İçeriğe geç

Oyun Oynama Sanatı Kitap Alıntıları – Aletha J. Solter

Aletha J. Solter kitaplarından Oyun Oynama Sanatı kitap alıntıları sizlerle…

Oyun Oynama Sanatı Kitap Alıntıları

İlginçtir, genellikle çocuklar fazla ilgi gösterildiğinde, daha çok ağlarlar. Bunun nedeni, daha derin, acı veren duygularını açığa çıkarmak için kendilerini güvende hissedecek miktarda sevgi bulmuş olmalarıdır.
Tatsız ve zor işler karakter geliştirmez; anlamlı öğrenme ya da olumlu alışkanlıklara yol açmaz.
Her çatışma benzersizdir ve her duruma uygun yaratıcı bir çözüm gerektirir.
Kahkahayla gülmenin bağışıklık sistemini güçlendirdiği, endişeyi ve fiziksel rahatsızlığı azalttığını unutmayın.
Pek çok çocuk ev ödevini sıkıcı ve anlamsız bulur; anne babalarsa ev ödevleri için kural koymaları ve uygulamaları gerektiğini düşünürler. Bu durum çocukların giderek daha çok karşı koyduğu, anne babaların ise giderek daha otoriterleştiği bir kısır döngüye dönüşebilir. Bu güç mücadelesi sonunda karşılıklı gerilime ve öfkeye yol açabilir.

Sizin göreviniz çocuğunuzun ödev yapmasını sağlamak değil, ona yardımcı olup desteklemektir. Kendinizi bir diktatör değil, onun hayatını kolaylaştıran biri olarak görebilirseniz, her şey daha kolay olur. Anne babaların bu konuda çocuklarıyla çatışma yaşamalarına neden olan üç yanlış şudur: Çocukların okuldan gelir gelmez hemen ev ödevlerini yapmalarını beklemek, ev ödevlerini kendi başlarına yapmalarını ummak ve ev ödevi meselesini fazlasıyla ciddiye almak.

Çocuğunuzla oyun oynadığınızda, onun bağ kurma ihtiyacını karşılayıp sevildiğini hissetmesine de yardımcı olursunuz. Aslında oyun, çocuğunuzun duygusal enerjisini şarj etmenin en iyi yollarından biridir.
Çocuğunuzla oyun oynadığınızda, onun bağ kurma ihtiyacını karşılayıp sevildiğini hissetmesine de yardımcı olursunuz. Aslında oyun, çocuğunuzun duygusal enerjisini şarj etmenin en iyi yollarından biridir.
“Çocuklarınızın duygularını kabul ederek, aranızdaki bağın öfkesinden daha güçlü olduğunu ve hiçbir şeyin de aranızdaki sevgi bağını zedelemeyeceğini gösterebilirsiniz.”
Bağlanmayı güçlendiren 9 oyun türü
Yönlendirilmemiş, çocuk merkezli oyunlar
Belli bir konu ya da tema içeren sembolik oyunlar
Çocuğun davranışı doğrultusunda geliştirilen oyunlar
Saçma oyunlar
Ayrılık oyunları (Cee, saklambaç)
Gücün çocukta olduğu oyunlar
Çocuğun yaşça geriye gittiği oyunlar
Fiziksel temas gerektiren oyunlar
İşbirliğine dayanan oyun ve aktiviteler
Oyun esnasında atılan kahkahalar, çocukta daha önceki travmatik tecrübelerinden kaynaklanan endişe, güçsüzlük ve kontrol kaybının yol açtığı gerginliği azaltır.
“Sınırlar,çocukları işlek caddeler gibi gerçek tehlikelerden korur.”
Bowlby’nin araştırma ve klinik çalışmalarından elde ettiği sonuçlara göre, bir çocuğun hayatının erken döneminde annesinden uzun süre ayrı kalması ve ihtiyaçlarının annesi tarafından karşılanmaması, normal bağlanma sürecini bozduğu gibi hayatının sonraki dönemlerinde de olumsuz sonuçlara yol açar (Bowlby, 1982).
Araştırmalar, travmatik doğan bebeklerin kolay doğan bebeklere göre daha çok ağladığını gösteriyor. Özellikle travmatik doğan bebekler, aylarca ağlama nöbetleri geçirebiliyorlar. Bu tür ağlama nö betleri, travmanın duygusal etkisini iyileştirme çabası da olabiliyor.
Bir çocuğun hayatında yaşadığı ilk önemli travma doğumdur. inanmak zor olsa da, 2 ila 4 yaş arasındaki küçük çocukların çoğu kendi doğumunu hatırladığı gibi, doğarken yaşadıkları korku ve güçsüzlük duygularını da hatırlayabilirler.
Çocuğunuzun, aranızdaki bağın onun öfkesinden daha güçlü olduğunu bilmeye hakkı vardır
Ce-e/ Peek-a-boo oyununun ilginç bir hikayesi var. Eski ingilizcede bu kelimelerin asıl anlamı canlı/alive ya da ölü/dead. Bebeğinizle Ce-e/ Peek-a-boo oynadığınızda aslında ona, ben ölü müyüm canlı mı diye sormuş oluyorsunuz. Bu oyun ayrılık ve kayıp gibi derin duygulara dokunur. Çocuk psikanalisti S.F. Ce-e oyununun psikolojik önemini ilk kabul edenlerden biridir. Karşısındakinin yok olup geri gelmesi eyleminin devamlı uygulanması sayesinde bebeğin ayrılık kaygısını yenebileceğini ileri sürmüştür. İlginç olan Ce-e oyununa sadece aile ortamında yetişen bebeklerin tepki göstermesidir. Yetimhanede büyüyen bebeklerse bu tür oyunlara hiç bir şekilde tepki vermez. Hiç kimse ile bağlanamadıkları için ayrılık korkusu yaşamazlar. (!)
Çocuğuma kitaplarla öğretmeyi denedim,
Afallayıp, şaşkınlıkla suratıma baktı.
Disiplin altına almak için net ifadeler kullandım,
Hiç de kazançlı çıkmadım.
Ümitsizliğe kapıldım, vazgeçtim.
“Ben bu çocuğa nasıl ulaşacağım?” dedim ve ağladım.
Anahtar kelimeyi verdi elime:
“Gel” dedi, “oyna benimle.”
Pozitif sosyal etkileşimin, stresi azaltıp çocuğunuzun beyin gelişimine katkıda bulunarak büyümelerini ve kendilerini daha iyi hissetmelerini sağlayan oksitosin, yani iyi hissetme hormonunun oluşumunu harekete geçirdiğini biliyor muydunuz? İşbirliğine dayalı oyunlar, beynin saldırgan davranışı kontrol eden bölümünü uyarır; kahkaha da stres hormonunu azaltarak öfke ve endişeyi geçirir. Travmatik tecrübelerin ardından, travmayı atlatmalarında yardımcı olacak belirli oyun türleri ile çocuğunuzun beynini gerçekten yeniden kodlamak mümkündür
İşbirliği ve paylaşımı arttırmak amacıyla kurgulanan oyunların dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu belirtileri gösteren çocukların daha keyifli ve neşeli olmalarına, diğer çocuklara karşı daha saygılı davranmaya başlamalarına neden olurken saldırganlık ve kaygılarında da azalmaya yardımcı olduğunu gösteriyor.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
Geçmişte yaşadıkları ihmal ya da istismar nedeniyle insanlarla iletişime geçmeyi reddeden çocuklar, dokunma eylemi terapist ya da ebeveynleri tarafından eğlenceli bir oyuna katıldığı takdirde buna karşı çıkmayacaklardır.
Çocuğun iletişimde olduğu insanlara dokunmasını sağlamak ve teşvik etmek, güvenli bağlanma oluşturabilmesi adına vazgeçilmez bir unsurdur.
“ce-e” oyununu psikolojik önemi, karşısındakinin yok olup geri gelmesi eyleminin devamlı uygulanması sayesinde bebeğin, ayrılık kaygısını yenebileceğini ileri sürülmektedir.
Araştırmalar, taklit yapmanın otistik çocukların sosyal duyarlılık kazanmasına yardımcı olabildiğini göstermektedir.
Çocuğun davranış biçimi ve ihtiyacı doğrultusunda geliştirilen taklit oyunları otistik çocuklar için son derece faydalıdır. Bu çocuklar, sosyal olarak başkalarıyla bağlantı kurmakta, diğer insanların niyet ve duygularını anlamakta ve sembolik oyunlar oynamakta sorun yaşarlar.
Nörologlar tarafından keşfedilen ve beyinde öğrenme işlevini sağlayan ayna nöronlar, çocukların başkalarının çıkardığı sesler, hareketler ya da yüz ifadeleri aracılığıyla aynı duyguları hissetmelerine yardımcı olmaktadır.
Çocuklar, oyun sırasında yaşadıkları travmayı anımsatan unsurlarla yüzleşerek travmadan arınabilecekleri gibi, onlarla empati kuran birine duygularını ifade etme olanağı bulduklarında da travmalarından etkin ve kalıcı olarak arınabilirler.
Anneleriyle güvenli bağlanamayan bebeklerde ileri yaşlarda davranış ve kaygı bozuklukları görülür. Güvenli bağlanan bebekler daha az kaygılı ve daha güvenli bireyler olurlar.
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Bir çocuğun sevecen ve duyarlı olan ebeveynine güvenli bağlaması, gelişimi açısından son derece önemlidir.
Eğer kendi çocukluğunuza geri dönüp çocuk travmalarınızı iyileştirmek için adım atabilirsiniz, hem çocuklarınıza karşı sabrınızın arttığını hem de ilişkinizi oyun oynayarak düzeltebildiğinizi fark edeceksiniz.
Sizin öfkeniz nedeniyle yaşadığı travmayı atlatmasına yardım etmenin en mükemmel yolu, gücün çocukta olduğu oyunlar oynamaktır.
Çocuklarınızla oyunlar oynayarak onları hayatın getirdiği kaçınılmaz zorluklara duygusal olarak hazırlayabilirsiniz. Oyun ve kahkaha, çocukların yakın zamanda gerçekleşecek olaylarla ilgili kaygılarını azaltır, işbirliğine daha açık olmalarını sağlayıp onları birlikte yaşanması kolay bireyler haline getirir.
Eğer çocuğunuz travma sonrası korku yaşıyorsa, yaşadığı travmatik olayı eğlenceli bir biçimde canlandırarak iyileşmesine yardımcı olabilir, böylece yaşadığı travmaya karşı hassasiyetini de azaltabilirsiniz.
Sembolik oyunlar, çocukların aynen çocukluk dönemi korkularında olduğu gibi travmatik korkularıyla baş etmelerinde oldukça etkilidir. Bu tür sembolik, oyunlardan biri de canlandırmalar yapmaktır.
Çocuklar, sezgisel olarak kendileri için tedavi niteliği taşıyan oyunlar bulur; bazen de korkularını yenmelerine yardımcı olacak yeni oyunlar icat ederler.
Travmatik bir ayrılık yaşayan çocuklar, kendilerini yeniden bağlanmaktan korumak için insanlarla temasa direnç gösterebilirler.
İster fiziksel ayrılık ister duygusal uzaklaşma olsun herhangi biçimde ayrılık travması yaşayan çocuklar genellikle saldırganlık, sıkı sıkıya yapışma ya da işbirliğine yanaşmama gibi anne babalarını zorlayan davranışlar sergilerler. Ayrıca sürekli ilgi isteyebilirler.
Bebekler ve küçük yaşlardaki çocukların anne babalarından ya da onlara bakan kişilerden uzun süre ayrı kalmaları, ciddi bir stres unsurudur. Çocuklar ne kadar uzun ayrı kalırlarsa o kadar fazla travma yaşarlar.
Çocuğunuz güçsüz ya da hastaysa onu duygusal olarak güçlendirecek ve ilgisini hastalıktan uzaklaştıracak, sizin yönlendireceğiniz kurgusal oyunlar oynayabilirsiniz.
Hastanede tedavi görmüş çocuklara faydası olacak yaklaşım, doktor, hastane ve tıbbı oluşumlar konulu sembolik oyunlardır.
Yaşanan kazayla ilgili temalara sahip sembolik oyunlar faydalı olabilir. Yaşadıkları kaza kendilerini güvende hissettikleri zaman hatırlatıldığında, çoğu zaman gülecekler ve bu da kazanın neden olduğu korku ve öfkeden arınmalarını sağlayacaktır.
Çocukların onlara dehşet veren bir deneyiminin ardından, kendilerini seven birileriyle fiziksel temas kurarak rahatlaması son derece faydalıdır.
Çocuğunuz, verdiği komutlar sayesinde kendi hayatının kontrolünü yeniden ele aldığını hisseder. Bu tür oyunlar, fiziksel temas içerdiği için travma yaşmış çocukların daha da rahatlamasını sağlar.
Çocuğunuz bebek gibi davranmak isterse, ona yardıma muhtaç minik değerli bebeğinizmiş gibi davranmaktan çekinmeyin. Belki de bu yaşça geriye gitme oyunu, onun için ailenizin mutlu olduğu zamanlardaki hatıraları geri getirmenin bir yolu olabilir.
Rekabete değil işbirliğine dayanan oyunlar sayesinde çocuğunuz birlikte ortak bir amaç uğruna çalıştığınızı hissederek size yeniden güvenecektir.
Çocuğunuz oyuncak hayvancıklar ya da bebeklerle oynamaktan keyif alıyorsa, herhangi bir hayvan ailesini kendi ailenize benzeterek sembolik oyunlar oynayabilirsiniz. Kendi ailenize ait hikayeyi anlatıp bunu oyuncak ayıcıklarla canlandırabilirsiniz.
Anne babası boşanan çocukların yoğun sevgiye, istikrarlı bir ortama, güvene ve bağlanmaya ihtiyacı vardır.
Bazı çocuklar, kardeşleri doğduktan sonra bebek gibi davranmaya başlarlar; çocuğun yaşça geriye gittiği oyunlar bu çocuklar için faydalı olur. Eğer çocuğunuza bebekmiş gibi davranırsanız, belki de endişeli olduğu ve sevilmediğini hissettiğinde duygusal olarak onu besleyip sevildiğini hissetmesine yardımcı olursunuz.
Bir çocuğun yaşamına giren yeni bir kardeş hayatındaki en stresli olaylardan biri olabilir. Çocuğunuzu kardeş fikrine ne kadar iyi hazırlamış olursanız olun, evdeki yeni bebeğin varlığı gerginlik yaratabilir, hatta travmatik bir durum haline gelebilir.
Çocuğun yaşça geri gittiği oyunlar, doğum sonrasında anneyle arasındaki bağ oluşturma sürecini yaşamayan çocuklar için faydalı olabilir.
Oyun oynayarak ağlamasına engel olmaya çalışmak yerine onu sevecen biçimde kollarınıza alıp tedavi niteliğindeki gözyaşları sayesinde gerginliklerinden arınırken sevgi, huzur ve güven hissetmesini sağlayabilirsiniz.
Nasıl bir çözüm yolu bulursanız bulun, esnek olmayı ve yeni yollar denemeyi unutmayın. Çocuğunuz yatağa gitmekle ilgili birkaç hafta belli bir alışkanlık edinebilir, ancak daha sonra bu rutini değiştirerek farklı bir uygulama geçmeyi de tercih edebilir.
Yatma zamanı geldiğinde bitmek bilmeyen bir mücadele yaşıyorsanız, bu konuyu çözmek amacıyla onun la konuşup karşılıklı anlaşmaya varmayı deneyebilirsiniz.
Yatma zamanında yapılacak en faydalı şeylerde biri, sadece çocuğunuzu dinlemektir. O gün yaşadığı bazı sıkıntılardan bahsetmek isteyebilir.
Yatma zamanı korkularından biri çocuğunuzun kendi hayal gücüdür. Bu korku ve endişeler 3 ila 8 yaş çocukları arasında oldukça yaygındır.
Bazı anne babalar çocuklarının kendileriyle birlikte uyumasının yatma zamanı mücadelesini azalttığını görür.
Çocuğunuzun ev ödevine karşı direnme nedenlerinden biri, seçilen konuları belirlenen zaman dilimi içinde ve belirtildiği biçimde öğrenmenin, kendi seçimi olmamasıdır.
Tatsız ve zor işler karakter geliştirmez; anlamlı öğrenme ya da olumlu alışkanlıklara yol açmaz. Bunun yerine kırgınlık, öfke, engellenmişlik ya da can sıkıntısı gibi öğrenme sürecini engelleyecek duygulara yol açabilir.
Ödev, her zaman çok ciddi olmak zorunda değildir. Çocuğunuzun en iyi oynayarak öğrendiğini unutmayın.
Eğlenceli aktiviteler aracılığıyla, özgüveni güçlendirip sizinle bağını güçlendirirken, güvensizlik duygusundan arınmasına da yardımcı olursunuz.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir