İçeriğe geç

Mesneviden Hikayeler Kitap Alıntıları – Sinan Yağmur

Sinan Yağmur kitaplarından Mesneviden Hikayeler kitap alıntıları sizlerle…

Mesneviden Hikayeler Kitap Alıntıları

Yaşlanmaktan kork, gençliğin kıymetini bilememişsen.
Unutulmaktan kork, arkanda iyi bir eser bırakamamışsan.
Ölmekten kork, ölmeden önce ölmeyi becerememişsen!
Zalime acımak, merhamet değil, merhamete hakaret etmektir. Mazeretten, bahaneden vazgeç. Adalet ve erdem için insanlara hizmet et.
İradeyi yaratan Allah’tır, kullanan da sensin. Demirci demire, işçi taşı hükmeder. Bütün insanların iradesini yaratanın Allah olması, iradeyi kullananın sorumlu olmasını ortadan kaldırmaz.
İmân, görmediğimize teslim olmaktır. Bunun mükâfatı da inandığımızı görmektir.
Ya Rabbi! Biz bilemeyiz. Her şeyi en iyi bilen ve taktir eden sensin.
Sevgili Peygamberimiz Sallallahu Aleyhi ve Sellem :

Ey güç olanı kolaylaştıran Allah’ım! Bize dünyada da, ahirette de iyilik ve güzellikler ver.

tedbiri elden, tefekkürü yürekten, şükrü dilden bırakmamalı.
*
1.Olmayacak şeye kim söylerse söylesin inanma.

2.Geçmiş gitmiş şey için üzülme, ona özlem duyup da kendini paralama.

3.Uykuya dalmış bilgisiz kimseye öğüt vermek, çorak yere tohum ekmektir.

Padişahım, tümden buyruk sizindir; güneş varken yıldız görünmez
‘Fakir olmak ayıp değil’ demişti. ‘İnsanın gönlü zengin olmalı!’
İradeyi yaratan Allah’tır, kullanan da sensin. Demirci demire, işçi taşa hükmeder. Bütün insanların iradesini yaratanın Allah olması, iradeyi kullananın sorumlu olmasını ortadan kaldırmaz.
Kader kilidini kırmaya çalışma. Onu ancak ALLAH açar. ALLAH’ın muradını unutma
Görüntü yok olur, güzellik solar, sona erer. Mana ise ölümsüzdür. Ete kemiğe takılma. Et kemik hayvanlarda da var. Gönül ehli ol.
Geceye bakıp karartma kendini. Bak ki ne doğacak güneşler vardır.
-Ya susmakta ısrar ederse sen ne yaparsın?
– Ben de onun önünde susar otururum. Onunla otururken bu dünyaya ait olmayan güzel sözler gönlümden coşarsa, bilirim ki söz benden değil, o kişidendir. Çünkü gönülden gönüle pencere vardır.
Ey gönlü dar olan, gel de ışıksız gönül mezarından çık.
Denizi gören göz başkadır.
Köpüğü gören göz başka.
Biz insanlar, deniz üstünde dolaşan gemilere benziyoruz.
Bazen birbirimize yaklaşıyoruz.
Bazen uzaklaşıyoruz.
Bazen de birbirimize çarpıyoruz.
Parlak bir denizde olduğumuz halde bizi hareket ettiren denizi göremiyoruz.
Denizi göremeyen göz, denizin içindeki inci mercanı nasıl görecektir ki?
Aşk, kıblemdir, sevgi secdem
Her ibadeti bozmanın keffareti vardır,
aşkın keffareti de nardır
İstersen dünyada çağının en büyük bilgini, her şeyin bileni-uzmanı ol. Şu dünyanın geçiciliğini bilmedikten sonra ne fayda.
Gençler; bütün dünyayı ağzına kadar ilimle, güzellikle dolu bir testi bilin. Çeşme akarken testileri doldurmayı unutmayın. İhmal ederseniz, bilin ki ya çeşme kurumuştur, ya da testi kırılmıştır.
En büyük güç akıldır.
Öfkeyi yenmek kahramanlıktır. Sinirine hâkim olup kızmayan, karşısındakinin kalbini kırmayan en büyük fatihtir. Herkes sevebilir fakat sevgisini çoğaltıp büyüten ve diğerleriyle paylaşan kimse en zengindir, en yiğittir.
Kader kilidini kırmaya çalışma. Onu ancak Allah açar. Allah’ın muradını unutma. Allah murat ederse kişinin işini, süt içerken kırar dişini. Allah murad ederse kişinin işini, mermer taşa geçirir dişini. Bu sebeple kaderi zorlayıp kederini hazırlama. Allah’a teslim ol. O’nun rızasına sarıl.
Ey müslüman, edep nedir? diye sorarsan bil ki edep, ancak her edepsizin edepsizliğine sabır ve tahammül etmektedir.
Dünya sevgisi, dünya geçimiyle savaşma yüzünden sana o ebedi azabı ehemmiyetsiz gösterir. Ölumü bile ehemmiyetsiz bir hale getirirse bunda şaşılacak ne var ki?
İradeyi yaratan Allah’tır, kullanan da sensin. Demirci demire, işçi taşa hükmeder. Bütün insanların iradesini yaratanın Allah olması, iradeyi kullananın sorumlu olmasını ortadan kaldırmaz.
.
Kul ol da yeryüzünde at gibi yürü.
Cenaze gibi kimsenin boynuna binme.
.
.
Bütün evren birbirine sevgiyle bağlanmıştır.
Sevgiyi paylaşmasını öğren, çünkü gönlün anlasın ki, hepsini de yer varmış.
Sevgisiz insandan kork.
.
.
Zalime acımak merhamet değil, merhamete hakaret etmektir.
.
.
Kader kilidini kırmaya çalışma. Onu ancak ALLAH açar. ALLAH’ın muradını unutma.

(ALLAH murat ederse kişinin işini, süt içerken kırar dişini. ALLAH murad ederse kişinin işini,
mermer taşa geçirir dişini.)

Bu sebeple kaderi zorlayıp kederini hazırlama. ALLAH ‘a teslim ol O’ nun rızasına sarıl.
.

.
Bela, ağızdan çıkan söze bağlıdır.
.
.
Hazreti Mevlana bir gün bir yere giderken, bakmış ki iki Konya bıçkını ağız dalaşı yapıyor.
Biri diğerine :Bana bak ülen! İbini bük, yoluna git! Eğer bir laf edersen, bin türlü karşılık alırsın benden ha!.. diye diklenince, insanlığın piri Mevlana, patlamak üzere olan kavganın içine girerek, her ikisine de: (Durun çoçuklar, durun hele durun! Her ikiniz de ne söyleyecekseniz bana söyleyin, vuracaksanız bana vurun!)
Siz bin türlü laf etseniz, benden bir tane ters laf işitemezsiniz

Haydin kesin şu kavgayı da SEVGİYE BUYURUN SEVGİYE!
Asıl yiğitlik SEVGİDE..!!

.

.
Aslı, gerçeği olmayan ve her söylenilen söze inanılmaz.
.
.
Uykuya dalmış bilgisiz kimseye öğüt vermek,
çorak yere tohum ekmektir.
.
.
Geçmiş gitmiş şey için üzülme, ona özlem duyupta kendini parlama.
.
.
.
Olmayacak şeye, kim söylerse söylesin inanma.
.
.
Her canlı yavrusunu korur.
Zarar verenden de imtikamını alır.

.

.
Tehlikeye karşı uyarıcı sözleri dinlemek gerek.

Son pişmanlık, ah vah etmek fayda vermez.
.

.
Sen bir (ciğer parçasını kedilerin) arasına atıyorsun, sonra da onu aramaya kalkışıyorsun.
.
.
Peşin hükümlü, ön yargılı yaklaşım gerçeği görmemizi perdeler.
.
.
Ey insan!
Haddini bil.
Ali cenap değilsen (iyi bir kul) ol.
Ticaret ehli değilsen (dükkan) açma.
Hal ehli değilsen (ağzını) açma.
Büyüklerin olduğu mecliste (ahkam) kesme.
Körler çarşısında (ayna) satma gafil.
Ehil olamıyorsan bari (edepli) ol.
.
.
İyi bir yüz, güzel bir yüz, ” kötü bir karakterle bir arada olursa bir kuruş etmez.
.
.
Görüntü yok olur, güzellik solar, sona erer.
Mana ise ölümsüzdür. Ete kemiğe takılma.
Et kemik hayvanlarda da var. Gönül ehli ol
.
.
Senin iyiliğin düşmanını mahcup etsin.
.
.
Affetmek, bağışlamak en büyük erdemdir.
Adalet geç de olsa adresine ulaşır.

Tuzak kuranlar, tuzağı kendilerini düşürür.
.

.
güneş varken yıldız görünmez.
.
.
Ukalalık akıl işi değildir.
(Başkalarını küçümsemek ahlaksızca bir hastalık tavrıdır.) Kınamak kötü bir şeydir.
Kınadığımız mutlaka başımıza gelir.
Kimseyi kınamayalım Eksiklik ve kusurundan dolayı etrafımızdakilerini aşağılamayalım.

Olgunluk ; herkesi olduğu gibi Kabullenmektir
.

.
Herkes birbirine muhtaçtır. İnsanlar birbirlerinin ihtiyaçlarını karşılamalıdır.
.
.
İradeyi yaratan ALLAH ‘tır, kullanan da sensin.
Demirci demire, işci taşa hükmeder.
Bütün insanların iradesini yaratanın ALLAH olması, iradeyi kullananın sorumlu olmasını ortadan kaldırmaz.
.
.
Kul nasibi kadar yaşar,
Kısmeti olanı kadarını yer.
.
Bazen ”hayaller bizi büyüleyip yanıltabilir, mutluluğu ararken tuzaklara düşürebilir.

Hayatla ilgili büyüklerimizin bilhassa anne babamızın öğreti ve tavsiyelerine kulak vermeli itaat edilmelidir.
Renkli yaşantılara kapılmak, dönüşü
olmayan uçurumlu yola düşünerebilir.

Bize hoş gibi gözüken şeyler günü gelir canımızı incitebilir.

.
Herkes haddini bilmeli, ALLAH’ın kendine verdiği nimetlerle yetinmeli.

İhtiras, haddi aşmak kişiyi tehlikelerin kucağına götürür de geriye kurtuluş yolu kalmaz.
.

.
Burası yokluk yurdudur, varlık dünyası değil.
.
.
Bu dünya ölümlü dünya.
.
.
Küçük hatalardan dolayı, büyük pişmanlıklar duyacağımız cezalar vermeyelim.

Hata, istenmeden yapılan yanlışlıklardır.
Hatayı büyük kusur görmemek lazımdır.
Herkes hata yapabilir, hatayı telafi hakkı tanımak erdemdir.
.

.
.. nimet güneşim bulut altına girdi, görünmez oldu.
.
.
Rızkı çalışmadan beklemek ahmaklıktır.
ALLAH çalışıp çabalayana verir.

Hayatta başarılı olmak için çalışanın gereklerini yerine getirmek, teşebbüs olmak, önümüze çıkan fırsatları isabetlice değerlendirmek gerekir.
.

.
Çalışmayan insanın kafasında beyin yoktur.

Onların başları kuru bir deriden ibarettir.
.

.
Ey genç insan!
Yaşlıya yoksula yardım eli uzat. ‘Elimi tutun’ diyerek başkasına el uzatma.
.
.
Ey Müslüman, edep nedir? diye sorsan bil ki edep, (ancak her edepsizin edepsizliğine sabır
ve tahammül etmekdir.)
.
.
Dosta dostun zahmeti ağır gelir mi?
.
.
Aşk, sevgiliden başkasını seyre dalarsa bu,
aşk değildir, aslı yok bir sevdadır.
.
Allah, başkasının mutluluğu için çalışanın yardımcısıdır.
Zalime acımak merhamet değil, merhamete hakarettir. Mazeretten, bahaneden vazgeç. Adalet ve erdem için insanlara hizmet et.
Dostları görmeye eli boş gitmek,değirmene buğdaysız gitmeye benzer
Uykuya Dalmış Bilgisiz Kimseye Öğüt Vermek,Çorak Yere Tohum Ekmektir.
Ey müslüman, edep nedir? diye sorarsan bil ki edep ancak her edepsizlik edepsizliğine sabır ve tahammül etmektedir.
Bizler şu dünyα denilen αmbαrdα buğdαy toplαyαn kişiler gibiyiz. Αmbαrımızα buğdαylαrı dolduruyoruz, αmα toplαdığımız buğdαyın bir yαndαn eksildiğinin fαrkındα değiliz.

Buğdαyımızın böyle αzαlmαsının sebebinin, αmbαrα giren fαre olduğunu hiç düşünmüyoruz. Bu fαrenin çeşitli hile ve tuzαklαrlα αmbαrımızdαki buğdαyı boşαlttığını göremiyoruz. Fαre bizim αmbαrın αltınα delikler αçmış. Koyduğumuz buğdαyı sürekli yiyor. Emeğimiz boşα uçup gidiyor.

Ey Hαkk’ı tαlep eden kişi! Önce fαreden kurtulmαnın çαresini bulmαk gerekir. Fαreyi uzαklαştırdıktαn sonrα, αncαk αmbαrını istediğin gibi doldurursun.

Yüce Allah’tan ümidini kesmemelisin.
Burası yokluk yurdudur, varlık dünyası değil!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir