Lacan’da Aşk Kitap Alıntıları – Bruce Fink

“Freud ‘Aşk Alanında Evrensel Değersizleştirme Eğilimi’ makalesinde bazı erkeklerin, başka bir erkekle ilgisi olmadığı sürece bir kadına âşık olamadıklarından bahseder. Böyle erkekler, bu biçimsel, yapısal ve simgesel koşul olmadığı takdirde bir kadınla ilgilenmezler.

Bu koşul tabii ki oğlan çocukların, annelerinin sevgisi için en başından beri babalarıyla (veya kardeşleriyle) rekabete girdikleri Oidipal üçgeni anımsatır.”

Ölçülü insanlar için yalnızca üç kadeh şarap hazırlarım
-ilki sağlık içindir, önce onu bitirirler;
ikincisi cinsel tutku (Eros) ve haz içindir;
üçüncüsüyse uyku içindir ki aklı olan onu içip evine gider.

Euboulos MÖ 4. yüzyıl şairi

Aşk, ilişkide aşık olunanın kendisi bir aşığa dönüştüğünde
hasıl olur.

Aşık olmak kendi içinde ölüp bir başkasında yeniden doğmaktır;insan sevdiği kişiyi memnun ettiği ölçüde kendini sever,kısacası sevmek aslında kendini eğer mümkünse tamamen sevilen kişiye dönüştürme isteğidir.

Kişideki eksik, ötekinde saklı değildir. Aşkın bütün sorunu budur.

Ve arzusuz bir yaşamdan , ne pahasına olursa olsun sakınılmalıdır.Çünkü arzusuz bir yaşam var olmayışla ,ölümle eşdeğerdir.

Bizi insanlara benzer kılan şeyler için değil kendimiz için,bizi diğer herkesten farklı kılan,kısacası “özel farklılığımız “ için sevilmek isteriz.

Kanca anlamına gelen amus kelimesinde Latincede aşk manasına gelen amor’u türetmiştir ve “Aşık kişi arzunun zincirleriyle hapsedilir ve kancasıyla bir başkasını yakalamak ister.“ demişti.

Aşık olmak eksiği kabullenmektir

Gençlerin sevgisi, yüreklerinde değil de gözlerindeymiş demek. (Romeo ve Juliet)

Hiç kimse küçük düşürülmüş bir aşıktan daha tehlikeli olamaz.

Ateşli bir şekilde sevme yetisi olan biri zalimce nefret edebilme yetisine de sahiptir

Lacan ‘in der ki , Kişideki eksik , ötekinde saklı değildir.Aşkın bütün sorunu budur .

Bir başkasını yakalamak isteriz çünkü aşk bu kavanoz dipli dünyada yalnızlık çekmemizi önleyebilecek tek güçtür.

Aşık kişi arzunun zincirleriyle hapsedilir ve kancasıyla bir başkasını yakalamak ister.

Aşkın evlilikte kendine yer iddia edemeyeceği aşikar. Elbette eşler birbirine güçlü, sınırsız bir duyguyla bağlı olabilir ama bu duyguya Aşk diyemeyiz Çünkü aşkın tanımı bu değildir.
Chapelain

İyi evlilikler vardır ama hiçbiri tat vermez.
La Rochefoucauld

Tanrı günah işleme fırsatı olmayan adamdan çok, günah işleyebileceği halde işlemeyenden razı gelir.
Chapelain

Göz zevki aşkın başlangıcıdır.
Aristoteles

Bazen koca gün ne nefret etmeye yeter ne de sevmeye.
Henry Fielding

Aşkın karşıtı nefret değil, kayıtsızlıktır.
Lacan

Seven de nefret eden de aynı sevgidir,
Kierkegaard

Erotik sevgi ebedi değildir; ebediyetin verdiği hoş bir baş dönmesidir.

Arkadaşlık, benzerlikten doğar.
Platon

Nihai hakikat şu ki, erkeklerle kadınlar arasında işler yürümüyor.
Lacan

Aşk ateşlenmek gibidir : İnsanın iradesi dışında gelir ve gider.
Stendal

Aşk[ ] arzunun cehaletini içinde barındıran bir tutkudur.
Lacan

İnsan her zaman, onunla bir hissettiği ölçüde Onun için canını verebileceği bir yoldaş arayışındadır
Cicero

Ancak partnerine istediği şeyi verdiğinde ne kadın, ne de adam için arzulanacak bir şey kalır. Ve arzusuz bir yaşamdan, ne pahasına olursa olsun sakınılmalıdır. Çünkü arzusuz bir yaşam var olmayışıyla, ölümle eşdeğerdir.

Hiç kimse, küçük düşürülmüş bir aşıktan daha tehlikeli olamaz.

Lacan’ın (1998a) bizi XX. Seminer’de uyardığı üzere, aşk ikiden bir yapmaya, ikiyi birde eritmeye çalışan narsisistik bir amaç olduğu sürece farklılığın imhasını hedefler. Kendini veya kendi ideal benini ötekinde bulma çabasındayken kişi kendisiyle öteki arasındaki bütün farklılıkları gözden kaçırmaya meyillidir.

Kahkaha insana özgüdür.

Farklılık bam teline basar,
Aynılık huyuna suyuna gider.

Aşk bir intihar biçimidir
Lacan

Cömertliğim uçsuz bucaksız denizler gibi
Denizler gibi derin sana olan sevgim
Sana ne kadar verirsem,
O kadar çoğalıyor bende kalan
Shakespeare

Bu aşk değilse, gazaptır.
Fransız atasözü

Aşkın zirvesi aşık olunanın bir aşığa dönüşmesidir.

Aşk, ilişkide aşık olunanın kendisi bir aşığa dönüştüğünde hasıl olur. Sonra olayların akışı değişir ve aşkın anlamı ortaya çıkar.

Sen hayallerin peşinden koşarken, hayatın sessizce senden aldıklarıdır kader.

Aşktan bahsetme Göster bana

Sahip olduğunu vermek parti yapmaktır, Aşk değil.
Lacan

Belirli bir eylem ne kadar ketlenir veya yasaklanırsa, arzu o kadar yoğunlaşır.

Bir kadının tek bir adam için hep aynı tutkuyla yanıp tutuşması zordur.
Ovidius, Aşk Sanatı

Sahip olmadığımız şeyden daha iyisi yoktur dünyada, ancak ona sahip olduğumuz an başka bir şey isteriz.
Lucretius

Gerçekten yoksul olan tek kişi hayatı boyunca hiçbir şeye ihtiyaç duymayandır.
Kierkegaard

Yoksunluk iştahın sebebidir.
Helisenne de Crenne

(İçki), efendim, hem kışkırtır hem yıldırır; Arzuyu ateşler, ama işi becerecek gücü de elinden ALIR.
Shakespeare, Macbeth

Arzuyu elde etmenin kolay olduğu yerde aşkın olmadığına emin olabilirsin.
Capellanus, 1990

Aşkın kendisi, tıpkı kanı gibi bilgelikle cehalet arasında yer alır

aşk ne biridir ne de öteki

Aşk karşılığında sevilme talebi barındırır.
(sevmek, sevilmeyi istemektir)

Bazı insanlar başka insanların aşktan bahsettiğini duymasalar asla aşık olmazlardı.

La Rochefoucauld

Aşk denen bu budalalık, bu delilik [ ] erkeğe bu dünyada hiçbir canlının tatmadığı kadar büyük hazlar verir

Stendhal

Amoureux de l’amour*

Aşka âşık

Ne dert gelirse gelsin başıma,
Onu gördüğüm kısacık bir ânın sevincine,
Bil ki bu keder denk olamaz.

Güzellik bir arzuyu felç eder; güzellik bizi öyle büyüler ki cinsel arzunun peşinden gidemez hale geliriz.

Aşk [ ] arzunun cehaletini içinde barındıran bir tutkudur.

Bu insanlar kuruntularını kendileri kadar seviyorlar.

Freud, 1954

Tekrarlanan arzu aşktır, ancak tekrarlanan aşk kuruntuya dönüşür.

Lacan, 2015

Gerçek aşk nefrete teslim olur.

Lacan, 1998

analist bir süreliğine `doğru insan` görevi görmelidir ki analizan önceki partnerlerinde yaptıklarını tekrar edip durmayı bırakabilsin. aktarım aşkı bu tekrarı kırmaya yarar ve yeni bir şeyi mümkün kılar.

âşık olduğumuzda, sevdiğimiz kişinin gerçek doğasını gözardı edip görmek istediğimizi görme eğilimindeyizdir; `fantezilerimizle üstünü örttüğümüz için, aşkımızın gerçek nesnesiyle ötekinin varlığı arasında [büyük bir] fark vardır.`

aşkın zirve noktası (en azından âşık açısından zirve noktası) sevilen kişi sevgiliye dönüştüğünde gerçekleşen konum değişikliğidir.

Arzuyu elde etmenin kolay olduğu yerde aşkın olmadığına emin olabilirsin.

Capellanus, 1990