Metin Eloğlu kitaplarından Nedircik Yavrusu kitap alıntıları sizlerle…
Nedircik Yavrusu Kitap Alıntıları
( )
sen henüz yaşarken ölmeden önce
son nefesinde keşke şöyle yapsaydım deme
aklını başına toplamak elindeydi
yüreğini pekleştirmek zaten elinde
söyle
diriye soyluya düzenliye özenip
kötü viran bozuğa gücenemez miydin
güzelle çirkini yalanla gerçeği tartacak terazi
yaşarken elindeydi
sen henüz yaşarken ölmeden önce
son nefesinde keşke şöyle yapsaydım deme
aklını başına toplamak elindeydi
yüreğini pekleştirmek zaten elinde
söyle
diriye soyluya düzenliye özenip
kötü viran bozuğa gücenemez miydin
güzelle çirkini yalanla gerçeği tartacak terazi
yaşarken elindeydi
insan yaşarken varır bir ölmezliğe.
tam aşkın ölmezliğinden bahsedecekken,
kötü bir ihtimal içinde yer etmez mi?
kötü bir ihtimal içinde yer etmez mi?
Sonra?
Sonrası sanrı.
Sonrası sanrı.
Leman Hanım
Size bir şiir borcum vardı ya
İşte onu ödüyorum
Size bir şiir borcum vardı ya
İşte onu ödüyorum
Böyle şiir olmaz, diyeceksin; biliyorum.
Ama böyle dünya olur mu?
Ama böyle dünya olur mu?
Gülün yahu,
Adamı sinirlendirmeyin!
Adamı sinirlendirmeyin!
Kusura kalma resimci bey,
Gülmesini bilmiyoruz ki
Gülmesini bilmiyoruz ki
Üç günlük bir ömür var
Daha ölmedik yani.
Dünya yıkıldı altında kaldım sanki.
Anlamam o kadar incesini
Sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte.
Sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte.
İnsanın yarası sağken iyileşir.
Gençliğini yitirince hayattan soğuyacaksın.
Ha şöyle,
Düşünmeye alışın.
Düşünmeye alışın.
Böyle şiir olmaz, diyeceksin; biliyorum.
Ama böyle dünya olur mu?
Böyle barış olur mu?
Böyle hürriyet olur mu?
Böyle kardeşlik olur mu?
Biliyorum ki katlanıver, diyeceksin;
Ama böyle de yaşamak olur mu!
Ama böyle dünya olur mu?
Böyle barış olur mu?
Böyle hürriyet olur mu?
Böyle kardeşlik olur mu?
Biliyorum ki katlanıver, diyeceksin;
Ama böyle de yaşamak olur mu!
Yaşamak istiyorum
Yaşamak istiyorsun
Yaşamak istiyor
Yaşamak istiyorsun
Yaşamak istiyor
Kusura kalma resimci bey,
Gülmesini bilmiyoruz ki.
Gülmesini bilmiyoruz ki.
Gülün yahu,
Adamı sinirlendirmeyin!
Adamı sinirlendirmeyin!
Bu parayı mezara mı götüreceğiz?
Gözlerinin yeşili sanki denizin dibi
O bembeyaz kolların sırçadan saray gibi.
O bembeyaz kolların sırçadan saray gibi.
Tam aşkın ölmezliğinden bahsedecekken, Kötü bir ihtimal içinde yer etmez mi?
Ah, her şey düzelecekti ama
Devletlinin sol kalçasında
Bir zalim çıban.
Devletlinin sol kalçasında
Bir zalim çıban.
Adam oturmuş memleketi düşünüyordu.
Kötüymüş, cahilmiş bunlar hep peşin hüküm..
Beni aç bırak, evsiz urbasız bırak
Beni sensiz bırakma
Beni sensiz bırakma
Ben de pek sevmem
Eti de evliliği de
Eti de evliliği de
Uzak sesin değiverse
En ileze çiçek bile ışıldar.
En ileze çiçek bile ışıldar.
İnsan seni sevdikçe iş-güç sahibi oluyor
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
Caysın be güzel
Caysın be iyi
Tütünü bırakıyor tütün neyime zarar
Keseme zarar ciğerlerime zarar sevdama zarar
Seni sevince adamın pabuçları eskimiyor
Beti-benzi yeni çarktan çıkmış gibi
Şair oluyor mesela
Meyhaneden cayıyor bir akşamüzeri
Caysın be güzel
Caysın be iyi
Tütünü bırakıyor tütün neyime zarar
Keseme zarar ciğerlerime zarar sevdama zarar
Seni sevince adamın pabuçları eskimiyor
Beti-benzi yeni çarktan çıkmış gibi
Bu yürek seni seveceğini biliyordu herhalde
Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir
Bu kafa seni kuracağını seziyordu hanidir
İnceliğini sarsam öpsem yüreğini
Ben buralarda acıktım çok
Karnım pişirdiğin aşla doyar ancak
Senin suyun arıtır kirlerimi
Ben buralarda acıktım çok
Karnım pişirdiğin aşla doyar ancak
Senin suyun arıtır kirlerimi
Ama senin gözlerin hür
İkimiz için görecekler taş çatlasa
Zor ellerim ko kıskıvrak bağlıysa
Seninkiler elbet bir işin ucundan tutar
İkimiz için görecekler taş çatlasa
Zor ellerim ko kıskıvrak bağlıysa
Seninkiler elbet bir işin ucundan tutar
Ayırsalar öldürseler gene benimsin
Nice ayıbımı örten o eşsiz yama
Etim değil kemiğim değil kanım değilsin ama
Gençliğimsin sağlığımsın hürriyetimsin
Beni uslandır beni yüreklendir
Beni deli edip bırakma
Bilsen nereleri var kalk gidelim
Beni hep buralarda bırakma
Beni aç bırak evsiz urbasız bırak
Beni sensiz bırakma
Beni deli edip bırakma
Bilsen nereleri var kalk gidelim
Beni hep buralarda bırakma
Beni aç bırak evsiz urbasız bırak
Beni sensiz bırakma
Beni ne yap biliyor musun
Beni yont beni arıt beni ayıkla
İnsanın yarası sağken iyileşir
Kimi şiir başıboş, kimi şiir güdümlü;
Taş kırmak da önemli, şairlik de önemli.
Taş kırmak da önemli, şairlik de önemli.
Şaraptı rakıydı şuydu buydu
Kişi esrimeyi bir aşkta tatmalı ilkten
Dedim ya ondan gayrı korkuluğa güvenmem
İçtiğim hep aşktı benim gerisi tortu
Kişi esrimeyi bir aşkta tatmalı ilkten
Dedim ya ondan gayrı korkuluğa güvenmem
İçtiğim hep aşktı benim gerisi tortu
Yarın sabah yüzümü de yıkamıyacağım
Donum fanilâm leş gibi oldu hele
Tırnaklarım uzadı kesmiye üşeniyorum
Biri sevabına çişimi de ettirse
Sokağa çıktım mıydı akşam serinliğinde
Bacaklarımda derman yok
Rakı makı içiyorum yine olmuyor
Ne Sabri’ye uğradığım var ne Celile’ye
Başım dönüyor içim sıkılıyor habire
Bu dünyada pırıl pırıl şeyler vardı hani
Cümbüşler vardı kahkahalar vardı hoşbeşler vardı
Hepsi peşine takılıp gitti mi ne
Anlamam o kadar incesini
Sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte
Bana maşallah derlerdi ne iyisin derlerdi
Neysem neyim kime ne
Kırtipilim bomboğum esiriklinin biriyim
Dünya yıkıldı altında kaldım sanki
Anlaşılan bu birisinden kazık yedi diyorlar
Sen gitmeseydin de keşke
Et sevmezdim ya inadına cızbız köfte yiyorum
Küfür ediyorum sokaklara tükürüyorum
Nerde o efendilik o kılı kırk yarmalar
Adam sen de
Tokalaşmalarla merhabalarla da ilişiğim yok
Işımış İstanbul’a bayılırdım bir vakitler
Yaz bitecek diye ödüm kopardı
Şimdi hepsi bilmemneyime
Ya büsbütün yitirsem seni
Ölsen ya da başka erkeğe varsan
Sana dokunamasam sesini duyamasam
Bırak allasen adamı deli etme
Odayı Mürvet hanım derleyip topluyor
Temiz pak bir lokanta buldum sözde
Sağa dön olmuyor sola dön olmuyor geceleri
Önümüzdeki salıya gel bari.
Donum fanilâm leş gibi oldu hele
Tırnaklarım uzadı kesmiye üşeniyorum
Biri sevabına çişimi de ettirse
Sokağa çıktım mıydı akşam serinliğinde
Bacaklarımda derman yok
Rakı makı içiyorum yine olmuyor
Ne Sabri’ye uğradığım var ne Celile’ye
Başım dönüyor içim sıkılıyor habire
Bu dünyada pırıl pırıl şeyler vardı hani
Cümbüşler vardı kahkahalar vardı hoşbeşler vardı
Hepsi peşine takılıp gitti mi ne
Anlamam o kadar incesini
Sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte
Bana maşallah derlerdi ne iyisin derlerdi
Neysem neyim kime ne
Kırtipilim bomboğum esiriklinin biriyim
Dünya yıkıldı altında kaldım sanki
Anlaşılan bu birisinden kazık yedi diyorlar
Sen gitmeseydin de keşke
Et sevmezdim ya inadına cızbız köfte yiyorum
Küfür ediyorum sokaklara tükürüyorum
Nerde o efendilik o kılı kırk yarmalar
Adam sen de
Tokalaşmalarla merhabalarla da ilişiğim yok
Işımış İstanbul’a bayılırdım bir vakitler
Yaz bitecek diye ödüm kopardı
Şimdi hepsi bilmemneyime
Ya büsbütün yitirsem seni
Ölsen ya da başka erkeğe varsan
Sana dokunamasam sesini duyamasam
Bırak allasen adamı deli etme
Odayı Mürvet hanım derleyip topluyor
Temiz pak bir lokanta buldum sözde
Sağa dön olmuyor sola dön olmuyor geceleri
Önümüzdeki salıya gel bari.
Dün akşam senden ayrıldıktan sonra,
İlyas’lara gittim.
Oturup, şu evlenme meselesini uzun uzun konuştuk;
Karısı da akla yakın şeyler söyledi:
Ben gerçi onu severim, dedi;
Beraberce yaşayıp gitmenizi kim istemez?
Ama, yoksulluğa alışkın değildir o;
Açlığa, yalınkat döşeklere pek katlanamaz.
Dinledikçe, kızcağıza hak verdim;
Bu iş olmayacak gibime geliyor, ne dersin?
Sen öyle görmüşsün büyüklerinden;
Dört kap yemekli sofralar görmüşsün,
Karpuz kollu yaz entarileri görmüşsün;
Yattığın yataklar herhalde somyalıdır;
Haftada bir-iki, sinemaya gidersiniz evcek
Hayat pahalı, sana pabuç alamam;
Pabucu bırak,
şöyle karın doyurucu bir şeyler de alamam;
Kitap alamam mesela,
Radyo alamam, tiyatro bileti alamam;
Gençsin birçok şeylerde gönlün kalacak.
Peşin söylemeli ki, sonra bana gücenmeyesin;
Benim cıgaram var, rakım var;
Alıştığım insanlar var bunca yıldır,
Sevdiğim, inandığım;
Onlarla görüşmeden edemem.
Hepsini kabullensen bile, günü nasıl kurtaracağız;
Memurluk bana gelmez,
Ticaret falan da yapamam, yaradılışım böyle;
Çelimsizim, taş kıramam.
Ben yazarak, çizerek geçinmek zorundayım;
Diyeceksin ki; ölme eşeğim ölme!
Sen bir aralık demiştin ki:
Gerekirse, ben de çalışırım, demiştin;
İngilizceden tercümeler yaparım, dikiş dikerim;
El işine koşmak gücüme gitmez;
Annem bana bunların hepsini öğretti.
Benim anam da iyi kadındır, biliyorsun;
Sana kaynanalık etmez tabii.
Ama, hastalıklı, eli işe varmıyor;
Bulaşık mı yıkayacaksın, tercüme mi yapacaksın;
Ortalığı mı süpüreceksin, dikiş mi dikeceksin?
Bir gün, beş gün değil ki bu;
Gençliğini yitirince hayattan soğuyacaksın.
Ben şiir de yazıyorum, biliyorsun;
Şiirlerimde barış gibi, hürriyet gibi sözler geçiyor;
Buna içerleyenler olacak belki,
Bu güzelim işe bir kulp takıverecekler;
Cezaevlerine düşeceğim, sen yapayalnız dışarda
Bu mektubu postaya vermeden önce,
Şöyle bir gözden geçirdim;
Başka kusurlarım olsaydı,
Emin ol, onları da yazacaktım.
Bak, düşün taşın.
İlyas’lara gittim.
Oturup, şu evlenme meselesini uzun uzun konuştuk;
Karısı da akla yakın şeyler söyledi:
Ben gerçi onu severim, dedi;
Beraberce yaşayıp gitmenizi kim istemez?
Ama, yoksulluğa alışkın değildir o;
Açlığa, yalınkat döşeklere pek katlanamaz.
Dinledikçe, kızcağıza hak verdim;
Bu iş olmayacak gibime geliyor, ne dersin?
Sen öyle görmüşsün büyüklerinden;
Dört kap yemekli sofralar görmüşsün,
Karpuz kollu yaz entarileri görmüşsün;
Yattığın yataklar herhalde somyalıdır;
Haftada bir-iki, sinemaya gidersiniz evcek
Hayat pahalı, sana pabuç alamam;
Pabucu bırak,
şöyle karın doyurucu bir şeyler de alamam;
Kitap alamam mesela,
Radyo alamam, tiyatro bileti alamam;
Gençsin birçok şeylerde gönlün kalacak.
Peşin söylemeli ki, sonra bana gücenmeyesin;
Benim cıgaram var, rakım var;
Alıştığım insanlar var bunca yıldır,
Sevdiğim, inandığım;
Onlarla görüşmeden edemem.
Hepsini kabullensen bile, günü nasıl kurtaracağız;
Memurluk bana gelmez,
Ticaret falan da yapamam, yaradılışım böyle;
Çelimsizim, taş kıramam.
Ben yazarak, çizerek geçinmek zorundayım;
Diyeceksin ki; ölme eşeğim ölme!
Sen bir aralık demiştin ki:
Gerekirse, ben de çalışırım, demiştin;
İngilizceden tercümeler yaparım, dikiş dikerim;
El işine koşmak gücüme gitmez;
Annem bana bunların hepsini öğretti.
Benim anam da iyi kadındır, biliyorsun;
Sana kaynanalık etmez tabii.
Ama, hastalıklı, eli işe varmıyor;
Bulaşık mı yıkayacaksın, tercüme mi yapacaksın;
Ortalığı mı süpüreceksin, dikiş mi dikeceksin?
Bir gün, beş gün değil ki bu;
Gençliğini yitirince hayattan soğuyacaksın.
Ben şiir de yazıyorum, biliyorsun;
Şiirlerimde barış gibi, hürriyet gibi sözler geçiyor;
Buna içerleyenler olacak belki,
Bu güzelim işe bir kulp takıverecekler;
Cezaevlerine düşeceğim, sen yapayalnız dışarda
Bu mektubu postaya vermeden önce,
Şöyle bir gözden geçirdim;
Başka kusurlarım olsaydı,
Emin ol, onları da yazacaktım.
Bak, düşün taşın.
İnsan kendini pek ödeyemiyor
Sen dur bende var.
Sen dur bende var.
Evde bir kız türedi
Teyzemin gençliğini andıran
Yolup yolup savuruyor kendini
Güzel ki ne eşkiya
Gece demiyor gündüz demiyor
-azıcık ağlasa ya-
İkimize bakıp bakıp
Kırılıyor kahkahadan
Teyzemin gençliğini andıran
Yolup yolup savuruyor kendini
Güzel ki ne eşkiya
Gece demiyor gündüz demiyor
-azıcık ağlasa ya-
İkimize bakıp bakıp
Kırılıyor kahkahadan
Gün mün çalınmaz gayrı felekten
Herkes kendi dizidibinde
Rakılar cıgaralar içerekten
Herkes kendi dizidibinde
Rakılar cıgaralar içerekten
Bir şiir olsa da ezberlesek
Bir sevişmen çıkageliyor, dünü dolamış diline:
Su altında saman yüzer mi? diyor;
Deli gibi sevdim, diyor, dünlerden nice dünde;
Bir şom sabun gibi kayıverdi elimden;
Su altında saman yüzer mi? diyor;
Deli gibi sevdim, diyor, dünlerden nice dünde;
Bir şom sabun gibi kayıverdi elimden;
Yahu, dilimde tüy bitti;
Benim bir başka sevdiğim var!
Benim bir başka sevdiğim var!
Olmaz olaydı bu yaz demez olaydı şiir
Dedim ya aşkımızın en firavun günleri
Dedim ya aşkımızın en firavun günleri
Kıtlıktan çıkmış gibi sevdim onu
Böyle denesi yekten
Kimmiş o ayıplayan?
Sen misin Aliciğim?
Aliciğim gebertirim dayaktan
Böyle denesi yekten
Kimmiş o ayıplayan?
Sen misin Aliciğim?
Aliciğim gebertirim dayaktan
Aşığım işte, apıştım kaldım
Benim mürşidim çaça Sülüman
Suratım kaşık kadar
Koyverseler ölücem
Eloğlu başını yastığa kor komaz uyur
Ben uyuyamam
Ben uyuyamam
Eloğlu sofrasında dokuz türlü
Benim aç yattığım olur bazan
Sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte
Aklımız akıl değilse
Gönlümüz gönül değilse
Gücümüz boşunaysa
Vazgeçelim olsun bitsin
Böyle yarı yalan yarı yanlış
Yaşamaktan fayda yok
Gönlümüz gönül değilse
Gücümüz boşunaysa
Vazgeçelim olsun bitsin
Böyle yarı yalan yarı yanlış
Yaşamaktan fayda yok
insan seni sevince iş-güç sahibi oluyor
şair oluyor mesala
şair oluyor mesala
Beni saran birçok şey var
İstanbul dostlarım yaz günleri
İstanbul dostlarım yaz günleri
Ayırsalar öldürseler gene benimsin
Nice ayıbımı örten o eşsiz yama
Etim değil kemiğim değil kanım değilsin ama
Gençliğimsin sağlığımsın hürriyetimsin
Nice ayıbımı örten o eşsiz yama
Etim değil kemiğim değil kanım değilsin ama
Gençliğimsin sağlığımsın hürriyetimsin
Başım dönüyor içim sıkılıyor ha bire
Bu dünyada pırıl pırıl şeyler vardı hani
Cümbüşler vardı kahkahalar vardı hoşbeşler vardı
Hepsi peşine takılıp gitti mi ne
Bu dünyada pırıl pırıl şeyler vardı hani
Cümbüşler vardı kahkahalar vardı hoşbeşler vardı
Hepsi peşine takılıp gitti mi ne
“Bir şiir olsa da ezberlesek”
“Dışa değil a canım içe hacamat”
“Ölesiye yaşarken, can çekişirliğimize kulak kabarttınız mı hiç ?”
“Yahu, dostlar, yarın ayın kaçı;
Günlerden ne ?”
Günlerden ne ?”
“Yahu,dilimde tüy bitti;
Benim bir başka sevdiğim var!”
Benim bir başka sevdiğim var!”
“Seni bilmem ben sevdim”
“İster şuydun de,ister buydun;doğrusu Metin.”
“Varını nakışlarcasına mıydı beni sevmen”
“Ayırsalar öldürseler gene benimsin
Nice ayıbımı örten o eşsiz yama
Etim değil kemiğim değil kanım değilsin ama
Gençliğimsin sağlığımsın hürriyetimsin”
Nice ayıbımı örten o eşsiz yama
Etim değil kemiğim değil kanım değilsin ama
Gençliğimsin sağlığımsın hürriyetimsin”
“Bunca ömrüm varlığınla uzardı”
“Sensizlikte bir yoksuldum yavandım”
“Ceketim mi ? Sattım. Ciğerim mi? Yara bere içinde.”
“Kıtlıktan çıkmış gibi sevdim onu”
“Beni aç bırak evsiz urbasız bırak
Beni sensiz bırakma”
Beni sensiz bırakma”
“Gönlü olan bir güzele gönül verir
Seni bilir seni söyler
Aklı olan”
Seni bilir seni söyler
Aklı olan”
“Şişede durduğu gibi durmaz ki kâfir
Tutar insana yaşamayı sevdirir.”
Tutar insana yaşamayı sevdirir.”
“Dünya yıkıldı altında kaldım sanki”
“Anlamam o kadar incesini
Sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte”
Sen yanımdayken yaşamak güzeldi işte”
“Başım dönüyor içim sıkılıyor ha bire”
“Sen henüz yaşarken ölmeden önce
son nefesinde keşke şöyle yapsaydım deme
aklını başına toplamak elindeydi
yüreğini pekleştirmek zaten elinde
söyle
diriye soyluya düzenliye özenip
kötü viran bozuğa gücenmez miydin
güzelle çirkini yalanla gerçeği tartacak terazi
yaşarken elindeydi
son nefesinde keşke şöyle yapsaydım deme
aklını başına toplamak elindeydi
yüreğini pekleştirmek zaten elinde
söyle
diriye soyluya düzenliye özenip
kötü viran bozuğa gücenmez miydin
güzelle çirkini yalanla gerçeği tartacak terazi
yaşarken elindeydi
insan yaşarken var bir ölmezliğe.”
“İnsanın yarası sağken iyileşir”
“Gülüm yahu
Adamı sinirlendirmeyin!
Adamı sinirlendirmeyin!
Kusura bakma resimci bey,
Gülmesini bilmiyoruz ki…”
“Istırabın meyvası mısralarım acıdır”
“İnce rûhumun esrârengiz nâlesi…”