Anıl Basılı kitaplarından Nohut Adam kitap alıntıları sizlerle…
Nohut Adam Kitap Alıntıları
&“&”
Umut olmadan yaşanmazdı. Birine umut olabilmek dünyanın en özel şeyiydi.
Umutlu ol, umut ol!
Sen diğerlerinden çok farklısın, görünüşünle değil kalbinle.
Güzel olan bir şeyi sırf sadece kendisi görsün diye bir kafese kapatma fikrine içerledi.
Umut olmadan yaşanmazdı. Birine umut olabilmek dünyanın en özel şeyiydi.
Uyuyup uyanmadan önce güzel rüyaların peşine takılmak… Rüyalar gerçekleşmediği için mi bu kadar kıymetliydi?
Umut olmadan yaşanmazdı. Birine umut olabilmek dünyanın en özel şeyiydi.
“İnsanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şey kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer.”
Umutlu ol, umut ol!" yazıyordu. Umut olmadan yaşanmazdı. Birine umut olabilmek dünyanın en özel şeyiydi.
Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!"
İnsanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şeyi kaçarak çözemeyiz. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer.
Sen diğerlerinden çok farklısın. Görünüşünle değil, kalbinle.
“Umutlu ol, umut ol!”
“Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!”
Hem bir şapkayı hayatımın merkezine koymam hata.O, sadece bir şapka. KUSUR OLARAK GÖRDÜKLERİMİZİ ÖRTER,ONLARI DÜZELTMEZ.
Problemler senin peşine düşmesin,sen çözümlerin peşine düş.Hiç pes etme!
Problemler senin peşine düşmesin ,sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme."
Uyuyup uyanmadan önce güzel rüyaların peşine takılmak… Rüyalar gerçekleşmediği için mi bu kadar kıymetliydi?"
“İnsanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şeyi kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer.”
Umutlu ol, umut ol"
İnsanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür . Oysa hiçbir şeyi kaçarak çözemez .Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer. "
Umutlu ol, Umut ol!"
Birine umut olabilmek dünyanın en özel şeyiydi.
Nohut, arkadaşının mutluluğuna bakarken içinde oluşan ve büyümeye başlayan sevgiyi hissetti. En sevdiği dostunu tekrar gülümserken görüyordu.
Dostluk mühimdi.
Dostluk mühimdi.
Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!"
Umutlu ol, umut ol!
“Umutlu ol, umut ol!”
Sen diğerlerinden çok farklısın. Görünüşünle değil, kalbinle"
İnsanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şeyi kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer.
O sadece bir şapka, kusur olarak gördüklerinizi örter, onları düzeltmez"
“Umutlu ol, umut ol!”
‘İnsanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şeyi kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer.’
“Umutlu ol, umut ol!”
“Kendimle barışmama yetecek kadar vakit geçirdim onunla. Hem bir şapkayı hayatımın merkezine koymam hata. O, sadece bir şapka. Kusur olarak gördüklerimizi örter, onları düzeltmez.”
“ Güzel olan bir şeyi, sırf sadece kendisi görsün diye bir kafese kapatma fikrine içerledi. Elindeki otlara, o otların renklerine tekrar baktı. Gökkuşağını elinde tutuyordu, yakalamıştı onu. Kaçmasın diye sımsıkı tutmuştu. Utandı. Yüzünün kızardığını hissetti.”
“ Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!”
“ İnsanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şeyi kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer. “
Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!
Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerinin peşine düş. Hic pes etme!"
İnsanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz
hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi
şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şeyi kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer.
Nohut Adam, babasının ona söylediklerini dikkatle dinlerken yüzünde oluşan tebessümü fark etmemişti. Söylediği her bir söz ona karşılaştığı durumla mücadele etmesi gerektiğini işaret ediyordu. Babası ona elini uzatmıştı.
hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi
şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şeyi kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer.
Nohut Adam, babasının ona söylediklerini dikkatle dinlerken yüzünde oluşan tebessümü fark etmemişti. Söylediği her bir söz ona karşılaştığı durumla mücadele etmesi gerektiğini işaret ediyordu. Babası ona elini uzatmıştı.
"Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!"
“O sadece bir şapka. Kusur olarak gördüklerimizi örter, onları düzeltmez.”
İnsanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şeyi kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer.
Ağlamaya başladı. Ağlarken kendisini saklamaya uğraşmıyordu. Gözlerinden dökülen damlaların özgürlükle tanışmasına izin veriyordu.
Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!
İnsanlar bazen kendini bir süre mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şeyi kaçarak göremez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer.
Giderek büyüdüünü hissettiği bir boşluk vardı içinde. Kafasını kurcalamaktan geri durmayan düşüncelerin, bir araya gelerek oluşturduğu bir boşluk… Geceleri başını yastığıa koyduğunda boşluk büyüyordu. Karşısına bir problem olarak çıkmadığı sürece o boşlukları görmezden geliyordu.
Çalışmak hayatının vazgeçilmez bir parçasıydı.
Rüyalar gerçekleşmediği için mi bu kadar kıymetliydi?
O sadece bir şapka. Kusur olarak gördüklerimizi örter, onları düzeltmez.
Hepimiz işe yaramaz kişilere dönüştük. Amacımız olmadan yaşıyoruz.
Uyuyup uyanmadan önce güzel rüyaların peşine takılmak… Rüyalar gerçekleşmediği için mi bu kadar kıymetliydi?
“İnsanlar bazen kendini güçsüz ve umutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şeyi kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer. Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!”
Problemler senin peşine düşmesin sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!
İnsanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi şeyin onu rahatsız eden şeylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir şey kaçarak çözülmez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer.
Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!
“Umutlu ol, umut ol!”
Gözlerinden dökülen damlaların özgürlükle tanışmasına izin veriyordu.
“Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!”
Umut olmadan yașanmazdı. Birine umut olabilmek dünyanın en özel şeyiydi
Ah su orman halkı!" diyordu içinden. "Zor bir
durumla karşılaștıklarında nasıl da kabuklarına çekiliyorlar."
Kendisinden biliyordu. Ama artık eski Nohut’tan
eser yoktu. Problemlerinden kaçmıyordu. Onların üstüne gidiyor ve çözemese bile denemekten geri durmuyordu.
durumla karşılaștıklarında nasıl da kabuklarına çekiliyorlar."
Kendisinden biliyordu. Ama artık eski Nohut’tan
eser yoktu. Problemlerinden kaçmıyordu. Onların üstüne gidiyor ve çözemese bile denemekten geri durmuyordu.
Buna gerek kalmadı. Çok teşekkür ederim beni kendimle yüzleştirdiğin için. Tekrar adım atmaya cesaretlendirdiğin için, dedi.
Kaç gündür kafasına taktığı bu şapkayla biraz rahatlamıştı belki. Fakat kendini olduğu
gibi kabullenmekten kaçmıştı. Kaçmaya devam
etmek istemiyordu. Olduğu gibi kabul etmezlerle etmesinler." diye düşündü.
Yalnız kalmak pahasına bir adım atmak istedi. Sonra Nohut Adama baktı. O uzun zamandır
böyle hissediyordu demek. Onu şimdi daha iyi
anladı. Kimse onu olduğu gibi kabul etmedi. Nasıl yapmıştı bunu ona? En yakın dostunu sırf başkaları dalga geçiyor diye kendisiyle de alay ederler düşüncesiyle öylece bırakmıştı. En yakın dostlar böyle zamanlarda birbirlerine daha sıkı tutunmaz mıydı?
gibi kabullenmekten kaçmıştı. Kaçmaya devam
etmek istemiyordu. Olduğu gibi kabul etmezlerle etmesinler." diye düşündü.
Yalnız kalmak pahasına bir adım atmak istedi. Sonra Nohut Adama baktı. O uzun zamandır
böyle hissediyordu demek. Onu şimdi daha iyi
anladı. Kimse onu olduğu gibi kabul etmedi. Nasıl yapmıştı bunu ona? En yakın dostunu sırf başkaları dalga geçiyor diye kendisiyle de alay ederler düşüncesiyle öylece bırakmıştı. En yakın dostlar böyle zamanlarda birbirlerine daha sıkı tutunmaz mıydı?
Bir de çok çalışmadan, kolaylıkla bu başarıyı elde ederlerse tadından yenmezdi. Ortaya güzel bir şey çıkmasına gerek yoktu. Diğerlerini inandırmayı başarmaları yeterli olacaktı. Çalışmayı sevmiyorlardı. Tembellik gibisi yoktu
Umarım bir salgına dönüşmez diye düşündü. Kimseye bulaşmasını istemezdi. Tüm orman çok üzülürdü. Her ne kadar kendisine kötü davransalar da onlara düşmanca duygular beslemiyordu. Böyle bir düşüncenin filizlenmesine de izin vermezdi. Ne yaşarsa yaşasın, onlara saygısı vardı. Kalbinde hissediyordu bunu. Hayatının en güzel şapkasını
tasarlamak ona iyi gelmisti. Şimdi daha fazla çalışmak gerekiyordu. Hiç vazgeçmeden, daha güzel şapkalar için..
tasarlamak ona iyi gelmisti. Şimdi daha fazla çalışmak gerekiyordu. Hiç vazgeçmeden, daha güzel şapkalar için..
Nohut Adam ona içini çekerek baktı, en büyük hayali kendinden başka birini mutlu ettiği için belki.
Nohut, arkadașının mutluluğuna bakarken içinde oluşan ve büyümeye başlayan sevgiyi hissetti. En sevdigi dostunu tekrar gülümserken görüyordu. Dostluk mühimdi.
Nohut, arkadașının mutluluğuna bakarken içinde oluşan ve büyümeye başlayan sevgiyi hissetti. En sevdigi dostunu tekrar gülümserken görüyordu. Dostluk mühimdi.
Nohut, Uzunçorap’in gözlerinin içine baktı. O
derin üzüntüyü fark etti. Onu yalnız bırakmak şu
an için doğru bir hareket miydi? Arkasını dönüp
yürümek için adım attı. Sonra.. Bir dakika, diye
düşündü. Dostunun ona ihtiyacı vardı. Onu öylece bırakıp gitmemeliydi.
derin üzüntüyü fark etti. Onu yalnız bırakmak şu
an için doğru bir hareket miydi? Arkasını dönüp
yürümek için adım attı. Sonra.. Bir dakika, diye
düşündü. Dostunun ona ihtiyacı vardı. Onu öylece bırakıp gitmemeliydi.
Insanlar bazen kendini güçsüz ve mutsuz hisseder. Böyle durumlarda elinden gelen en iyi
şeyin onu rahatsız eden seylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir seyi kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer."
şeyin onu rahatsız eden seylerden kaçmak olduğunu düşünür. Oysa hiçbir seyi kaçarak çözemez. Problemler kaçtıkça artar ve daha kalabalık bir şekilde onun peşine düşer."
Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!"
Umutlu ol, umut ol!"
Geceleri başını yastığa koyduğunda o boşluk büyüyordu. Karşısına bir problem olarak çıkmadığı sürece o boşlukları görmezden geliyordu.
Çalışmak, hayatının vazgeçilmez bir parçasıydı.
Rüyalar gerçekleşmediği için mi bu kadar kıymetliydi?
Problemler senin peşine düşmesin, sen çözümlerin peşine düş. Hiç pes etme!
&” Umut olmadan yaşanmazdı. Birine umut olabilmek dünyanın en güzel şeyiydi. &”