Vüs’at O. Bener kitaplarından Manzumeler kitap alıntıları sizlerle…
Manzumeler Kitap Alıntıları
&“&”
Yüreğim buz
Mutluyum.
Ama ne masal
Yaşam yaşandıkça coşku
Gelince anlaşılır
Durağa
Aya bakıyor tekil
Suskun ıssıl göğsü
Soluk buğu camlarda
Haberi sonra gelir
Atlar sırılsıklam
Gök uykuda parlak buz
Ak örtüsü ölümün
Sela verilen sabah"
Avcunda kartopu
El ele yürüyor
Çınar yaprağı serçe
Ölüme zulme"
Ölümünü bekliyor
Beni beklese ya"
İmgesi tutmuş elinden
Unutulduğu yerde
Boş yankı gözleri
Ben bu gülü biliyorum
Kapatıldığı günden
Dalına su tükenmiş
Atık rengi sabaha
Ben bu denizi biliyorum
Yoksun balıklarından
Çalıntı bozbulanık
Kendini yineleyen
Ben bu ağzı tanıyorum
Yutağını oynatan
Yatık uykuya aptal
Yanlış sevişken"
Karaya ağar sabahların geceleri
Sevmemek sonsuz
Savaşmaz değmeyeceği ölümsüzlüklere
Ölüme vereceğim rüşvet içindir
Kayalardan geri dönen köpük
Kahkahası patlayan denize inattır
Gece ağarken sırtından dağların
Baykuş gözleri parıldaktır şaşmaya
Yakamoz delişmeni içi gümüş ağların
Aymaz tuzaklarıdır kudurgan doğaya
Beklentide volkanlardan fışkıran lâv
Zaten isyanı değil midir aptal çoğalmalara
imdâd edecek yok
Efsus ki gamdan beni
âzâd edecek yok.
yerinde
Kendi ekseninde dönüyor herkes
Bir ben mi pervaneyim yörüngenizde
Uydusu kölesi olduğum güneş
Umudum çocuk sokulganlıkları eprimez
Kendi saf yoksulluğu doyurur karınca yiyenleri
Seni ben yeter dalgınlıklarımdan aldım koynuma
Sabah dağınıklığı cücedir güneşsizliklerde
Çoğalmaktan kaçma, çoğaltılmaktan
Testi yazıtlarında sözü geçmez
Neden önemsemek bunca kendini
Taşlı tarlalarda bir tek gelincik
Savaşmaz değmeyeceği ölümsüzlüklere
Ölümünü bekliyor
Beni beklese ya
Bırakıp gidersen beni
Kayalıklar orada
Omurgam paramparça
Ay ışığında kumsalda
Şimdi yapayalnızım
Toprak eşitler bizi
Beklemek bana düştü
Avucunda kartopu
El ele yürüyor
Çınar yaprağı serçe
Ölüme zulme
Beni kurşuna dizin
Ses ne olsa
Sevmemek sonsuz
Uzat boynunu cellat
Vurduğun kendi başın
Aldırmazlığı ürkütür
Taş yüreğin
Kim bilecek saklayanı
O kavkı benim
Adını koy kurban
Savaş elikulağında
Hemen öl
Kuşkuya yenilmeden
Mecbur muydun beni doğurmaya
Bir daha yapma
Ölümden başka
Benim de
Seni sevmekten başka
Kayıyor ışıltısı sonsuza
Ay boynunda kemendi
Toprak eşitler bizi
Beklemek bana düştü
Biri arkama durdu
Ateş mi edecek ne
Ağlama
İlk gözümün ağrısı
Yüreğim buz
Mutluyum
Ama ne masal
Mecbur muydun beni doğurmaya
Bir daha yapma
Sevmemek sonsuz
Eğri doğrudur
Sıcak soğuk bir
Devrilen ağaç
Yutağını oynatan
Yatık uykuya aptal
Yanlış sevişken
Yoksun balıklarından
Baş üstünde baş
Komamış hayın deprem
Dikili’nin adı var
Gönül dolusu sevgi
Her daim kar
Her daim kış
Beni kurşuna dizin
Toprak eşitler bizi
Beklemek bana düştü
Yüreğim buz
Mutluyum
Ama ne masal
Eline doğan
Söner pırıltısı Venüs’ün
Hemen öl
Kuşkuya yenilmeden
Kendi ekseninde dönüyor herkes
Bir ben miyim pervane yörüngenizde
Uydusu kölesi olduğum güneş
Toprak eşitler bizi
Beklemek bana düştü
Yüreğim buz
Mutluyum
Ama ne masal
Sevmemek sonsuz
Uzat boynunu cellat
Vurduğun kendi başın
Yüreğim buz
Mutluyum
Ama ne masal
Sevmemek sonsuz
Sıcak soğuk bir
Doğru eğriyle kesişir
Eğri doğrudur
Sevmek sonluysa
Sevmemek sonsuz
Uzat boynunu cellat
Vurduğun kendi başın
Uzay boşluğa açılır
Boşluk uzaya.
Yüreğim buz
Mutluyum
Ama ne masal
Hemen öl
Kuşkuya yenilmeden
Eline doğan
Söner pırıltısı Venüs’ün
Beni kurşuna dizin