İçeriğe geç

Labirent: Alev Deneyleri Kitap Alıntıları – James Dashner

James Dashner kitaplarından Labirent: Alev Deneyleri kitap alıntıları sizlerle…

Labirent: Alev Deneyleri Kitap Alıntıları

&“&”

“Deneylerin sonunu göremeyecek olmamız çok kötü.” “Biliyorum,” diye karşılık verdi adam. “Ama gelecek, bize teşekkür edecek.”
“Ölmeyecek. Buna izin vermeyiz.”
“Yine de, biz Tanrı değiliz. Ölebilir.”
Dünya nasıldır, biliyorsun. Yeni bir hastalık, yeni ilaçlar. Hastalığı doğrudan engellemese bile yine de bir şeyler çıkarıyorlar.
“Boş yere ümitleniyoruz,” dedi Brenda. “Ama sanırım hiç umudumuz olmamasından iyidir.”
Bize yardım ederseniz, ufak bir şansınız olabilir. Bizi öldürürseniz hiç şansınız olmaz. Sadece deliliğin ötesine geçmiş Deliler ikinci seçeneği seçer.
– Bazen merak ediyorum…
+ Neyi merak ediyorsun?
– Yaşamanın önemli olup olmadığını. Ölümün daha kolay olup olmayacağını…
Hâlâ onun yokluğunu hissediyordu; bu sanki bir sabah uyandığında dişlerinin olmaması gibi bir şeydi. Olmadıklarını anlamanız için aynaya bakmanıza gerek yoktu…
Thomas o sahneyi hiç unutmayacağını biliyordu. Olanları asla unutamayacaktı.
Fakat Teresa’ya,
Unutacağız… Sadece biraz zamana ihtiyacımız var." dedi.
– Tüm dünya çok kötü.
Yalnızlık o an onun için bir lütuftu.
Kendi mücadelesinde başarılı olamazsa diğerleri için endişelenmesi de bir işe yaramazdı.
Haklısın Chuck, diye düşündü Tomas, tüm dünya çok kötü..
Bazen gördükleriniz gerçek değildir ve bazen görmedikleriniz gerçekdir.
Bir süreliğine duygularından arınıp önüne bakmalıydı.
Ölüm kapıdaydı.
“ Ölebilir.”
“Ya da daha kötüsü, yaşayabilir.”
Zaten pek bi şey de anlamıyordu.
Filmiz daha güzel bence

Newt~~

Bazen gördükleriniz gerçek değildir ve bazen görmedikleriniz gerçektir.
“Boş yere ümitleniyoruz,” dedi Brenda. “Ama sanırım hiç umudumuz olmamasından iyidir.”
Sonunda kazanan her zaman ışıl olur. Mantıklı olma yetini, sağduyunu, merhamet duygunu yitiriyosun , insanlığını kaybediyosun "
Üzgünüm. Hayat, çok acımasız.
&”Üzgünüm. Hayat, çok acımasız.&”
Haklısın, Chuck, diye düşündü Thomas. Tüm dünya çok kötü.
Artık test yok, yalan yok, tuzak yok. Numara yapmak yok.”
Üzgünüm. Hayat, çok acımasız."
Yaşamak için hiç nedenim yok.”
İsyan iyidir.
Ne olursa olsun, ne görürsen gör, ne duyarsan duy, ne düşünürsen düşün. Bana güvenmek zorundasın.
-Umudunu kaybetme…
– Boş yere ümitleniyoruz ama sanırım hiç umudumuz olmamasından iyidir.”
Tüm yaşamı boyunca sevgiye hasret kalmıştı. Doğası sevgiye açtı. Varlığının en temel arzusuydu bu. Buna rağmen hayatını onsuz sürdürmüş, sonucunda da katılaşmıştı. Sevgiye ihtiyaç duyduğunu bilmezdi. Şimdi de bunu bilmiyordu. Bildiği şey sadece, sevgiyle hareket eden insanların onda bir heyecan uyandırdığıydı. Sevginin inceliklerini, yüce ve olağanüstü olduğunu düşündü.
Sadece hayatımın ne kadar kötü olduğunu düşünüyordum.”
Saçmalamayı kes."
Çoğunlukla düşünmemeye çalışıyorum."
Boş yere ümitleniyoruz,"dedi Brenda. "Ama sanırım hiç umudumuz olmamasından iyidir."
Bu kadar aşk meşk yeter!
Hayattayken değerliyiz, ölüyken değil.”
Kutsal bir metne dokunmak her şeyden önce bir risktir. Ona inanmayı değil onu samimi olarak anlamayı istediğimizde karşımızda koca bir tari- hin yükünü buluruz. Tarih boyunca insanların kitabı taşıdığı gibi, kitap da insanı taşıdığından, bu yük hem kitabın kendisine hem de onu anlamak isteyene aittir.
İyi miyim? Evet sanırım iyiyim. Yaşıyoruz ;artık önemli olan tek şey bu gibi görünüyor.
Biri yakınınızdayken bunu bilirdiniz.
Boş yere ümitleniyoruz," dedi Brenda. "Ama sanırım hiç umudumuzun olmamasından iyidir."
Sessizlik yoğunlaşıp boş bir sesin uğultusuna dönüşüyordu..
..Kırık kaldırımları döven parlak gün aşığı..
Bunun doğru olduğuna kendini neredeyse ikna edecekti.
Ö?ü?ü? çö?ü? ????ğ??? ?üşü?????ğ???..
Sağanak yağmur, Tanrı tüm okyanusu içine çekmiş de şimdi üzerlerine tükürüyormuş gibi öfkeyle yağıyordu..
Rüyasını hatırladı; yoksa geçmişten bir anı mıydı?
Kalbinizi açmak için, kendinizi değişime açmalısınız. Görü- nürde sağlam dünyada yaşayın, onunla dans edin, meşgul olun, eksiksiz yaşayın, bütünüyle sevin ama yine de bunun geçici ol- duğunu ve sonuçta tüm formların çözülüp değiştiğini bilin.
Rüzgar neredeyse huzur veriyor, ona ninni söylüyordu. Zihni, yorgunluğuna yenik düşünce yıldızlar yavaşça gözden kayboldu ve uyku onu bir başka rüyaya sürükledi..
Cehennemde olduğumuza eminim. Buraya hep senin geleceğini düşünmüştüm, Minho, benim değil."
İletişim çatışmalarının bir başka kaynağının ise “İlişki Tükenmişliği” olduğu düşünülmektedir. Uzun süre devam eden çatışmalardan sonra karşınızdaki kişiyle anlaşamadığınızı fark edersiniz. İlk tanıştığınızda ilişkiniz ne kadar renkli ve eğlenceliydi. Daha sonra eleştiriler, küçümsemeler arttıkça ilişki tükenmişliği ortaya çıkar. İlişkiden dolayı kişi kendisini yorgun, tükenmiş, çaresiz, yalnız hisseder. Bu durum aile ya da romantik ilişkilerde sıkça rastlanır. Sorunlu ebeveyni ile uzun süre iletişim kuran kişiler bir zaman sonra tükenmeye başlar. Romantik ilişkilerde ise tükenmişlik ayrılıklarla sonuçlanır.
Thomas bir an umutlandığını hissetti fakat hemen bu histen sıyrıldı. Bir daha umutlanmamaya yemin etmişti. Her şey bitene kadar hiçbir şekilde umutlanmayacaktı..
Tıpkı Labirent’teki gibi elinden geldiğince hızlı koştu..
??? ş???ı?ı? ???. ???? ?ö???????? ??ğ???????ı?ı?."
Sadece, insanların sesini duymaktan bıktım..
????ı?ı?, ?????, diye düşündü Thomas. ?ü? ?ü??? ç?? ?ö?ü..
Ondan nefret ediyordu. İSYAN’dan nefret ediyordu. Dünyadan nefret ediyordu..
Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!
??? ş?? deneylerin bir parçasıydı, anladınız mı? Sıra İkinci Aşama’da. İşler zorlaşacak..
Belki de her şey bitecek."
"Ya, Tabii," dedi Minho. "Ve Tava’nın küçük bebekleri olacak, Winston o devasa sivilcesinden kurtulacak, Thomas da bir kez olsun gerçekten gülümseyecek."
Bu bana bizi Kayran’a gönderdikleri zamanı hatırlatıyor. İlk grupta ben, Alby, Minho ve başkalarıda vardı. Gerçek Kayranlılar."
Ölebilir."
"Ya da daha kötüsü, yaşayabilir."
Ölebilir."
"Ya da daha kötüsü, yaşayabilir."
???? ?????, ? ?????, ????? ??. ?????.
Neden soru soruyorsun ki, dostum? Şimdiye kadar hiçbir şeyin mantıklı bir açıklaması olmadı, bundan sonra da olacağını sanmıyorum. O yüzden buna bir son ver."
Daha önce hiç sessizliğin sesi varmış gibi hissetmemişti..
Bazen gördükleriniz gerçek değildir ve bazen görmedikleriniz gerçektir.
“Bazen merak ediyorum,”
“Neyi merak ediyorsun?”
‘Yaşamanın önemli olup olmadığını. Ölümün daha kolay olup olmayacağını.”
İyi miyim? Evet, sanırım iyiyim. Yaşıyoruz; artık önemli olan tek şey bu gibi görünüyor.
Dünya nasıl böyle bir yer olmuştu.
Thomas onu duyabileceğinden emin değildi. Hâlâ onun yokluğunu hissediyordu; bu sanki bir sabah uyandığımda dişlerinin olmaması gibi bir şeydi. Olmadıklarını anlamanız için aynaya bakmanıza gerek yoktu..
İ????’? ??????. ? ?????, ????? ??, ? ????? ?????ı???? ö??ü?ü?????.
İ????’? ??????. ? ?????, ????? ??, ???ış???.
İ????’? ??????. ? ?????, ????? ??. ?????.
İ????’? ??????. ? ?????, ????? ??. İş??????ç?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir