Ayfer Tunç kitaplarından Osman kitap alıntıları sizlerle…
Osman Kitap Alıntıları
“Çünkü sende sevilesi bir şey var.”
gün gelir, bizi soluduğum hava, içtiğim su dediğimiz biri ansızın ve nedensizce terk eder. İyi ve güzel şeyler insanı hep terk eder, tecrübeyle sabittir bu.
Ve aşk bütün hataları bağışlatır.
Yaşamım okun sürekli aşağıyı gösterdiği bir çizgi. Ne büyük bir çöküş! Sürekli ve tutarlı bir düşüş!
“Şenlik dağıldı bir acı yel kaldı bahçede yalnız.”
Çünkü Edip Cansever’in dediği gibi. “Her sevgide biraz da cinayet bulunur.”
Nasıl sevişir iki kalple iki nabız
Birbirine nasıl dolanır iki ruh.
Birbirine nasıl dolanır iki ruh.
Tanrı öykümüzü unuttu.
Tombe la neige. Tu ne viendras pas ce soir. Her yerde kar var, kalbim senin bu gece.
Hep rakı. Sek.. ne su ne buz. Çok da güzel içerdi. Sarhoş olmazdı ama bir hoş olurdu.
dışardan göründüğü gibi değil yani insan. Herkesin içinde başka bir alem var.
Sevgisizlik insanı yaşatmayabilir ama sevgi gerçekten yaşatır mı, bilmiyorum.
Hayat dediğimiz şey içgüdüsel bir canlı kalma çabası aslında.
Ruhunuzu satarsanız geçinebilirsiniz de benim tercihim o değil.
İnsanın ruh hali yüzüne yansıyor bence. Yüzünde bir acı vardı
Lanet olsun ki böyleyim, kötü duyguları hep unutuyorum, her şeyi biraz da bu yüzden yazıyorum zaten, unutmamak için.
“Güzel değil yaşamak. Ya da güzeldi bir zamanlar.”
“Aşk bütün hataları bağışlatır.”
Tanrım ne kadar boş şeyler yazmışım defterlerime, kötü de yazmışım üstelik. Bazı yerlerde ne demek istemişim ben bile anlamadım. Eski defterlerimi okurken yarından önceki yaşamım bana çok acı verdi. Hiçmişim meğer, yalnızca yaşamın getirdiği üzüntüleri umutsuzca göğüslemeye çalışan biriymişim.
Yorgundu. Hiçbir şeye hali yoktu. Zoraki yaşıyor gibiydi. Depresyondaydı bence.
En çok konuşmayı özlüyormuş. Hayvanlarıyla filan konuşuyormuş. Ama insan karşıdan da bir şey duymak istiyor dedi.
Ya nasıl anlatayım.. bezginlik işte. Bazen ben de diyorum.. n’oluyor yani yaşıyoruz da.. doğru değil mi? N’oluyor yani.. niye? Bazen öyle boş geliyor her şey. Dert meselesi değil yani.
Geçmiş günahların gölgesi büyük olur
Hiçlik halbuki varolmak denen şey.Hiçtik, hiçliğe gidiyoruz
Anı ne ya..anı yok demek.. yok.Her şey oldu bitti geçti gitti demek.Anıymış Kimsin sen ya..İki trilyon galaksiden oluşan evrende
senin anıların nasıl bir anlamı olabilir?..
senin anıların nasıl bir anlamı olabilir?..
“İyi ve güzel şeyler insanı hep terk eder, tecrübeyle sabittir bu.”
“Bembeyaz bulutlarda saklı karanlık.”
Aşkların en güzeli başlamadan bitenidir, çünkü her aşk bitmeye mahkümdür
Unut, unutmak harika bir armağan, ancak unutarak dayanabiliriz yaşama.
Ümit işte yarına uyanmanızı sağlayan şey.
Uydur bir şey, at sosyal medyaya, uydurduğun şey gerçeğe dönüşsün
Adalet çok pahalı bir şey oldu gerçekten.
İnsan ruhunu ezen şeyden kurtulmak istiyor.
Adım senin ağzından ne kadar güzel çıkıyor, sen söylediğin zaman adımı seviyorum.
Ama hayat işte. Koptuk Dağıldık
Antikayı antika yapan hikâyesidir.
Kimse dışardan göründüğü gibi değil ki.. Herkes olduğundan başka türlü görünmeye çalışıyor.
Unutmak harika bir armağan, ancak unutarak dayanabiliriz yaşama.
Şimdi yanımda olsa unut derim, gözlerinin gördüklerini unut,unutmak harika bir armağan,ancak unutarak dayanabiliriz yaşama.
Şebnem’i yitirmekten deli gibi korkuyorum. Ama yitireceğimi biliyorum. Çünkü Edip Cansever’in dediği gibi. “Her sevgide biraz da cinayet bulunur.”
Tarih gerçeklik değil inançtır ve inançlar değiştirilebilir
Önce kolay sanmıştım aşkı, sonra anladım ki çetin cevizmiş.
Ama hayat öyle değil işte. Hiç beklemediğiniz zamanda öyle bir şey olur ki her şey rayından çıkar, anlayamazsınız bile.
Aslında çok garip biliyor musunuz? İnsan gençlik arkadaşlarıyla bağları hiç kopmayacak, ölene kadar sürecek sanıyor. Hayat işte.Koptuk.. dağıldık.. herkes bir tarafa gitti.
Enteresan da çok enteresan bir sözcük bu arada, kendi başına bir şey ifade etmiyor,iyi mi kötü mü belli değil.Anlamın mimikle ya da başka sözcüklerle desteklenmesi gerekiyor
Sözcükler en az notalar kadar büyüleyici,sözcükler tıpkı müzik gibi ruhun drenajı
“…biz yenilmişler her gece sanki söylediğimiz şarkıya içlenmişiz gibi yaparak kaderimize ağlıyoruz.Müziğimiz en çok bu işe yarıyor, acılarımızı gizlememize.”
“Halbuki korkulacak hiçbir şey yoktu ortalıkta/Her şey naylondandı o kadar.”(Turgut Uyar)
Çünkü Edip Cansever’in dediği gibi.”Her sevgide birazda cinayet bulunur.”
“Şebnem’i yitirmekten deli gibi korkuyorum.Ama yitireceğimi biliyorum. Çünkü Edip Cansever’in dediği gibi “Her sevgide biraz da cinayet bulunur.”
Dağlarca Korkuyorum yaşamaktan ki çok güzel derken çok yanılmış. Güzel değil yaşamak. Ya da güzeldi bir zamanlar.
“Unutmak harika bir armağan, ancak unutarak dayanabiliriz yaşama.”
“Kadını sindirmek, her durumda kadını suçlu çıkarmak milli sporumuz bizim.Her ne olursa olsun kadın sebep olmuştur anlayışı…”
Babamın yatağı artık ölü yatağı diye düşündüm. Seninle birlikte evimizde öldü, biz de öldük, canlı bir hücre kalmadı artık ailemizden. Ama iyi bir şey bu, merak etme, ben çok hoşnutum, yenilenebilirim artık. Tazelenmiş bir yılan gibi deri değiştirebilirim, eski derimi eski anılarımla birlikte senin evinde bırakabilirim.
“İnsan ruhunu ezen bir şeyden kurtulmak istiyor.”
İyi ve güzel şeyler insanı hep terk eder, tecrübeyle sabittir bu.
anlatmak yeniden yaşamak demek.
Güzel değil yaşamak. Ya da güzeldi bir zamanlar.
Güzel değil yaşamak. Ya da güzeldi bir zamanlar.
“Kadını sindirmek, her durumda kadını suçlu çıkartmak milli sporumuz bizim. Her ne olursa olsun kadın sebep olmuştur anlayışı ”
..aşk bütün hataları bağışlatır.
Aşkların en güzeli başlamadan bitendir,çünkü her aşk bitmeye mahkumdur. Başlamadan biten bir aşkda da hayal kırıklığı, terk etme ya da yıkılış olmaz. Kısacası hayat bir kaybetme hikayesidir Osman. Sonunda öleceğimize göre yaşamak yenilmektir. Yenilgiyle bitecek hayatlarımıza rağmen çok mutlu olmanı diliyorum.
.geçmiş günahların gölgesi uzun olur.
Şimdiki evsizlerin öyküleri yok, kalabalıklar çünkü. Eskiden azdılar, insanlar hepsine bir öykü uydurabiliyorlardı, artık kimse umursamıyor onları, kimse kimseyi umursamıyor.
Korku insanları zayıf düşürüyor, zayıflık korkuları artıyor.
yaşanmışların gölgesi yaşanacakların üstene düşecekmiş gibi geliyor
Aynaya baktığımda fazla konuşuyor gözlerim dedi, gözlerimi sevmiyorum, gözlerimin gördüklerini sevmiyorum.
…Çünkü her sır utanç taşır, yaşamın gelip geçici konuklarına anlatılmaz.
-Ayfer Tunç-
-Ayfer Tunç-
Hayat dediğimiz şey içgüdüsel bir canlı kalma çabası aslında.
Ama anlatamam, anlatmak yeniden yaşamak demek. Her gün kendi kendime yaşıyorum zaten, acılarımı bir de başkalarına anlatarak büyütemem.
Dağlarca Korkuyorum yaşamaktan ki çok güzel derken çok yanılmış. Güzel değil yaşamak. Ya da güzeldi bir zamanlar.
Yaşamımı belirleyen ve sonunda beni bitiren korkularım ve zayıflıklarım. Kısırdöngüm. Korku insanı zayıf düşürüyor, zayıflık korkuları artırıyor.
Neden mutlu aşk yoktur diye mırıldanıp durdum ki bütün gece, mutlu etmeyecekse aşk neden var? Neden bütün gece onun soluğunun buğusunu izledim, kadehinin çın sesini bekledim, sigaramın dumanı sigarasının dumanına karışsın diye çakmağına uzandığı ânı gözledim?
Herkes birini seviyor, ihanete uğrayacağını ya da mutsuz olacağını ya da kötü biteceğini bile bile seviyor.
Aşkların en güzeli başlamadan bitenidir, çünkü her aşk bitmeye mahkûmdur. Başlamadan biten bir aşkta da hayal kırıklığı, terk etme ya da yıkılış olmaz.
Bu toprakların bitmek tükenmek bilmeyen kadın meselesi. Kadını sindirmek her durumda suçlu çıkarmak milli sporumuz bizim. Her ne olursa olsun kadın sebep olmuştur anlayışı