İçeriğe geç

Lysis Kitap Alıntıları – Platon

Platon kitaplarından Lysis kitap alıntıları sizlerle…

Lysis Kitap Alıntıları

&“&”

Hiç inanmadınız mı? Öyleyse, ne yitirdiğinizi bilmiyorsunuz
Hiç inanmadınız mı? Öyleyse, ne yitirdiğinizi bilmiyorsunuz .
_İnsanın ihtiyaç duyduğu şey, bir eksiğini tamamlayacak olan şeydir.
_O halde aldanmıyorsam, kötülük kalmadığı zaman bile dostluk vardır.
_Vardır.
_Dostluğun sebebi gerçekten kötülük olsaydı dostluğun da ortadan kalkması gerekirdi: çünkü sebep yok olunca sonucu da yok olur.
…Çömlekçi çömlekçinin, şair şairin, dilenci dilencinin düşmanıdır.
Bu, her şeyde böyledir, diyordu; birbirine en çok benzeyenler arasında kıskançlık, kavga,düşmanlık eksik olmazmış; hiç benzemeyenlerse can ciğer geçinirlermiş…
…Aşkta hüneri olanlar,bir şey elde etmedikçe,sonundan emin olmadıkça sevgililerini övmezler dostum.
Bir şeyin dostluğu için başka her şeyi dost diye adlandırırsak bu lafta bir dostluk olur. Oysa aslında dostluk bütün bu sözde dostlukların sonlandığı şeyde ortaya çıkar.
Bir neden ortadan kalktığında artık onun sonucu da var olamaz.
Sokrates: Sevdiğimiz bir şeyi düşünerek sevdiklerimize dost adını verdiğimizde dost sözünün bir anlamı kalmaz.Aslında gerçek dostumuz bu dostluklarla ulaşmak istediğimiz şeydir.
Başka bir kalp fısıldayana kadar her kalp eksik bir şarkı söyler.
Sen daha zafere varmadan
Şiirler ve şarkılarla zaferini övüyorsun.
Bir şeyin dostluğu için başka her şeyi dost diye adlandırırsak bu lafta bir dostluk olur. Oysa aslında dostluk bütün bu sözde dostlukların sonlandığı şeyde ortaya çıkar.
Kötü ve cahil insanlardan hiçbiri bilgiyi sevmemiştir. Ama kötü bir şeye yani bilgisizliğe sahip olan diğer insanlar artık bilgisiz ya da cahil değildirler. Aksine bilmedikleri şeyleri bilmediklerinin farkındadırlar.
Birbirine tamamen karşıt şeylerin arasında esaslı bir dostluk söz konusuydu. Çünkü her şey kendisine benzer olanı değil, karşıt olanı arzular.
Çömlekçi çömlekçiyle geçinemez, şair şairle, dilenci de dilenciyle.
Bir insan kendisinden bekleyemeyeceği bir şeyi karşısındakinden bekleyebilir mi?
Hep benzeri benzerine çeker Tanrı.
Bence şairleri kendimize rehber alarak ilerlememiz daha doğru olur.
Ne kadar büyük olursa olsun servetinden en ufak bir fayda elde edemiyorsun, aksine onları senden başka herkes yönetiyor; hatta istediği kadar soylu olsun şu bedenin de sana hiç faydası yok, çünkü o bile başkalarının denetimi ve hükmü altında.
Sence bir insan köle olduğunda ve arzuladığı şeyleri yapmasına izin verilmediğinde mutlu olabilir mi?
Aşkın erbabı olan hiç kimse sevgililerini kazanmadan önce övmez, çünkü sonunda başlarına gelecek akıbetten korkarlar.
Başka pek çok konuda işe yaramaz ve zavallı olabilirim, fakat seveni ve sevileni bir bakışta anlamak doğrusu benim için tanrı vergisi gibi bir şeydir.
Bizi dinleyen insanlar burdan ayrılırken birbirlerine dost diyen bu insanlar halen dostun ne olduğunu bilmiyorlar.
Lysis! O halde biz bir şeyi biliyorsak Yunan ya da barbar fark etmeksizin yanımıza gelir ve ne yaparsak yapalım işimize karışmaz. Bu durumda biz özgürüz, başka insanlar bize köledir. Çünkü bilgi bize aittir, meyvelerini de kendimiz alırız. Oysa anlamadığımız işler söz konusu olduğu taktirde, annemiz babamız da yabancılar da işi bize bırakmaz. Karşımıza bir sürü engel çıkarırlar, bu durumda biz başkalarının kölesi oluruz. Bilmediğimiz şeyler bize ait değildir, çünkü onlardan yararlanamayız.
-İyi, kötü ve ne iyi ne de kötü olandan meydana gelen üç ayrı sınıf vardır.
-İyi iyinin, kötü kötünün, iyi kötünün ve kötü de iyinin dostu olamaz.
-Hiçbir şey kötünün dostu olamaz.
-Bir kimse bir kimsenin dostu olabilecekse eğer, bu dostluk ancak, ne iyi ne de kötü olanın ya iyinin ya da kendi benzerinin dostu olabilmesiyle mümkün olur.
-Benzer benzerin dostu olamaz.
-Öyleyse, ne iyi ne de kötü olan yanlizca iyinin dostudur.
Akademiden çıkmış, duvarın dış kenarındaki yoldan doğruca Lykaion &‘a gidiyordum. Panopos çeşmesinin
bulunduğu kapının yanıbaşında Hieronymos &‘un oğlu
Hippothales’le Paiania’lı Ktesippos’a rastladım: yanlarında birçok genç vardı. Yaklaşınca, Hippothales beni gördü:
– Sokrates, dedi, nereden geliyor, nereye gidiyorsun?
-Akademiden Lykaion’a, dedi.
Birbirlerine en çok benzeyenler birbirleri için kıskançlık, çekişme ve nefret doluyken; birbirlerine benzemeyenler dost olurlarmış. Fakir zenginin dostuymuş, çünkü onun varlığına ihtiyacı varmış. Güçsüz güçlünün dostuymuş, onun yardımı için.
Onlara bakılırsa dostluk Tanrıların bizzat insanları bir araya getirmesiyle olur. Şöyle derler: &‘Tanrı daima benzeri benzere iter ve onları tanıştırır.’
Eğer bir hocaya ihtiyacın varsa, henüz kafan basmıyor demektir."
Ve dostların her şeyleri ortaktır, dolayısıyla eğer hakiki bir dostluktan söz ediyorsanız, biriniz diğerinizden daha zengin olamaz."
İnsan sevilmeden sevemez mi?
İnsanı düşmanları sever ama dostları nefret eder ondan..
Yani insan düşmanlarına dost ama dostlarına düşmandır, tabi eğer seven değil de sevilen dostsa..
Ama aslında sevgili dostum, dostuna düşman, düşmanına dost olmak saçmadır, hatta imkansızdır..
Dost olan hangisidir? Soğukluk ve nefret görüp de seven mi, sevilen mi?
Her şey kendisine benzer olanı değil, karşıt olanı arzular: Kuru ıslağı, soğuk sıcağı, acı tatlıyı, keskin körelmişi, boş doluyu, dolu boşu. Başka her şey için bu ilke geçerlidir. Çünkü karşıt karşıtını besler. Benzer benzerinden haz almaz."
İnsan kendisini sevmeyeni, hatta kendisinden nefret edeni sevdiğinde, dostuna değil, düşmanına dost olur."
Sevilen, sevse de sevmese de sevenin dostudur."
Aşıklar sevgilileri yüzünden acı çeker. Sevgililerini her şeyden çok sevdikleri halde kendileri aynı şekilde sevilmez, hatta kendilerinden nefret bile edilebilir."
Bir insan başka bir insanı sevdiğinde hangisi hangisinin dostu olur, yani seven mi sevilenin dostudur yoksa sevilen mi sevenin. Yoksa aralarında hiç fark yok mudur? "
İyi bir dostumun olmasını, şu dünyadaki en iyi bıldırcına, en iyi horoza tercih ederim…"
Sen bile kendi şiiriyle kendisine zarar veren bir adamın, kendisine zarar verdiği sürece iyi bir şair olduğunu kabul etmek istemezsin."
Aşkın erbabı olan hiç kimse sevgililerini kazanmadan önce övmez, çünkü sonunda başlarına gelecek akıbetten korkarlar."
Kendine her bakımdan soylu ve dipdiri bir aşk bulmuşsun!"
Aşkta hüneri olanlar; bir şey elde etmedikçe, sonundan emin olmadıkça sevgililerini övmezler. "
İnsan altına, gümüşe değer verir, deriz, bu da yanlıştır: Altı­nın, gümüşün peşinde koşarken asıl aradığımız, bunlar sayesinde elde edeceğimizi sandığımız ve her şeyden üstün tuttuğumuz bir şeydir.
“ Çömlekçi çömlekçinin, şair şairin, dilenci dilencinin düşmanıdır. “
Bu, her şeyde böyledir, diyordu; birbirine en çok benzeyenler arasında kıskançlık, kavga, düşmanlık eksik olmazmış; hiç benzemeyenlerse can ciğer geçinirlermiş; fakir ister istemez zenginin dostu olurmuş, çünkü ondan yardım beklermiş; onun gibi güçsüz güçlüyü, hasta hekimi, bilmeyen bileni arar, severmiş.
— O halde, sevgili Meneksenos, sevilen ister sevmesin, ister nefret etsin, her zaman sevenin dostudur. Me­sela yeni doğmuş çocuklar, sevmek nedir bilmedikleri gibi, azarlandıkları zaman da annelerinden, babalarından nefret ederler. Böyle anlarda bile anneleri babaları onları sevmeye doyamazlar.
— Çok doğru.
— Demek ki dost seven değil, sevilendir.
— Öyle görünüyor.
— Düşman da nefret eden değil, nefret edilendir.
İşte insan sevdiğiyle böyle konuşur; senin yaptı­ğın gibi, hayran olup onu yerden alçaltmalı, küçük düşür­meli.
Sevgili Lysis, bir insan, henüz aklının ermediği şeylerle övünebilir mi?
— Hanginiz daha zenginsiniz diye sormayacağım;
çünkü dostsunuz, değil mi?
— Çok iyi dostuz, dediler.
— Dost arasında ayrı gayrı yoktur, derler. Sizin de
dost olduğunuz doğruysa, zenginlikte farkınız yok de­mektir.
İnsan sevilmeden sevemez mi?
Ve dostların her şeyi ortaktır, dolayısıyla eğer hakiki bir dostluktan söz ediyorsanız, biriniz diğerinizden daha zengin olamaz."
.
Başka bir kalp fısıldayana kadar her kalp eksik bir şarkı söyler.

Şarkı söylemek isteyenler her zaman bir şarkı bulur. Bir sevgilinin dokunuşuyla herkes şair olur.

.

Sokrates: Sadece iyi insanlar birbirleriyle dost olabilirler. Herkesin bildiği gibi kötüler kendileriyle bile anlaşamazlar, her zaman değişken olduklarından dolayı, onların ne yapacakları belli olmaz. İnsan kendi içinde bir benzerlik ve uygunluk bulamazsa, diğer insanlara da benzeyemez.
Sokrates: Kendisinde sevdiğimiz başka bir şeyi aradığımız dost, dost değildir. Gerçekte iyiyi seviyoruzdur.
Sokrates: İyinin sevilme nedeni kötüdür, değil mi? Şunu söyleyebiliriz: Biraz önce varlıkların üçe ayrıldıklarını söylemiştik: İyiler, kötüler, iyi ya da kötü olmayanlar. Bunlardan kötünün olmadığını varsayalım. İyi ya da kötü olmadığını söylediklerimizden birisi yani ruh ya da beden kötüyü görmezse, iyinin artık bize yararı var mıdır? Hiçbir şeyden kötülük gelmezse yardıma gereksinimimiz de olmaz. O zaman iyiyi aramamıza neden olan şeyin kötünün ta kendisi olduğunu söyleriz. Çünkü kötü bir hastalıktı ve iyi de onun tedavisiydi. Hastalık yoksa neden tedaviyi arayalım? Bu durumda iyi tek başına bir işe yaramayan bir şeydir. İyi ve kötü arasında bulunanlar, kötüden dolayı iyiyi severler.
Sokrates: Sevdiğimiz bir şeyi düşünerek sevdiklerimize dost adını verdiğimizde dost sözünün bir anlamı kalmaz. Aslında gerçek dostumuz bu dostluklarla ulaşmak istediğimiz şeydir.
Sokrates: Sevdiğimiz bir şey yine sevdiğimiz bir başka şey nedeniyle seviliyordur. Bence birbiri için sevdiğimiz şeylerin hepsi gerçek sevginin gölgesidir ve bizleri kandırır.
Sokrates: İnsan herhangi bir şey beklemeden ya da bir neden olmadan mı dost olur, bir beklentiyle mi yoksa?
Lysis: Bir şeyden ya da bir beklentiden dolayı.
İhtiyacı olmayan aramaz.
Aramaz
Aramayan da sevmez.
Sevmez.
Sevmeyicede dostluk olmaz.
Sanırım haklısın.
Ne mutlu çocukların, tek tırnaklı atların,
Av köpeklerin ve tanrı misafirlerinin dostu olana."
“Arzu eden, kendisinde eksik olan bir şeyi arzular.”
Çömlekçi çömlekçinin,
Şair şairin, dilenci dilencinin düşmanıdır…
Demek ki dost seven değil, sevilendir. "
.. bir şey kendi içinde bir benzerlik taşımıyor; kendiyle bile tutarsız oluyorsa, başka bir şeye de benzeyemez ve kimseyle dost olamaz. "
Sokrates: Bazen sevgi nefreti doğurur, değil mi? Çoğu aşığın başına benzeri şeyler gelir. Karşılarındaki insanı çok sevmelerine rağmen karşılığında nefret görürler.
Sokrates: Peki, insanlar nasıl dost elde eder? Diğer insanların işine yarayacak bir şeyimiz yoksa bizi neden sevsinler?
Lysis: Gerçekten de sevmezler.
İnsan sevilmeden sevemez mi?
Kendine yeten, kendine yettiği için hiç kimseye ihtiyaç duymaz.
-Sokrates
Birbirini en çok sevenler birbirine en az benzeyenlerdir; herkes kendine benzeyeni değil, tam karşıtını arar; nasıl ki kuru ıslağı, soğuk sıcağı,acı tatlıyı,keskin körü,boş doluyu,dolu boşu ister; çünkü her şey kendi karşıtıyla beslenir; benzerin benzere hiç faydası yoktur.
Ona göre birbirine tamamen karşıt şeylerin arasında esaslı bir dostluk söz konusuydu. Çünkü her şey kendisine benzer olanı değil, karşıt olanı arzular.
Kendileri delice sevdikleri halde sevdiklerinden soğukluk yahut nefret görürler. "
Neden yoksa sonuç da olmaz.
Kötülük nedeniyle iyilik ortaya çıkar ve sevilir. İyi ile kötü arasında olan biz insanlar, tek başına hiçbir işimize yaramayan iyiyi kötü için severiz.
İyi olan kötü yüzünden sevilir…
Etiketler:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir