İçeriğe geç

Mey’e Mektuplar Kitap Alıntıları – Halil Cibran

Halil Cibran kitaplarından Mey’e Mektuplar kitap alıntıları sizlerle…

Mey’e Mektuplar Kitap Alıntıları

Kimse kimseyi unutmuyor ama asla karşı tarafın istediği biçimde hatırlamıyor.
Gariptir ki dünyanın ve uzayın mucizelerini kabulleniriz de ruhumuza kazınmış mucizelere inanamayız bir türlü.
Yaşamda hiçbir şey insanın Benliğine, “Bozguna uğradın,” demesi kadar zor olmaz.
‘Yalnız kaldığında, gecenin sessizliğinde bir nefes gönder bana yüreğinden bir nefes.’
.
Sen ve ben her zaman birlikte yürüyoruz, el ele, başkaları tarafından bilinmeyen, tuhaf bir şekilde güzel bir dünyada.

İkimiz de yaşamdan almak için bir elimizi uzatıyoruz ve hayat gerçekten cömert

.
Yalnız kaldığında, gecenin sessizliğinde bir nefes gönder bana yüreğinden bir nefes

.
Sadece rahatlayamıyorum.

Aklım bir dere gibi, hep akar, hep arar, hep mırıldanır.

.
Gerçekten de uzun yıllar büyük acılar çektik.Onlarla büyüdük ve derin yaralarla kaplı çıksak da daha güçlü ve daha basit ruhlarla çıktık.

ben seni anlıyorum sen de bana anlayışından bir nebze sun lütfen

Mektubunuz bana binlerce ilkbaharın ve binlerce sonbaharın anısını geri getirdi.
Her kışın gönlünde coşan bir bahar, her gecenin tülünün ardında ise gülümseyen bir şafak var.
Tanrıya seni koruması ve sakınması,yüreğini kendi ışığıyla doldurması ve seni en sevdikleri arasında tutması için yalvararak , önce sağ , sonra sol avucunun içini öpüyorum.
Ben seni anlıyorum sen de bana anlayışından bir nebze sun lütfen
İlginçtir ki; en yakınımızda olanlar hayatımızı en çok karıştıranlar ve en çok karışanlardır
Hayat güzelim, güzel bir şarkıdır; bazılarımız sadece tek nota çıkarabilirken diğerleri bir senfoni çalabilir..
Dağ üzerindeki için değil de, uzaktan bakan için daha görkemli değil midir ?
.
Sana kendi içimden bahsediyorum ve her zaman ne söylediğimi değil, ne söylemediğimi duyacağını bilerek konuşuyorum.

.
Sevgili El, sevgili Göz, sevgili Düşünce, sevgili Ateş, sevgili Aşk

Mary Elizabeth Haskell, Ocak 1912 tarihli Halil Cibran’a yazdığı mektuptan.

.
Sen ve ben hep birlikte yürüyoruz, el ele, başkaları tarafından bilinmeyen, tuhaf bir şekilde güzel bir dünyada.

İkimiz de yaşamdan almak için bir elimizi uzatıyoruz ve hayat gerçekten de cömert.

.
Elimi çiçekler gibi güzel yüzünün her yerine koydum ve her zaman yaptığı gibi dudaklarında durdurdu.

Sen yaşamdaki hazineler arasında bir hazinesin sen sensin. Ve benim de ait olduğum bir millete ait olduğun ve benimle aynı çağda yaşadığın için Tanrı’ya şükrediyorum.
Kalbimin derinliklerinden bir kuş uyandı,
Uçtukça büyüdü, çoğaldı,
Oysa yüreğimi hiç terk etmemişti..
Kuyunuz tamamen doluyken susuzluktan korkmak,
Tatmin olamayan bir susuzluk göstermez mi?
Bir inanışa göre deniz meleği varmış ve o melek ilkbaharla bütün şifalarını o denize bırakırmış kim ilk girerse o denize hiçbir derdi kalmazmış işte sende beni o denize iten meleğimsin May.
Gariptir ki dünyanın ve uzayın mucizelerini kabulleniriz de ruhumuza kazınmış mucizelere inanamayız bir türlü.
Zihinler arasında diyalektik bir haberleşme ağı vardır nerde olursa olsun bu etkileşimi kimse bozamaz.
Kuyunuz tamamen doluyken susuzluktan korkmak, tatmin olamayan bir susuzluk göstermez mi?
Uzaktaki dost dizinin dibindeki dosttan daha yakındır. Dağ üzerindeki değilde uzaktan bakan için daha görkemli değilmidir?
May sen Tanrı tarafından korunuyorsun sende ki melek seni sakınıyor.
Da Vinci’nin son sözü Mona Lisa’nın gülümseyişi değil mi?
Bu dünyada yalnız değilsin, biz ikimiz beraberiz ve ben, senin kim olduğunu biliyorum.
Her gün yürüdüğün yolların her iki tarafında da karşılaştığın, “insandan hayaletlerin” arasında mutlu musun?
Çünkü yalnız bir ruhun sadece sınırlı bir soluğu vardır.
En şık elbiselerin
Diğer yanının tezgâhında dokundu.
En tatlı yemeklerin
Diğer yanının sofrasında yediğin
İstirahat ettiğin en rahat divan
Diğer yanının evindeki
Allah aşkına!!
De bana
Nasıl olur da
Kendini diğer yanından ayırabilirsin??

– Halil Cibran

Aşkı konuşmak için dudaklarımı kutsanmış ateşle temizledim, ama hiç bir sözcük bulae.
Tanrıya seni sakınsın, gönlünü kendi nuruyla doldurması ve seni en sevdikleri arasında tutması için yalvararak, önce sağ, sonra sol avucunun içini öpüyorum.
Hayat güzelim, güzel bir şarkıdır ; bazılarımız sadece tek nota çıkarabilirken diğerleri bir senfoni çalabilir.
Dinle tatlı küçüğüm, bundan sonra her kavgamızda ve her anlaşmazlıkta herkes kendi yoluna gitmemeli. Tartışıp gülene kadar aynı çatı altında kalmalıyız yahut tartışmada sıkılıp gider belki bizden.
Sesinizin içindeki sesin, onun kulağının
İçindeki kulağa seslenmesine izin verin;
Çünkü onun ruhu, sizin kalbinizin
Gerçeğini saklayacaktır;

Tıpkj kadeh boşalıp, rengi unutulsa bile,
Şarabın tadının ağızda kalması gibi

– Halil Cibran

Ve yine derim ki, sevgili bayan, kızı olmayan erkek, bir kızı evlat edinmelidir, çünkü zamanın sim ve anlamı genç kızların kalplerinde saklıdır.
Bir inanışa göre deniz meleği varmış ve o melek ilkbaharla bütün şifalarını o denize bırakırmış, kim ilk girerse o denize hiç bir derdi kalmazmış. İşte sen de beni o denize iten meleğimsin
Sevgi bir şey istemez, tamamlanmaktan başka

– Halil Cibran

Varsın aç kalayım
Ve yüreğim kavrulsun susuzluktan
Ve ölüp yok olayım;
Yeter ki senin doldurmadığın bir bardağa
Veya senin dua etmediğin bir kâseye uzanmasın elim.

– Halil Cibran

Uzaktaki dost dizinin dibindeki dosttan daha yakındır
Bana, Siz bir sanatçı ve şairsiniz, ve bir şair ve sanatçı olmaktan dolayı da memnun olmalısınız diyorsunuz. Ama ben, ne bir sanatçı, ne de bir şairim Günlerimi ve gecelerimi resim çizmek ve yazı yazmakla geçirdim, ama ben (yani Benliğim) ne günlerimde ne de gecelerimde bulunmakta. Ben bir pusum her şeyi örten, ancak hiçbir zaman bir araya getirmeyen bir pus.. Yağmur suyu haline dönmeyen bir pus Ben bir pusum; ve pus benim yalnızlığım, tek başıma oluşumdur, ve bunların içinde açlığım ve susuzluğumdur. Ancak, benim talihsizliğim, bu pusun, bulutların içinde dolaşan başka bir pusla tanışma ve ondan, Sen yalnız değilsin, ben de buradayım ve senin kim olduğunu biliyorum sözlerini işitme ihtiyacında oluşu gibi bir şey
Hayat güzelim, güzel bir şarkıdır; bazılarımız sadece tek nota çıkarabilirken diğerleri bir senfoni çalabilir.
salt zaman öldürmek için bir arkadaş Aramanızın anlamı olabilir mi?
Onu, zamanı yaşatmak için arayın.
Hayat güzelim, güzel bir şarkıdır; bazılarımız sadece tek nota çıkarabilirken diğerleri bir senfoni çalabilir.
Kalbiniz gecelerin ve gündüzlerin sırrını sessizce bilir.
Ancak kulaklarınız, kalbinizin bilgisini işitmek için deli olur.
Düşüncelerinizde daima bildiğinizi, kelimelerde de bileceksiniz.
Sözcükler sende anlam bulursa ve beğenirsen gerçekliğe dönüşecek, beğenmezsen bir düş olup gidecektir.
Bizi tanıyanlar bizdeki boşlukları bulup onları köleleri yaparlar, dediğimde, beni hiç kimsenin anlamasını isteyip istemediğimi soruyorsun. Böyle bir şey olamaz eğer anlaması ruhumun köleleşmesine neden olacaksa beni kimsenin anlamasını istemem.
Dağ üzerindeki için değil de, uzaktan bakan için daha görkemli değil midir?
.. Söyle, bu dünyada ruhunun dilini anlayan kaç kişi var?
Merak ediyorum, seni sessizliğinde dinleyebilen, ya da sükûnetinde anlayabilen ya da diğer evler arasındaki bir evde onun önünde otururken yaşamın kutsallıklarının en kutsalında sana eşlik edebilen birine kaç kez rastladın?
Her yüreğin rahatlamak, huzur bulmak için çekildiği bir köşesi vardır.
Çünkü sana güveniyorum ve doğal olarak ne söylersen inanıyorum
Ve kendi kendime ne dediğimi biliyor musunuz:Orada ,uzak Doğu’da ,diğer deniz kızlarına benzemeyen ,tapınağa daha doğmadan önce giren ve Mukaddeslerin en Mukaddesi’nin önünde duran ve şafağın devleri tarafından korunan yüce sırrı öğrenen bir genç hanım var. (kitap elime yapıştı yinee bırakamıyorum)
Mey ,böylesi bir anlayış, gecenin sessizliğinde işitilen derin ve sessiz bir şarkıdır;bizi gündüzün ve gecenin ,zamanın ve ebediyetin hayalinin ötesine taşır.
Ah May, aşktan korkmayın ;aşktan korkmayın KALBİMİN DOSTU.Tüm şaşkınlıklarına ve süprizlerine rağmen, ne tür bir acı ,viranelik ve hasret getirirse getirsin, gönüllerimizi ona teslim etmeliyiz.
Tanrı’ya sizi koruması ve saklaması, kalbinizi nuru ile doldurması ve sizi tüm diğer insanlardan daha fazla sevmesi için yalvararak ,önce sağ elinizin ,sonra da sol elinizin avucunu öpüyorum.
Mey ,böylesi bir anlayış, gecenin sessizliğinde işitilen derin ve sessiz bir şarkıdır;bizi gündüzün ve gecenin ,zamanın ve ebediyetin hayalinin ötesine taşır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir