İçeriğe geç

Masadakı Kartlar Kitap Alıntıları – Agatha Christie

Agatha Christie kitaplarından Masadakı Kartlar kitap alıntıları sizlerle…

Masadakı Kartlar Kitap Alıntıları

&“&”

Yaşamak için sonsuz cesaret ve bir hayli de dayanıklılık gerekiyor. Sonunda kendi kendinize bütün bunlara değer miydi diye soruyorsunuz.
Shaitana iblis rolünü başarıyla oynadı. Ama aslında iblis değildi. Üstelik aptaldı. Bu yüzden de… öldü."
"Aptal olduğu için mi?"
"Bu affedilmeyen ve her zaman cezalandırılan bir günahtır madam. "
İnsanın en büyük düşmanı dilidir.
İnsan, ne kadar acı verici olursa olsun, olaylara gözünü kırpmadan bakmalıdır.
Ele geçmeyen katillerdir! Başarılı olanlar. Güzel bir hayat süren, kimsenin şüphelenmediği katiller.
“İnsanın en büyük düşmanı dilidir.”
“Bir insan, başka biri hakkında karar veremez. Yasaları kendisi uygulamaya kalkışamaz.”
“Hafıza müthiş bir hediyedir. Bu sayede geçmiş unutulmaz.”
“Çaresi olmayan şeye katlanırsınız.”
“Katiller de herkese benzer ve onlar gibi davranırlar. Çoğu zaman mantıklı, nazik, sakin ve iyi insanlardır.”
Ben gördüm. Beynimin gözleriyle. Bunlar asıl gözlerimizden daha keskindir. İnsan yaslanır ve gözlerini yumar…
Ben gördüm . Zihnimin gözleriyle !
Ele geçmeyen katillerdir! Başarılı olanlar. Güzel bir hayat süren, kimsenin şüphelenmediği katiller.
Ben gördüm. Beynimin gözleriyle. Bunlar asıl gözlerimizden daha keskindir. İnsan yaslanır ve gözlerini yumar…
Gerçek hayatta da olaylar romanlardakilere benziyor.
Merhamet her zaman güvenli bir rehber değildir, madam.
Bir şeyin olmadığını düşünmek, sadece başını devekuşu gibi kuma sokmak demektir.
Bir insan önce güvende olmalıyım, diye düşünmeye başladı mı, bence ölmesi daha iyidir.
Yaşamak için sonsuz cesaret ve bir hayli de dayanıklılık gerekir.
Gerçek hayatta insanlar fazla incelikli davranmak zahmetine katlanmazlar.
Katiller de herkese benzer ve onlar gibi davranırlar. Çoğu zaman mantıklı, nazik, sakin ve iyi insanlardır.
“Gel onu bıçaklayalım Rhoda.Bakalım hayaleti geri gelip katilini bulabilecek mi?”
“İnsan,yeni buluşları olmayan bir yaratıktır.”
“Bir İnsanın kendini ele vermemesi imkansızdır.Ancak ağzını açmazsa o zaman kendini ele vermez.İnsanın en büyük düşmanı dildir…”
Yaşamak için sonsuz bir cesaret ve dayanıklılık gerekiyor. Sonunda kendi kendinize, bütün bunlara değer miydi, diye soruyorsunuz.
İnsanın en büyük düşmanı dilidir.
“Cinayeti gören olmadı mı?”
Poirot, “Ben gördüm,” dedi. “Beynimin gözleriyle. Bunlar asıl gözlerimizden daha keskindir. İnsan yaslanır ve gözlerini yumar…”
“Bir insan kimin ölmesinin gerektiğini bildiğini düşünmeye başladığı an, dünyanın en tehlikeli katili olma yolunda iyice ilerlemiş demektir.”
Poirot usulca kulağını kaşıdı. “Ben düşünüyorum… Uzun uzun düşünüyorum. Şuraya buraya koşarak araştırma yapmak bana göre bir şey değil. Bu benim yaşıma da, huyuma da, kiloma da uymuyor.”
“Katiller de herkese benzer ve onlar gibi davranırlar. Çoğu zaman mantıklı, nazik, sakin ve iyi insanlardır.”
Bir şeyin olmadığını düşünmek, sadece başınızı devekuşu gibi kuma sokmak demektir. İnsan, ne kadar acı verici olursa olsun, olaylara gözünü kırpmadan bakmalıdır.
Merhamet, her zaman güvenli bir rehber değildir, madam.
Katiller de herkese benzer ve onlar gibi davranırlar. Çoğu zaman mantıklı,nazik,sakin ve iyi insanlardır.
Bir insan kimin ölmesinin gerektiğini bildiğini düşünmeye başladığı an, dünyanın en tehlikeli katili olma yolunda iyice ilerlemiş demektir.”
Battle ona döndü. O kadar belirli bir şeyi kastetmedim. Ama eski cinayet de ana hatları bakımından bugün işlenene benzeyecek. Bundan hiç kuşkum yok. Ayrıntılar farklı olabilir. Yine de bunların altındaki temel neden aynı olacak. Çok garip, ama bir katil her zaman bu yüzden kendini ele verir."
Hercule Poirot, "İnsan yeni buluşları olmayan bir yaratıktır." dedi.
“Biz kadınlar cinayetten anlarız.”
“Kusursuz bir cinayet işleyen bir katile hayranlık duyabilirim. Bir kaplana da duyduğum gibi. Ama onu kafesin dışından seyreder, yanına girmem.”
“Cinayet alanında en iyi parçalar sizce hangileri?”
“Cinayet işleyen insanlar, Mösyö Poirot.”
Yaşamak için sonsuz cesaret ve bir hayli de dayanıklılık gerekiyor.
Yaşamak için sonsuz bir cesaret ve dayanıklılık gerekiyor. Sonunda kendi kendinize, bütün bunlara değer miydi, diye soruyorsunuz.
Çok tuhaf, diye düşünüyordu. Yakışıklı erkeklerle hiçbir zaman ciddi bir ilişki kuramıyorum.
Erkekler ilgi duymadıkları kadınlar için fazla zahmete girmezler…
(…)Sonra insanların ikiyüzlülükleri midemi bulandırıyor. Ve tekrar çıkıp gitmek istiyorum."
Okuyucular katilin genç ve güzel bir kız olmasından hiç hoşlanmıyorlar.
(…) ya zavallı kız çok korkuyordu ya da usta bir aktris.
İnsan, yeni buluşları olmayan bir yaratıktır.
Kusursuz bir cinayet işleyen bir katile hayranlık duyabilirim.
Hayal gücünüz kıt sizin.
…Ve ebediyen ayrıldık… "
Ben gördüm. Beynimin gözleriyle. Bunlar asıl gözlerimizden daha keskindir. Insan arkasına yaslanır ve gözlerini yumar…
Merhamet, her zaman güvenli bir rehber değildir,madam.
Fikir mi ? Bende fikir çok. Zaten işin zorluğu da burada. Benim derdim budur. Hiçbir zaman bir tek konu düşünemem. Aklıma en aşağı beş konu gelir. Aralarından birini seçerken de bayağı işkence çekerim…
Fikir mi ? Bende fikir çok. Zaten işin zorluğu da burada. Benim derdim budur. Hiçbir zaman bir tek konu düşünemem. Aklıma en aşağı beş konu gelir. Aralarından birini seçerken de bayağı işkence çekerim…
‘ Bir olaydan ister söz edin, ister etmeyin, bu hiçbir şeyi değiştirmez. Bir şeyin olmadığını düşünmek, sadece başınızı devekuşu gibi kuma sokmak demektir. İnsan ne kadar acı verici olursa olsun, olaylara gözünü kırpmadan bakmalıdır. ‘
‘ Ben çok kimse gibi insan hayatına o kadar değer vermem. İnsanlar her zaman ölümle karşı karşıyadırlar. Mikroplar, trafik, daha yüzlerce şey. Ya öyle ölürsünüz ya da böyle. Bir insan, önce güvende olmalıyım, diye düşünmeye başladı mı, bence ölmesi daha iyidir. ‘
‘ Mutlaka kazanmalısınız. Erkeklere her zaman istediklerinin olamayacağını gösterin. ‘
İnsan, zəkasının gözləri ilə öz gözləri ilə görə bildiyindən qat-qat artıq şeylər görməyə qadirdir. Sadəcə arxaya söykənib gözlərini yummaq lazımdır…
Fikir mi ? Ben de fikir çok. Zaten işin zorluğu da burada. Benim derdim budur. Hiçbir zaman bir tek konu düşünemem.
Yazmak o kadar da eğlenceli bir şey değil. Her şey gibi bu da çok çalışmayı gerektiren bir iş.
Ah, dostum, bir insanın kendini ele vermemesi imkânsızdır. Ancak hiç ağzını açmazsa o zaman kendini de ele vermez. İnsanın en büyük düşmanı dilidir.
Bir insan, başka biri hakkında karar veremez. Yasaları kendisi uygulamaya kalkışamaz.
Zaten ben bitkiler konusunda her şeyi altüst ederim.
Bazen gerçek insana acı verir. Hayallerini mahveder.
Bir şeyin olmadığını düşünmek, sadece başınızı devekuşu gibi kuma sokmak demektir. İnsan, ne kadar acı verici olursa olsun, olaylara gözünü kırpmadan bakmalıdır.
Fikir mi ? Ben de fikir çok. Zaten işin zorluğu da burada. Benim derdim budur. Hiçbir zaman bir tek konu düşünemem.
İnsanların bilmedikleri şeylerden söz etmeleri ayıp.
İnsan, ne kadar acı verici olursa olsun, olaylara gözünü kırpmadan bakmalıdır.
Bir insan kimin ölmesi gerektiğini bildiğini düşünmeye başladığı an, dünyanın en tehlikeli katili olma yolunda iyice ilerlemiş demektir.
Bir olaydan ister söz edin, ister etmeyin, bu hiçbir şeyi değiştirmez. Bir şeyin olmadığını düşünmek, sadece başınızı devekuşu gibi kuma sokmak demektir. İnsan, ne kadar acı verici olursa olsun, olaylara gözünü kırpmadan bakmalıdır."
Son zamanlarda insanlar fazla konuşuyorlar. Eğer bir işi halletmeye kalkışmadan önce biraz oturup düşünseler, bu kadar kargaşalık da olmaz."
Ele geçmeyen katillerdir! Başarılı olanlar. Güzel bir hayat süren, kimsenin şüphelenmediği katiller.
… bir insanın kendini ele vermemesi imkânsızdır. Ancak hiç ağzını açmazsa o zaman kendini de ele vermez. İnsanin en büyük düşmanı dilidir.
Ben gördüm. Beynimin gözleriyle. Bunlar asıl gözlerimizden daha keskindir. İnsan yaslanır ve gözlerini yumar…
Dokuza yirmi mi var? Yoksa dokuzu yirmi mi geçiyor? Bir melek geçti… Ama ayak ayak üstüne atmamıştım. O halde geçen ölüm meleğiydi…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir