İçeriğe geç

Mızraklı İlmihal Kitap Alıntıları – Anonim

Anonim kitaplarından Mızraklı İlmihal kitap alıntıları sizlerle…

Mızraklı İlmihal Kitap Alıntıları

İmanın düşmanı dörttür. Sağda heva, solda nefis, önde dünya, ensede şeytan imanı almak diler. İmanımızı Allah Teâlâ düşmanların şerrinden emin eyleye.
..iman beş kalenin içinde hıfz olur ( korunur ):
1.Yakîn
2.İhlas
3.Eda-yı farz (farzları yerine getirmek),
4.İtmam-ı sünnet (sünnetleri tam yapmak),
5.Hıfz-ı edep (edebi muhafaza) dir.

Her kim bu beş şeyi hıfz eder ise imanını hıfz etmiş olur, birini terk eder ise düşman galip olur.

Mevcut olmayan bir şey, bir varlık değildir.
Allah dostlarının kerametleri haktır. Keramet veli için alışılagelmiş olanı iptal etme yolu üzere ortaya çıkar. Meselâ; uzak mesafeleri kısa zamanda aşmak, ihtiyaç anında yiyecek, içecek ve elbisenin ortaya çıkması, su üzerinde ve havada yürümek, hareketsiz, cansız cisimlerin ve konuşamayan varlıkların konuşması gibi. Kerametin ortaya çıkışı, peygamber için bir mucize olur ki, o keramet onun ümmetinden biri için ortaya çıkmıştır. Zira bu kerametle o zâtin velî olduğu anlaşılır. Bununla birlikte veli olabilmesi için kişinin diyanetinde bu işi hak etrmesi gerekir. Bunun diyaneti de peygamberin peygamberliğini ikrar etmektir.
Büyük günah işlemek kulu ne imandan çıkarır ne de küfre sokar. Allahu Taala kendisine şirk koşulmasını affetmez. İster küçük isterse büyük günah olsun şirkin dışındaki bütün günahları bağışlar. Küçük günah işlemekten dolayı azap görmek caiz olduğu gibi büyük günahtan da helal kabul edilmediği sürece bağışlanmak caizdir.
Hepsini sevmekle emr
olunduk
Çünki sonsuz, başlangıcı yok demektir
O hep vardır
İnsan, bir iş yapacağı zemân, evvelâ kalbine bir hatara gelir.
Resulullah ص buyurdu ki: Her kap içinde olanı dışarı sızdırır.
Ölüm öyle bir köprüdür ki, dostu dosta ulaştırır.
Resulullah ص buyurdu ki: İşleriniz hususunda sıkıntıya düştüğünüz zaman, kabir ehlinden yardım isteyin.
Ebu Hüreyre radiyallahü anh şöyle demiştir : Resulullah ص şöyle buyurmuştur: Yüce Allah şöyle buyurur. Ben kulumun Bana olan zannının yanındayım yani , kuluma onun zannına göre muamele yaparım. Kulum Beni andığı zaman, Ben muhakkak onunla beraber bulunurum. O Beni gönlünde gizlice zikrederse, Ben de onu bu suretle nefsimde yani Zât’ım da zikrederim. Eğer o Beni bir cemaat içinde zikrederse, Ben de onu bu cemaatten daha hayırlı bir cemiyet içinde anarım. Kulum Bana bir karış yaklaşırsa, Ben ona bir arşın yaklaşırım. Kulum Bana bir arşın yaklaşırsa, Ben ona bir kulaç yaklaşırım. O Bana yürüyerek gelirse, Ben ona koşarak gelirim.
Onlar o Allah dostları öyle kimselerdir ki, görüldükleri vakit Allah hatırlanır.
Resulullah ص buyurdu ki: Hüzün, benim arkadaşımdır.
Resulullah ص buyurdu ki: Allahu Teala’nın kulundan yüz çevirmesinin alameti, onun faydasız boş şeylerle meşgul olmasıdır.
Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir.Bu bilimsel bir deney veya herhangi bir kuram içinde geçerlidir.Mesela bir proton normalde bize sadece yükü ve kütlesi hakkında bilgi verir.Ama herhangi bir hızlandırıcıda çarpıştırılıp parçalara ayrılan bir proton ,bize bu yükü veya kütleyi nasıl kazandığı hakkında daha detaylı bilgi verir.Yada nöroloji için konuşucak olursak sağlam bir insan beyni bize içindeki hangi kısmın ne işe yaradığı konusunda pek az bilgi verir.Ama nezaman ki bu beynin bir kısmı hasar görür ve bu hasar sonucu kişi bazı duyuşsal yeteneklerini kaybeder.İşte o zaman beynin yapısına dair daha detaylı bilgiye sahip oluruz.Yada biyoloji içinde durum farklı değildir.Mesela tasarımlarında belli hatalara sahip canlılar görmemiz onların varoluşlarını oluşturan mekanizmalar hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmamıza yararlar.Aynısı bilimsel kuramlar içinde geçerlidir.Mesela eski insanlar ısıyı,maddenin hareketi olarak değilde maddeden dışarı çıkan birşey olarak düşünüyorlardı.Ve sonra birgün kalayı ısıttıklarında yanan kalay, metal kirecine dönüşüyordu.Ama ilginç bir şekilde yanmadan önceki halinden daha ağır oluyordu.Ve o dönemin bilim insanları bu nasıl olabilir diye düşündüler.Eğer ısı maddenin yanınca dışarıya attığı bir fazlalıksa o zaman bu maddenin yanınca daha hafif olması lazım.Yani bu tarz deneysel bir çatlak o dönemin bilim insanlarına sahip oldukları ısı kuramının yanlışlığı hakkında daha detaylı bilgi verdi.Sosyoloji içinde durum pek farklı değildir.Mesela bir sistemin kendi içindeki çatlakları o sistemin işleyişi hakkında daha detaylı bilgi verir.Aynı bunun gibi insan ilişkilerinde de durum benzerdir.Mesela nezaman ki bir ilişki bozulur ozaman insanlar sahip oldukları gerçek kişilikler hakkında daha detaylı bilgi verirler.Yada konuya dair son bir örnek verecek olursak: Psikolojideki anormal insanlar olmasaydı bugün normal insanın psikolojisinin işleyişi hakkında bukadar detaylı bilgiye sahip olmazdık.Yani demem o ki örnekleri çoğaltmak mümkündür ama bu konunun ana fikrinin önemini arttırmayacaktır.Bu yüzden yazının başında dediğim şeyi tekrarlamakta fayda var:Kırılan herşey sağlamından daha çok şey öğretir!
Resulullah ص buyurdu ki: Dünya sevgisi, bütün hataların başıdır.
İsa aleyhisselâm şöyle buyurdu:
Nice güzel yüzlü insanlar ve güzel konuşan insanlar var ki, o gün cehennem tabakaları arasında feryat ederler.
Amelsiz ilim, meyvesiz ağaç gibidir.
Yetim, anne babası ölen kişi değildir. Belki yetim, ilmi ve edebi olmayandır. Garip, Şam’da ve Yemen’de olan değildir. Bilakis garip, mezarda ve kefende olandır.
Bir kimse intihar etmiş olsa onun cenaze namazı kılınmaz.
Kim bir kadını malı ve güzelliği için nikâhlarsa malından ve güzelliğinden mahrum olur. Kim de bir kadını dini için nikâhlarsa Allâh onu malı ve güzelliğiyle rızıklandırır.
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Evsat, 3/178)
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
İki secde arası sübhanellah diyecek kadar beklemek İmam Yusuf’a göre farz, İmameyn’e göre vaciptir.
Namaz dinin direğidir. Bir âdem (kişi) namaz kılar, dinin direğini diker. Üzerine sayaban (gölgelik) kurar. Altında selamet bulur
Adam öldürmek,
Zina etmek,
Livâta,
Şarap içmek (alkollü içecekler),
Hırsızlık,
Keyif verecek şey (eroin, esrar vb.) içmek
Gasp,
Yalan yere tanıklık etmek,
Ramazan orucunu özürsüz yemek,
Faiz yemek,
Çok fazla yemin etmek,
Anne babasına âsi olmak,
Akrabalık ilişkilerini terketmek,
Savaş anında bir müslümanın, kâfirden kaçması,
Yetim malı yemek,
Ölçü ve terazide haksızlık etmek,
Namazı vakti geçtikten sonra kılmak,
Mümin kardeşinin kalbini kırmak,
Resulullah’a yalan söz isnat etmek,
Rüşvet almak,
Şahitlikten kaçmak,
Malının zekatını vermemek,
Kötülüğü menetmemek,
Canlı hayvanı ateşte yakmak,
Kur’an-ı Azîmüşşan’ı ezberleyip, unutmak,
Allah’ın rahmetinden ümit kesmek,
Mahlukat’a hıyanet etmek,
Domuz eti yemek,
Resulullah’ın (s.a.v.) ashabına sövmek,
Karnı doyduktan sonra yemek .
Her işinde (Besmele-i şerîfeyi) diyeler.
Her işi temâm edince, (Elhamdülillah) diyeler.
Filân yere gideceğim dedikde, (İnşâallah) diyeler.
Bir musîbet işitdikde, (İnnâ lillah ve innâ ileyhi râci’ûn) diye-
ler.
Bir hatâ söylemiş ise, tevbe ve istigfâr eyleyeler.
(Lâ ilâhe illallahü vahdehu lâ şerîke leh, lehül-mülkü ve lehül-
hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr) kelime-i tayyibesine devâm
edeler.
Eşhedü en lâ ilâhe illallah ve eşhedü enne Muhammeden ab-
dühü ve resûlüh) kelime-i şerîfesini çok söyliyeler.
Bu ikisini dahî, gece ve gündüz çok okumalıdır:
1- (Estagfirullah.)
2- (Sübhânellahi vel-hamdülillahi velâ ilâhe illallahü vallahü
ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billahil’aliyyil’azîm.
Bir kişi namazda Euzu Besmele okuduğunda Allahu azimüşşan o kula bedeninde olan kıllar sayısınca sevap verir. Ve Fatiha-i Şerif okuduğunda Allahu Teala Hazretleri okula kabul olmuş hac sevabı verir.
1.Ayakta idrar yapmak
2.Cunup iken yemek yemek
3.Ekmek ufağını hor görüp basmak
4.Soğan ve sarimsak kabuğunu ateşte yakmak
5.Alimlerin önünden yürümek
6.Babaya ve anneye ismiyle seslenmek
7.Rast geldiği ağaç ve süpürge çöpüyle dişini kurcalamak
8.Elini balçık ile yikamak
9.Eşik üzerine oturmak
10.Küçük abdestini yaptığı yerde abdest almak
11.Kap kacağı yıkamadan tekrar yemek koymak
12.Elbisesindeki söküğü üzerinde iken dikmek
13.Yüzünü elbisesi ile silmek
14.Aç iken soğan yemek
15.Evinde örümceğin yuva yapmasına izin vermek
16.Sabah namazini kılıp mescidden acele çıkmak
17.Pazara erken gidip geç dönmek
18.Yoksul kimseden ekmek satın almak
19.Babaya ve anneye beddua etmek
20.Çıplak yatmak
21.Kap kacagin uzerini açık birakmak
22.Mumu ,kandili ufleyerek söndürmek
23.İşlerini yaparken ‘bismillah’ dememek
24.pantolonunu ayakta giymek
Allah Azimüşşan’ın İnsanoğluna Verdiği Dört Cevher:

1- Akıl
2- İman
3- Haya
4- Amel-i Salih.

Bu dördü dört şeyi giderir:
Akıl, gazabı,
İman, hasedi,
Haya, kendini beğenmeyi,
Amel- salih, gıybeti giderir.

(1) Cemaate müdavemet (devam) eder.
(2) Fasık’ demeyip imama uyar.
(3) Edin (mest) üzerine meshi caiz görür.
(4) Ashab (Radiyallahu anhüm)a ve Resulullah (Aleyhi’s-Selam)a ar verir (utanırda) söz söylemez.
(5) Padişaha kılıç çekmez.
(6) Dinde bi-gayri hakkın (haksız yere) mücadele etmez.
(7) Din(in emirlerin)de şek (şüphe) etmez.
(8) Hayrı ve şerri Allahü Teala’dan bilir.
(9) Ehli kıbleyi tekfir etmez (yani, Müslüman bir kişiye kâfir demez).
(10) Dört ashabı sâir (diğer) Ashab üzerine tercih eder. İşte o on alamet bunlardır.
Sağda hevâ, solda nefis, önde dünya, ensede şeytan. Bunlar imanı almak ister.
İmanımızı Allâh Teâlâ düşmanların şerrinden emin eylesin. Âmin!
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Resûlullah buyurdular ki:
Ey benim ümmetim ve ashabım!
»Namaz; Şanı yüce olan Allâh Teâlâ’nın razı ve hoşnut olduğu şeydir.
»Meleklerin sevdiği bir ameldir.
»Peygamberlerin sünnetidir.
»Marifetin nurudur.
»Amellerin en faziletlisidir.
»Bedenin kuvveti, rızkın bereketidir.
»Canın nurudur.
»Duanın kabulüdür.
»Azrâil as ile arasında şefaatçidir.
»Kabirde kandildir, nurdur.
»Münker ve Nekir hazretlerine cevaptır.
»Kıyamet gününde üzerine gölgeliktir.
»Cehennem ile kendisi arasında perdedir.
»Sırat köprüsünü yıldırım gibi geçicidir.
»Cennette kulun başına taçtır.
»Cennetin anahtarıdır.
Kadın erkek her müslümanın dinini yaşayabilmesi için gereken asgari bilgiye sahip olması ‘farz-ı ayn’dır.
Ey benim Ümmetim ve Ashabım! yedi kat yerler ve yedi kat gökler kağıt olsa ve Deryalar mürekkep olsa ve bütün Ağaçlar Kalem Olsa ve cümle melekler Katip olsalar kıyamete kadar yazsalar yine İmam ile beraber alınan iftitah tekbirinin sevabına yazamazlar
Sekiz cennetin evvelkisi Dar-ı Celal, ikincisi Dar-ı Karar, üçüncüsü Dar-ı Selam,dördüncüsü Cennet’ül Huld, beşincisi Cennet’ül Me’ve, altıncısı Cennet’ül Adn, yedincisi Cennet’ül Firdevs, sekizincisi Cennet’ül Neim
1.Ayakta idrar yapmak
2.Cunup iken yemek yemek
3.Ekmek ufağını hor görüp basmak
4.Soğan ve sarimsak kabuğunu ateşte yakmak
5.Alimlerin önünden yürümek
6.Babaya ve anneye ismiyle seslenmek
7.Rast geldiği ağaç ve süpürge çöpüyle dişini kurcalamak
8.Elini balçık ile yikamak
9.Eşik üzerine oturmak
10.Küçük abdestini yaptığı yerde abdest almak
11.Kap kacağı yıkamadan tekrar yemek koymak
12.Elbisesindeki söküğü üzerinde iken dikmek
13.Yüzünü elbisesi ile silmek
14.Aç iken soğan yemek
15.Evinde örümceğin yuva yapmasına izin vermek
16.Sabah namazini kılıp mescidden acele çıkmak
17.Pazara erken gidip geç dönmek
18.Yoksul kimseden ekmek satın almak
19.Babaya ve anneye beddua etmek
20.Çıplak yatmak
21.Kap kacagin uzerini açık birakmak
22.Mumu ,kandili ufleyerek söndürmek
23.İşlerini yaparken ‘bismillah’ dememek
24.pantolonunu ayakta giymek
*Yalnız iman ile cennete girilir; yalnız amel ile cennete girilmez.
*Amelsiz iman kabul edilebilir ama imansız amel kabul edilmez.
*Ameli terk eden kâfir olmaz. İmanı terkeden kâfir olur.
1. Sünnet üzere okunan ezan-ı Muhammed’yi dinlememek
2. İmansız gitmekten korkmamak
3. Yanlış itikad
4. Zayıf iman
5. Namazda beş yerde ta’dil-i erkan terketmek
Namazı vakti ile kılmanın fazileti çoktur. (Alimler bunlardan) bir kaçını beyan etmişler.
(1) Fazileti budur ki, yüzünün nuru çok olur.
(2) Ömrünün bereketi olur.
(3) Duası kabul olur.
(4) Hayırlı bir insan olur.
(5) Cümle (bütün) müminler ona muhabbet eder.
Bir âlime büyük günah nedir? diye sordular. Alimlerin bazısı, küçük zannedilen her bir günah büyük günahtır dedi.
Cümle nâsın (bütün insanların) üç imamı vardır ki onları bilmek farzdır: Emirde, nehiyde imamımız Kur’an-ı azimü’ş-şan, şeriatta imamımız Resûlullah sallallâhu aleyhi ve sellem hazretleri, nizam-ı âlemde imamımız padişah-ı âlem-penah hazretleridir.
Hadis-i şeriflerde belirtildiğine göre,yoksulluğun yirmi dörttür.
1.Ayakta idrar yapmak
2.Cunup iken yemek yemek
3.Ekmek ufağını hor görüp basmak
4.Soğan ve sarimsak kabuğunu ateşte yakmak
5.Alimlerin önünden yürümek
6.Babaya ve anneye ismiyle seslenmek
7.Rast geldiği ağaç ve süpürge çöpüyle dişini kurcalamak
8.Elini balçık ile yikamak
9.Eşik üzerine oturmak
10.Küçük abdestini yaptığı yerde abdest almak
11.Kap kacağı yıkamadan tekrar yemek koymak
12.Elbisesindeki söküğü üzerinde iken dikmek
13.Yüzünü elbisesi ile silmek
14.Aç iken soğan yemek
15.Evinde örümceğin yuva yapmasına izin vermek
16.Sabah namazini kılıp mescidden acele çıkmak
17.Pazara erken gidip geç dönmek
18.Yoksul kimseden ekmek satın almak
19.Babaya ve anneye beddua etmek
20.Çıplak yatmak
21.Kap kacagin uzerini açık birakmak
22.Mumu ,kandili ufleyerek söndürmek
23.İşlerini yaparken ‘bismillah’ dememek
24.pantolonunu ayakta giymek
Birkaç durumda ise oruç aslolarak(hükmen)bozulmaz. (Kişinin)üzerinden farz yükümlülüğü kalkar.Fakat fazla olan sevabı gider,çekilen açlık ve susuzluk yanına kalır diye hadis-i şerifte geçmektedir. O şeyler:Yalan söylemek,gıybet etmek,nemime(söz taşımak),yalan yere yemin etmek gibi(günah olan işlerdir) .
‘Ey Rabbim! Bana bir hikmet ver ve beni iyiler arasına kat. Bana, sonra gelecekler içinde, iyilikle anılmak nasip eyle! Beni, Naim cennetinin varislerinden kıl!’
(Şuara Suresi : 83-85)
Kur’an, Allahu Teala’nın yaratılmamış olan bir kelâmidir. (Selef’e göre Kur’an Allah kelâmıdır ve mahluk değildir. O, Allah ile kâimdir, O’ndan ayrı değildir. Zira Kur’an sadece harflerden ve lafızdan ve ya sadece manadan ibaret değildir, o hem lafız ve hem de manâdan müteşekkildir.)
Allahü Teala’nın kulundan yüz çevirmesinin alameti, onun faydasız boş şeylerle meşgul olmasıdır.
Hesaba çekilmeden evvel, nefislerinizi muhasebe ediniz. (Amelleriniz) tartılmadan önce nefislerinizi tartınız.
Hadis-i şeriflerde belirtildiğine göre,yoksulluğun yirmi dörttür.
1.Ayakta idrar yapmak
2.Cunup iken yemek yemek
3.Ekmek ufağını hor görüp basmak
4.Soğan ve sarimsak kabuğunu ateşte yakmak
5.Alimlerin önünden yürümek
6.Babaya ve anneye ismiyle seslenmek
7.Rast geldiği ağaç ve süpürge çöpüyle dişini kurcalamak
8.Elini balçık ile yikamak
9.Eşik üzerine oturmak
10.Küçük abdestini yaptığı yerde abdest almak
11.Kap kacağı yıkamadan tekrar yemek koymak
12.Elbisesindeki söküğü üzerinde iken dikmek
13.Yüzünü elbisesi ile silmek
14.Aç iken soğan yemek
15.Evinde örümceğin yuva yapmasına izin vermek
16.Sabah namazini kılıp mescidden acele çıkmak
17.Pazara erken gidip geç dönmek
18.Yoksul kimseden ekmek satın almak
19.Babaya ve anneye beddua etmek
20.Çıplak yatmak
21.Kap kacagin uzerini açık birakmak
22.Mumu ,kandili ufleyerek söndürmek
23.İşlerini yaparken ‘bismillah’ dememek
24.pantolonunu ayakta giymek

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir