Kardeşinin Ölümsüz Gözleri Kitap Alıntıları – Stefan Zweig

Eylem nedir? Eylemsizlik nedir? Bu sorular asırlardır bilgeleri meşgul ediyor.
Çünkü eyleme önem vermeliyiz,yasak eyleme önem vermeliyiz.Aynı şekilde eylemsizliğe de önem vermeliyiz.Eylemin doğası anlaşılmazdır.

Bhagavatgita,Dördüncü Şarkı

Nasıl istiyorsan öyle yaşa."

Ancak darbeyi hisseden kişi,darbenin ne olduğunu bilir."

Ama hayatı ondan alınmayacak çünkü hayat tanrıların bir hediyesidir ve insanoğlu ilahi şeylere dokunmamalı.

Sözlerin benim için yabancı ve anlayışımın ötesinde…

Ama ilk defa gülümsemenin imkansız olduğunu gördü; gözlerinde keder vardı…

Hayatım bağlarını koparan insan hayatın kendine düşen payını alır.

“Yalnızlık insana her şeyi öğretiyor. Yaptığım şeyin bilgelik olup olmadığını bilmiyorum; hissettiğim şeyin mutluluk olup olmadığını bilmiyorum. Ne verecek Nasihatim var, ne de öğretecek bir şeyim. Yalnızlığın bilgeliği dünyanın bilgeliğinden çok farklı; Mülahaza yasası eylem yasasından başka bir yasa.”

İnsanlarla nasıl yaşanacağını öğrenemedim.

Biliyorsunuz yıllardır tek bir amacım oldu, adil ve erdemli bir adam olmak.

Cahildim ve öğrendiğime sevindim.

Seçtiğin yol seni hakikate götüren yol olsun…

Acı çekmeyi sadece acı çekenler bilir…

Sadece insanların sana anlattıklarından doğru ve yanlışın ne olduğunu nasıl bilebiliyorsun?

Hakkaniyet tüm ülkede hüküm sürecek…

Eylemin doğası anlaşılmazdır.

Hiç kimse bir başkasını yargılayamaz .Ceza vermek Tanrı’nın elindedir, insanların değil, çünkü alınyazısına her kim müdahale ederse günah işlemiş olur.

Seçtiğin yol seni hakikate götüren yol olsun.

Eylemsizlik de bir eylemdir..

Tatlıya bağlamak için önüne bir kavga meselesi getirdiklerinde yeryüzünde neden bu kadar çok anlaşmazlığın olduğunu ve hayat ve yaşamın tatlılığı uçsuz bucaksız önlerine açıldığı halde insanların sahip olmak için ufak tefek kıskançlıklar ile birbirlerine eziyet etmelerine anlayamıyordu.

Ancak darbeyi hisseden kişi, darbenin ne olduğunu bilir."

Tüm bildiğim, insanoğlu ile nasıl yaşanacağını öğrenemediğim."

Masum olan huzur bulur

Yalnızlık insana kendini öğretiyor.

Dünyanın kanunu güçtür ve bundan kaçamayız

Tanrı’ nın sevginin gerektirdiklerini yerine getirirken bir farklılık olduğuna dair bir emrine rastlamadı.

Güç doğrunun düşmanıdır.

Bir ferdi olduğum insanlık, ah ne kadar az idi gerçekten; derinliklerine erişemediği yeraltı ile sonsuzluğa uzanan gökyüzü arasındaki dünyasında, ancak basabildiği toprakla ve varabildiği menzille sınırlıydı; ne kadar âciz, bilgisiz ve çaresizdi!

Görünmez olan bana bana bir işaret yolladı ve kalbim anladı. Kendi ağabeyimi katlettim. Bu bana bir insanoğlunu öldüren herkesin kendi kardeşini öldürdüğünü öğretti.

Eylemsizlik de bir eylemdir.

[…] kılıç gücün simgesi ve güç doğru olanın düşmanı.

Kendimi günaha bağlayan her şeyden kurtarmak istiyorum..

Yalnızlık insana her şeyi öğretiyor. Yaptığım şeyin bilgelik olup olmadığını bilmiyorum; hissettiğim şeyin mutluluk olup olmadığını bilmiyorum. Ne verecek nasihatim var ne de öğretecek bir şeyim. Yalnızlığın bilgeliği dünyanın bilgeliğinden çok farklı; mülahaza yasası eylem yasasından başka bir yasa..

Başkalarının sözlerinden hakikati nasıl öğrenebiliyorsun?"

İnsanlarla nasıl yaşanacağını öğrenemedim..

Kılıç gücün simgesi ve güç doğru olanın düşmanıdır.

Örnek olmak yeryüzündeki en güçlü bağdır.

Masum olan huzurludur.

Hissettiğim şeyin mutluluk olup olmadığını bilmiyorum.

Tüm bildiğim sadece bu , insanlarla nasıl yaşanacağını öğrenemedim.

Seçtiğin yol seni hakikate götüren yol olsun."

Hiç kimse bilmediği bir ölçüyle bir başkasını ölçmemeli.

Ve sonra gece, saatlerin içinde kaybolup gitti.

Bir eylem kendi sınırlarının ötesinde etki bırakır

Sandığın kişi değilim ben. Ben insanlardan çok uzakta yaşıyorum ve hiç kimsenin kaderinin bir parçası değilim.

Örnek olmak yeryüzündeki en güçlü bağdır; diğerlerinin içindeki her eylem erdemli olma isteği uyandırır.

Evi olmayanın eve dünyadır; hayatın bağlarını koparan insan hayatın kendine düşen payını alır; masum olan huzurludur.

Yalnızlık her şeyi öğretiyor. Yaptığım şeyin bilgelik olup olmadığını bilmiyorum; hissettiğim şeyin mutluluk olup olmadığını bilmiyorum. Ne verecek nasihatim var, ne da öğretecek bir şeyim. Yalnızlığın bilgeliği dünyanın bilgeliğinden çok farklı

Kimin sözü geçiyorsa o başkasının özgür olup olamayacağına karar verir ama en kötüsünü kendi iradesinin kölesi olur.

Kimsenin kaderini belirlemeyeceğim, çünkü başkasının kaderini belirleyen kişi hata yapıyordur.

Yeryüzünde neden bu kadar çok anlaşılmazlığın olduğunu ve hayat ve yaşamanın tatlılığı uçsuz bucaksız önlerine açıldığı halde insanların sahip olmak için ufak tefek kıskançlıklarla birbirlerine eziyet etmelerini anlamıyordu.

Seni sözlerinle kırdım ve sen de aynı şekilde beni sözlerinle kırdın. Kararımın adil olup olmadığını artık bilmiyorum ama dediğin şeylerde gerçeklik vardı, çünkü hiç kimse bilmediği bir ölçüyle bir başkasını ölçmemeli.

Adaletten uzak ve günahsız bir şekilde yaşamak istiyorum.

Seçtiğin yol seni hakikate götüren yol olsun.

Şeylerin bitimsiz nehrinde hayatlarımız çok kısa ve kalan günlerimi yanlış şeyler yapmadan geçirmek dileğim.

“Yalnızlık insana her şeyi öğretiyor.
Yalnızlığın bilgeliği dünyanın bilgeliğinden çok farklı…”

Tüm bildiğim sadece bu, insanlarla nasıl yaşanacağına öğrenemedim

Darbe yiyen ancak bilir onun ne olduğunu, darbeyi vuran değil ve acı çekmeyi sadece acı çekenler bilir.

“Nasihat etmek, hükmetmekten daha adildir.”

Bir insan bedeninin bir başka insanın mutlak iradesine geçmesi Tanrı’nın gözünde doğru olabilir miydi ve bir köleye zarar veren ya da onu yok eden biri Tanrı’nın karşısında suçsuz olabilir miydi?

Özgür insan özgür değildir ve eylemsiz olan günahtan kaçamaz. Sadece hizmet edenler özgürdür, başkasına veren, tüm enerjisini bir işe veren ve sorgusuz sualsiz eylemde bulunan insan özgürdür. Sadece edimlerimizin ortası işimizdir; başlangıcı ve bitişi, nedeni ve sonucu Tanrının elindedir.

Eylemsizlik de bir eylemdir.

Pasif kalan kişi yine de yaptıklarından sorumludur ve hatta kardeşleri arasında yalnız yaşasa bile.

Senin için tatlı olan benim için bir yaradır.

Evi olmayanın evi dünyadır; hayatın bağlarını koparan insan hayatın kendine düşen payını alır; mahsun olan huzurludur.

Yalnızlık insana her şeyi öğretiyor.

Kimin sözü geçiyorsa o başkalarının özgür olup olmayacağına karar verir ama en kötüsü kendi iradesinin kölesi olur.

Her günü nefes almanı ve özgürce hareket etmenin bir mucize olarak görüyordu.

Kendini tüm eylemlerden uzak tutan ve yalnız yaşayan biri ancak adil ve erdemli olabilir. 

Artık kimsenin kimseyi yargılayamayacağını biliyorum. Cezayı Tanrı verir, insanlar değil, çünkü kaderin işleyişine müdahale eden kim olursa olsun suç işlemiş olur.

Hiç kimse bilmediği bir ölçüyle bir başkasını ölçmemeli.

Seçtiğin yol seni hakikate götüren yol olsun. 

Gelişigüzel ölçüyü kullanana yazıklar olsun, adaletin ne olduğunu bildiğini sanan cahile yazıklar olsun!

Acı çekmeyi sadece acı çekenler bilir

Başkalarının sözlerinden hakikati nasıl öğrenebiliyorsun?