım, Meryem oğlu İsa hakkında görüşünüz nedir? diye sordu.
Bu soruya cevap vermek Cafer b. Ebu Talib’ e düştü

“Dikkat edin! Dünya arkasını dönmüş gidiyor, ahiret ise size doğru geliyor.”

“Dikkat edin! Dünya arkasını dönmüş gidiyor, ahiret ise size doğru geliyor.”
Hazreti Ali (kv)

Hz. Ali
Yamalı bir gömleği vardı, onu giyerdi.
Neden bu yamalı şeyi giyiyorsun? diye soranlara: Bu elbise kibirden uzaktır, namaz için de uygundur. Müslümanların bana uyması için de kolaylıktır. diye cevap verirdi.

Sa’d bin Ebu Vakkas, kendisine örnek alınacak
kimse arayanlar için ne güzel bir örnektir

Sad bin Ebu Vakkas, kendisine hayran olunacak bir kahraman arayanlar için ne büyük bir
kahramandır..

Sa’d bin Ebu Vakkas, karanlık gecede yolunu
yitirmiş bir kimse için, ne parlak bir yıldızdır

Ki, onun şığını takip edenler için, dosdoğru bir
yolun tarif edicisidir

Allah, ondan razı olsun Amin!

“Ya Rabbi! Azalmayan ve geri dönmeyen bir iman, bitmeyen bir nimet ve cennetin en yüksek yerlerinde Peygamberine arkadaş olmayı istiyorum!”

“Dikkat edin! Dünya arkasını dönmüş gidiyor, ahiret ise size doğru geliyor ” Hz.Ali

25 – Onlar neler bırakmışlardı, ne bahçeler, ne pınarlar!

26 – Ne ekinler, ne güzel kaynaklar,

27 – Ve içinde eğlenip durdukları nice nimetler ve refah!

28 – İşte böylece biz onları başka bir kavme miras bıraktık.

29 – Gök ve yer onların üzerine ağlamadı. Onlara mühlet de verilmedi.

Ey hükümdar! Onlar İsa b. Meryem hakkında çok ağır bir söz söylüyorlar! Onları çağır da bir sor.. dedi
Necaşi, bu hassas konuyu sormak üzere Müslümanları tekrar huzuruna çağırttı.
Necaşi gelenlere:
Söyleyin bakalım, Meryem oğlu İsa hakkında görüşünüz nedir? diye sordu.
Bu soruya cevap vermek Cafer b. Ebu Talib’ e düştü