İçeriğe geç

Lilith Kitap Alıntıları – Vera Zingsem

Vera Zingsem kitaplarından Lilith kitap alıntıları sizlerle…

Lilith Kitap Alıntıları

Ve başlangıçta Havva’dan önce Lilith vardı. Adem’in ilk karısı. Gizemli ve baştan çıkarıcı. Kanatları olan ateşli, tahrik edici karaktere sahip olan yaratık. Bir Tanrıça mı ? Bir Şeytan mı ? Yoksa onu takip edemeyen kaba toprak parçası Adem’in kendisine müdahale etmesinden hoşlanmayan bir kadın mı sadece ?
Yanında çalıştırdığın adamlar için Düşmanlar,üstelik kendilerine para ödenen düşmanlar ! diyordun , yalan da değildi ; ancak bu duruma gelmelerinden önce , kendin onlar için bir süre para ödeyen düşman rolünü oynamışsın gibi görünüyordu bana.
Bilginlere göre dünyada iyide ve kötüde ölçüyü bilmeyen 3 şey vardır:
1)Dil (dedikodu)
2)Din adamı
3)Kadın
Bir zamanlar saygınlık ve kutsanmışlıkı simgeleyen doğurma eylemi zamanla lanetlenmiştir. Hatta aylık kanamalar bile lanetlenmiş ve Havva ilk günahı işleyerek tüm kadınların başına bela açmıştır .Mensturasyonlar kadını kirletir.
Koca karı bir bütündür ve bu bütün de erkektir.
/Sır William Blackstone/
Zaten Lilith yılandır-şeytandır- tanrıdır veya Isa’nın dişisidir.
Benim bilgim olmadan verilmiş sözler beni ne ilgilendirir? Ben kendi sözlerimi kendim veririm, benim için geçerli olan başka bir söz yoktur. Ya kendim için konuşurum Ya da hiç konuşmam. Ne yapacağıma sadece kendim karar veririm Ya da hiçbir şey yapmam.
Bu
Sessizlikte
İçine gömüldüğüm sesin
Beni, korkutuyor.

Nefesin
Konuştuğunda tenimi
Isıtıyor..

Soluk havada yaydığın
Kokun açlığımı
Kamçılıyor.

Uzuvlarım acıyor
Dokunmak istemediğinde bana.

Evet

Nasıl da yanıyor.

Tanrı beni terk etti.
(Sevişiyorlar)

Beni neden bastırıyorsun?
Gömmek mi istiyorsun toprağa?

Evet.. Bir dakikalığına.

Hey, bırak beni.
Olmak istemiyorum altında.

Ah Sen karşı koyarak
Kendin yukarıda olup beni mi sıkıştırmak istiyorsun ?

Hayır..

O zaman rahat dur ve konuşma.
(Kadın bir çığlıkla onu üzerinden atar)

Senin gibi bir sersem
Bana zevk veremez.
Kendi başımın çaresine bakarım..

Evet !
Ve ben de-

Kadını kendi varlığı ve kendi anlamı içerisinde kabul etmek, bizim kültür için gerçek bir devrim olacaktır.
Jung bilinçsizlik dünyasını araştırmak için yola çıktığında şunu gördü -kendi hükmeden ben bilinciyle kıyaslandığında- bilinçsizliği kendi karakterine göre dişi idi. O bunu tüm zamanlar için geçerli bir düzen olarak kabul etti. Oysaki temelde kültür tarafından ortaya çıkarılan bir bilinç durumunu ifade ediyordu. Bu durumda da bilinçsizlik dişi değildi, dişi olan bilinçsiz hale getirilmişti.
Yaşayan Her Şeyin Anası olan Havva, eski Doğu’da en yüce bilgeliğin sembolü olan yılanla boşuna konuşmamaktadır. Havva’nın istediği bilgiydi ve Adem’i baştan çıkarma sebebi cinsellik değil, onu düşünmeye ve bilgi edinmeye teşvik etmekti; ama bu nedense hikayenin sonraki yorumlarında çoğu zaman isteyerek görmezlikten gelinen bir nokta olmuştur.
Tanrı’nın dişi tarafı ile ilgili görüşler, çözüme ulaştırdığından daha çok soruyu ortaya koyuyor. Zaten binlerce yıldır dişiliği , erkek açısından bakarak eksik ve erkekliğin tam zıt kutbunda bir kavram olarak ele almış bir kültürün çocukları olarak kadın olmayı nasıl hayal edebiliriz ki? Düşüncelerimiz her zaman için erkek olandan yola çıkarak gelişecektir.
Bu bağlantıyı yaparken önemli olan nokta, kültürümüzün başlangıcından beri kişilerin, teoloji ve felsefe tarafından dişi olan her şeyin üstesinden gelme ve onu küçültme amacıyla hareket etmesi gerektiğine inanmasıdır.
Eski Ahit’teki imgelere göre, Havva, Adem uğruna yaratılır ve bu yaratılış aynı zamanda bir yıkım özelliğine de sahiptir: Kadın prototipi olarak Havva kendisi için yaratılmaz, sadece erkek prototipi Adem’in hizmetinde olması için yaratılır. Böylece kültürümüzün ilk başlangıcından beri kadın Adem’den ayrı bir yaratık olarak tanıtılmaz. Bu gelişimde daha çok öbürünün (dişi imajı altında) tek olandan (erkek imajı altında) geldiği ve onun içinde kaynaşmış olduğu ve onun bir parçası olarak kabul edilmesi düşüncesi bizlere empoze edilir.
Bir zamanlar saygınlık ve kutsanmışlığı simgeleyen kadının doğurma yetisi, zamanla bir lanete dönüşmüştür. Daha sonraki yüzyıllarda aylık kanama da lanetlenecek ve Havva’nın ilk günahı işleyerek tüm kadınların başına açtığı bir bela olarak görülecek. Eski Ahit’teki yazıtlarda dahi doğumun ve mensturasyonun kadını kirlettiği vurgulanır. Bunun ana sebebi, her üç tek tanrılı dinin kadın kültürüne bakışıdır.
Eski Sümer’de bağımsız bir Tanrıça olarak karşımıza çıkan Lilith, İncil’de Adem’le eşitliği baştan engellenmiş olan ilk insanın karısı olarak karşımıza çıkar.
Baykuşlar geceleri aktif olan kuşlar olduğundan, sonsuza dek bizim içimizdeki karanlık korkusunu yansıtacaklardır.
Erkek kendi içinde var olan ancak hoşlanmadığı yönlerini, kadında hem yok etmeye çalışır hem de cezalandırır.
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Komşunun karısını arzulama! Bunu normalde sadece erkekler veya lezbiyenler yapar. Burada yola çıkacağımız nokta, Tanrı’nın halkının bir dolu lezbiyenden oluştuğu değilse (ki bu İncil’in genel yapısına hiç de yakın bir düşünce yapısı değildir) bize kalan tek seçenek, bu On Emir’in aslında hiç de kadınlara yönelik olmadığı gerçeğini acımasız da olsa kabul etmek olacaktır. Bütün bu hitabın öznesi sadece bu tek bir cümlede değil, her cümlesinde erkektir.
Kısacası bizim kültürümüz söz konusu olduğunda kadının yaratılışı hala gerçekleşemedi. Yani, kadının kendi benliği ve dünya deneyimi ile varoluşu. Bu gerçekleştiği anda erkeğin kendine bakışı ve bütün bir kültürün şu ana kadar ona verdiği şeyler geri alınacaktır, gerçek bir dünya devrim’e yaşanacaktır. Bu nedenle en ağır şartlarda savaşmak gerekecektir ve bu da hiç hafife alınacak bir şey değildir.
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Nasıl oluyor da insanlar arasında bir özgürlük ve eşitlik sağlanma donemi olan Aydınlanma Çağı ancak erkekler arasında kısıtlı kalıyor ve kadınları, bilinçli olarak yeni hayatın yaşam ve mantık ideallerinden, insanlıktan dışlıyor? Kadın insan değil miydi?
Kadın neden bir erkek gibi olamaz? Sorusu aslında Neden kadının erkek gibi olmasına izin verilmiyor? Olarak degistirilmelidir. Neden kadın her şart altında erkekten daha farklı olmak zorundadır ve neden elde olan tüm imkânlarla bu kısır döngünün değişmesine karşı çıkılmaktadır? Aslında bunun cevabı en baştan beri çok açık: Esasında konu kadınla alakalı değildir ; ana maddesi her zaman erkektir. Erkek kendini daha iyi hissetsin diye kadın öyle olmalıdır, değişmelidir; ama kadının sadece erkeği mutlu ettiği sürece kendini daha iyi hissetmeyeceği gerçeği ise baştan beri kabullenilmemektedir.
Aşktan korkmak o kadar da anormal bir şey değildir. Tam tersine bu aşık olan cesaretinin ilk işareti olabilir.
Ruh ve madde , hayal ve gerçek, beden ve bilince ayrılmamış bir dünya Bu dünyada neyin maskülin veya neyin feminin olduğundan artık yeterince emin değilsek, neyin öncelikli ve neyin ikincil olduğundan emin değilsek Hedef , bölünmemiş bir dünya olabilir.
Atalarımız kadınların özgürlüklerini kısıtlamak için ortaya koydukları tüm o yasaları hatırlayın ;ancak o yasalarla kadınlar erkeklerin gücüne boyun eğmişlerdir Bizimle eşit duruma geldikleri anda bizden üstün olacaklardır M Porcuis Cato
Eski Sümer’de bağımsız bir Tanrıça olarak karşımıza çıkan Lilith, İncil de Adem’le eşitliği baştan engellenmiş olan ilk insanın karısı olarak karşımıza çıkartılır.
Ölüm gerçeğiyle baş edebilmek, aslında bilgeliklerin en büyügüdür; bu nedenle baykuşun bir ölüm mü yoksa bir bilgelik kuşu mu olduğu ile ilgili sorular oldukça gereksizdir.
Adem, Lilith’i kendinden daha alçak biri olarak kabul etmeye razıydı çünkü ona göre bu konumu hak etmektedir. Bunun nedeni belirtilmektedir. Büyük olasılıkla bunu sadece ve sadece kadın olduğu için hak ediyordur buna karşılık Lilith hiçbir şekilde daha üstün bir konum talep etmiyor sadece eşitlik istiyor, güç kullanımı olmaksızın aynı düzeyde bir ilişki istiyordu bu hakların ona tanınmaması aslında çok anlaşılmazdır. Acaba Dünyada hiçbir şey uğruna itiraf edilemeyen o derin köklü eski erkek korkularının açığa çıkmasına mı tanık oluyoruz?
Temel’den gelen -erkeksi- hayvansal içgüdü probleminin kadınlarda değil erkeklerde kültürel açıdan ele alınıp tedavi edilmesi
Şayet hayat devam edecekse bizler (erkekler) ve kadınlar tekrar birleşmeliyiz. Aksi takdirde bu düzensizlik tanıdığımız Dünya kaybolana kadar devam edecektir. Kim bilir? Hatta cennet bile sonunu yaşayabilir bugüne kadar yapılan tüm eserleri ile birlikte.
Kalbi en yüksek yüksekliklerden, en alçak aşağılara inmeyi arzu etti..
Yaşamın sonunda değil de daha öncesinde ölümün yüzüne bakmayı bilen insanlar aslında bilge sayılmaz mı?
boşa çaba! yabancı ağzı
ne korku ne mutluluk harekete geçiriyor.
Hâlâ hiçliğin kucağında
Bakıyor gözü yabancı ve ruhsuz
Kadın normalde her yerde ikinci planda olmasına rağmen nedense günah ve suç konularında her zaman birincidir.
Düşünmenin de bir cinsiyeti vardır!
Çünkü boyunduruk altına girmiş Havva’nın çocukları,
Anne karnından beri ışığın oğlundan nefret ederler.
Kurban suçluymuş gibi gösterilerek esas suçlu kendi vahşetinden dikkati uzaklaştırmaktadır. Katil değil öldürülen, tecavüzcü değil tecavüze uğrayan suçludur.
Yasalar ölüm ve hayat ile ilgili olduğunda kaba kuvvet bir çözüm değildir!
Baykuşlar en karanlık gecede dahi yönlerini bulabilirler. Karanlığı bilgi ile yenebilme yeteneklerinden dolayı bu kuşlar, aslında sembolik olarak kahinlerin ve filozofların simgeleri olmuşlardır.
Kadının erkeğe karanlık olarak görünmesi olgusu hiçbir şekilde onun varlığını ve kadın olarak doğasını etkilemez, bu ancak ikincil bir etki olabilir.
Dişi olan şeyi karanlıkla bir tutmak, bu karanlığı da ayrıca kötü ve şeytani olan özelliklerle birleştirmek genel olarak kadının ruhuna bir hakarettir; hatta tüm insanlığa yapılmış bir hakarettir.
Akildan ßahsedersen hemen dışarı çıkarlar
Mantikli olarak hiç düşünmemislerdir
Alınlarını pudraladıklarında ßeyaz qözünür
Fakat onun altında olan her zaman qece kadar sıyahtır
Sen Hâlâ düşünüyor musun? Yoksa sende mi?
Lilith de kendini vahşi doğaya geri çekerek insanları özlerine geri götüren ve onlara kendileri hakkında daha derin bilgiler veren bir figürdür.
Aşk sadece güzel saatler bilmez, o bizim (ruhsal) fakirliğimizi de zenginliğimiz gibi hissetmemizi sağlar.
Aşka karşı duyulan korku, kavgaya karşı duyulan korku kadar etkilidir.
O zaman kadın dikleşiyor
Ve dönüyor
Göz yaşlarından, tuzdan heykele dönüşüyor
Görmek için hayatı pahasına
Gomora’yı
son bir kez.
Erkekler karar verir ve uygular. Kadın hisseder ve rica eder.
Evlilik hayatında birleşmiş olan çift ahlaki açıdan tek bir tam insan meydana getirilmelidirler, bu kişi de erkeğin anlayışı ve kadının zevkiyle yaşamalı ve yönetilmelidir.
Akıldan bahsedersen hemen dışarı çıkarlar.
Mantıklı şekilde hiç düşünmemişlerdir.
Alınlarını pudraladıklarında beyaz görünür
Fakat onun altında olan her zaman gece kadar siyahtır.
Bu durumda da bilinçsizlik dişi değildi, dişi olan bilinçsiz hale getirilmişti.
Anaerkil dönem insanlığın çocukluk aşamasıdır.
Kadın kendi özüne sadık kaldığı sürece, her zaman için değersiz ve gelişmemiş kalmaya mahkumdur; çünkü bu onun doğasıdır.
Biliyoruz ki kadınlar ruhsal olarak erkeklerden daha güçlüdür.
ölü kral göğe çıkarken şu sözleri söyler: Ben yukarılara çıkıyorum annemin yanına,Re’nin başının üzerinde bulunan canlı kobra yılanına.
Fuhuş kadınsal duruşun mantıksal bir sonucudur.
Güzel ama eğitimsiz bir kadın, domuzun burnundaki altın halka gibidir.
Bir kadının ağlaması yanıltıcıdır. Kadınların gözlerinde iki değişik tarz göz yaşı vardır, bir tanesi acı, diğeri hainlik için; bir kadın düşünüyorsa kesinlikle kötülük düşünüyordur
Kadın ya sever ya nefret eder; bir üçüncü seçenek yoktur.
Bir aslan veya ejderhayla oturmak, işe yaramayan bir kadınla oturmaktan daha sevaptır.
Bir kadının öfkesinden daha beter bir şey yoktur.
Bak Adem nasıl da kızarıyor gökyüzü,
Bülbülün uğurladığı yerde gündüzü
Menekşe Mağarasında dinlenmeliyim.
Köle, senin tarafından oraya taşınmalıyım.
Lilith- efsanelere göre- her zaman seçim hakkına sahip olmuştur ve faal bir şekilde bu hakkını kullanır. Onun seçimi Adem’i terk etmektir.
Atalarımızın kadınların özgürlüklerini kısıtlamak için ortaya koydukları tüm o yasaları hatırlayın; ancak o yasalarla kadınlar erkeklerin gücüne boyun eğmişlerdir . Bizimle eşit duruma geldikleri anda bizden üstün olacaklardır.
Kadın değişmek zorundadır, erkek değil.
Lilith’i dinlediği için Havva da nesiller dolusu İblis’in annesi olmuştur.
Lilith gibi uzun saçlara sahip olur.
Su bırakırken bir hayvan gibi çömelmek zorundadır.
Erkeğine döşek olarak hizmet eder.
Mistik Musevilikte genel olarak Tanrının dişi yanı ve sevgilisi olarak Şekina anılır. Şekina aynı zamanda Tanrının dünyaya dönük yüzünü temsil eder; örneğin ikametinin Kudüs’teki tapınak olması gibi.
Bir evde yalnız uyumamalıdır; çünkü her kim evinde yalnız uyuya kalırsa Lilith tarafından ele geçirilir.
Dişi gece şeytanı Lilith insana benzer ama kanatları vardır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir