Kız Kardeşim İçin Kitap Alıntıları – Jodi Picoult

Bir şey, sen nasıl görmek istersen öyle görünür.

Kendime benzeyen yerler arıyorum; büyük, boş, neredeyse herkes tarafından unutulmuş.

‘Size şunu söyleyeyim: Yalnız biriyle tanıştığınızda size ne anlatırsa anlatsın aslında yalnızlığı sevdiği doğru değildir. Asıl sebep, daha önce dünyayla bütünleşmeyi denemelerine rağmen insanların onları sürekli hayal kırıklığına uğratmalarıdır.’

Acı çok tuhaf bir şey, özellikle de beklenmedik bir şekilde ortaya çıktığında. Söküp çıkarılan bir yara bandı gibi, bir ailenin en üst tabakasını koparıyor.

Acıya bir sınırlama getiren bir yasa olmalı. Sabah ağlayarak uyanmakta bir mahsur olmadığını ama bunun sadece bir ay süreyle yapılabileceğini söyleyen bir kanunname. Aradan kırk iki gün geçtikten sonra onun size seslendiğinden emin bir halde, kalbiniz deli gibi atarak arkanızı dönmenizi artık yasaklayacak bir kural. Masasındakileri kaldırma, yaptığı resmi buzdolabının kapağından indirme ya da yanından geçerken bir okul resmini ters çevirme ihtiyacı hissettiğinizde kimsenin size ceza vermeyeceğini söyleyen bir belge Bütün bunları yapmak istemenizin tek nedeni, onları görmenin yaranızı deşmekten başka bir işe yaramaması. Bir zamanlar doğum günlerini saydığımız gibi, aramızdan ayrılalı ne kadar olduğunu hesap etmenin bir mahsuru olmadığını belirten bir yazı.

İngilizce’de yetimler ve dullar var ancak çocuğunu kaybeden bir ebeveyni anlatan bir sözcük yok.

Kimseyi mükemmel olduğu için sevmezsin. Mükemmel olmadığı gerçeğine rağmen seversin.

Bir şey, sen nasıl görmek istersen öyle görülür.

Kimseyi mükemmel olduğu için sevmezsin, diyor, Mükemmel olmadığı gerçeğine rağmen seversin.

Bir yalanın, sizin de muhtemelen bileceğiniz gibi başlı başına bir tadı vardır. Tok ve acımtırak ve hiçbir zaman tam anlamıyla doğru gibi gelmez; tıpkı ağzınıza attığınız kallavi çikolatanın karamel dolgulu olmasını beklerken limonlu çıkması gibi

Kulağa çok duygusuzca gelse de, birincisinin ölme ihtimaline karşılık yedek bir çocuk yapmak son derece pratik bir yöntem. Sonradan akıl edilmiş olmak bu çocuğun hoşuna gitmeyebilir ama her gün kabul edilemeyecek nedenlerden ötürü öyle çok çocuk dünyaya geliyor ki; kötü giden bir evliliği yoluna koymak, ailenin adını sürdürmek, bir anne ya da babanın kendi benzerini yaratmayı istemesi gibi…

Yük kaldırabilme konusunda insan tıpkı bambu gibi ilk bakışta zannettiğinizden çok daha esnek.

Yeni bir ateş söndürür başkasının yaktığını,
Yeni bir acıyla hafifler eski bir ağrı.

Tanrı size bir kusur verdiğinde bunu kaldırabilmeniz için fazladan mizah yetisi de bahşediyordur.

Eğer sizin ebeveynleriniz sizi belirli bir nedenle dünyaya getirmişlerse, umarım o neden hala geçerliliğini koruyordur. Çünkü bir kez ortadan kayboldu mu, siz de kayboluyorsunuz.

Acı çok tuhaf bir şey, özellikle de beklenmedik şekilde ortaya çıktığında. Söküp çıkarılan bir yara bandı gibi, bir ailenin en üst tabakası koparıyor. Bir hane halkının içinde yatanlar ise hiçbir zaman güzel olmaz; bizim ki de buna istisna değildi.’

Bazen herkes için daha iyi olacağına kendimizi inandırarak yaptığımız şeyler vardır. Kendimize bunun yapılması gereken doğru şey olduğunu, fedakarca bir davranış olduğunu söyleriz. Bu, gerçeği itiraf etmekten daha kolaydır.

Bazen ne kadar iyi top sürersen sür, topu sadece kendinde tutmaktan zarar gelir.

Size şunu söyleyeyim: Yalnız biriyle tanıştığınızda size ne anlatırsa anlatsın aslında yalnızlığı sevdiği doğru değildir. Asıl sebep, daha önce dünyayla bütünleşmeyi denemelerine rağmen insanların onları sürekli hayal kırıklığına uğratmalarıdır.

Başka bir insanın yaşamasını kendi yaşamandan daha fazla istediğin zaman Onu gerçekten seviyorsun diyebilir miyiz?

On yaşındayken İstanbul’a ayak bastım. Ülkenin en büyük şehrindeyim ve danışacak, sığınacak kimsem yoktu. Başkasının kâbusu olur ama benim için ucu nereye gideceği bilinmeyen bir macera

Bazen herkes için daha iyi olacağına kendimizi inandırarak yaptığımız şeyler vardır. Kendimize bunun yapılması gereken doğru şey olduğunu, fedakarca bir davranış olduğunu söyleriz. Bu, gerçeği itiraf etmekten daha kolaydır.

Bütün harika şeyler biz onların farkında olmadığımız zaman mı meydana geliyor?

Kayan yıldızlar aslında yıldız falan değildir. Yalnızca atmosfere giren ve sürtünme yüzünden alev alan kayalardır. Bunlardan birini görüp dilek dilediğimizde aslında bir avuç kalıntıdan medet umarız.

Herkes yaşlanarak ölmüyor. İnsanlara araba çarpıyor. Uçak kazası geçiriyorlar. Nefes borularına fıstık takılıyor. Hiçbir şeyin garantisi yok, en çok da geleceğin.

Size şunu söyleyeyim. Yalnız biriyle tanıştığınızda size ne anlatırsa anlatsın aslında yalnızlığı sevdiği doğru değildir. Asıl sebep, daha önce dünyayla bütünleşmeyi denemelerine rağmen insanların onları sürekli hayal kırıklığına uğratmalarıdır.

Bir fotoğraf size mutluydunuz der ve ben de bunu görmek istiyorum. Bir fotoğraf size sen benim için öyle önemliydin ki elimdeki her işi bırakıp seni seyretmeye koştum der.

Sizi öldürecek kadar kuvvetli olanlar, geldiğini göremediğiniz şeylerdir.

Bazen herkes için daha iyi olacağına kendimizi inandırarak yaptığımız şeyler vardır. Kendimize bunun yapılması gereken doğru şey olduğunu, fedakarca bir davranış olduğunu söyleriz. Bu, gerçeği itiraf etmekten daha kolaydır.