Marked (House of Night, Book 1) Kitap Alıntıları – P. C. Cast

Karanlık her zaman kötülük demek değildir. Tıpkı, ışığın da her zaman iyilik getirmemesi gibi.

“Dostlarına yakın ol, düşmanlarına daha da yakın ”

karanlık her zaman kötülük demek değildir.
Tıpkı, ışığın da her zaman iyilik getirmemesi gibi.

Gerçekten konuşmuyordum sadece kelimelerin dudaklarımın arasından çıkmasına izin veriyordum

Ama sakın unutma, karanlık her zaman kötülük demek değildir. Tıpkı, ışığın da her zaman iyilik getirmemesi gibi

Tabiki her zaman bir bityeniği olurdu ve bu defaki açık ve netti; başarısız olursan ölürsün
#kitap

Karanlık her zaman kötülük demek değildir. Tıpkı, ışığında her zaman iyilik getirmemesi gibi.

Ama sakın unutma, karanlık her zaman kötülük demek değildir.
Tıpkı, ışığın da her zaman iyilik getirmemesi gibi.

Karanlık her zaman kötülük demek değildir. Tıpkı, ışığında her zaman iyilik getirmemesi gibi.

Me gusta gatos
Me gusta ir de compras
No me gusta de cucinar

Karanlık her zaman kötülük demek değildir, tıpkı ışığın da her zaman iyilik getirmemesi gibi.

karanlık her zaman kötülük demek değildir. tıpkı, ışığında her zaman iyilik getirmemesi gibi.

bazı şeyler asla değişmiyordu.

yeni bir hayata başlamanın avantajlarından biri de, her şeyi sil baştan başlama şansın olması, daha önceden sahip olmadığın seçme hakkına sahip olmandır.

kendimi ne kadar kötü hissetmeme neden olduklarını unutmayacağım.

beni gözyaşlarına boğulma tehlikesiyle karşı karşıya bırakan o mide bulantısı ve kalp kırıklığını bastırmak için kendimi zorluyordum.

Güç arıyorum ama başkalarından büyük olmak için değil, en büyük düşmanla, kendi içimdeki şüphelerle savaşmak için

Karanlık her zaman kötülük demek değildir. Tıpkı, ışığında her zaman iyilik getirmemesi gibi.

çünkü bilgi her zaman güce denktir.

Sense kalbime dokunuyorsun.

Senden tek istediğim, doğru olanı yapmama yardım etmen ve bana bunu yapacak cesareti vermen.

Sana her zaman temiz eller ve dosdoğru bakabilen gözlerle gelmeme izin ver. İzin ver ki hayat, solan günbatımı gibi solarken ruhum sana utançtan arınmış halde gelebilsin.

Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.

Güç arıyorum ama başkalarından büyük olmak için değil, en büyük düşmanla, kendi içimdeki şüphelerle savaşmak için.

Gizli dileğim bir yere ait olmak ve sonunda kimsenin elimden alamayacağı bir yuvaya kavuşmaktı.

Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.

İyi de çikolatayı aşırıya kaçmadan tüketmek isteyen kim?

Neyse ki saçlarımı Kayla’nın geçen hafta kestirdiği tavuk poposu modeline kısaltmaktan son anda vazgeçtim.

İnsanların kedilere besledikleri hislerin -ve tabi kedilerin insanlara verdikleri tepkilerin- o kişinin karakteriyle ilgili ciddi bir veri olduğuna inanırım.

Ama sakın unutma, karanlık her zaman kötülük demek değildir. Tıpkı, ışığın da her zaman iyilik getirmemesi gibi.

Her şey, hiçbir şey olmamış gibi devam edecek.

“Karanlığın en karası,en beyazı ışığın
Bulutmuş edasında,gözlerinde.”

Unutma; Karanlık her zaman kötülük demek değildir. Tıpkı ışığın da iyilik getirmemesi gibi.

Sana her zaman temiz eller ve dosdoğru bakabilen gözlerle gelmeme izin ver. Izin ver ki, solan gün batımı gibi solarken, ruhum sana utançtan arınmış halde gelebilsin.

Gizli dileğim, bir yere ait olmak ve sonunda kimsenin elimden alamayacağı bir yuvaya kavuşmaktı.

Dünya tarihi dersinde, geçmişte kedilerin, insanları bir şekilde vampirlere dönüştürdükleri gerekçesiyle katledildiklerini öğrenmiştik. Evet, tamam. Insanların aptallığının yeni bir kanıtı daha.

Ama sakın unutma, karanlık her zaman kötülük demek değildir. Tıpkı, ışığın da her zaman iyilik getirmemesi gibi.

O vampir okuluna Gece Evi diyorlar ama inan bana, bu mükemmel evden daha karanlık olamaz!!

Törensel kelimeleri, aramızdaki boşlukta kayarak bana ulaştı. Tehlikeli ve baştan çıkarıcı.. Tıpkı erimiş çikolatayla karıştırılmış kan gibi.

Gece seni seçti; ölümün doğuşun olacak. Gecenin tatlı sesine kulak ver. Kaderin seni Gece Evi’nde bekliyor.

Acaba ölecek olursam, yarınki geometri sınavımdan yırtabilir miydim? Sadece hayalini kurabilirdim.

Ah, bu adamın müthiş bir kokusu vardı ama tam olarak ne koktuğunu çıkaramıyordum. Şu erkeklerin galonlarca döktükleri o baygın ve abartılı kolonyalar gibi değildi.
Kokusu Kokusu

Gerçekten konuşmuyordum sadece kelimelerin dudaklarımın arasından çıkmasına izin veriyordum.

Dünya tarihi dersinde, geçmişte kedilerin, insanları bir şekilde vampirlere dönüştürdükleri gerekçesiyle katledildiklerini öğrenmiştik. Evet, tamam. Insanların aptallığının yeni bir kanıtı daha.