İçeriğe geç

Kötü Ruh Kitap Alıntıları – Maxime Chattam

Maxime Chattam kitaplarından Kötü Ruh kitap alıntıları sizlerle…

Kötü Ruh Kitap Alıntıları

Uyku belki de insanın sahip olduğu tek huzur sığınağı, diye düşündü
Uyku belki de insanın sahip olduğu tek huzur sığınağı, diye düşündü
Bazılarının gözünde zaaf olan, kimilerine göre önemli bir özelliktir
İnsanın temel özelliklerini değiştirmek imkansızdır
Ölümün insanı en beklemediği anda vurmaktan hoşlanmak gibi bir huyu vardır
Sen kendine yardım etmezsen, kimse gelip kapını çalmaz, hayat filmlerdeki gibi değil, her şey mutlu sonla bitmez!
Uyku belki de insanın sahip olduğu tek huzur sığınağı..
Uyku belki de insanın sahip olduğu tek huzur sığınağı..
Sık düşüncelerinin ormanında yönünü kaybetmiş, bitkinliğin köklerine takılmıştı.
Yaşamaktan mutluydu ya, geldiği gün ölüme ağlamayacaktı.
Bana acımayın..
Ben kötüyüm;
Sizlere karşı kötü duygular besledim içimden. Beceriksizliğimden uygulayamadım kötü düşüncelerimi.
“Sen kendine yardım etmezsen, kimse gelip kapını çalmaz, hayat filmlerdeki gibi değil, her şey mutlu sonla bitmez!”
Her inançlı kişinin ilk tepkisi de buydu zaten; günlük hayatta karşılaşılan korkunç şeylere tanrısal bir anlam yüklemek. Bahanesize bir bahane, inanmaya devam etmek için inandırıcı bir neden bulmak.
İnsan zengin olunca, güzelleşmek ne kadar kolay
Gerçek, düşü çoğu kez yaya bırakıyor.
Zafer kendini sadece düşünü görenlere verir.
Aşkı parçalarına ayırmak mümkün müdür? Nicelemek, bütün gizemli gücünü elinden almak, anlaşılmaz ve denetlenemez olduğu için bizi bunca ürküten büyüsünü kaybettirmek pahasına da olsa nitelemeye çalışmak?
Kötülükle başlayan, kötülükle pekişir.
Shakespeare, Machbet
Eğer yaşanmakta olana başkaldırıyorsanız ve gençseniz, yaşadığınız her ne olursa olsun serüvendir.
Hayat böyle işte,insan her zaman kazanamıyor.
Uyku, belki de insanın sahip olduğu tek huzur sığınağı..
Ölü değildir sonsuza dek uyuyan.. Ve sonunda o ölümün de öldüğü görülür.
Gerçek, düşü çoğu kez yaya bırakıyor.
Sen kendine yardım etmezsen,  kimse gelip kapını çalmaz,  hayat filmlerdeki gibi degil,  her şey mutlu sonla bitmez
Sen kendine yardım etmezsen, kimse gelip senin kapını çalmaz, hayat filmlerdeki gibi değil, her şey mutlu sonla bitmez.
Ve bütün kötüler sonunda kaybetmiyor!
Devletler, kontrollerine aldıkları muhalefet hareketlerini, ayaklanmaları ya da devrimleri, dışında kaldıklarından daha kolay engeller.
Uzayın sonsuzluğunda elmas gibi parıldayan binlerce göz, uykuya dalmış dünyaya gururla tepeden bakıyordu.
gerçeğin bedeli suskunluktur
Aşkı parçalarına ayırmak mümkün müdür? Nicelemek, bütün gizemli gücünü elinden almak, anlaşılmaz ve denetlenemez olduğu için bizi bunca ürküten büyüsünü kaybettirmek pahasına da olsa da nitelemeye çalışmak?
Kötülükle başlayan, kötülükle pekişir.
Uyku
Belki de insanın sahip olduğu tek huzur sığınağı
Uyku belki de insanın sahip olduğu tek huzur sığınağı
Aşkı parçalarına ayırmak mümkün müdür? Nicelemek, bütün gizemli gücünü elinden almak, anlaşılmaz ve denetlenemez olduğu için bizi bunca ürküten büyüsünü kaybettirmek pahasına da olsa nitelemeye çalışmak?
Sen kendine yardım etmezsen, kimse gelip kapını çalmaz, hayat filmlerdeki gibi değil, herşey mutlu sonla bitmez!

Ve bütün kötüler sonunda kaybetmiyor!

Ölü değildir, sonsuza dek uyuyan,
Ve çağlar boyunca o ölünün de öldüğü görülür.

H.P. Lovecraft

Beni anlamıyorsunuz.Beni anlayabilecek durumda değilsiniz.Ben sizin bilgi birikiminizin ötesindeyim.Ben iyiliğin ve kötülüğün otesindeyim.

Richard Ramirez , on dört cinayetten ölüme mahkûm edildiği mahkeme sırasında.

Ölü değildir, sonsuza dek uyuyan,
Ve çağlar boyunca o ölümün de öldüğü görülür.
İnsanın gününü yarı çıplak , sıcaktan ölmek üzere, cinsellikten nasibini alamamış heriflere kendini dikizleterek, denizin tuzuyla gerginlesen derisini kasiyarak geçirmesi aptalca buluyorum.Belki böyle düşünmek çağdışı olabilir, kusura bakma,ama ben böyleyim işte
Beni anlamıyorsunuz! Beni anlayabilecek durumda değilsiniz. Ben sizin bilgi birikiminizin ötesindeyim. Ben ‘iyiligin’ ve ‘kötülüğün’ ötesindeyim.
Uyku belki de insanın sahip olduğu tek huzur sığınağı..
Psikolog ne kendini ne de yakınlarını inceleyemez çünkü böyle durumlarda tarafsızlıklardan bahsetmek imkânsızdır.
Gerçek, düşü çoğu kez yaya bırakıyor
Her inançlı kişinin ilk tepkisi de buydu zaten, günlük hayattaki korkunç şeylere tanrısal
bir anlam yüklemek..Bahanesize bir bahane, inanmaya inandırıcı bir neden.
Bilim insanin Tanrı olmak için yarattığı araçtır
Bu dünyadaki canavarları, canileri yaratan ne, bu canavarlık nereden kaynaklanıyor?Bir gün bir insana kıyacak dereceye varan bu kötülük nasıl oluştu?Yoksa hepimizin içinde bir canavarın olduğunu, bir parçamız gibi onu da içimizde taşıdığımızı mı düşünüyorsunuz sizlerde benim gibi
Ölüler cinayet işleyemez.
İmkansızı çıkardığınızda, geriye kalan ne kadar kuşkulu görünse de, gerçeğin ta kendisidir.
Eşyalar insanlardan çok daha ilginçtir, onları her açıdan araştırabilir, en derin sırlarını ortaya çıkarıncaya dek saklayamaz.İnsanın istediğini bulması için her zaman uygun bir yöntem, bilimsel bir metot vardır, sonuçta her şey sırrının açığa vurur.Sonuçta sırrını açıklayan, içinde ne varsa döken, her zaman eşya olur.Oysa insanlarda durum asla böyle değildir.
Seri cinayetler işleyen bir katilin yaptıklarından hiçbirisi tesadüfen orada bulunmaz, en zoru o hareketin katilin hayalinde tuttuğu yeri bulmaktır.
Beni anlamıyorsunuz, beni anlayabilecek durumda değilsiniz.Ben sizin bilgi birikiminizi ötesindeyim.Ben -iyiliğin- ve -kötülüğün- ötesindeyim.
(Richard Ramirez, on dört cinayetten ölüme mahkum edildiği mahkeme sırasında.
Ölüm insanı rahatsız eder, fazla sevilmez ve gelip kapıya dayandığında, gözlerden oldukça uzakta bir yerde yerleşmesi istenir.
Ölen sadece vücuttur, ruh değil.Ruh cehenneme, Araf’a yada cennete gider, ama ölümsüzdür.
Sonunda hep iyiler kazanmaz, bazen kötüler de cezasız kurtulabilir.İlahi adalet bile eninde sonunda insan için bir avuntudur, yaşamın ötesinde de sevapların ve günahların tartılacağı bir terazi falan yoktu belki de.
Bencillik, keyfin temel taşıdır.
En iyi yemekler eski tencerelerde yapılır.
Elbiseler ancak var olanın altını çizmeye yarar, güzel olmayanı gizlemeye değil.
Yürekleri nasır tutmuş aynasız ların bir ceset karşısında heyecanlanmadıkları tek yer, filmlerdir.
Ölümün insanı en beklemediği anda vurmaktan hoşlanmak gibi garip bir huyu vardır.
Aşkı parçalarına ayırmak mümkün müdür? Nicelemek, bütün gizemli gücünü elinden almak, anlaşılamaz ve denetlenemez olduğu için bizi bunca ürküten büyüsünü kaybettirmek pahasına da olsa nitelemeye çalışmak?
Herkes sırlarıyla dolaşıyor, o sırların niteliği de o insanın iyi ya da kötü veya her ikisinin karışımı bir yapıda olmasına neden oluyor.
Sen kendine yardım etmezsen, kimse gelip senin kapını çalmaz, hayat filmlerdeki gibi değil, her şey mutlu sonla bitmez.
Ve bütün kötüler sonunda kaybetmiyor!
İnsanın temel özelliklerini değiştirmek imkansızdır.
Gerçek, düşü çoğu kez yaya bırakıyor.
Kötü temeller üzerine bina edilmiş ilişkilerin daha başlar başlamaz bitmesi kaçınılmazdır.
Zafer kendini sadece düşünü görenlere verir.
Psikososyolojik analizin ilk ve temel kuralı; insan ne kendini,ne de yakınlarını inceleyemez, çünkü böyle durumlarda tarafsızlıktan söz etmek imkansızdır.
Gerçek, düşü çoğu kez yaya bırakır.
Annem ve babamın, dünyadaki bütün anne babalar gibi çocuklarına yalan söylediklerini anladım: Canavarlar gerçekten de yaşıyor.
Kötülükle başlayan, kötülükle pekişir.
(William Shakespeare)
İmkânsızı çıkardığınızda, geriye kalan ne kadar kuşkulu görünse de, gerçeğin ta kendisidir
Kadın şiddetten ölüyor.
O, şiddetten doyuma ulaşıyor.
Kocaman ve alaycı bir dünya, aynı zamanda acımasız da. Yine de bunca zenginliğe sahip, oysa insanın her şeyi görmek için sadece bir kez yaşama hakkı var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir