İçeriğe geç

Kızım İçin Son Kez Kitap Alıntıları – Lisa Gardner

Lisa Gardner kitaplarından Kızım İçin Son Kez kitap alıntıları sizlerle…

Kızım İçin Son Kez Kitap Alıntıları

Birini öldürmek içinizden bir parçanın kopup gitmesine sebep olan ama aynı zamanda da gerekli bir şeytan ve bir daha asla bulamayacağınız insanlığınıza bir bağ
Kızımın sıcaklığına odaklanmaya çalıştım. Onun üzerimdeki ağırlığına, sevgisinin saflığına Dipsiz cehennem çukuruna düşerken yanında götüreceğim birkaç histi tek ihtiyacım.
Erkekler, bayan polisler için kesinlikle sorun teşkil etmiyordu.
Sorun teşkil edip buldukları ilk fırsatta bizi bir kaşık suda boğmaya niyetli olanlar kadınlardı.
Uyanıktım ve zihnim açıktı. En nihayetinde artık yalnızdım.
Tüm dünyanız başınıza yıkılsa ya da artık dönüşü olmayan bir yola girseniz bunun yasını tutar mısınız?
Söyleyemediğim ne çok şey, aklımdan çıkaramadığım ne çok manzara vardı.
Anne ve babalar mükemmel olacaklar diye bir kural yok.
Her kadın hayatının bir döneminde mutlaka âşık olmuş, sonra da aşkını yanlış ele teslim ettiğini fark etmiştir.
Hiç kimse sana anne ya da baba olmanın nasıl bir his olduğunu önceden anlatmıyor.
Her kızın babasının Küçük Prenses’i olmaya hakkı vardır, öyle değil mi?
Canım yanıyordu, hep olduğu gibi. Söyleyemediğim ne çok şey, aklımdan çıkaramadığım ne çok manzara vardı.
Usulca arkamı dönüp, dikkatle süzdüm onu. Iki buçuk metre ileriden onu içime alıp, varlığını yudum yudum içtim.
Ilk görüşte aşka inanır mısınız? Ben inanmam. Sanırım ben bu tür saçmalıklar için biraz fazla ihtiyatlı, fazla dersini almış biriyim. Ya da belki de yaşadıklarımdan öğrendiklerim var.
Her kadın hayatının bir döneminde mutlaka âşık olmuş, sonra da aşkını yanlış ele teslim ettiğini fark etmiştir.
Bense daha o an onu kaybettiğimin farkındaydım. Vereceğim cevapların artık ne önemi vardı ki? Suçluydum. Suç zaten hep benim değil miydi? Bazen sevginin bedeli böyle ödeniyordu.
İşte erkekler kadınlan bu yüzden dövüyorlardı. Amaçlan kendi fiziksel güçlerini ispatlamaktı. Hangi özel eğitimi almış olursak olalım, bizden daha büyük ve güçlü olduklarını kanıtlama derdindeydiler. Onlar bizden üstündü. Bize düşense sadece boyun eğip teslim olmaktı.
Her davada illaki bir yasal boşluk olur. İnanmazsanız polislere sorun.
Sevdiğini kurtarmak için ne kadar ileri gidebilirsin?
Pek çok erkek doğdukları günden itibaren kadın bir otorite figürüne karşı nasıl tepki vereceğini öğrenir.
Eğer insanlar genetik olarak çocuklarını mutlu etmek için programlanmışlarsa,
Nasıl oluyor da bunca anne – baba onlara zarar verebiliyor?
Artık bu saatten sonra ne boyun eğer, ne de teslim olurdum.
İşte erkekler kadınları bu yüzden dövüyorlardı.
Amaçları kendi fiziksel güçlerini ispatmaktı.
Hangi özel eğitimi almış olursak olalım, bizden daha büyük ve güçlü olduklarını kanıtlama derdindeydiler.
Hayatta kalmak için dövüşmek zorunda kalacağım bir hayat
Bir kadın yediği ilk dayağı asla unutmaz.
Kararları başkaları veriyor, cezasını biz çekiyorduk.
Haklısın. Biz hepimiz doğuştan kötümseriz.
Arkadaşım sandığım insanlar o an etrafından buhar olup uçtu adeta. Meğer sadece eğlencelerinin bir parçası olduğum için yanımdalarmış, eğlence biter bitmez hiçbirini bir daha görmedim.
Erkekler, bayan polisler için kesinlikle sorun teşkil etmiyordu. Sorun teşkil edip buldukları ilk fırsatta bizi bir kaşık suda boğmaya niyetli olan kadınlardı.
Pek çok erkek doğdukları günden itibaren kadın bir otorite figürüne karşı nasıl tepki vereceğini öğrenir.
Belki de insanlar duymak istemedikleri şeylere kulaklarını tıkıyolardı.
Anneler korkak olur, çocuğuna sımsıkı yapışır; babalar ise cesurdur, bırakırlar gider. Belki de dünyanın kanunu böyle.
Bir sonbahar gününde, altın değerinde bir tutam hatıra
Bir kadın yediği ilk dayağı asla unutmaz.!
Siz erkekler tam birer domuzsunuz.
Ölümün bir kadının elinden olacak.
Belki de düşünmemek en iyisiydi.
Bir şeyler hissetmeliydim.
İnsanın bazı şeyleri aklına hiç getirmemesi en iyisi aslında.
Belli ki tüm geçmişin boyunca yanlış erkekleri seçmiş ve sonra da onları öldürmek zorunda kalmışsın.
İnsan böyle mi kafayı sıyırıyordu acaba? Acaba nasıl öleceğim diye bekleyerek mi yiyordu beynini?
Kendine güvenli bir duruşun olsun.
Brian’ı uyarmıştım. Ona en başında, benim çok şey bilen bir kadın olduğumu söylemiştim. Benim bildiğim şeyleri bilen kadınlarla oyun olmazdı.
Dikkatli ol, Brain diye fısıldadım.
Unutma, ben diğer kadınlara benzemem.
Bana biraz güven, olur mu?
Artık bu saatten sonra ne boyun eğer, ne de teslim olurdum.
On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera
İşte erkekler kadınları bu yüzden dövüyorlardı. Amaçları kendi fiziksel güçlerini isptalamaktı.
Tüm dünyanız başınıza yıkılsa ya da artık dönüşü olmayan bir yola girseniz bunun yasını tutar mısınız?
Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.
Ve bilirsiniz ki, eğer bir kadın aklına bir şeyi koyarsa
Söyleyemediğim ne çok şey, aklımdan çıkaramadığım ne çok manzara vardı.
Eğer insanlar genetik olarak çocuklarını mutlu etmek için programlanmışlarsa,nasıl oluyor da bunca anne baba onlara zarar verebiliyor?
İnsan her seferinde en son kata vardım artık diye düşünse de hep bir aşağısı,hep daha karanlık bir katman mutlaka geliyordu.
Kendine aşırı güvenmemek her kapıyı açan bir erdemdir.
Kimi seviyorsun ?
Herkesin cevap verebileceği türden bir soruydu bu. Hayata ışık tutan, geleceği şekillendiren, insanın geçirdiği günlere yön veren cinsten. Gayet basit, zarif, herkesi etkisi altına alan bir soru.
Gözlerimin yandığını hissettim.Canım acıyordu , hep olduğu gibi.Söyleyemediğim ne çok şey , aklımdan çıkaramadığım ne çok manzara vardı .
Kızımın sıcaklığına odaklanmaya çalıştım. Onun üzerimdeki ağırlığına, sevgisinin saflığına
Kızım, bana sımsıkı sarıldı. Nihayet bir araya gelip, bütününü bulmuş iki yarım gibiydik.
Bobby, Hadi, dedi. Hadi seni arabaya götürelim. Biraz dinlensen iyi olacak, D.D. her şey güzel olacak. İnan bana öyle olacak. Bobby, D.D.’nin elini tutup onu ormandan yavaşça çıkardı. D.D. keyifsizce takip etti onu. Bu sırada da Bobby’nin bir yalancı olduğunu düşünüyordu. Küçücük bir kızın bedeni gözünün önünde havaya uçuyorsa eğer, dünya bir daha asla güzel şeylerin yaşanabileceği bir yer olamazdı.
O benim sadece kızım değil, en sonunda beni kurtaran aşkın adıydı. O benim için kıkır kıkır bir neşe ve katışıksız bir coşku kaynağıydı. Dünyamdaki en güzel şey, eve dönüş sebebimdi.
Şimdi eğer izin verirsen, karımı arayıp muhtemelen kızım için de bir kaç agucuk yapacağım.
Genetik olarak, çocuklarımızı mutlu etmek için programlanmışız
Yaşlı kadın derin bir iç geçirip, bakışlarını önündeki çay fincanına dikti. Evlilik, diyerek söze başladı. Bunu derken kelimeye fazlasıyla duygusal bir anlam da yüklemişti. Hep güzel başlar
Her kızın, babasının küçük prenses’i olmaya hakkı vardır, öyle değil mi?
Tanrım, o çocuk Birlikte hep gülücükler atar, kıkırdar, öpüşür, sarılırdık. Bana kalırsa her eve küçük bir Sophie lazım
Çocuğunuz var mı? Eğer çocuğunuz varsa, hayatınızda yeni bir sayfa açmanın; hem kendiniz, hem de çocuğunuz için yepyeni bir gelecek inşa etme duygusunun insanı nasıl da güçlendirdiğini iyi bilirsiniz.
Kayıp çocuk dosyalarında üzücü bir nokta vardı ki; o da, tehlikenin çoğu zaman dışarıdan değil, içeriden geldiğiydi.
Dönüp, dikkatle süzdüm onu. İki buçuk metre ileriden onu içime alıp, varlığını yudum yudum içtim.
Çünkü polisler yardım istemekten nefret ederlerdi, özellikle de başka polislerden
İlk görüşte aşka inanır mısınız? Ben inanmam. Sanırım ben bu tür saçmalıklar için biraz fazla ihtiyatlı, fazla dersini almış biriyim. Ya da belki de yaşadıklarımdan öğrendiklerim var.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir